tedbir nafakası yetki

MS ve şizofren hastası olan müvekkil eşinin bakmaması üzerine ailesinin yanına yerleşmek durumunda kalmıştır. Bakıma muhtaçtır. Tedbir nafakası davası açmak istiyoruz ancak davalı başka şehirde ikamet ediyor, müvekkilin de davayı orada açma imkanı yok. Evli olduğu için kendi yerleşim yeri de aynı şehir görünüyor. Bu durumda TMK 201 uyarınca yetki itirazı yapılmaması için yerleşim adresini ailesinin yanına aldırmamız yeterli olurmu ? Akıl hastası olan (şizorfren) birinin vekalet vermesi için ne gerekiyor? Bu konularda görüş bildirecek meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim. Tmk 201 - Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/1792

K. 2002/3122

T. 7.3.2002

• TEDBİR NAFAKASI ( Davacının Boşanmadan Bağımsız Olarak Talepte Bulunduğu - Davalının Yetki İtirazı Bulunmadığı/Davanın Her Yer Mahkemesinde Açılabileceği )

• YETKİ ( Davacının Boşanmadan Bağımsız Olarak Tedbir Nafakası Talebinde Bulunduğu - Davanın Her Yer Mahkemesinde Açılabileceği/Davanın Yetki Açısından Reddedilemeyeceği )

• DAVALININ YETKİ İTİRAZI ( Davacının Boşanmadan Bağımsız Olarak Tedbir Nafakası Talebinde Bulunduğu - Davanın Her Yer Mahkemsinde Açılabileceği/Davanın Yetki Açısından Reddedilemeyeceği )

743/m.157, 162/3

4722/m.1

7.6.1935 Tarih 96/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı


ÖZET : Davacı boşanmadan bağımsız olarak 743 sayılı Medeni Kanunun 157, 162/son maddesine dayanarak tedbir nafakası takdirini istemiştir. İşin esasının incelenmesi gerekirken görev ve yetki hususları karıştırılarak hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.
Davacı boşanmadan bağımsız olarak 743 sayılı Medeni Kanunun 157, 162/son maddesine dayanarak tedbir nafakası takdirini istemiştir. Davalının yetki itirazı bulunmadığı gibi, davanın her yer mahkemesinde açılması da imkan dahilindedir. ( 7.6.1935 tarih 96/16 sayılı içtihadı birleştirme kararı )Gerçekleşen bu durum karşısında işin esasının incelenmesi gerekirken görev ve yetki hususları karıştırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hüküm gösterilen sebeple bozulmasına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. yarx-kazancı

ikametgah kişinin yerleşmek niyetiyle bulunduğu yer olduğundan ailesinin bulunduğu oturduğu yere ikametgahının naklini isteyip, orada dava açabilir. Vekaletnameyi akıl hastası kişi kendisi veremeyeceğinden adına vasi tayin ettirilip, vasinin vekaletname vermesi gerekiyor.

Alıntı: Yazan Av.Serbay MS ve şizofren hastası olan müvekkil eşinin bakmaması üzerine ailesinin yanına yerleşmek durumunda kalmıştır. Bakıma muhtaçtır. Tedbir nafakası davası açmak istiyoruz ancak davalı başka şehirde ikamet ediyor, müvekkilin de davayı orada açma imkanı yok. Evli olduğu için kendi yerleşim yeri de aynı şehir görünüyor. Bu durumda TMK 201 uyarınca yetki itirazı yapılmaması için yerleşim adresini ailesinin yanına aldırmamız yeterli olurmu ? Akıl hastası olan (şizorfren) birinin vekalet vermesi için ne gerekiyor? Bu konularda görüş bildirecek meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim. Tmk 201 - Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.

1- Öncelikle sunulan Yargıtay kararı 743 Sayılı Medeni Kanun yürürlükteyken açılan bir davaya ilişkin olup soruyla ilgisi bulunmamaktadır. Çünkü, 743 sayılı yasada tedbir nafakasına ilişkin yetki kuralı bulunmamaktadır.

2- Müvekkiliniz şizofren olduğunu belirtmişsiniz. Usulüne uygun olarak alınmış bir doktor raporu ile sabitse, öncelikle vasi atanmasını sağlamalısınız.

Alıntı: Yazan Av.Serbay MS ve şizofren hastası olan müvekkil eşinin bakmaması üzerine ailesinin yanına yerleşmek durumunda kalmıştır. Bakıma muhtaçtır. Tedbir nafakası davası açmak istiyoruz ancak davalı başka şehirde ikamet ediyor, müvekkilin de davayı orada açma imkanı yok. Evli olduğu için kendi yerleşim yeri de aynı şehir görünüyor. Bu durumda TMK 201 uyarınca yetki itirazı yapılmaması için yerleşim adresini ailesinin yanına aldırmamız yeterli olurmu ? Akıl hastası olan (şizorfren) birinin vekalet vermesi için ne gerekiyor? Bu konularda görüş bildirecek meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim. Tmk 201 - Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.

Sayın meslektaşım,

Konu gayet açık. Bu anlamda tereddüte gerek yok.

Tedbir nafakasının dayanağı TMK 197 madde " Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.

Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." demektedir.

Bu maddenin devamında yer alan 201.maddede "Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Eşlerin yerleşim yerleri farklı ve her ikisi de önlem alınması isteminde bulunmuş ise, yetkili mahkeme ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir.
Önlemlerin değiştirilmesi, tamamlanması veya kaldırılması konusunda yetkili mahkeme, önlem kararını veren mahkemedir. Ancak, her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir."

Bu anlamda, müvekkiliniz artık başka şehişrde yaşamaya başlamış ve bunun için de devamlılık arzeden bir durum var ise, davanızın yetkisizliğine karar verilmesi söz konusu değil.

Kaldı ki yargıtay, anne babasının yanına yerlşemke zorunda kalan kişinin yerleşim yeri olarak kabul ettiği de bir gerçek. Bunun için ille de 6 aylık süreye gerek yok.

Aklı hastalığı hususuna gelecek olur isek, Bu durumda Vasi atanması ve Vasi tarafından mahkemede yada vekalette temsil edilmesi gerekmektedir.

Raporda " psikotik bozukluk(şizofreni) tedavi ile düzelen" ve zeka gerektirmeyen işlerde çlışlır diye bir ibare var. Heralde vasi atanması gerekecek. Görüş bildiren meslektaşlarıma çok teşekkür ederim.