Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı]

Anlaşmalı boşanma kararını kesinleştirmedik ve boşanmaktan vazgeçtim ne yapmalıyım?

Konuyu Kilitleyin
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-04-2010, 23:53   #1
Konuk

 
Acil Anlaşmalı boşanma kararını kesinleştirmedik ve boşanmaktan vazgeçtim ne yapmalıyım?

SN.SİTE AVUKATLARI;

Eşimin çekilmez tavırları ve buna benzer sebeplerden evliliğimizin 7.ayında boşanma davası açtım. Eşim önceleri bunu pek ciddiye almadıysa da evlenmeden önce herhangi bir mal varlığı olmadığı halde 1,5 yıldır uzatmalı süren evlilik esnasında araba ve bankada hesap sahibi olmasının verdiği özgüvenle olsa gerek benim herhangi bir talebimin olmamasını fırsat bilerek son davada boşanmayı kabul ettiğinden boşanma kararı verildi. Lakin kararın hemen akabinde "barıştık" ve görüşmelerimize devam ettik. Eşim benimle görüşmenin "meşru" yolunu bulmuştu. Türlü hakaret ve küfürlere devam edip hemen sonrasında özür dileyip benimle kocam olmasının verdiği hakla görüşüp duygularımla oynadı, beni oyalarken diğer taraftan evliliğimiz esnasında aldığı arabayı eniştesinin üzerine yaptı, borsada kazandığı parayı katladı. Yüzlerce gram altın yaptı v.s.Bunlarla bana hava atmayı da ihmal etmedi.Bu arada işten çıkarılmama sebep oldu ve ben gelirsiz babamın evinde sadece onun nasıl yaşadığınısyrettim. Karar Haziran 2009' da verildi fakat belirttiğim gibi eşimin sürekli değişen tavırları sebebiyle şu ana kadar gidip imza atıp resmen boşanma ilamı almamakla beraber en ufak sürtüşmede eşim davayı ben açtığım ve de bezdirilip yıldırılmış olmanın verdiği ruh haliyle talep olmaksızın anlaşmalı davaya döndürülen boşanma mahkemede kolayca sonuçlanmış oldu. 9 ay geçti. Bu süre içinde ne ben ne de o gidip imza atıp olayı sonlandırmadık. Mütemadiyen görüşüyoruz?! Karardan sonra yasal bir süre içinde gidilmez ise o zaman eşler aynı evde yaşamaya devam ederken biri kalkıp kafasına göre gidip imza atar mı ?! Bunun bir yasal caydırıcılığı veya kuralı olmalı. Bunun bir süre aşımı yokmudur ?! Zamanla sağlıklı düşünmeye başladım, boşanma sürecinde evliliğimin ilk 7 ayı içinde daha ne olduğunu anlamadan hakaret, tehdit v.s. sebebiyle hamileliğim düşükle sonuçlandı, buna paralel olarak eşimle polise yansıyan kavga sebebiyle işimden çıkarıldım. Anlayacağınız sürekli kayıpta oldum. Bir yılı aşkın süre işsiz kaldım ve bu süre içinde eşim kazancını katlayıp araba alırken ben gelirim olmadan sürekli kaybeden konuma düştüm. Eşim benimle görüşmeyi istediğinde bahane bulur görüşürdü fakat maddi herhangi bir destek vermedi. Param yok deyip ev tutmaya yanaşmayıp bekar evinde arkadaşlarıyla kalıp 1 ay tatile gitti. Sonrasında borsada kazanç sağladı v.s. Bana açıkça "git imzanı at kızım bende para var ama sana yok kendi üstüme yapmam ki deyip dalga geçti." En kısa zamanda bu belirsizliğin son bulacağını düşünüyorum. Uzun olduğunu farkındayım fakat asıl sorum şu olacak: Tüm bu süre içinde eşim bana defalarca en çirkin ve ağıza alınmayacak şekillerde boşanırsak kendisinin bir şey kaybetmeyeceğini, benim bir kadın olarak dul konuma düşeceğimi, bulunduğumuz toplumda bunun hoş karşılanmayacağını tekrarlayıp psikolojik yönden beni çökertti ve yıprattı. Karar verildikten sonra herhangi bir temyizde bulunmadım ama şimdi biz evlimiyiz değilmiyiz?! Eşim tüm bu süre içinde benimle görüşüp, oyalayıp kadınlığımdan faydalanıp istediği an kolayca imza atıp evliliği sonlandırır mı?! Elbette ki istediğim böyle bir kaosu ve hakareti ömrümce çekmek olamaz fakat ben boşanma sürecinde ciddi kayıplara uğradım. Eşim her şeyi benim yapmamı sağladı.Yapmaz - yaptırır misali. Davayı ben açtım. Avukatım yoktu. Son aşamada eşim zorluk çıkardığından talep ettim, baro sağladı ama tam o arada eşim bana karşı tüm "iyi niyetini" sergileyip" avukattan vazgeçmemi sağladı.Yaşadıklarım sebebiyle ailemle de aram bozuldu, babamın evindeyim ama eşimin babamın kapısında alkollü olarak olay çıkarmasından babam yaptığım yanlış eşl seçiminden beni sorumlu tutuyor. Ailemle ilişkilerim zedelendi. Yanlış bir koca seçmiş olmamdan beni suçluyorlar. Anlayacağınız, yüksekokul mezunu, lider bir firmada iyi gelirim varken ve de güzel sosyal çevrem varken birden: İşsiz, çaresiz, bebeğini kaybeden, hakarete uğrayan, parasını kaybeden, sağlığını da kaybetme yolunca olan biri konumuna düştüm. Eşimin benimle dalga geçtiği gibi boşanma halinde toplumumuzca dul kadın olacağımdan gireceğim işlerde yaşayacağım klasik olmusuzlukları yaşayıp kimseyle savaşacak gücüm yok. Çalışma şefkim kırıldı. Bulunduğum mühitte herkes olayı öğrendiğinden mekan değiştirmek durumunda kalacağım. Hal böyleyken sizden ricam lütfen beni yönlendiriniz. Avukata danışacak pozisyonum kalmadı. Barodan tekrar avukat isteme lüksüm de yok. Ben tüm bu hakaretleri yaşayıp karşı taraf benimle evlenmeden önce sahip olmadığı araba ve parayı edinip hayatına devam edecekken ben kayıplarım ve onurumun ayaklar altına alınmasıyla kalacağım Bu aşamada yapabilecekleim neler ?! Verilen kararın süre aşımı var mı ? Verilen karak sonrası imzamızı atmadık biz neyiz, karı - koca mı ?! Davacı olarak ben gidip davadan vazgeçip (ki bu asla evliliğe devam amacıyla olamaz böyle saygısız ve de güvensiz bir ortamda evlilikten söz edileme. Amacım mahkeme esnasında bebek kaybetmemin ve işsiz kalmamın verdiği zayıflıkla bir an önce bu kabusun sona ermesini isteyip talep olmaksızın bitirmekti ama şimdi karşı taraf benimle dalga geçip onurumu fazlasıyla zedeliyor. Maddi - manevi çökertildim. Ne yapmalıyım, imzamı atıp davayı kesinleştirip (tabi süre aşımı yok ise) sonrasında tazminat davası mı açmalıyım ki böyle olursa eşim gerekirse işten isifa edip gene bana bir şey vermeyeceğini söyledi oysa benimle evlendikten sonra araba ve para edindi ayrıca bunları sorumluluklarını yerine getirmeyip beni geçindirmediği için edinebildi. Bana bakmadı babamın evindeyim ama benimle görüşürken eşim sıfatıyla görüşüp beni oyaladı. Şimdi boşanmam halinde ben babamla zedelenen ilişkilerim sebebiyle babamın evinde kalamam. (bu bir varsayım,eminim babam onurlu davranıp bana bu denli hakaret eden birinden boşandığım için sağlıklı düşünmeye başladığıma karar verip bana saygısını geri kazanacaktır. Eşim bana dul kalırsın ve işe girersen herkes sana kötü gözle bakar şeklinde aşağılayıcı ifadelerde bulundu. (kanıt gerektiğini biliyorum ama telefon görüşmelerini kanıt gösterebilirmiyim, mesaj çekmeyip elime kanıt vermeyecek kadar planlı hareket eden biri var karşımda. Eşimin bu sözlerine istinaden işe girmeyip onun bana sağlayacağı nafakayla hayatımı idame etmem gerekir. Boşandıktan sonra eşimi bulup bunları talep etmek zor olacağından şu süreçte mi taleplerde bulunup davayı iptal etmeliyim ?!

Sorularım çok oldu farkındayım. Lütfen bilgi ve donanımınızla yoluma ışık olunuz ? Eşimin ifadelerinden yola çıkarak taleplerim neler olabilir. Ayrıca bir çok tlf. görüşmemizde şeref ve namusumu resmen ayaklar altına alan...küfür içerikli bir çok söz var. Bunların bir yıl geriye dönük olduğunu düşünürsek tazminat taleplerim neler olabilir? Tlf görüşme saatlerini savcılığa verirsem ispat edermiyim ? Hayatımı ve kazandıklarımı kaybetmeme sebep olan, ailem, sosyal çevrem, mühitimde beni küçük düşüren birinin elini kolunu sallayıp "erkek" sıfatıyla yoluna devam edip arkasında bir enkaz bırakmasına izin vermek istemiyorum lakin karşımdakinin de karşı savunmaya geçip anında benim de açtığım davalarla kendisini "küçük düşürdüğümü" iddia edebilecek kadar hem suçlu hem güçlü bir karaktere sahip olduğundan yapabileceklerini kestiremiyorum. Şuradan yola çıkıyorum ki: kanunen davaya gelmesi için ev adresini yanlış verdiğinden işyeri adresine tebliği gittiği için ki malumunuz bunun usulü elbette ki budur kendisi telefon edip "vay benim gibi delikanlıyı rezil ettiniz...." şeklinde sözler kullandı ?! Enteresan tabi...ama misal vermek gerekirse haklarımı istersem yapabileceklerinin küçük bir ipucuna dikkat çekmek istedim. Peki o zaman ben korkup, sindirilip kaybettiklerimle baş başamı kalmalıyım ?! Eminim öneriniz bu olmayacaktır ama...lütfen bilgi ve yorumlarınızı esirgemeyiniz. Uzun yazıp konudan saptıysam özür dilerim fakat yaşadıklarım bu kadarla da sınırlı değil...

Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla,
Old 14-04-2010, 19:53   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı

Açılmış ,karara çıkmış ama kesinleşmemiş boşanma davası hakkında ancak dosyanın incelenmesi ile sağlıklı bir karar verilebileceğini düşünüyorum.

1-Dosyada maddi manevi tazminat ve nafaka taleplerinizden feragat etmişseniz ,kararı kesinleştirseniz dahi boşanma davasında tartışılan vakıalara dayanarak maddi manevi tazminat talep etme olanağınız olmayacaktır.

Dosya içeriği incelendiğinde mali taleplerinizden feragat varsa, ve bu taleplerinizi gerşekleştirmek istiyorsanız,davanızdan feragat edebilirsiniz.Bu durumda dosya Yargıtay'a gönderilecek ve davanız yerel mahkemeye feragat nedeni ile reddedilmek üzere geri gönderilecektir.

Böylece boşanmanın sonuçlarından uzaklaşmış olacaksınız.

Dilerseniz yeni oluşacak sebeplerle yine boşanma davası açabilirsiniz.

2-Yine dosyanızın ayrınlılı incelenmesi ile mali taleplerinden feragat etmemiş iseniz dosyanızı kesinleştirip ,kesinleşme tarihinden itibaren bir yıl içinde koşulları varsa maddi manevi tazminat ve nafaka talepli dava açabilirsiniz.

Ayrıca koşulları varsa mal rejimi alacağınız için dava açabilirsiniz.
Bu konularda sağlıklı karar verebilmeniz menfaatlerinizin kolrunması için bir avukattan destek almanız yararınızadır.
Old 14-04-2010, 22:35   #3
Konuk

 
Önemli Eşimin onur kırıcı mesajları ve evliliğimizde edinilen malların ispatı Hk.'da.

Sn.Av.Habibe Yılmaz Kayar;

Konuyla alakadar olup bana alternatifler sunduğunuz için teşekkür ediyorum.

Şu halde, ben o anki ruh hali (bebek-iş kaybı v.s, psikolojimin bozulması) ile bulunduğum sağlıksız ortamdan kurtulmak amcıyla haklarımı gözardı ettim ki zaten karşı tarafın asıl amacı da buydu. Davayı kesinleştirmememin sebepleri: birinci olarak eşimin beni oyalayıp düzeleceği yönünde ikna etmesi ama dengesiz davranıp beni yıldırıp hak talep etmeden gitmemi sağlaması. Bu asla iyiniyetli bir davranış değildir. İyiniyetli olmayan açıkça "benden alacağını alıp hevesini aldığını" belirten mesajları mevcut Diğer sebep ise haklarımı koruyabilmek, fakat eğer davadan feragat edersem bu kez ben gene rencide olup "dava açtı ama pişman oldu benim gibisini bulamayacak?!!" şeklindeki saldırılara maruz kalmış olacağım. Eşimin tüm saygısızlıklarını kabullenmiş olacağım. Dayanamayıp sil baştan, gene ben gidip dava açmak durumunda bırakılacağım. Karşı taraf açıkça "süründürürüm" demişti. Ömrümden daha fazla çalınmasını istemiyorum ama davayı kesinleştirirsem haklarımı tamamen kaybetmiş mi olacağım? Davada sunduğum sebepler haricinde, kesinleştirdiğim taktirde eğer son dönemde geçtiğimiz 2 - 3 ay içinde çekilen sms' leri sunarsam ve rencide olduğumu "dul" sıfatıyla yaşayaşağım zorlukları öne sürüp aşağılandığımı ispatlarsam taleplerim neler olabilir ?! Davayı kesinleştirip sonradan bir yıl içinde gene daha önce göstermediğim mesajlarla taleplerim olabilir mi ? Yani her iki durumda da feragat da etsem...kesinleştirmiş de olsam. Birincisi olası bir ikinci dava halinde, ikincisi ise boşanıp akabinde çekilen hakaret ve aşağılama mesajlarına dikkat çekerek ve de geriye dönük bir yılı aşkın süre içinde eşimin edindiği araba ve banka hesabına dikkat çekip talebim olabilir mi? Yalnız, şu var ki eşim arabayı eniştesinin üzerine yapmıştı, bunu nasıl ispatlamam lazım ?!

Açtığım dava öncelikle çekişmeliydi, daha sonra karşı tarafın yıldırması sonucu anlaşmalıya döndü ve taleplerimden feragat ettim. Şimdi zaten taleplerim çekilen onur ve haysiyet yaralayan mesajlar yüzünden olacaktır. Ayrıca babamla aramın eşim yüzünden bozulduğunu sebep gösterip hayatımı idame ettirmek için tazminat istemek söz konusu mudur? Eşim sürekli "anne-baban emekliler onlar sana baksınlar" deyip duruyor. Fakat ben şu an babamın evinde olmama rağmen ne yazık ki eşimin neden olduğu durumlar yüzünden babamla aynı odada bulunamıyorumBabamla baba-kız ilişkim zedelenmiş durumda. Her iki vaziyette köşeye sıkışmış bulunuyorum.Babamın evi olması ve ekonomik durumu tazminatı kaybetme sebebim olabilir mi? Sonuçta ben birey olarak hayatımı idame ettirmek zorundayım ama işsizim ve eşim açıkça boşanma sonrası "dul" olacağımdan herkesin yanlış tavrılar takınacağı ve hayatımın çekilmez olacağını msj yoluyla iletti bana. Erkek olarak yoluna kolayca devam edeceğini benim toplumumuzda evlenip boşanmış olacağımdan :.( kolay evlenemeyeceğimi, evlenene kadar çocuk yapma yaşımın geçeceğini...v.s.msj.çekti. Bunları delil göstersem ne talep edebilirim ? Eşimin evli bulunduğumuz sürede aldığı araçtan hakkımı almamın yolu nedir? Eniştesi üzerine yapıldı, eşim kullanıyor...Aracı kullananın kendisi olduğuna dair dair resim sunsam olur mu ?! Eşim benimle evlenene kadar serbest bir hayat yaşayıp herhangi bir kurumda çalışmayıp kendi işleri sayılabilecek esnaf tarzı bir işte bulunup sigortalı olmamıştır ama herhangi bir dava halinde kuşkusuz en yakın arkadaşları "çok çalışkan olduğuna dair" şahitlik edeceklerdir. Benimle evlendiği tarihlere paralel olarak sigortalı işe girdi ve istikrarlı oldu. Gayet ciddi çalışıyor ama benim tazminat talebim olursa işten istifa edip çalışmıyor gözüküp serbest para kazanacağını, izini, kaybettirip bana para "koklatmayacağını" ileri sürdü.Kaldı ki ben para koklama derdinde değil yaşadığım evliliğin yıkımı sonucu kaybettiklerimi geri kazanma çabasındayım.Onun hayatıma girmesiyle benim kayıplarım maddi olmaktan öte manevi olarak telafisi olamayacak boyutta. Eminim onur kırıcı msj ile ilgili dava açarsam. "Onurumun" talep ettiğim para kadar mı olduğunu söyleyen bir ifade kullanmaktan geri kalmayacaktır ki buna benzer imalarda defalarca bulunup benim talepsiz, sessiz çekip gitmemi sağlamak yolunda emin adımlarını atmış bulundu.

Tekrar avukat talebinde bulunamıyorum,çünkü iş arama sürecindeyim ve ne yazık ki bir önceki işimi davalara katılmak nedeniyle almam gereken izinler ve olayın deşifre olması sebebiyle kaybettim. Gene aynı olayı yaşamak istemiyorum. Başvuruda bulunduğum firmalardan biri beni işe kabul etti ve son olarak ayrldığım işyerine referans için aradığında "Sorumluluk sahibi, iş disiplinini benimemiş bir çalışan olduğunuzu fakat AİLEVİ SORUNLARINIZ OLDUĞUNU...söylediler...Sorunlubiriyle çalışmakistemeyiz...durmadan davalaragiden birini tercih edemeyiz şeklindeki ifadeleri...Tüm mülakatları geçen, 10 yıllık tecrübesi olan, 4 saat görüşme yapıp, ingilizce mülattan da geçtikten sonra sözleşme imzalayacakken bunları dıymak beni çok utandırdı. Ben baştan "sorunlu biri" olarak lanse edilmiştim. İş hayatımda 10 yılda edindiğim saygınlık 2 dakikada eşimin bana küfür edip içkili kapıyı yumruklaması sonucu karakola gitmemizin sonrasında alışık olmadığım bu durum karşısında düşük sonucu bebeğimi kaybetmem işyerime yansıdı ve sonuçta iş arayışlarımda tüm tecrübem,istikrarım, prensipli oluşum yerle bir oldu. Bu çok utanç verici.Şu anda iş ararken her seferinde bunları duymak beni caydırıyor.Dolayısılya bu evliliğin veya ayrılığın bana kaybettirdikleri manevi-maddi ve saygınlık anlamında büyükboytlarda. Maddi olarak da gelirim ve birikimim yok. Zaten eşim geçimimi sağlamadığı için son bir buçuk yılda elimdeki avucumdakini harcadım. Benim maddi geçimimi sağlamayan "kocam" kendi hevesini almak adına "eşim" olmayı öne sürüp defalarca benimle birlikte oldu. Her nedense, birliktelik yaşarken "kocam" olma hakkını kensinde bulan şahıs...açmıyım-açıktamıyım-tokmuyum- alakadar dahi olmadı. Nasılsa babanın evindesin sana bakar deyip işine geldiği gibi davrandı. Zaruri ihtiyaçlarımı bile karşılamakta güçlük çekiyorum.
Bu konuda mahkemeye "iyiniyete" sığmayan ve benimle açıkça oyalandığını belirten bir madde eklenebilir mi ? Eklersem eşimin "kendi de istedi" şeklindeki daha da küçülen bir savunması olacağı şüphesiz, bunun gibi zamanlarda kendisi "evliliğimizin kurtulacağı, her şeyin çok güzel olup çocuklarımızın olacağı, hatta benim iş aramayıp hemen çocuk doğurmam gerektiğini tekrarlayıp duruyor". Eminim bir çok kişi benim aklı başında bir birey olarak bu yalanlara kanmamam gerektiğini söylecektir ama iyiniyet sınırları nasıl fazlasıyla zorlanır inanın hayatı öğrendiğimi sanan, gayet prensip sahibi olduğumu iddia eden ben bile yaşadıklarıma inanmakta zorluk çekip nasıl bu kadar onurumla oynanmasına izin verdiğimi aklım almıyor??!!!
Eşim edinilen araba ve parayı kendi çalışıp kazandığını ve o sürede aydı yaşadığımızı iddia edecektir peki öyleyse ayrı yaşadığımız halde nasıl oluyor da mütemadiyen görüşüp birlikte olduk ?! demem doğru olur mu?! Mahremiyetimi ortaya döküp malzeme yapmak istemem ama kullanılıp atılmak çok onur kırıcı. Madem ayrıydık neden ben davalar için buluşmaya her gidişimde benimle yoğun ısrar, dayatma, ikna...ve boşanmadan caydırma konusunda dildöküp birlikte oldu ve hemen sonrasında hakaretmesajları çekti. Bu ne çelişki. Kimsenin bu denli dengesiz davranıp şerefimle, duygularımla oynamaya hakı olamaz. O hakkı ben vermiş gibi gözüksem bile. Oldukça insani duygularla "inanmak" istemiş olamazmıyım ?!

Cevabınızda sözünü ettiğiniz mal rejimi hususundaki gerekli koşullar nedir acaba ?

Yorumlarınızla bana ışık olduğunuz için teşekkür ediyorum.

Saygılarımla,
Old 14-04-2010, 22:47   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Katılımcı

Her ne kadar boşanmaya karar verilmiş ise karar kesinleşmediğinden halen evlisiniz.

Dava dilekçesnde ,dava tarihine kadar olan olaylar tartışılır.Dava sırasında ve sonrasındaki olaylar davaya esas alınmaz.

Sözünü ettiğiniz eylemler boşanma sebebi olarak değerlendirildiğinde ,dava açıldıktan sonraki olaylar için yeniden boşanma davası açılmasına hiç bir engel bulunmamaktadır.

Fakat bir yanda anlaşmalı boşanma,bir yanda yeni boşanma sebepleri sebebi ile durumunuzun karmaşık olduğunu da peşinen söylemek gerekir.

Önce ne yapmak istediğinizi kararlaştırmanıda yarar var.Kararınızı net olarak verdiğinizde isteklerinizi karşılayan hukuki olanakları bir avukatla değerlendirmeniz uygun olacaktır.
Old 15-04-2010, 01:33   #5
Konuk

 
Varsayılan

Haklısınız, evet durumum karmaşık. Benim demek istediğim:

.Davadan feragat etmem halinde ki feragat amacım
iyiniyetimden faydalanıp benimle barışmış görünen
eşimden haklarımı almadan boşanmamak.Çekişmeli
başlayıp kandırılarak anlaşmalıya vardırılan dava
sonucu benimle "evcilik" oynayan eşime karşı
mevcut davayı çekişmeliye çevirmek. Tekrar dava
açmayıp ilgili davayı çekişmeliye çevirmek.
Vazgeçirildiğim haklarımı almak amacıyla,
bilahare boşanmak için tedbiren boşanmamak. Amacım
tarafıma yapılan hakaret psikolojik şiddet v.s.nedeniyle
zaten boşanmaktı fakat eşim davanın gidişatı ve de
delillerimi bildiğinden dostça yaklaşıp amacına ulaştı
pişman görünüp hemen sonrasında "boşanan bir kadın"
olarak toplumumuzda bana hoş gözle
bakılmayacağını söyleyip beni imza konusunda oyaladı.
Haklarımı muhafaza amacı ile, iyiniyetimi kullanıp
haklarımdan vazgeçmeme sebep olan eşimin karşı benzer
davayla ilgili yorumdan yola çıkarak vardığım sonuç
aşağıda bilginize sunulmuştur:

Sitenizden alıntı :
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=49525

"benzer bir davada yargıtay, çekişmeli olarak açılan
boşanma davasında, anlaşmaya varılıp, protokol
imzalanıp bitirilen davada, taraflardan birinin temyiz
etmesini, feragat niteliğinde olduğu, temyiz eden
tarafın temyiz etmesiyle davanın anlaşmalı olmaktan
çıktığı ve çekişmeli hale geldiğinden, değişen
koşullar ışığında delillerin değerlendirilep yeni
hüküm kurulması istemiyle bozmuştu"

Ne dersiniz, ilgili dava benim için de örnek teşkil
eder mi ?

. Eğer olmaz ise, davayı kesinleştirip yani imzamı atıp,
akabinde zaten dava öncesi değil, evlilik esnasında
değil, boşanan kadın olarak toplumumuzda aranan ve
beklenen namus "ölçüsünü veya değerini" kaybeden bayan
olarak "hafife"(bunlar eşim sıfatını taşıyan
beyefendinin bana çektiği smslerde kullandığı
tarafımdan güzel Türkçemize uyarlanmış ifade
şeklidir ) görüleceğim kehanetlerinde bulunup bana
psikolojik şiddet uygulayıp kendisinin benden "alacağını aldığını"...
erkek olması sebebiyle bir şey kaybetmediğini, benim ise
olası bir evlilik durumunda toplumumuzca beklenecek olan
namus değerini "yitirmiş" olmam ve kıymetimin "düşmüş"
olması sebebiyle hayatımı bittiği şeklindeki
mesajlarını hangi isim altında sunmam gerekir
bilemiyorum Bu çirkin ve onur kırıcı ifadeleri
sizlere aktarırken, dava dilekçelerimde sunarken
tekrar tekrar ezilip...yazan eşimin yerine utanıyorum.
Tarafları olduğumuz boşanmayla ilintili olmakla
beraber hakaret - şeref
veya tam adı ne olması gerekiyor davası mı açmalıyım ?

Bulunduğun ilçede 2 farklı avukata mevcut durumu danıştım.
Birisi babamın tanıdığı bir beydi ve babamın dahi bilmediği haysiyet kırıcı msjları Avukat beye göstermekten çekindim açıkçası.Elbete ki omesleğini icra ederdi ama ben çok ezildim. Kaldı ki maddi olarak kendisine karşı daha da mahçup olamazdım. Sürüklendiğim psikoloji bu sonucu doğurmuş olabilir. Sonrasında danıştığım bayan Avukat ise eşimin "davalara gelmem, seni süründürürüm, izimi bulamazsın...ömrün mahkemelerde geçer ben gezer tozarım" msjını gördükten sonra "evet, süründürebilir...2 sene devam eder. Maddi - manevi yıpranırsın yorumu caydırıcı oldu benim için. Diğer taraftan; daha önce de değindiğim gibi, sağlıklı bir şekilde iş arayabilmem ve gireceğim işyerlerinin durumu öğrenip sorunları devam eden bir birey olarak algılanmamak adına kendi hayatımı idame ettirebilmek adına bir an önce haklarımı alabileceğim şekliyle davaları sonuçlandırmayı umuyorum.DAva sonuçandıktan sonra işe girmem daha sağlıklı olacaktır. Sürekli dava peşinde koşarken kimse beni firmasının bünyesinde barındırmak istemez.

Önceki mesajda değindiğiniz Mal rejimi hususundaki koşullar nelerdir acaba ?

Anlayışınız, sabrınız ve bu denli karmaşık davaları aydınlatmak adına kurulan bu sitede gece - gündüz çalışıp
yolumuza önder olduğunuz için teşekkür ediyorum. Karşınıza böylesi sevimsiz bir davayla çıkmış olmaktan son derece mahçubum. Dilerim kimse nahoş olaylarla karşılaşmasın ama ihtiyaç durumunda iyi ki sizler varsınız.

Alakanıza ve bilgi donanımınızı paylaştığınız için teşekkür ediyorum.

Saygılarımla,
Old 15-04-2010, 09:31   #6
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

1-Kesinleşmemiş boşanma davanızdan FERAGAT etmenizin belirttiğiniz biçimde manevi anlamları bulunmamaktadır. Dava dosyası içine vereceğiniz dilekçe TEMYİZ biçiminde değerlendirilip; yargıtay tarafından dosyanın feragat nedeni ile reddine karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilir.

Feragat kullanılabilecek hukuki bir araçtır.

2-Sonrasında kesinleşmemiş bu kararın verilmesinden sonraki hukuki sebeplere dayanarak yeni bir boşanma davası açabilirsiniz. Bu dava içinde maddi ve manevi tazminat talepleriniz olabilecektir.

3-Bir ihtimal de, açtığınız bu davayı kesinleştirmeniz. Ve eğer tazminat taleplerinizden vazgeçtiğinize ilişkin bir beyanınız bulunmamakta ise, eşinize karşı maddi ve manevi tazminat davasını ayrıca açmanızdır.

4-2002 sonrası evlilik birlği içinde edinilmiş bir mal varlığı var ise, bunun için de tasfiye payı alacağı davası açmanız mümkündür. Belirttiğiniz arabanın mülkiyeti hiç eşinize ait olmamış ise, bunun üzerinde hak iddia etmek mümkün değildir. Ancak eşinizin üzerine olan malı kötüniyetle devri söz konusu ise, bunun tasfiye payı hesabına dahil edilmesi mümkündür.

Bu alacak davasının görülebilmesi için kesinleşmiş bin boşanma kararı olması gerekir.

5-En son hal ise, yeni sebeplere dayalı boşanma davası açmak, eşinizin ilk davayı tebliğe çıkarması halinde yine o davadan kesinleşmeden feragat etmek de mümkündür.

Sayın Katılımcı,

Sorularınıza daha sağlıklı yanıtlar almak için yapmanız gereken boşanma dosyanızın bir fotokopisi ile birlikte, aile hukuku konusunda uzman bir avukata gitmek ve bir yol haritası belirlemektir.

Bizlerin buradan daha fazla yardımcı olabilmesi mümkün değildir.

KAHDEM'e gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz.

Saygılar.
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma davası açtım, ilk duruşmaya çıktık, boşanmaktan vazgeçtim devamında ne olur? ŞİLA Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 10-03-2010 15:01
Anlaşmalı boşanma davası açtım ancak barıştık ne yapmalıyım? ceylanömer Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 14-01-2010 10:14
anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtik Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 04-11-2009 08:35
esim bana boşanma davası actı sonra mahkeme kagıdını yırttı vazgectim diye. Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 19-06-2009 19:09
Boşanmaktan ve Şikayetimden Vazgeçtim Ne Yapabilirim Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 09-09-2008 17:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03024507 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.