muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili

Merhaba Müvekkilimin arkadaşı maliki olduğu evi eşinden ayrıldıktan sonra müvekkilime satıyor.Aradan bir süre geçtikten sonra arkadaşı eşinden boşanıyor.Boşanma davası sonuçlandıktan sonra kadın eşine ve müvekkilime karşı satış işlemi muvazalıdır ve benimde o evde yasal mal rejiminden dolayı payımda vardır diyerek muvazaa nedeniyle tapunun iptali ve tescil işlemi için dava açıyor. nasıl bir yol izlemeliyim sizce?tesekkürler...

Bedelini ödediğinizi ve satışın gerçek iradeniz olduğunu ispat etmeniz gerekmektedir.

Alıntı: Yazan beren Merhaba Müvekkilimin arkadaşı maliki olduğu evi eşinden ayrıldıktan sonra müvekkilime satıyor.Aradan bir süre geçtikten sonra arkadaşı eşinden boşanıyor.Boşanma davası sonuçlandıktan sonra kadın eşine ve müvekkilime karşı satış işlemi muvazalıdır ve benimde o evde yasal mal rejiminden dolayı payımda vardır diyerek muvazaa nedeniyle tapunun iptali ve tescil işlemi için dava açıyor. nasıl bir yol izlemeliyim sizce?tesekkürler...

Eşler arasında yasal mal rejimi olan "edinilmiş mallara katılma rejimi" varsa, boşanma sonrası eşlerin birbirlerinden diğerinin üzerine olan maldaki payını aynen isteme hakkı yoktur. Bu nedenle satış muvazaalı bile olsa, hukuki menfaati olmadığından davacının tapu iptal-tescil davasının reddi gerekir. Savunmanızı bu yönde yapmalısınız.

Öncelik ile davacının böyle bir dava ile elde etmek istediği menfaati göz önüne aldığımızda bu davanın muhatabı müvekkiliniz olmamalıdır. Çünkü davacının taşınmaz üzerindeki hakkı TMK 227 de belirtili olan "katkı alacağı" ile sınırlıdır. (Tabi ki dava konusu taşınmazın edinilmiş mal rejimine tabi olması koşulu ile )Zira ortada bir muvazaalı satış olduğu bir an kabul edilse bile davacının tapuyu iptal ettirmesinde hukuki bir menfaati yoktur. Boşanma ilamı kesinleştikten sonra edinilmiş mallar tasfiye edileceğinden davacının evi satan eşe karşı TMK 227 ye dayalı katkı alacağı davası açması gerekir. Kanımca davacının tapuyu devralan kişiye husumet yönelterek dava açması hatalıdır. Çünkü tapu iptal ve tescil davasının doğal sonucu taşınmazın eski malikine geri dönmesidir. Oysa davacının taşınmazın eski malikine geri dönmesini sağlayacak üstün bir hakkı yoktur. Çünkü onun alacağı katkı alacağı ile sınırlıdır. Davacı bu hakkını Aile Mahkemesin'de boşandığı eşine karşı açacağı bir alacak davası ise sağlayabilecek iken kanımca tapu iptal talepli bir dava açması mümkün değildir. Bu nedenle böyle bir davanın (satış muvazaalı olsun veya olmasın) kabul edileceğini pek düşünmüyorum. (Bu olayın benzer örneğini yaşadım, mahkeme dediğim şekilde hüküm kurdu ve Yargıtay 2. HD kararı onadı.)

Şayet, davacı tapunun iptali ile 1/2 hissesinin kendi adına tescilini istiyorsa Cengiz bey'in cevabına katılıyorum.

Şayet, davacı katkı payı alacağını talep ve tahsil edebilmek için muvazaalı işlemin geçersizliği ile tapunun eski haline iadesini(koca adına tescili) istiyorsa sn. yeshilim'in cevabına katılıyorum. Şu farkla ki; ispat yükü davacıdadır.

Sonuçta, muvazaalı işlemin geçersizliğini hukuki menfaati olan herkes öne sürebilir. Sn. For Juctice'nin cevabına katılamıyorum. Ben katkı alacağı davası açacağım kişinin adına bir ev olmasını "en azından tahsilat yönüyle" tercih ederim. Bu benim hukuki menfaatimedir. (Diye düşünüyorum)