14-07-2010, 21:48 | #61 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Nur Deniz, Benim bu şekilde:
bir iddiam veya şikayetim veya -adını siz koyun - olmadı Bana yönelik yazdıklarınıza karşılık mesaj yazmaktan rahatsız değilim; siz rahatsız olmayın diye sizi hedef alma amacım olmadığını da belirttim Saygılar... |
15-07-2010, 11:01 | #62 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Nur Deniz, Galiba ben düşüncelerimi anlatamadım. Özetle şunu diyorum: Şu anki hukuk öğrenimi zaten yetersiz; bırakınız yeni hukuk fakülteleri açmayı, yeterli öğretim görevlisi bulunmayan mevcut fakültelerin de kapatılması gerekir. |
16-07-2010, 10:54 | #63 |
|
Nereden başlansa elimizde kalıyor, eğitim sistemi zaten çok kötü, giderek de daha kötü bir durum ortaya çıkıyor.
Bizim zamanımız da (ki artık benle yaşıt olanlar malesef bunu kullanıyor) küçücük Anadolu ilçelerinde kız erkek aynı sıralarda otururduk. Şimdi ne yazık ki çoğu sınıflarda özellikle bunun tersi yapılıyor. 5-6-7-8 yaşındaki çocuklar kız-erkek diye ayrılıyor. Eğitim kurumları insan yetiştirirdi eskiden. Kuru diploma vermezlerdi öğrencilere. Okullarda öğrencisi bulunanlar bilir ki, iyi insan özelliklerini kendimiz veriyoruz artık çocuklara. Sadece müfredat neyse o verilsin, daha kötü etkilenmesin diyoruz. (en azından ben) İşsizlik sorunu olduğu sürece, gençler bir şekilde öyle ya da böyle okullara bağlanacak. Liseler neden kredili sisteme geçirildi, sonra neden 4 yıla çıkarıldı? Kredili sistemde okuyanlar daha mı zekiydi de neredeyse 2.5 yılda aynı müfredatı öğrenebildiler? Ya da birkaç yıldır çocukların zekasında azalma mı var da ancak 4 yılda öğrenecekler? Baştan sona yanlış bir sistemde okuyor çocuklar. Öğretim Görevlilerinin yeterli olmadığı üniversiteleri ya da bölümleri kapatmak çözüm değil ki. Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki, saçma sapan, yetersiz bir bölümden, hangi bölüm olursa olsun, oğlumun bir diploması olacaksa olmasın daha iyi. Kendi mesleğim içinde büyük bir huzurla şunu söyleyebilirim, üniversite diplomam olmaması bende hiçbir kaybım olmadığını düşündürüyor. ''Beyin Göçü'' kavramı üzerine çok konuşuldu. Beyni olan göçsün zaten, buralarda ne adalet ne de eğitim kaldı. |
16-07-2010, 11:44 | #64 |
|
Hukuk Fakültelerinin yeterli düzeyde eğitim - öğretim hizmeti sunmadığı ve öğretim görevlilerinin nicelik ve nitelik itibariyle gerekli seviyeyi yakalayamadığı (mesleğinin, işinin ehli insanları her alanda olduğu gibi burada da müstesna kılmak gerekir) ortamda Açık Öğretim Hukuk Fakülteleri açılmasını doğru bulmuyorum. Türkiye'de eğitim- öğretim kalitesinin ileri seviyede vücut bulması açısından, "Köy Enstitüleri" girişiminin incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Linkler konu hakkında fikir verecektir:
http://www.elyadal.org/pivolka/17/koyens.htm http://video.google.com/videoplay?do...90163378392232# İktidarlar, ya da Türkiye'de iktidarı elinde bulunduran güçler, eğitim düzeyi yüksek bilinçli bir toplumun oluşmasını istemedikleri için eğitim - öğretim sistemimiz sürekli sorgulanagelmiştir ve bilinçli toplumun, otoriteyi elinde bulunduran güçlerin varlık sebeplerini ortadan kaldıracağı gerçeği varlığını devam ettirdiği sürece sorgulanmaya devam edecektir. Değişmesi gereken çok şeyler olduğu açıktır ve herkesin malumudur ancak toplumca üzerinde durulması gereken husus, değişim için neden düğmeye basılmadığı/basılamadığıdır. Saygılarımla.. |
22-08-2010, 15:04 | #65 |
|
eğer hakim-savcı alımlarını da 300 kişi gibi komik bir rakam değil de hukuk devletine yakışır şekilde artırırlarsa fakultelerin kontenjanını artırmanın bi sakıncası yok bnce. ama iş olanağı yaratmadan 10 bin hukuk mezunu verilirse ki veriliyor zaten birde açıköğretim eklenirse buna yazık olur o kadar kanunla kitpla cedelleş çok zor şartlarda mezun ol sonra işsiz kal. çok yazık olur.
|
29-08-2010, 00:05 | #66 |
|
Oldu olacak açıköğretim tıp fakültesi de açılsın.
|
29-08-2010, 10:35 | #67 | |||||||||||||||||||
|
açıköğretime hukuk açılmasını isteyenlere en güzel cevap sanırım:
|
29-08-2010, 11:33 | #68 |
|
Sayın ENES METİN;
Açık Öğretim Hukuk Fakülteleri'nin açılma ihtimalinin varlığı başlıbaşına "oldu olacak" ifadesini kullanmak için yeterliyken, gündeme gelen konuya olan tepkinizi "Oldu olacak açıköğretim tıp fakültesi de açılsın." şeklinde ifade ederek ortaya koymanız gerekmezdi diye düşünüyorum. Hukuk Fakültesi'ne fiilen devam etmeksizin, pratik çalışmalarda bulunmaksızın mezun olunacak olmasına fırsat tanınması "hukukçu" yetişmesi adına başlıbaşına bir sorun. Doğru ifade, "oldu olacak açık öğretim hukuk fakültesi açılsın" olmalıdır. Oldu olacak dedikten sonra korkulanın başa gelmesi, başka bir meslek dalı için de aynı endişenin taşınmasını gerektirmez, zaten "olan olmuştur". Hukuk ve tıp öğreniminin açık öğretim yoluyla sağlanması arasında kanımca en ufak bir fark bulunmamaktadır. Zira her alandaki tüm düzenlemeler hukuk tarafından yapılır, "hukukçu" yetişmez ise kaos ortaya çıkar. Saygılarımla.. |
29-08-2010, 17:52 | #69 |
|
Mantar gibi türeyen hukuk fakültelerinden sonra birde aöf hukuk.Gerçekten Türk hukukunu bulunduğu yerden çok çok daha geriye götürüyorlar.Avukatlık mesleğinin icra edilmesi için sınav koymak,var olan fakültelerdeki eğitim kalitesini çağdaş hukuk fakülteleri düzeyine çıkarmak yerine atılan adımın bu olması gerçekten çok düşündürücü.Amaç ne mantık ne gerçekten çok merak ediyorum.
|
30-08-2010, 10:16 | #70 |
|
bence hukuk gibi yotuma ve tartışmaya açık bir bölüm açık öğretimde açılmamalı.Biz 4 sene boyunca her dersi sınıfta tartışarak yorumlayarak öğrendik;ancak açık öğretim fakültelerinde bu imkan dışı birşey.Kaldı ki,gazetelerde açıklama yapıyorlar ülkemizde hukuk,işletme ve iktisat mezunları gerekenden çok fazla diye.Buna rağmen halen neden bu 3 bölümü her okulda açmaya ve kontenjanlarını yükseltmeye inat ediyorlar anlayabilmiş değilim doğrusu.
|
30-08-2010, 15:54 | #71 |
|
Belirli öğrenim dalları dışında, mesela laboratuvarı bulunan, kimya, eczacılık gibi, ayrıca belirli görsel ve uygulamalı eğitim gerektiren dallar, mesela tıp, diş hekimliği, veterinerlik gibi dallar dışında her öğrenim dalında açık öğretim yapılabilir diye düşünüyorum. Bu nedenle hukuk fakültesi de açık öğretim sistemi ile uygulamaya konulabilir. Önemli olan hangi fakülte mezunu olmak değil, kendi dalında öğrencinin kendisini geliştirmesi ve yetkinleştirmesidir. Eşitleri ile rekabet edebilmektir. Mesela eskiden hukuk fakültelerinde açık öğretime benzer sistemler vardı. Buradan mezun olanlar arasında çok iyi hakimler ve avukatlar çıktı. Çünkü kendilerini iyi geliştirmişlerdi. Öğretimi zorlaştırmamak gerek. Kişi yetenekli olabilir, ancak örgün eğitim için olanağı bulunmayabilir. Bu kişilere de şans tanımak gerekir. Bilki de böyle bir eğitimi bitiren kişi, ileride iyi bir hukukçu olabilir. saygılar
|
30-08-2010, 16:02 | #72 | |||||||||||||||||||||||
|
|
31-08-2010, 14:37 | #73 |
|
yok artık!!!
okuyunca gerçekten içime bir kor düştü!
hukukçuluk bir misyondur, o vasfı özümsemektir. sadece kitaplardan okuyarak, değerli profesorlerimizin o tok sesleriyle anlattıklarını duymadan o diplomaya sahip olmanın hiç bir anlamı yoktur!! zaten bunca örgün hukuk fakültesinin, vakıf üniversitelerinin varlığı bile bir hata iken bir de bu denli önemsizleştirmek içler acısıdır!! olmaz, olamaz, olmamalı!!!!!!!! |
31-08-2010, 15:33 | #74 |
|
Sayamadığım kadar Hukuk Fakültesi var. Ve binlerce öğrenci. Bir de açıköğretimde açılırsa onbinlerce olacak. Sonra gelsin test usulü avukatlık:
- Esas hakkındaki savunmanız nedir? - Şıkları görebilir miyim hakim bey? :güleriz ağlanacak halimize imi: |
01-09-2010, 03:04 | #75 | |||||||||||||||||||||||
|
Bunu yaşamak için hali hazırda açık öğretimden mezun olmaya gerek yok diye düşünüyor, yazıyor ve kaçıyorum. (Rica ederim kimse üzerine alınmasın, yok mu sanki şimdi böyle çalışanlar? Ha afedersiniz, ben hukukçu değilim yorum yapmak bana düşmez.) |
01-09-2010, 17:05 | #76 |
|
İstihdam sorunu, eğitim sorunu değildir.
Orta öğretim okulları da (liseler) çok fazla, mezunlarının çoğu iş bulamıyor, yeterince branş öğretmen de yok, kapatalım o zaman!
Eğitimin kalitesizliğini veya avukat sayısının fazla görünme sebebini , eğitim kurumunu kapatalım veya yenilerini açmayalım diyen çözüm önerileri kabul edemiyor ve anlayamıyorum. Yeterince eğitim kadrosu bulunamıyorsa, bulunması için çaba haracanmalıdır. Hukuk Fakülteleri meslek erbabı yetiştirmez, avukat sayısının çok oluşu ile hukuk fakültelerinin sayısının çok oluşunun hiçbir alakası yoktur. Bir Hukuk Fakultesinde 500 kişi ile ders dinleneceğine, 10 Hukuk Fakültesinde 50 kişilik anfilerde ders dinlensin. Bunu talep etmek, en doğal vatandaşlık hakkım olduğunu düşünüyorum. Hoca yoksa, bulunsun, benim derdim değil ki... Ben açıköğretim eğitime oldum olası karşıyım, eğitim sisteminin başarılı işleyeceğine inanmıyorum. Aynı şekilde özel/vakıf üniversitelerinin eğitim sistemlerine güvenmediğim gibi. Ama örgün eğitim kurumlarının çoğalması zenginliktir, eğitim kurumların zengin olması kaydıyla. Sonuç olarak enerjimizi yeni açılan hukuk fakültelerin kapanmasına veya açılmasının engellenmesine değil, eğitim kurumlarının kalitesinin artırılması için vermeliyiz. İstihdam sorunu, eğitim sorunu da değildir. Ekonomik ve politik bir meseledir. Yeterince hakim, savcı, noter, icra, infaz, hakem, ombudsman, vekil vb personellerin atanması yapılabilse, avukatlık mesleğini uluslararası mecrada çalışabilecek seviyeye yükseltilebilse, vatandaşın doktora başvurduğu gibi avukata başvurma imkanı artırılabilse, avukatların ve fakültelerin ne kadar da az olduğunu göreceksiniz. Kolay Gelsin... |
02-09-2010, 09:17 | #77 | |||||||||||||||||||||||
|
Açık öğretimden tıp bitirmiş bir doktora muayene olmaya yada ameliyat olmaya gider miydiniz merak ediyorum. Hem muayene fiyatlarıda ucuzlamış olurdu. |
02-09-2010, 09:42 | #78 | |||||||||||||||||||||||
|
Tavuk da yumurtadan çıkar, yumurta da tavuktan. Ama tavuğun ve yumurtanın gereksinimleri vardır. Bu gereksinimler karşılanmayınca ortada yalnızca "tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan" sorusu kalır. |
28-09-2010, 19:32 | #79 |
|
Bana karşı yöneltilmiş sorulara direk cevap vererek konuyu ayrıntılara boğup dağıtmamak için genel bir açıklama yaparak;
Avukatlık Mesleğinin itibar kaybettiği, niteliğin her geçen gün daha da aşağılara indiği konusunda hem fikir isek, Bu durumun en önemli sebebinin de, mesleğe yeni başlayanların yeterince yetişmemiş olduğu konusunda hem fikir isek, Ben, çözümün, "Avukatlık Stajı"nda olduğunu düşünüyorum. Avukatlık Stajı, tam ve gerçek anlamda yapıldığında, devlet/özel/açık öğretim fakültesi mezunlarından yalnız ve yalnızca avukatlık vasfı taşıyanlar avukatlığa başlayabileceklerdir. Bu durumda, hangi fakülteden mezun olunduğunun önemli bir etkisi kalmayacaktır. Nasıl bir Avukatlık Stajı bunu sağlayacak? Kanunda öngörüldüğü şekilde, Avukatlık Stajı'nı oluşturan staj okulu, staj tezi ve avukatlık sınavının etkin bir şekilde yürütülmesi yeterli olacaktır. (Tabii ki, bu daha da geliştirilebilir) Avukatlık Stajı’nın ne ifade ettiğini görmeden, “…kapı gibi hukuk fakültesi diploması var. şimdi avukat yapmayalım mı bunu…” demek, Avukatlık Mesleğine verilmiş en büyük zarardır. ki bu zihniyeti tüm staj bitim mülakatlarında görebilirsiniz. Fakülte sayılarını sınırlandırmak ise, sorunları, halının altına süpürmektir. |
15-08-2012, 12:53 | #80 |
|
Bu başlık altında bir ibare gördüm."Hukuki yardımdan daha cüzi rakamlarla faydalanmak"...
Hak arayışı pahalı bir iş değildir. Hukuki yardımın gereği gibi sağlanması için avukatın harcadığı emek, mesai ve zamana karşılık biçilen bir değer söz konusudur. Hiçbir hukukçunun vekalet ücretlerini gereksiz yere şişirdiğini sanmıyorum. Bazı davalarda elli bin TL vekalet ücreti alındığını duysam da oldukça karmaşık ve zorlu dosyalarda bence olması gereken budur. Bir işin bedelini, niteliği belirler. Hukuki yardımdan yoksun kalmamak adına, durumu olmayan kişilere zaten adli yardım büroları ücret alınmaksızın avukat görevlendiriyor. Bu oranın dışında kalan kesim ise, biliyoruz ki kapı kapı dolaşıp cebine ve fikrine uygun avukat arayışına geçiyor. Bu hususa değinmeden geçmem mümkün değildi. Şayet konu bütünlüğünü bozmuşsam bağışlayın. Hukuk öğrenimi, açık öğretim fakültelerince sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilemez. Bu şekilde bir eğitim, kişide sadece hukuk zihniyeti oluşturur. Kanunları okuyup geçmek ve kitap ezberlemekten ibaret olmayan hukuk bilimi eğitiminin, uzaktan değil birebir ortamında olması gerektiği kanaatindeyim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
hukuk fakültesi öğrencisi okuduğu sırada hukuk danışmanlığı yapabilir mi? | milestone | Hukuk Soruları | 11 | 27-10-2010 13:37 |
selcuk üni.hukuk fakültesi ögrencisiyim: konyada hukuk bürosunda çalışmak istiyorum | rabia. | Adliye Duvarı | 0 | 16-06-2007 23:56 |
Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Kış 2007 sayısı Makaleler Listesi | Av. Ramazan Çakmakcı | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 09-02-2007 21:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |