Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işçinin ölümü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-08-2012, 10:25   #1
kvas

 
Varsayılan işçinin ölümü

merhabalar belediyeye iş yapan taşeron bir firmada 5 seneden beri çalışan şahıs kanser hastalığı sebebi ile tedavi görürken hastanede vefat ediyor müttevefanın ailesi vekalet verip kıdem tazminatının tahsilini istiyorlar çalışan hayattayken açılan dava ile mirasçıların açacağı dava yönünden farklılıklar var mıdır nasıl bir yol tavsiye edersiniz. saygılar sunuyorum
Old 29-08-2012, 16:25   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
merhabalar belediyeye iş yapan taşeron bir firmada 5 seneden beri çalışan şahıs kanser hastalığı sebebi ile tedavi görürken hastanede vefat ediyor müttevefanın ailesi vekalet verip kıdem tazminatının tahsilini istiyorlar çalışan hayattayken açılan dava ile mirasçıların açacağı dava yönünden farklılıklar var mıdır nasıl bir yol tavsiye edersiniz. saygılar sunuyorum
Sayın kvas;

İşçinin hayatta iken açacağı dava ile mirasçılarının vefatında açacağı davanın mahiyeti itibariyle farkı bulunmamaktadır. Ancak davayı açarken dikkat edilmesi gereken (mirasçıların nasıl hareket etmesi gerektiğine ilişkin) hususları ortaya koyan bir karar paylaşıyorum.

Saygılarımla..
Alıntı:
YARGITAY 9. HD. 2009/3432 E. - 2011/2311 K. 03.02.2011 T.

• Ölen İşçinin Mirasçılarının Hakları
• Dava Açmada İzlenecek Yol


ÖZET: Ölen işçinin tüm mirasçılarının birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yoluyla kıdem tazminatı talep edilebilecektir.
Medeni Kanun hükümlerine göre iştirak halinde mülkiyet müşterek mülkiyete dönüştürülmeden tek mirasçı kendi payı için kıdem tazminatı davası açamaz.


Davacı vekili, müvekkilinin miras bırakanı olan A.’ın 01/05/1987-31/05/1987 ve 01/05/1989-26/03/2006 tarihleri arasında da davalıya ait iş yerinde çalıştığını, son olarak aylık net 1.600.000 TL ücret aldığını ileri sürerek ölüm nedeni ile hak kazanılan kıdem tazminatının miras hissesine düşen miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, intihar nedeni ile ölüm halinde kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, kıdem tazminatının iştirak halinde mülkiyet esasına tabi bir miras hissesi olduğunu, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece veraset ilamına göre kıdem tazminatı payının bölünebilir olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muris Ayhan Ayan’ın ölümü üzerine mirasçılarından olan davacı tarafından veraset ilamı ibraz edilerek, miras bırakanın hak kazandığı kıdem tazminatının kendi payına ilişkin kısmının ödenmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında murisin hak kazandığı kıdem tazminatı açısından mirasçının kendi payına yönelik dava açma hakkının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Miras bırakanın davacılar dışında başka mirasçılarının da bulunduğu dosyaya sunulan veraset ilamından anlaşılmaktadır.
TMK 640/II maddesinde; “miras bırakanın ölümü ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığın meydana geleceği, mirasçıların terekeye el birliği ile sahip olacakları, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri” Aynı maddenin IV maddesine “Mirasçılardan her birinin, terekedeki hakların korunmasını isteyebileceği, sağlanan korumadan mirasçılardan hepsinin yararlanacağı” öngörülmüştür.
TMK, 701/II maddesinde ise “ el birliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkının ortaklığa ait malların tamamına yaygın olacağı” hükme bağlanmıştır.
TMK. Mad. 640/IV hükmü, mirasçılardan biri ya da bir kısmının başvurabileceği yasal yolları “terekedeki hakların korunması” ile sınırlı tutmuştur. Açılan dava veya başvurulan yasal yolun bu nitelikte olmadığı durumlarda ana kural (TMK. Mad. 701/II) geçerli olup, bir ya da bir kısım mirasçının istemi, sıfat yokluğundan reddedilecektir.
Somut olayda, davacının kıdem tazminatını kendi payına ilişkin kısmının ödenmesi istemi “terekedeki hakların korunması” ile ilgili olmayıp terekedeki haktan yararlanmaya yönelik bulunmaktadır. Böyle bir durumda ana kural gereğince birlikte hareket etme gereği vardır.
Bu durumda kıdem tazminatının tahsili konusunda tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yahut TMK’nın 644. Maddesi uyarınca iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekmektedir. Davacının kendi mirasçılık payını talep yönünden aktif dava ehliyetinin bulunulmadığı dikkate alınmaksızın hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş kazası sonucu yaşı küçük işçinin ölümü acil! HEATHER Meslektaşların Soruları 3 15-06-2013 17:48
sigortasız işçinin ölümü lawyer_2808 Meslektaşların Soruları 3 07-01-2011 16:33
sigortasız işçinin iş kazası sonucu ölümü.. SINIRSIZ Meslektaşların Soruları 2 11-05-2010 20:55
işçinin ölümü ve tazminat davası norm Meslektaşların Soruları 3 03-11-2009 10:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02986693 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.