|
Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için. |
28-07-2011, 17:29 | #61 | |||||||||||||||||||||||
|
Aslında 500 alıp 1100 TL makbuz kesmek değil Cengiz Bey'in söylediği. Malumunuz asgari ücret tarifesinin altında iş almak -kural- olarak yasaktır. Maliye de bunu biliyor. Doğal olarak UYAP üzerinden tespit ettiği davalar ile kesilen makbuzu karşılaştırdığında asgari ücret tarifesinin altında kesilen makbuzları mesela olayımızda 1100 TL olması gerektiği gerekçesiyle cezalı tahsil ediyor. Bu büyük bir risktir. Siz 1100 TL'lik bir iş için 500 TL alıp, 500 TL makbuz kesseniz bile Maliye bu beni ilgilendirmez diyebiliyor! Olay budur. Diğer yandan tarifenin altında iş almak zorunda kalan sayın meslektaşım adına da üzüntülüyüm. Anlayabiliyorum. Bu tür durumlar bakımından daha önce bir öneri getirmiştim. http://www.turkhukuksitesi.com/showp...40&postcount=3 Genç meslektaşlarımıza iş kapısı açılmalı, meslektaşlarımızın onuru zedelenmemelidir. Bir taraftan aciz hali ile ilgili meslekle bağdaşmadığından bahisle hükümler tesis edip, diğer yandan neredeyse faal avukatların %50'sini aciz durumuna düşüreceksiniz. Baronun banka hesaplarında ise 20 Milyon TL'niz faizde duracak!!! Bu olmaz! |
28-07-2011, 17:42 | #62 |
|
Yasa ve Yaşam
Sayın meslektaşlarım,
"Dert çok, hemdert yok" ! Yasamız 1969 tarihli... 1969'dan günümüze... 1.Avukatlık hizmeti: Yalın,tüm duygusal tanımlamalardan arındırılmış olarak ele alınmalı ve tanımlanmalıdır. 2.Ücret tarifesi: Av.K.m.164 "Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir" hükmünün gerekçesi,günümüz koşullarıyla değerlendirilmeli dahası bu hüküm kaldırılmalıdır. 3.Nitelik-Nicelik: 3.1.Lisans eğitiminde sözlü/yazılı sınav uygulamasına son verildi... 3.2.Hukuk Fakülteleri çoğaldı... 3.3.Avukat olmak çok kolaylaştı... 3.4.Ülkemizin ekonomik düzeni,sistemi..."Serbest pazar ekonomisi... Tam rekabet" 4.Tespit: 4.1.Hukuk eğitimi (giriş koşullarından itibaren)ağırlaştırılsın denildi... Karşı çıkıldı, 4.2.Bu kadar çok Hukuk Fakültesi açılmasın denildi...Karşı çıkıldı, 4.3.Avukatlık stajının öncesinde ve sonrasında sınav denildi...Karşı çıkıldı, 4.4.Dava-Kıdem sınırı denildi... Karşı çıkıldı.. 4.5.Ve dahası.. SONUÇ: 1.Arz - talep 2.Pazar Ekonomi'sinde avukatlık hizmeti.. ÖNGÖRÜ: 1.İsteyen herkes avukat olmaya devam edecek, 2.Tam rekabet koşulları işlemeye devam edecek, 3.Bilgiye ulaşmak ve elde etmek ucuzlamaya devam edecek... Not: İnternet öncesi mesleki kitap satın almak, kütüphaneye gitmek zorunda olan avukat sayısı ile günümüzdeki durum da araştırmaya değer! Saygılarımla |
28-07-2011, 17:42 | #63 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkür ederim..Dile getirmek istediğim sadece bu iken "Suçlu" sıfatının üzerime yapıştırılması acı oldu benim için.."Cübbemizi" giydiğimiz için teşekkür eden site, bir heyet oluşturup "kelepçe" taktı adeta |
28-07-2011, 17:53 | #64 | |||||||||||||||||||||||
|
Mehmet bey, asgari ücret tarifesinin altında iş almanın yasak olduğunu ve Cengiz beyin de bunu belirtmek için makbuz örneğine gittiğini biliyorum elbette. Maliyenin de ne yaptığını yapabileceğini biliyorum. Ancak bu durumlarda ekonomik sıkıntı yanında diğer uygun gerekçeler de varsa baroya bildirim yolunun da düşünülebileceğini düşündüğüm için fikrimi söyledim. Benim fikrim tartışmaya açık bir konu. Kimse söylemeden ben söyleyim...Enteresan bir şekilde hiç ücret alınmamasının bildirilebileceğine ama eksik ücret alınma halinde bildirilemeyeceğine yönelik bilgiler edindim THS den ve başka sitelerden... Anne baba dostunuz olsa bile eksik ücret alamıyormuşsunuz ama hiç almamazlık yapabiliyormuşsunuz...Tabi bunlar da yorum..Bu ilginç bir konu. Amacım kimseyle tartışmak değil, fikirlerimi söylemek...Hukukçu kimliğimle!...Ben sadece GEÇERLİ ŞARTLARI VARSA bir alternatiften bahsettim çünkü konu genel bir çerçeve konusu sadece arkadaşımızın sorusunun birebir cevabı değil...eğer 500 e 1100 makbuz kesiliyorsa barayo bildirmeden böyle bir işi almayın demeye getirdim ama yorumlara bakılırsa eksik ücret hiç bir koşulda baroya bildirilmiyor. Her yorum doğrudur değil aksini savunabileceğim yorumlar tabi ama ilginç... |
28-07-2011, 18:09 | #65 | |||||||||||||||||||||||
|
Sizi eleştirmek istemiyorum, meslek etiği konusuna da size karşı dem vuracak değilim. Suçlamak kelepçe vurmak bizim işimiz değil... Ancak şu hususu dikkate almanız iyi olur diye düşünüyorum. Fiyatı bu kadar kırdığınızda belki 1 kereliğine o işi alırsınız ama bu meslekte uzzun süreli itibar sahibi olabilmek için seçtiğiniz yolun doğru olmadığını düşünüyorum. Size gelen bu kişi ilerde kendisinin veya yakınlarının daha önemli bir işi olduğunda bu kadar fiyat kırdığına göre iyi avukat değil ya da demek ki işleri iyi değil diye düşünebilir. Ve o önemli işini sizden daha çok isteyen başka avukata gönderebilir... Müvekkiller zaten çok sorun çıkarma eğilimindedirler...Telefonunu duymasanız bile bak bak az para aldı işimi önemsemiyor diyebilir... Anlık değil ileriye dönük olarak düşünmek bizim mesleğimiz açısından en doğru karardır. |
28-07-2011, 18:22 | #66 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İş kapısı
Sayın Dikici.. Faaliyetimizi ekonomiden soyutlayamayız ! Ne devletin, ne de baroların "iş kapısı açmak" yükümlülüğü vardır. Öneri: Örneğin İst.Barosu, bir sınav açsın... Kayıtlı tüm avukatlar, diledikleri dalda sınava girsin, 100 üzerinden en az 70 alanlar,kendi dallarında avukatlık yapabilsin... Bakın o zaman vekalet ücretlerine... |
28-07-2011, 18:34 | #67 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın eduss, Ben herşeyden önce üslubunuzu beğenmedim. Yazınız:
Yazınıza başlarken, karşı fikrin beyanını öncelikle reddediyorsunuz. Yazınızdaki "hayır" "mırın kırın etmesin" etikten bahsetmesin" uyarılarını kelepçelemeliyim ki, fikrim kelepçelenmesin Değerinin altında iş kabul eden ilk avukat siz değilsiniz, ama son avukat olmak gibi bir niyetiniz yok sanki... Meslektaşlarımızın büyük bir çoğunluğu sizinle aynı yolu geçmekte ve aynı zorluklara iştirak etmektedir. Yaşadıklarınızın tümüne ben dahil bir çok meslaktaş, fail olarak iştirak etmiştir. Sorun ise şudur; mesleki tavrınız, çözüm istemeyen, nedamet gerektirmeyen, yaptığınız için olağan görülmesi gereken bir eylemmiş gibi, kabul görmenizdir. Yazınızın sonunda "aldığım ücret, az bile olsa,hak ettiği özenle o işi yapmak, hayat sorumluluğunu yerine getirmek" şeklinde ki fikir, mesleğin gelişiminde inkıraza sebep olabilir. Bu hususları tartışamadık bile.... Sonuç, --"sigara içmek zararlıdır !" --"hayat benim hayatım, ben içmeyeyim de kim içsin" --"o zaman içeceksen toplumu rahatsız etme!" --"kimse mırın kırın etmesin" Kolay Gelsin... |
28-07-2011, 18:57 | #68 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu süper olur... |
05-08-2011, 12:08 | #69 | |||||||||||||||||||||||
|
|
06-08-2011, 17:00 | #70 |
|
Ücret tarifesinin altına inmek, hatta nerede ise ücretsiz dava takip etmek elbette mümkün değil ki; sizin verdiğiniz örnek tam da bu. O davayı o kadar bedel ile alan meslektaşlarımız sadece günü kurtarıyorlar bence. Davanın safahatında yaşayacakları onları çok üzecek. Siz bu konuda doğru olanı yapmışsınız.Günü kurtarmak değil, geleceğimizden çalmak değil, layıkı ile mesleğimizi icra etmek durumundayız. Bunun yolu da hakkımız olan vekalet ücretini almaktır tabiki..
|
12-08-2011, 23:56 | #71 |
|
Avukatlar olarak çoğumuz zor şartlarda çalışmaktan, üstelik emeğimizin karşılığını tam ve zamanında alamamaktan muzdaribizdir.
Ama bir de şu açıdan bakmak lazım: tanıdığım ve meslekte enaz 15-16 yıllık olan ve iyi para kazanan bir meslektaşımız, bir konuşmasında özellikle mesleğe yeni başlayan avukatların ucuza iş alarak çıtayı düşürdüğünden yakınmış, avukatların emeğinin pahalı olması gerektiğini savunmuştu. Ama bu kişiye şöyle bir baktım da, yanında 3-4 tane meslekte yeni sayılacak avukat çalıştırıyor, bürosu çok yoğun iş yapıyor, şirket danışmanlıkları da yapıyor, duyduğuma göre en basit boşanma davasını bile 5.000 TL 'den aşağı almıyormuş. çalıştırdığı avukatlar çok yorucu iş temposuyla ve haftanın 6 günü geç saatlere kadar çalışıyor ve aldıkları maaş 1.300 TL civarı imiş. şimdi bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu |
13-08-2011, 10:49 | #72 |
|
1.Hiç bir iş “basit” değildir!
2.Hiç bir dava “basit” değildir! 3.İşi “basit” görüp / göstermek mesleki hatadır! 4.Kişi, çalışarak geçimini sağlar; çalıştırarak para kazanır / kazandırır. 5.Para kazanmak, mesleğiyle geçinmek ve mesleğinden para kazanmak farklıdır. 6.Arz-Talep ilişkisi bilinmeli ve anlaşılmalıdır. 7.Serbest çalışan bir avukat için; “gün olur yılı besler; yıl olur güne yetmez”! 8.Aynaya bakılarak sorulması gereken soru: “Farkım ne? Nasıl fark yaratabilirim?” |
14-08-2011, 15:43 | #73 | |||||||||||||||||||||||
|
Budur işte!Birçok sorunun cevabı budur. |
15-08-2011, 15:06 | #74 |
|
Avukatlık mesleği bilinçli politikalarla bitirilmek isteniyor.Sınırsız sayıda hukuk fakültesi açılıyor yakında her ilçenin bir hukuk fakültesi olacak her vatandaş bir ileri sahfada hızlandırılmış kurslara alınarak avukat ünvanı verilecek böylece tüm vatandaşlarımızın önünde avukat ünvanı olacak mesla Av.Dr veya avukat inşaat Mühendisi gibi.Bu memlekette kapıcılık dahi sınavla oluyor iken avukatlık yağma Hasan'ın böreği.Seçmenlere hoş görünmek isteyen siyasiler avukatlık sınavını şıp diye kaldırdılar.Barolardan ses seda yok.
|
15-08-2011, 15:09 | #75 | |||||||||||||||||||||||
|
Veya "Hiçbir şey olamıyorsan avukat ol." gibi bir durum... |
16-08-2011, 02:16 | #76 |
|
Asgari Ücret Tarifesi
Meslekte iş olarak, uzun yıllardan beri her yıl ortalama 5-6 yurtdışı kaynaklı –özellikle boşanma tanıma- davası almaktayım. 1 Ocak 2011’den bugüne 5 adet tanıma davası daha doğrusu teklifi gelmiş bana. İş sahipleri öncelikle bu davanın kendisine kaça mal olacağını sordular. Ben de 500 Euro veya 1200 TL diye cevap verdim. Yaa öyle mi? Bakalım hele tavrıyla ayrıldılar hiç biri geri dönmedi. Önceden tanıdıkların önerisiyle gelenleri araştırdığımda, istediğim ücreti çok yüksek bulduklarından gelmediklerini anladım. İşin geri gelmeyişinin nedeni, yüksek buldukları asgari ücret ama iş de tanıma davası olduğuna göre bu 5 kişi de bir yerlerde mutlaka tanıma davalarını bir avukata açtırmışlardır. Özellikle yurtdışında olanlar çok titiz bir piyasa araştırması yaptıkları görülüyor.. Daha doğrusu bu alanda yoğun çalışan bir ajan piyasası olduğunu görmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Yine, cep telefonu ve banka kartları ile ilgili tüketicilerin vahşi bir düzenle –aldatıcı, yanıltıcı reklamlarla- karşı karşıya oldukları, kendilerini aldatılmış hissine kapılmış olmalarına rağmen insanların haklarını aramak üzere mahkemelere gitmekten çekindikleri görülmektedir. Bunun önemli bir engeli, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım kaygısı sayılmalıdır. Avukatlık asgari ücret tarifesi hak arama önünde engel olmayacak şekilde düzenlenmeli; meslek kurallarını hiçe sayanlara iş akışını sağlayan bir mekanizma haline gelmesine göz yumulmamalıdır. Tanıma davalarının doğal dağılımını önleyen, böylesine sıradan işlerin birkaç büro (herhalde öyle olmalı ki, asgari tarifedeki ücret istendiğinde bile herkes sessizce sıvışıyor) elinde toplanması karşısında Barolar, “Bu kadar tanıma davası nasıl sende toplandı arkadaş, bir izahat vermen gerekiyor “ diye sormalıdır. |
16-08-2011, 07:53 | #77 | |||||||||||||||||||||||
|
Yok artık daha neler. |
16-08-2011, 07:58 | #78 |
|
Devlet ve Barolar Birliği elele vererek politika belirleyip, avukatlık mesleğinin geleceğini belirlemedikçe, sistem mutlaka kendi kendini yenileyecektir. Bu yenilenme sürecinin kontrolsüz ve son derece riskli olabileceği ihtimali de açıkça ortadadır.
Hukuk fakülteleri toplum hayatında kilit görevi görmektedir. Kilit laçkalaşırsa hiç bir anahtar o kapıyı açamaz. |
16-08-2011, 08:39 | #79 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Dikici, Soru / Sorun: 1."Avukatlık mesleğinin geleceği"…. ? 2.Avukatların geleceği…? mi ? Bence "Devlet"i karıştırmayalım... Hükümet politikaları....Planlı ekonomi / Serbest piyasa...
Her mahalleye bir hukuk fakültesi... Türkiye Barolar Birliği... Bütün baroların katılmasıyla oluşan bir kuruluştur. Birlik tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur (1136/m.109) Birliğin Görevleri (m.110): … 3. Baro mensuplarının genel menfaatlerini ve meslekin ahlâk, düzen ve geleneklerini korumak, … 13. Meslekin daha cazip bir hale getirilmesi ve bu konuda yazılı amaçlara erişebilmesi için düşünülecek çare ve tedbirleri görüşmek üzere zaman zaman toplantılar düzenlemek, --- 1."Baro mensuplarının genel menfaati" ? 2."Meslekin daha cazip bir hale getirilmesi" ! ? İrdeleme: Genel menfaat / Bireysel menfaat... Meslek cazip de... Rekabet yoğun Hepinize sevgiler |
16-08-2011, 09:07 | #80 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım size katılmakla birlikte, bu yolun bir durağının devletten geçtiğini düşünmekteyim. Evet bizim (avukat, baro, TBB) görevlerimiz vardır; onları layıkıyla yerine getirelim, baskı grubu olmak özelliğini etkin kullanalım, yasa ve diğer önerilerimizi kabul ettirelim.. Ancak, son tahlilde çabaların başarılı sonuçlar vermesi, devletin avukatlık mesleğine ve hukuka bakışı, yüksek öğrenim planlamaları, avukatın mali yükümlülükleri vs. birçok konu Devletten ve onun duruşundan geçmektedir.. Meselenin iki merhaleli olduğunu ifade edersem yanlış olmaz sanırım.. 1. Öncelikle bize düşenler... 2. Meselenin yadsınamaz kamusal önemi nedeniyle "Kamu" ya düşenler.. Saygılarımla. |
16-08-2011, 09:18 | #81 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Güntay, 1.Devlet ve Hükümet... Farklı..! 2." Öncelikle bize düşenler"... Biz..? Avukatların her biri, Baro ?,Barolar Birliği ? 3."Mesleğin yadsınamaz kamusal önemi" !? Kamusallığı tartışmalıdır.. Saygılarımla |
16-08-2011, 09:36 | #82 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım, 1. Hükûmet, Devlet denilen aygıtı anayasal usul, esas ve yetkiler dahilinde "ele geçiren" ve onun gücünü kullanan bir başka anayasal müessesedir. Hükûmet etme yetkisini ve bu yolla Devlet erkine dahil yetkileri kullananların (yasama erki için yasama organı-parlamento; yürütme bizatihi kendileri..) meseleyi nasıl algıladıkları, mevzuata nasıl yön vereceklerini, olayımızda da "yargı ve onun kurucu unsuru avukatlığa bakışlarını" ortaya koyacaktır. Hukuk bir ülkede egemen ideoloji bazında şekillenmeye mahkumdur; maalesef böyle bir disiplindir. (Şimdi de öyle olmuyor mu...) İşte, Devlet aygıtını kullanarak Hükûmet edenlerin, tartışma konumuz bağlamında neler düşündükleri ve planladıkları önem arz etmektedir. 2. Evet Üstadım, bu konuda tümevarımcı bir yaklaşımı benimsiyorum. Her bir avukatın yetkin, gelişkin, görev bilinci ve ortaklaşa tasarımları yüksek, hak ve yükümlüklerini müdrik meslek mensupları olmaları, tüm avukatların öyle olmasını; baroların ve TBB'nin böyle bir meslek camiası karşısında görevini tam ve eksiksiz yapmasının kaçınılmaz olacağını (zira bu heyetleri o seçkin avukatların teşekkül ettireceğini..) düşünmekteyim. 3. Münferiden yapılacak bir bakışla "avukat"ın faaliyetinin karma öğeler barındırdığı ve bu hususun tartışmalı olarak nitelenebileceği söylenebilir.. Ancak, avukata değil de, avukatlığa, yaptığı işe, işleve ve yargı sistemi içindeki yerine, tezahürlerine baktığımız zaman, mesele hakikaten kamusal yarar ve önem taşımaktadır. Zaten dikkat buyurulursa, avukatlık kamu görevidir demiyorum, bir yansımadan bahsediyorum; yadsınamaz kamusal önemi diyorum.. Tabii bu da geniş ve ayrı bir konu. Özet edersek, hukuk ve toplum barışına mesleğin etkinliğinin yapacağı hizmet, savunma ve hak arama hakkının anayasal esasları, adil yargılanma hakkı vs... anlamında ciddi ve hükûmetlerin dahi ilişemeyeceği normlar barındıran bir kamusallık söz konusu.. Saygılarımla. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
tele avukatlık - Telefonla Ücretli Hukuki Danışma Hizmeti | Av.muhittinköylüoğlu | Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu | 10 | 14-10-2017 15:17 |
Maddi sıkıntı içindeyim, çocuğumun nafakasının arttırılmasını isteyeceğim, avukatlık hizmeti alabilir miyim? | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 01-10-2010 15:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |