Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taşınmaza müdahale

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-11-2008, 11:41   #1
av elif

 
Varsayılan Taşınmaza müdahale

Müvekkile ait olan köy yerinde iki arsanın arasına foseptik çukuru açılmış.Ancak çukur müvekkilin arsasında değil. Müvekkilin iki arsasının tam ortasında.Müvekkil bu çukurun kaldırılmasını istiyor.Ayrıca müvekkilin arsasında bulunan bir kaç ağacı kesilmiş.Biz bu durumda hangi yola başvurmalıyız.Önce idareye başvurmalı mıyız yoksa direk dava mı açmalıyız.Bu halde ne tür bir dava yolu izlemeliyiz.Teşekkürler
Old 03-11-2008, 11:58   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

TAŞINMAZ MAL ZİLYEDLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN

Kabul Tarihi: 4 Aralık 1984

Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 15 Aralık 1984 - Sayı: 18606

5.t. Düstur, c.24 - s.



BİRİNCİ BÖLÜM


GENEL HÜKÜMLER

AMAÇ VE KAPSAM
MADDE 1 - Bu Kanun; gerçek veya tüzelkişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlar.
GÖREV
MADDE 2 - Taşınmaz mallara tecavüz veya müdahale edilmesi halinde taşınmaz mal merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir.
BAŞVURU
MADDE 3 - Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için, yetkili makamlara başvurmaya o taşınmaz malın zilyedi, zilyed birden fazla ise içlerinden biri yetkilidir.
Kamu idareleri kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzelkişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş ve tüzelkişinin yetkilisi tarafından yapılır.
Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde köy halkından herhangi biri de yetkili makama başvuruda bulunabilir.
Vali veya kaymakam görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan şüphesiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahelede bulunduğunu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar.
BAŞVURUDA BULUNMA SÜRESİ
MADDE 4 - Yetkilileri; tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten altmış gün içinde, idari makama başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde süre aranmaz.
SORUŞTURMA
MADDE 5 - Başvuru üzerine, karar vermeye yetkili kişiler veya bunların görevlendireceği bir veya birkaç memur tarafından yerinde soruşturma yapılır.
Soruşturmayı yapan kişilere gerektiğinde teknik eleman ve yardımcı verilir.
Bu Kanun kapsamı dışında kaldığı dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan başvurular, yerinde soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilebilir.
Taşınmaz mal, aynı il'e bağlı ilçelerarası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili kaymakamlığı vali; illerarası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde ise yetkili valiliği veya kaymakamlığı İçişleri Bakanlığı belirler.
ŞAHİTLERİN DİNLENMESİ VE KARAR
MADDE 6 - Soruşturma memuru, tarafların şahitlerini dinledikten sonra gerekli gördüğü takdirde tarafsız kişileri ve ilgisine göre hazine, özel idare ve belediye temsilcilerini, köy muhtar ve ihtiyar kurul üyelerini de dinleyebilir. İfadeler, Ceza (Değişik ibare: 5728 - 23.1.2008 / m.437) "Muhakemesi" Kanunu'ndaki hükümler dairesinde yeminli olarak alınır.
Soruşturma en geç 15 gün içinde tamamlanarak karara bağlanır.
KARARLARIN KESİNLİĞİ
MADDE 7 - Bu Kanuna göre verilen kararlar idari yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Ancak, açık olan yasa ve hesap hataları karar veren yetkili makamca kendiliğinden düzeltilir. Taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği kararda belirtilir.
TEBLİGAT
MADDE 8 - Soruşturmanın yapılacağı, kararın yerine getirileceği yer, tarih ve saat taraflara tebliğ edilir. Şikayetçinin varsa kanuni vekilinin veya dilekçesinde ismini belirttiği temsilcinin, başvuru, 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılmış ise köy muhtarı veya ihtiyar meclisi üyelerinden birinin; soruşturma yapılması ve kararın yerine getirilmesi sırasında taşınmaz malın başında bulunması zorunludur. Mütecavize tebligat yapılmaması halinde soruşturmanın yapılacağı veya kararın yerine getirileceği yer, tarih ve saat 3 gün önceden alışılmış usullerle taşınmaz malın bulunduğu köy veya beldede ilan edilir. Mütecaviz gelmezse soruşturma ve kararın yerine getirilmesi yokluğunda yapılır.
Yetkili makamların, talebin esastan veya süreden reddine ilişkin karar ve işlemleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere duyurulur.
KARARIN UYGULANMASI VE GÜVENLİK KUVVETLERİNİN GÖREVİ
MADDE 9 - Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, karar vermeye yetkili amirce görevlendirilecek infaz memuru tarafından taşınmaz malın yerinde ve o andaki durumu ile zilyedine, tüzelkişiliğe veya kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşlarına teslim edilmesi suretiyle yerine getirilir.
Karar gereğinin, kararın infaz memuruna geldiği tarihten itibaren en geç 5 gün içinde yerine getirilmesi zorunludur.
Karar vermeye yetkili makamın gerekli göreceği durumlarda, infaz memuruna teknik yönden yardımcı olmak üzere yeteri kadar memur görevlendirilir.
Mahallin en büyük mülki idare amirinin yazılı emri ile güvenlik kuvvetlerince, gerek soruşturma, gerekse kararın yerine getirilmesi sırasında mahallinde gerekli önlemler alınır.
TAŞINMAZ MAL ÜZERİNDEKİ EKİM, TESİS VE DEĞİŞİKLİKLER
MADDE 10 - Tecavüz veya müdahalesi önlenen kişi, taşınmaz mal üzerinde vücuda getirdiği her türlü ekim, tesis ve değişikliklerden dolayı ancak genel hükümler dairesinde yargı yoluna başvurabilir.
GECİKMELERİN ÜST MAKAMA BİLDİRİLMESİ
MADDE 11 - 6 ncı maddenin ikinci fıkrasında belirlenen 15 günlük süre içinde karar verilmezse veya verilen karar 9 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirlenen 5 günlük süre içinde infaz edilmezse durum, sebepleri ile birlikte bir üst makama bildirilir.
İKİNCİ VE DAHA SONRAKİ TECAVÜZLER
MADDE 12 - Taşınmaz mala aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya onun yararına başkaları tarafından bilerek ilk defa tecavüz veya müdahalelerle ilgili başvurularda da birinci başvuruda olduğu gibi soruşturma yapılır ve sonucu karara bağlanır.
Tecavüz veya müdahale varsa 9 uncu madde hükümlerine göre karar uygulanır, her iki kararla ilgili dosya karar vermeye yetkili makamlarca, 15 inci maddeye göre işlem yapılmak üzere adlî mercilere gönderilir.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI
MADDE 13 - Bu Kanuna göre verilmiş kararlar üzerine idari yargıya başvurmalarda yürütmenin durdurulması kararı verilmez.
İHTİYATİ TEDBİRLER
MADDE 14 - Başvuru sırasında, taraflar arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanuna göre idari makam tarafından verilmiş bir önleme kararı varken, taraflarca taşınmaz mal anlaşmazlığına ilişkin dava açılmadan adlî mercilerce ihtiyatî tedbir kararı verilemez.
İKİNCİ BÖLÜM

CEZA HÜKÜMLERİ

İKİNCİ TECAVÜZE İLİŞKİN CEZALAR
MADDE 15 - Mahkeme kararıyla kendisine teslim edilmeksizin aynı taşınmaz mala ikinci defa yapılan tecavüz veya müdahale, ister tecavüz veya müdahalesi önceden önlenen kimse tarafından, isterse başkaları tarafından birinci mütecaviz yararına ilk defa yapılmış olsun, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bu suçu işleyenler hakkında;
a) Taşınmaz mal, kamu kurum veya kuruluşlarına ait bulunuyorsa veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz veya umumun menfaatine ait yerlerden ise altı aydan iki yıla kadar; şayet taşınmaz mal diğer tüzelkişilere veya gerçek kişilere ait ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
b) Tecavüz veya müdahale silahlı bir kişi veya silahsız olsalar dahi birden fazla kişiler tarafından yapıldığı takdirde (a) bendindeki cezalar bir kat artırılarak hükmolunur.
c) Tecavüz veya müdahale taşınmaz malı aralarında paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacıyla iki veya daha çok kişinin birleşmesiyle işlenirse (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca üçte bir oranında artırılır. Bu amaçla birleşen kişilerden en az birisinin silahlı olması halinde ise (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca yarı oranında artırılarak hükmolunur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

SUÇÜSTÜ HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASIVE GÖREVLİ MAHKEME
MADDE 16 - Bu Kanunda belirtilen suçları işleyenler hakkında yapılacak soruşturma ve kovuşturmalar, yer ve zaman kaydına bakılmaksızın, 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanununa göre yapılır. Görevli mahkeme Sulh Ceza Mahkemesidir. MADDE 16 - (...) (Madde 16, 8.2.2008 tarih ve 26781 sayılı R.G.'de yayımlanan, 23.1.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun'un 578. maddesinin (ıı) bendi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.) </IMG> </IMG>
SORUŞTURMA VE İNFAZ GİDERLERİ
MADDE 17 - Soruşturma ve infaz memurları ile infaz memuruna teknik yönden yardımcı olarak görevlendirilecek memurların yevmiye ve taşıt giderleri, başvuruda bulunanlar tarafından maliye veznesine yatırılır.
Yukarıda belirtilen görevli memurlara, göreve gittikleri günler için sürelerine ve görevin belediye sınırları içinde veya dışında yapılmış olmasına bakılmaksızın Harcırah Kanununa göre verilmesi gereken yevmiyeler tam olarak ödenir.
Üçüncü maddenin son fıkrasına göre görevlendirilecek soruşturma ve infaz memurları ile infaz memurlarına teknik yönden yardımcı olarak görevlendirilecek memurların yevmiye giderleri, taşınmaz malın ait olduğu kamu idareleri, kurumları ve kuruluşlarınca karşılanır.
Birden çok iş, mümkün oldukça aynı günde yapılır. Bu durumda görülen işler aynı yerde ise, yevmiyeler ve taşıt ücreti başvuranlar arasında eşit olarak paylaştırılır. İşler ayrı yerlerde ise, yevmiyeler eşit olarak paylaştırılmakla birlikte taşıt ücreti uzaklıkla orantılı olarak bölüştürülür.
Soruşturma sonunda tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilirse, masrafların mütecavizden tahsili de, kararda belirtilir. Bu masrafların tahsiline ait karar fıkrası icra dairesince yerine getirilir.
VERGİ, HARÇ VE RESİMLER
MADDE 18 - Bu Kanuna göre verilen kararlar hiçbir vergi, harç ve resme tabi değildir.
YÖNETMELİK
MADDE 19 - Bu Kanunun uygulama şekli ve esasları İçişleri Bakanlığınca altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle </IMG> düzenlenir.
KALDIRILAN KANUN
MADDE 20 - 16 Nisan 1952 günlü ve 5917 sayılı Gayrimenkule Tecavüzün Def'i Hakkında Kanun kaldırılmıştır.
EK MADDE 1 - (Ek: 4807 - 5.2.2003 / m.1) Tecavüz ve müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararın uygulanmasında, kilitli ve kapalı taşınmaz malların açılması zorunludur.
Gerekirse bu yerler zorla açtırılır; kilit ve her türlü tertipler kırılabilir. Üzerindeki tecavüz ve müdahale men edilen taşınmaz mal içindeki mütecavize ait eşyanın boşaltılmasında durumun gerektirdiği tedbirler alınır.
EK MADDE 2 - (Ek: 4807 - 5.2.2003 / m.1) Üzerindeki tecavüz veya müdahale men edilen taşınmaz mal içinde bulunan mütecavize ait eşya çıkarılarak mütecavize, vekiline veya bunlar hazır değilse mütecavizin aile efradından veya işçilerinden reşit bir kişiye teslim edilir. Bunlardan hiç birinin bulunmaması halinde, anılan eşya yed'i emin olarak zilyedin uhdesinde muhafaza altına alınır ve infaz memurunca mütecavize hemen tebligat yapılarak; eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değilse otuz gün içinde eşyayı teslim alması, aksi halde eşyanın açık artırma yolu ile satılacağı bildirilir. Verilen süre içinde teslim alınmayan eşya; kaymakamın, vali veya yetkili vali yardımcısının emriyle görevlendirilen en az bir memur veya gerekirse bilirkişiler tarafından yapılacak bedel takdiri ve ilanı takiben açık artırma yolu ile satılarak muhafaza ve satışla ilgili bütün giderler karşılanır. Artan para, mütecaviz hesabına Ziraat Bankasına yatırılır ve durum kendisine tebliğ edilir.
Bozulması ihtimali bulunan eşya, tebligat aranmaksızın, miktar tespiti ve bedel takdiri yapıldıktan sonra satılır.
YÜRÜRLÜK
MADDE 21 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
YÜRÜTME
MADDE 22 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Old 03-11-2008, 16:26   #3
FYLOZOF

 
Varsayılan

Olayı öğrendiğiniz tarihten itibaren 60 gün içinde, 3091 sayılı yasaya göre kaymakamlığa baş vurarak müdahalenin men-ini talep edebilirisniz.

şayet öğrenmeden itibaren,60 günlük süre geçmiş ise, taşınmazın değerine göre sulh hukuk yada asliye hukuk mahkemesine müdahalenin men-i davası açabilirsiniz.
Old 04-11-2008, 09:19   #4
av elif

 
Varsayılan

Ancak söz konusu çukur müvekkilin taşınmazına yapılmamış.Müvekkilin iki taşınmazı arsında bir yerde.Müvekkil bundan rahatsız olduğu için kaldırılmasını istiyor.
Old 04-11-2008, 09:53   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

İşte bu nedenle TMK.m.683 dayanılabilir.Yani, Çıkan sular ya da kokular nedeniyle rahatsızlık ve zarar veriyorsa,komşuluk hukukuna dayanılabilir.

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/737
K. 2007/2355
T. 8.3.2007
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Yapılan Uygulamada Foseptik Çukurdan Çıkan Suların Davacı Taşınmazına Zarar Verdiği Keşfen Saptandığından Kabulü ile Zararın Hesaplanması Gereği )
• FOSEPTİK ÇUKURUNDAN ÇIKAN ATIK SULAR ( Elatmanın Önlenmesi - Davacı Taşınmazına Zarar Verdiği Keşfen Saptandığından Kabulü ile Zararın Hesaplanması Gereği )
• MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ ( Müdahale Yenilendikçe veya Sürüp Gittikçe Mal Sahibi Mülkiyet Hakkını Korumak İçin Müdahalenin Önlenmesini İsteyebileceği )
4721/m.683
ÖZET : Davacı, davalı okulun foseptik çukurundan çıkan atık suların kendisine ait çaplı taşınmazına akıtılarak önemli ölçüde zarar verdiğini ileri sürmüş elatmanın önlenmesi ile 9.10.2000 tarihinden itibaren hesaplanacak zararın tazminini istemiştir. Müdahale yenilendikçe veya sürüp gittikçe, mal sahibi mülkiyet hakkını korumak için müdahalenin önlenmesini isteyebilecektir.

Mahkemece, yapılan uygulamada foseptik çukurdan çıkan suların davacı taşınmazına zarar verdiği keşfen saptanmıştır. O halde, işin esasına girilerek elatmanın önlenmesine varsa yeni bir zararın uzman bilirkişi aracılığı ile hesaplanarak hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, kayden malik olduğu 124 parsel sayılı taşınmazına, 100.Yıl İlköğretim Okulunun foseptik çukurundan çıkan atık suyun verilmesi nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürüp; elatmanın önlenmesi ile 9.10.2003 tarihinden itibaren verilen zararın yasal faiziyle birlikte tazminini istemiştir.

Davalı, çekişmeli taşınmaza herhangi bir müdahale veya zarar verici eylemleri bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacının daha önceden hükme bağlanan 2002/603 esas sayılı davasıyla eldeki davanın taraflarının, taleplerin ve dava konularının aynı olduğu, zarar gören yer yüzölçüm ve ağaç sayısının da aynı olduğu, zarar gören ağaç sayısında artış bulunmadığı; aynı zarar nedeniyle birden fazla tazminat talep edilemeyeceği, kesinleşmiş hüküm ile elatmanın önlenmesine de karar verilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Sevinç Türközmen'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı okulun foseptik çukurundan çıkan atık suların kendisine ait çaplı taşınmazına akıtılarak önemli ölçüde zarar verdiğini ileri sürmüş elatmanın önlenmesi ile 9.10.2000 tarihinden itibaren hesaplanacak zararın tazminini istemiştir.

Davalı idare, davalının taşınmazına herhangi bir müdahalenin olmadığını savunmuştur.

Mahkemece, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen aynı yerle ilgili ( 2002/603-2003/494 sayılı ) hüküm bulunduğunu gerekçe göstererek kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyaya getirtilen yukarıda numarası yazılı dava dosyası incelendiğinde davanın taraflarının aynı olduğu, isteğin tazminata ilişkin bulunduğu mahkemece, foseptik çukurdan yayılan atık suların verdiği zarar sebebiyle kavak ağaçlarının bedeli karşılığı 307.000.000 TL.tazminata hükmedildiği, hükmün kesinleştiği görülmüştür.

Ancak, kesin hükümden söz edilebilmesi için HUMK.nun 237. maddesine göre, davanın tarafları, konusu ve sebebinin aynı olması şarttır. Oysa, önceki dava tazminatla ilgili olduğu halde, eldeki dava elatmanın önlenmesi ve tazminatla ilgilidir. Ayrıca, eldeki davadaki tazminat isteği de önceki davanın kesinleştiği tarihten sonraki dönemi kapsamaktadır. Bu durumda her iki davanın konusu ve hukuki sebebinin aynı olduğu söylenemez.

Hemen belirtilmelidir ki, dava, Medeni Kanunun 683. maddesine dayanan çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi; isteğine ilişkin olup; mahkemece ( ...önceden verilen hükmün kesin hüküm oluşturduğu ) gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere, Medeni Kanunun 683. maddesi, bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir hükmünü öngörmüştür.

Öğretide özet olarak ( ...zilyet bulunmayan malikin; malik olmayan zilyet aleyhine açtığı davadır... ) şeklinde tanımlanan istihkak davasında da kuşkusuz kesin hüküm oluşabilir. Dr.Suat Bertan; Ayni Haklar adlı eserinin 296. sahifesinde bu konuya değinerek ( ...muhkem kaziye vardır denilebilmesi için, istihkak davası sonunda verilen hüküm ile yalnızca bir malın davacıya teslimi gerektiğinin veya hukuki bir sebepten dolayı o malın davacıya teslim edilmesi gerekmediğinin o davanın tarafları arasında muhkem kaziye halini alması gerekir... )

Görüşünü ifade etmektedir. Öte yandan, müdahale yenilendikçe veya sürüp gittikçe, mal sahibi mülkiyet hakkını korumak için müdahalenin önlenmesini isteyebilecektir.

Mahkemece, yapılan uygulamada foseptik çukurdan çıkan suların davacı taşınmazına zarar verdiği keşfen saptanmıştır.

O halde, işin esasına girilerek elatmanın önlenmesine varsa yeni bir zararın uzman bilirkişi aracılığı ile hesaplanarak hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
müşterek mülkiyate konu taşınmaza ait aidat paris23 Meslektaşların Soruları 0 15-09-2008 22:10
veraseten iştirakte iştirak halinde taşınmaza paydaşın bina yapması av.Nalan Aslan Meslektaşların Soruları 0 26-06-2008 09:24
Boşanma Davasında Taşınmaza Tedbir İstemi avfatih Meslektaşların Soruları 4 21-03-2008 22:27
tarla vasfındaki taşınmaza vaki tecavüzün kaldırılmasına ilişkin Av.Öznur A. Arabacı Meslektaşların Soruları 1 01-12-2007 14:30
İpotekli Taşınmaza Başka Dava Dosyasından Tedbir Konulmuşsa Kaldırılabilir Mi? selin ulu Meslektaşların Soruları 2 10-10-2007 15:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06574011 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.