Husumeti kime yöneltmem gerekir acaba???

Arkadaşlar geçenlerde suriye sınırında bir ilçemizde gaetelerede konu olan ilginç bir vaka yaşandı. Suriyeli magandalar, Türkiyede yaşayan iki çocuğu yaraladı, üstelik Suriyeden attıkları rastgele kurşunlarla...
Şimdi bu hususta haksız fiilden ötürü bakanlığa karşı bir dava açmaya hazırlanıyorum fakat özellikle husumeti kime daha doğrusu hangi bakanlığa yönelteceğim hususunda çelişkiye düştüm. Bu konuda elinde sağlıklı bir bilgi, içtihat veya başkaca kaynak olan arkadaşların yardımını bekliyorum. Şimdiden teşekkürler

Haberin ayrıntıları da aşagıda buyrun...

Suriye'ye Maganda için Nota Verilecek
Resmi büyütmek için tıklayın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, Referandum Sonucu Bir Dönem Daha Görevde Kalmasını Kutlayan Suriyelilerin Açtığı Ateş, Türkiye'de İki Can Yaktı. Ceylanpınar'da 12 Yaşındaki Musa Çakar ve 7 Yaşındaki Ahmet Bali, Suriye'deki Kutlamalar Sırasında Atılan Silahlardan Çıkan Mermilerle Yaralandı.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, referandum sonucu bir dönem daha görevde kalmasını kutlayan Suriyelilerin açtığı ateş, Türkiye’de iki can yaktı. Ceylanpınar’da 12 yaşındaki Musa Çakar ve 7 yaşındaki Ahmet Bali, Suriye’deki kutlamalar sırasında atılan silahlardan çıkan mermilerle yaralandı.

ŞANLIURFA sınırındaki Ceylanpınar İlçesi’nde evinin damında uyuyan Musa Çakar (12), kutlamalar sırasında kulağından yaralandı. Babası Veysi Çakar (32) tarafından Şanlıurfa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Musa Çakar tedavi altına alındı. Oğlunun hayati tehlikesinin bulunmadığını söyleyen baba Çakar, "Oğlum uykusundan ağlayarak uyandı. Yüzünden kan geldiğini görünce paniğe kapıldık. Biz de Suriye’den gelen mermilerin kurbanı olduk. Büyüklerimiz bu soruna bir çözüm bulmalı" dedi.


Ceylanpınar İlçesi’nde önceki gün sokakta arkadaşlarıyla oyun oynayan 7 yaşındaki Ahmet Bali de sırtından vurularak yaralanmış, tedavi için Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırılmıştı. Suriye sınırına 500 metre mesafede oyun oynayan Ahmet Bali’nin, Esad’ın başkanlığını kutlayan kişilerin sınıra yakın bölgedeki Resulayn Beldesi’nden açılan ateş sonucu yaralandığı öne sürülmüştü. Suriye’de sıkılan kurşunlar bölge halkını korkuturken, yetkililer gün boyu vatandaşları, evlerinin çatısına çıkmaması ve tel örgülere yakın yerlere gitmemeleri için belediye hoparlörü ve polis araçlarındaki megafonlarla uyardı.

MAGANDA BULUNSUN

Vali Yusuf Yavaşcan ise konuyu Dışişleri Bakanlığı’na ileteceklerini söyledi. Kendilerinin Suriyeli yerel yöneticilere uyarıda bulunduklarını ve magandaların bulunması için konunun takipçisi olacaklarını anlatan Vali Yavaşcan, şunları söyledi: "Komşumuz Suriye’de Beşar Esad, yeniden 7 yıllığına devlet başkanlığına seçildi. Bunla ilgili kutlamada, bizde de ’Maganda faciası’ diye adlandırdığımız olayla karşı karşıya kalıyoruz. Zannediyorum komşu ülkeye bu konuda böyle olayların bir daha yaşanmaması için bir nota verilecek." 29.05.2007 01:36 [838062]

kanımca bakanlığa dava açılamaz.Davayı suriye hükümetine izafeten suriye büyük elçiliğine açılması gerekir.

bende bakanlığa atfedilebilecek bir kusur görmüyorum bu yüzden suriye hükümeti sorumludur.

Arkadaşlar devlete elbette ki somut bir sorumluluk yüklenemez ama diğer yandan devletin kendi vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumakla yükümlü olduğu gözetildiğinde tehlike nerden gelirse gelsin veya nasıl gelirse gelsin devletin vatandaşın uğradığı zarardan kusursuz sorumluluğu vardır. Suriye devletiyle muhattap olacak kişi vatandaş olmayıp devletin kendisi olması gerekir diye düşünüyorum ve yorum yapan meslektaşlarıma teşekkür eder yorumların devamını diliyorum.

Ben de sayın janbatuvan'a katılıyorum. Bir Türk vatandaşı, Suriye hükümetine karşı Türkiye'de dava açamaz. Veya aynı şekilde bir Suriye vatandaşı, Türk Hükümetine karşı Suriye'de dava açamaz.
Yani Suriye mahkemesinin, Türk hükümetini yargılaması veya Türk mahkemesinin Suriye hükümetini yargılaması, devletin egemenlik hakkını zedeler diye düşünüyorum. Ayrıca diyelim ki Suriye Hükümetine karşı Türk Mahkemesinde dava açtınız ve kazandınız. Kararı nasıl icra edeceksiniz? Türkiye'de ilamlı icra yapıp Suriye Hükümetine icra emri mi göndereceksiniz? Bence sayın janbatuvan'ın da dediği gibi Suriye devletiyle muhattap olacak kişi vatandaş değil, Uluslararası Hukuk kuralları çerçevesinde Türk devletidir.

Açılacak davayı kazanır mısınız bilemem ama;

ben olsam,

davayı, devleti temsilen hazineye yani maliye bakanlığına ve içişleri bakanlığına müteselsilen yöneltirdim.Çünkü devletin mali sorumluluğunu maliye bakanlığı üstlenmiş.

Ayrıca bakın, devletin sorumluluğuna yol açan hallerde hazine davalı olarak gösterilmektedir.Örnek: tapu sicilin yanlış tutulmasından doğan davalar, haksız tutuklama nedeniyle tazminat gibi..

İçişleri bakanlığı da bu topraklarda yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamakla görevli.Eylem dışarıdan gelse bile vatandaşın güvenliği sağlanamamış.

Yargıtay 4. HD. nin içtihatında içişleri bakanlığı aleyhine açılan dava da bunu şu şekilde ifade etmiştir:

"Dava sebebi anlamında, davaya konu yapılan maddi olgular, devletin genel anlamda huzur ve güveni sağlama ödevine ilişkindir. Kural olarak, devletin güvenliğe ilişkin ödevi; asli, sürekli ve bölünemez niteliktedir. Bu ödevin gerektiği gibi yerine getirilmediğinin ileri sürülmesi ise, sonuç olarak hizmet kusuruna ilişkindir. Hizmet kusuruna dayalı tazminat istemleri de tam yargı davasının konusunu oluşturur ve 2577 Sayılı Yasanın 2. maddesi hükmü gereğince, idari yargı yerinde çözüme kavuşturulabilir"

İdare hukukunda davalının yanlış gösterilmesi halinde , mahkeme kendiliğinden gerçek davalıyı davaya dahil etmektedir. İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından, fıkrada belirtilen konularda sırasıyla inceleneceği belirtilmiş, anılan fıkranın ( f ) bendinde de "husumet" bu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, aynı Yasanın 15. maddesinin 1. fıkrasının ( c ) bendinde ise "husumet" konusundaki ilk incelemeyi düzenleyen 14. maddenin 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin, belirlenecek gerçek hasma tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.

Ancak, dava açmadan ön karar alınması gerekiyor.

Davacının ihlal edilmiş olan hakkının yerine getirilmesi için yetkisiz bir kamu kuruluşuna başvurması ve isteğin red edilmiş olması halinde, bundan sonra açılacak tam yargı davasında da davalı yine aynı kamu kuruluşu gösterilmiş ise yine yukarıda belirttiğim hükümler uygulanmaz mı?

Benim görüşümü sorarsanız;

İYUK.m.15/c uygulanmalıdır.

Ancak idari mahkemelerin sağı solu hiç belli olmaz: "ilgili" kuruluştan alınmalıdır deyip; idari merci tecavüzü var, diyebilirler;bilemiyorum.

Yorumuyla topiğe çeşitli katkılarda bulunan tüm meslektaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum bilginize sağlık bende içişleri veya dış tehdit olması açısından milli savunmanın sorumlu olabileceği hususunda tereddütteydim ama sanırım en doğrusu içişleri bakanlığı olacak teşekkürler tekrardan