İlamlı icra - reddi miras

Herkese iyi akşamlar,

Müvekkil, mirasçılık sebebiyle muris hakkında açılmış tazminat davasına (dava sürecinde muris hayatını kaybetmiş) dahil ediliyor. Gelen tebligat üzerine müvekkil süresinde reddi miras davası açıyor ve mahkemeye bekletici mesele yapması için beyanda bulunuyor. Ancak mahkeme bekletici mesele yapmadan hüküm kuruyor. Tabi hüküm kurulduktan sonra müvekkil reddi miras kararını almış. Hüküm kısmıda davalı olan müvekkilin adı geçmiyor. Sadece murisin ve sigorta şirketinin adı var. Müvekkil istinaf kanun yoluna başvurmadığı için karar kesinleşiyor. Mahkeme ilamını karşı taraf icraya koyarken müvekkili taraf olarak göstermiş. İlamlı icra henüz kesinleşmedi. İlamlı icra takibine icra mahkemesinde itiraz etmemiz yeterli mi? Yoksa menfi tespit davası mı açmalıyız?

Sayın meslektaşım, merhaba.

Kanaatimi maddeler hâlinde bildireceğim:
1) Mirasçıların, mirasçılık belgesi sunulmadan dosyada taraf olarak eklenmeleri usule aykırıdır; ancak dava bildirilebilir. Mirasçılar yine de dahili davalı olarak kabul edilmişlerse taraf sıfatı olmadığı için davanın, mirasçılar açısından, esastan reddedilmesi gerekirdi.
2) Sadece murisin ve sigorta şirketinin adı var demenizden mirasçıların davaya dahil edilmediklerini, yukarıda bahsettiğim gibi davanın ihbar edildiğini anlıyorum. Bu hâlde ben mahkemenin yanlış hüküm kurduğunu, muris aleyhine değil terekeye dolayısıyla mirasçılara karşı davanın yürütülmesi gerekirken husumet yönlendirmesi olmadan taraf ehliyeti (kişiliği) olmayan bir kişi hakkında verilen hükmün hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum.

Tüm bunları geçtikten sonra sorunuzun cevabına gelirsek:
3) İlamda adı yazmayan kişilere karşı, ilama dayanarak başlatılan icra takibi süresiz şikayete tabiidir. Bu benim şahsi hukuki görüşümdür. Zira icra emrinin ilama uygun olarak düzenlenmesi memurun görevidir ve kamu düzenindendir. Aksi hâlde ilam olmadan ilamlı icra başlatılmış olacaktır.
4) İlamlı icrada menfi tespit davası açılması bana pek mantıklı gelmiyor.
5) Sigorta şirketinin icra takibinde yapması gereken, muris adına icra takibini başlatmak ve ardından icra dairesinden veraset ilamı getirmek üzere yetki ve süre almaktı.
6) Eğer görüşüme itibar etmezseniz diğer hususlar için İİK'nın ödeme emrine karşı başvurulacak hukuki yolları gösteren maddelerine bakabilirsiniz.

İyi çalışmalar dilerim.

Öncelikle ilginiz için çok teşekkür ederim sayın meslektaşım.

İcra emrine itiraz davası açtık. Bugün itibariyle karara çıktı. Şikayetimiz kabul edildi.

Aynı konuda meslektaşlarımıza yardımcı olması açısından mahkemenin vermiş olduğu kabul gerekçesini paylaşıyorum.

“ 2004 sayılı kanunun 18/3 maddesinin mahkememize verdiği yetki gereğince duruşma açılmasına gerek görülmemiş dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi uygun görülmüştür.

2004 sayılı İİK'nın 53. Maddesi gereğince mirasın reddine ilişkin 3 aylık sürenin beklenilmesi, dava açılmış ise dava sonucunun beklenilmesi ve doğan neticeye göre borçlunun mirasçılarına yönelik olarak takip yapılması gerekmektedir.( Yargıtay 12. HukukDairesi'nin 2016/8718 esas, 2016/13983karar sayılı kararı)

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/4159 esas ve 2018/9337 karar sayılı kararında bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği belirtildiğinden süreye tabi bir şikayet değildir.

Tüm bu hususlar ışığında,... İcra Dairesi'nce 2004 sayılı İİK'nın 53. Maddesi gereğince borçlunun mirasçılarının mirası reddedip reddetmediklerinin neticelendirdikten sonra alacaklı vekilinin talebine ilişkin olarak işlem yapması gerekirken takip hukuka aykırı işlem yapması sebebiyle şikayetin kabulü”