alan adı ve marka tecavüzü

sayın meslektaşlarım sorum şu şekilde;

müvekkil şirket kendi adına bir ibareyi marka olarak tescil ettirmiştir. 3-ticaret yapan ve dava açmayı düşündüğümüz firma ise bu ibareye çok benzer bir ibareyi alan adı (domain) olarak kullanmaktadır. ancak domain'i ".tr" uzantılı olmadığı için ODTÜ'ye başvurma imkanımız da bulunmuyor.

Domain olarak benzer ifadeyi kullanan firma marka hakkını ihlal etmekte midir?

Tecavüzün durdurulması istemli dava açıp müspet sonuç almamız halinde alan adı sağlayıcı yabancı menşeli olsa bile mahkeme kararı ek olarak ve tercüme edilerek yollanırsa ilgili alan adının silinmesi şeklinde yardımcı olurlar mı?

Değerli fikir ve cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım,
556 S. Markaların Korunması Hakkında KHK'yı inceleyiniz.


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MARKANIN KORUMA KAPSAMI

MARKA TESCİLİNDEN DOĞAN HAKLARIN KAPSAMI

MADDE 9 - (Değişik: 5833 - 21.1.2009 / m.1) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibi, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep edebilir:

a) Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması.

b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.

c) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal ve/veya hizmetlerle benzer olmayan, ancak Türkiye'de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edecek veya tescilli markanın itibarına zarar verecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılması.

Aşağıda belirtilen durumlar, birinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:

a) İşaretin mal veya ambalajı üzerine konulması.

b) İşareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi veya bu amaçla stoklanması, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi veya o işaret altında hizmetlerin sunulması veya sağlanması.

c) İşareti taşıyan malın gümrük bölgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması.

d) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.

e) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması.

Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Marka tescil başvurusunun bültende yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmesi halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar veremez.


Ayrıca 556 S. KHK m.61 ve 61/A'yı da özellikle incelemenizi öneririm.

Alıntı: Yazan Av.Duygu Işık Behrem Sayın Meslektaşım, 556 S. Markaların Korunması Hakkında KHK'yı inceleyiniz. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MARKANIN KORUMA KAPSAMI MARKA TESCİLİNDEN DOĞAN HAKLARIN KAPSAMI MADDE 9 - (Değişik: 5833 - 21.1.2009 / m.1) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibi, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep edebilir: a) Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal ve/veya hizmetlerle benzer olmayan, ancak Türkiye'de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edecek veya tescilli markanın itibarına zarar verecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılması. Aşağıda belirtilen durumlar, birinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi veya bu amaçla stoklanması, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi veya o işaret altında hizmetlerin sunulması veya sağlanması. c) İşareti taşıyan malın gümrük bölgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması. d) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. e) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması. Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Marka tescil başvurusunun bültende yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmesi halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar veremez. Ayrıca 556 S. KHK m.61 ve 61/A'yı da özellikle incelemenizi öneririm.

sayın meslektaşım khk kapsamında bir dilekçe oluşturdum. ancak alan adı sağlayıcının yurtdışı kaynaklı olması halinde, başvurumuz bir anlam ifade eder mi? Türk mahkemelerinden alınan bir karar yabancı bir şirket için bağlayıcı mıdır? Nitekim domain adresi California merkezli bir şirketten alınmış gözüküyor.

Davanızı niçin gerçek muhataba değil de alan adı sağlayıcısına yönlendirdiğinizi öğrenebilir miyim?

Alan adı kullanımı gerçekleştirerek, marka tecavüzü suçunu işleyen taraf bir Türk Şirketi değil mi? Alan adı sağlayıcısı sadece aracı olarak hizmet veren bir kuruluştur, marka tecavüzünü gerçekleştiren davalınızı iyi belirleyiniz. Örneğin benim şirketim Bafistala Turizm olsun, "BAFİSTALA" da X şirketi adına tescilli bir marka olsun. Benim domain adını Amerika'dan almam , domain hizmetini aldığım firmanın marka tecavüzü gerçekleştirdiği anlamına gelmez ki. Marka tecavüzünü gerçekleştiren yine benim.

Alıntı: Yazan Av.Duygu Işık Behrem Davanızı niçin gerçek muhataba değil de alan adı sağlayıcısına yönlendirdiğinizi öğrenebilir miyim? Alan adı kullanımı gerçekleştirerek, marka tecavüzü suçunu işleyen taraf bir Türk Şirketi değil mi? Alan adı sağlayıcısı sadece aracı olarak hizmet veren bir kuruluştur, marka tecavüzünü gerçekleştiren davalınızı iyi belirleyiniz. Örneğin benim şirketim Bafistala Turizm olsun, "BAFİSTALA" da X şirketi adına tescilli bir marka olsun. Benim domain adını Amerika'dan almam , domain hizmetini aldığım firmanın marka tecavüzü gerçekleştirdiği anlamına gelmez ki. Marka tecavüzünü gerçekleştiren yine benim.

amenna sayın meslektaşım. ancak mahkeme tecavüzün durdurulması minvalinde karar verirse -ki biz alan adını kullanan yani tecavüzü fiilini işleyen şirkete karşı dava açacağız- bu kararla Amerika'daki hizmet sağlayıcısına başvurma imkanımız var mıdır? sorum bu aslında. Yoksa Amerika'daki şirket, davanın tarafı değil; ki Yargıtay'ın bu yönde kararı olduğunu da biliyorum.

Sayın Meslektaşım, selamlar,

Biz bu tarz domain üzerinden yaşanan marka hakkı tecavüzleri için WIPO'nun sağladığı ICANN tahkim yoluna başvuruyoruz. Google'a "icann tahkim" yazıp arattığınızda konuyla ilgili Türkçe kaynaklara ulaşabilirsiniz.

Öte yandan, bu tahkim yolu ile elde edeceğiniz fiili sonuç, ilgili alan adının iptali şeklinde olacaktır (haklı bulunmanız halinde). Bu tarz bir uyuşmazlık benim önüme gelseydi, dava yoluna gitmeyi tercih ederdim (eğer karşı firma Türk ise).

Mahkeme kararını tercüme ettirip, karşı tarafa (gerekli apostil ve noter onayı ile) gönderdiğinizde, alan adı sağlayıcının bu durumu dikkate alıp, alan adını kaldıracağını düşünüyorum.

Hem hatırladıklarımı, hem de Dr. Sefer Oğuz'un "İnternet Alan Adı Haklarının Korunması" adlı kitabından bazı bilgileri vermeye çalışayım. Kitaptan ayrıntılı bilgiye de ulaşabilirsiniz.

TLD denilen com gibi alan adlarının yönetimi ICANN'da bulunmakta. ICANN, alan adları ile ilgili uyuşmazlıkların çözümü için WIPO gibi tahkim kurullarına yetki vermiştir. Yanlış hatırlamıyorsam dünyada 5 tane var. Uygulanacak kurallar ise UDRP olarak geçiyor. İnternetten bunlara ulaşmak mümkün.

Marka hakkının ihlali halinde alan adının kullanılmasını engellemenin en kolay yolu WIPO'ya yapılacak şikayettir(WIPO, İsviçre'de olduğu için tercih ediliyor). Bu bir dava değil, şikayettir. WIPO hakemi, alan adı sahibinin de savunmasını alarak 45 günde karar veriyor. Süreç kısa sürüyor yani.

WIPO'ya yapılacak şikayetin sonunda WIPO ya şikayeti reddediyor ya da şikayeti haklı bulup, alan adının şikayet edene transferine karar veriyor. Örneğin siz WIPO'ya şikayet ederseniz ve haklı bulunursanız, ilgili alan adı müvekkilinizin hesabına transfer edilir.

WIPO gibi tahkim kurulları dışında ABD yerel mahkemesinde de dava açabilirsiniz.

Türkiye'deki mahkemeler, tazminat ve erişimin engellenmesi talepli davalara bakabilir. Buna ek olarak, ilgili siteden Türkiye'ye mal satışı gibi faaliyetler varsa, bunların engellenmesini de talep edebilirsiniz. Ancak yerel mahkemelerimiz, alan adının iptali, transferi, silinmesi gibi kararlar veremezler. Uygulanabilirliği yok çünkü. Bu konuda ABD mahkemeleri ve WIPO gibi tahkim heyetleri yetkili.

Diyelim ki, yerel mahkememiz hata ile alan adının transferi ya da silinmesi yönünde karar verdi. Bu kararı, ABD'de bulunan yazman firmanın uygulaması için, kararı ABD mahkemelerinde tanıtmanız gerekir(tanıma ve tenfiz davası). Ama ABD mahkemesi, bizim mahkememizin kararını tanımaz. Çünkü bizim mahkememiz Türk hukukunu uygularken, ABD mahkemesi, ABD hukukunun uygulanması gerektiği yönünde karar verir.

Özetle, eğer bu siteden Türkiye'ye mal gönderiliyorsa veya Türkiye'de müşterileri varsa, bunun engellenmesi için yerel mahkemede dava açmak mantıklı. Alan adının Türkiye'den erişime engellenmesini de talep edersiniz. Kısmen de olsa etkisi olur. Tabii tazminat da talep edilebilir. Ama amaç alan adının kullanılmasını engellemekse, o zaman WIPO doğru adrestir.

Eğer WIPO'ya şikayet etmeyi düşünürseniz tavsiyem, UDRP'nin 3 kriterine göre konuyu değerlendirmenizdir. Bu kriterler, marka hakkının ihlal edilip edilmediğini belirlemekte. Örnek kararlar için "WIPO karar" diye arama yapabilirsiniz.