Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hata ile imzalanmış kefalet sözleşmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-11-2008, 16:43   #1
miraypamuk

 
Varsayılan hata ile imzalanmış kefalet sözleşmesi

Sayın Meslektaşlarım Merhabalar,
Bir LTD. ŞTİ bir devlet bankasından genel kredi sözleşmesi ile nakit KOBİ kredi almak istiyor. Şirket müdürü ve bir ortak (kendisi şirket müdürünün eşidir ve şirketi borçlandırma yetkisi yoktur.) bankaya gidiyorlar ve genel kredi sözleşmesi imzalıyorlar. Buna istinaden de eş olan ortak bir gayrımenkulünü bu kredi sözleşmesine istinaden rehin veriyor. O tarihte bankaya bu kredi sözleşmesinin haricinde bir borç yok. Kredi 2 yıl vadeli olarak 24 eşit taksitte ödeniyor. Son taksidin ödenmesini müteakip ipoteğin kaldırılması için bankaya gidildiğinde şirket ortaklarının sadece genel kredi sözleşmesi imzalamakla kalmayıp, ayrıca kefalet sözleşmesi imzaladıklarını ve bu kefalet sözleşmesinin içeriğinde şirketin mevcut ve ileride doğacak borçlarından dolayı ikisinin de tüm malvarlıkları ile sorumlu olduklarını (müşterek müteselsil kefil olarak) , kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten sonra şirketin başka hesaplar açarak bu hesaplardan çek kredileri kullandığını ( bu kefalet sözleşmesinden habersiz olarak) borcun tamamı ödenmeden ipoteği kaldırmayacaklarını belirtiyorlar.Toplam borç 205.000 YTL olarak önlerine sunuluyor.

1- Ortak olan eş borçlandırma yetkisini haiz değil. Ayrıca bundan 6 ay önce ortaklıktan çıkmış. Lakin borçlandırma yetkisi olmadığı halde kendisine "müşterek borçlu" sıfatı verilmiş. Kredi Sözleşmesinin akıbeti ortak yetkili olmadığından ne olur?

2-Bankadan alınan kredi faiziyle birlikte 75.000YTL'dir ve gayrımenkulün değeri 150.000 YTL. olarak konmuştur. İpotek Akit tablosunda mevcut ve bundan sonra doğacak borçlara istinaden rehin yazılarak herhangi bir limit yazılmamıştır.

3- İmzalanan hiçbir evrakın birer sureti borçlulara verilmemiş, banka şu aşamada dahi suret vermekten hatta dosyayı göstermekten imtina etmektedir.

4- Borçlulara imzalattırılan belgeler hakkında hataya düşmüştür. Zira borçlular genel kredi sözleşmesi imzaladıklarını sanarak bunun yanında kefalet sözl. de imzalatılmış. Bahsettiğimiz kefalet sözl. de koca bir kitapçık!!! okunması mümkün değil. Ayrıca bilindiği üzere banka çalışanları sayfaları açmadan "şuraya, şuraya, şuraya, imza" diyerek vatandaşa evrak imzalatmaktadır.

5- Kısacası kefaletten kurtulmanın ve rehnin kaldırılması için bir yol var mıdır? Zira banka burada eline bir teminat geçirmiş, buna güvenerek şirkete kredi kullandırmış, şimdi de ipotek aldım ama aynı zmanda sizlerden kefalet sözleşemesi de aldım. İpoteği borç ödenene kadar kaldırmam demektedir. Bu durumda ne yapmak gerekir????
Old 17-11-2008, 22:52   #2
korayoz

 
Varsayılan

Öncelikle bu kefalet sözleşmesi geçersizdir. Kefalet sözleşmelerinde kefilin sorumlu olduğu miktarın üst sınırı gösterilmelidir. Mevcut ve ilerde doğacak bütün borçlardan sorumludur şeklinde bir sorumluluk kefile yüklenemez (BK m. 484). Aynı şekilde taşınmaz üzerine üst sınır ipoteği kurulabilir ancak bununda hangi borçtan dolayı olduğunun gösterilmesi gerekir. İleride doğacak borçlar içinde bu durum geçerlidir.
Old 18-11-2008, 12:52   #3
miraypamuk

 
Varsayılan


Cevabınız için terşekkür ederim. Bu durumda banka görevlilerini sıkıştırıp, imza atılan kefalet sözleşmesini incelememiz gerekecek. Fakat bir bankacıdan öğrendiğüime göre bu banka kefalet sözleşmelerinde miktar kısmı boş bırakılırmiş ve el ile doldurulurmuş. Sözleşme tarihinde bu alan boş bırakılmış ve sonradan banka tarafından doldurulmuş olabilir. Zira müvekkil ne sözleşmenin kefalet sözl. olduğunu bilmekte, ne de bir meblağ yazıldığını görmüştür. Bankacı imzalattırırken sayfaları açmamış, kenarından kıvırmak suretiyle müvekkile imza yeri göstermiştir.

Eğer belirttiğiniz hususlardan kanıtlayamazsak hata esaslarına gitmeyi düşünüyoruz..

Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Hata veya hile esaslarından sözleşmeyi bozdurmak bizi sonuca ulaştırır mı?
Old 18-11-2008, 14:12   #4
korayoz

 
Varsayılan

Yukarıda da belirttiğim gibi taşınmaz üzerinde rehnin hiçbir miktar gösterilmeksizin kurulması mümkün değil. Taşınmazın teminat altına alındığı miktarın gösterilmesi gerekir (Mk. m. 851/1). İkinci olarak verilen kefaletle, rehin sözleşmesi arasında bir bağlantı yok. Rehin sözleşmelerinin resmi olarak yapılması gerekir ve bu sözleşmeden doğan borç sona erince rehnin kaldırılması gerekir. Kefalet sözleşmesine dayanarak rehnin kaldırılmamasının hukuki bir açıklaması yok. Son olarak kefalet sözleşmesi sorumlu olunan miktarın gösterilmesi durumunda muhtemelen geçerlidir. Ancak tabiyki hata veya hileye ilişkin hükümlere dayanabilirsiniz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
garanti sözleşmesi-kefalet-otomatik ödeme taahhütnamesi advocati Meslektaşların Soruları 0 24-06-2008 15:45
Kredi Sözleşmesi- Kefalet Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 2 24-06-2008 00:02
Takip talebinde borçlu şirket ünvanındaki hata maddi hata mıdır? felisfelidae Meslektaşların Soruları 5 11-02-2007 00:07
Kefalet Gaydin Meslektaşların Soruları 2 19-04-2005 14:58
Kefalet Fatma Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 04:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06447792 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.