Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Örnek No:13 Ödeme Emri-İtiraz-Ödeme Emrinin İptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-05-2013, 13:47   #1
av__emrah

 
Varsayılan Örnek No:13 Ödeme Emri-İtiraz-Ödeme Emrinin İptali

Sayın Meslektaşlarım; Kiralayan taşınmazı kız kardeşine devretmiş ve daha sonra yeni malik müvekkile karşı tahliye davası açmıştır.(amaç sadece kiracıyı çıkartmak) Fakat mahkeme tahliye davasını reddetmiştir.
Bunun üzerinde eski malik yani kiralayan müvekkile örnek no13 göndermiştir.
Ödeme emrinde yalnızca asıl alacak miktarı ve sözleşme ve tarihi kısmında ise "sözlü kira sözleşmesi"yazmaktadır. Bunun dışında hangi tarihler arasında veya hangi aylara ait ne kadar kira alacağına ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Bu durumda ödeme emrinin iptali mümkün müdür, usulüne uygun mudur?
Ayrıca eski malikin, kiracıya örnek no13 göndermesi mümkün müdür?
Konuya ilişkin varsa Yargıtay Kararı da ekler misiniz? Şimdiden teşekkür ederim.
Old 08-05-2013, 15:24   #2
av__emrah

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım cevap için bir kez daha teşekkür ederim. Bizim olayımızda kiralayana yani alacaklıya herhangi bir borcumuz yok. Fakat kiralayan burada artık malik değil yani bir önceki malik. Yeni malik müvekkile tahliye davası açıyor fakat kaybediyor. Buna rağmen eski malikin tahliye istemli örnek no13 göndermesi bana pek mantıklı gelmiyor. Ayrıca sorumda da belirttiğim üzere alacaklının, olduğunu iddia ettiği kira alacağına ilişkin olarak açıklama yapması gerekmiyor mu? Yani hangi aylara ya da yıllara ait alacağı var, bunun belirtmelidir diye düşünüyorum. Saygılarımla.
Ayrıca yaklaşık 16 yıldır elden yapılan kira ödemesi karine teşkil eder mi?
Old 10-05-2013, 08:36   #3
avdogan

 
Varsayılan

esasında yeni malikin kiralayan sıfatı ile bir tahliye davası açması -eğer kiralayan sıfatının varlığına rağmen- ve bu davanın reddedilmesi lehe kullanılabilir diye düşünüyorum. kira sözleşmesinin kurulmasında yazılılık ve malik olma şartı bulunmamakla birlikte, eski kira sözleşmesi sona ermiştir. ve buna bağlı olarak eski malikin kiralayan sıfatı sona ermiştir.
Old 10-05-2013, 08:37   #4
avdogan

 
Varsayılan

borcun tamamına itiraz edin
Old 10-05-2013, 12:01   #5
av__emrah

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım bende aynı şekilde düşünüyorum. Hem kira sözleşmesine hem de borcun tamamına itiraz edicem, sizinde bahsettiğiniz gibi sonuçta eski malik ve kiralayanın, örnek no7 yerine örnek no13 göndermiş olması hatalıdır, Sonuçta eski malik ve kiralayanın kira alacağı olsa dahi bunu örnek no13e göre istemeyez diye düşünüyorum.
Old 10-05-2013, 12:18   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avrecepefe
Sevgili Meslektaşım,
Örnek 13 ödeme emri gönderilmesi doğrudur. Ancak Borçlu-kiracının “kira sözleşmesi yönünden ödeme emrine itiraz etmesi” demek, “alacaklının varlığını iddia ettiği kira sözleşmesinin (ilişkisinin) kiracı tarafından kabul edilmemesi (inkar edilmesi)”demektir. Borçlu-kiracının
bunu itirazında açıkça -örneğin; “kiracı değilim”, “alacaklı ile aramızda kira
sözleşmesi (ilişkisi) yoktur”, “alacaklının dayandığı (takip konusu yaptığı)
kira sözleşmesi altındaki imza bana ait değildir’’
şeklinde- bildirmesi gerekir... Bu şekilde “kira sözleşmesini ve varsa yazılı kira sözleşmesindeki imzasını” açık ve kesin olarak reddetmeyen kiracı, kira sözleşmesini kabul etmiş sayılır (İİK m. 269/II, c:2).
Ayrıca; alacaklı “takip talebi”nde sözlü kira sözleşmesine dayanmışsa, borçlu-kiracının bu kira sözleşmesine itiraz etmiş
olması halinde, alacaklı-kiralayan, icra mahkemesine başvurup “itirazın kaldırılmasını ve tahliyeye karar verilmesini” isteyemez. Bu durumda,
alacaklı-kiralayanın sulh hukuk mahkemesine başvurup “kira alacağının
ödenmesi ve temerrüt nedeniyle tahliye kararı verilmesini” istemesi gerekir.

“Takip talebi”nde kira sözleşmesinin sözlü olduğunu bildirmiş
olan alacaklı-kiralayan, icra mahkemesinde “kira sözleşmesinin yazılı
olduğunu” ileri süremez...
Kira sözleşmesini “açık ve kesin olarak” inkar eden kiracı, bu itirazı
ile birlikte ayrıca “kira borcunu ödediğini” bildiremez (İİK m. 269b/III)
Borçlu-kiracının “kira sözleşmesi yönünden ödeme emrine itiraz etmesi” üzerine, alacaklı-kiralayanın elinde “noterlikçe düzenlenmiş ya da
onaylanmış” kira sözleşmesi bulunup bulunmamasına göre izleyeceği
yol değişiktir.
a. Alacaklı, “noterlikçe re’sen düzenlenmiş” ya da “noterden onaylı”
bir sözleme sunduğu taktirde –“takip talebinde” ve “ödeme emri”nde
ayrıca tahliye isteminde bulunmuş olmak koşuluyla- icra mahkemesinden “itirazın kaldırılmasını” ve “kiralananın boşaltılmasını”
isteyebilir.
I. Alacaklı, borçlunun “örnek:13 ihtarlı ödeme emri”ne itirazda bulunması -yani; borçlu-kiracının, noterlikçe re’sen düzenlenmiş veya imzası onaylanmış kira sözleşmesi altındaki imzasını inkar etmiş olması- üzerine, hemen icra mahkemesine başvurup “itirazın kaldırılması”
isteminde bulunabileceği gibi(bu varsayımda, alacaklı-kiralayan icra
mahkemesinden “itirazın kaldırılması” kararını aldıktan sonra, bu karara dayanarak borçlu-kiracınınt aşınmazdan “tahliyesi” için icra mahkemesine başvurabilir.) ödeme emrindeki -30,6 ve 60 günlük- “ödeme (ihtar) süreleri”nin geçmesini bekleyip, bundan sonra icra mahkemesine
başvurarak “itirazın kaldırılmasını ve boşaltmaya (tahliyeye) karar verilmesini” isteyebilir.Yani, alacaklı-kiralayan, “itirazın kaldırılması” ve “bo-
şaltma (tahliye)” için icra mahkemesine ayrı ayrı başvurabileceği gibi,
bu isteklerini “birlikte” de bildirebilir. Uygulamada genellikle “itirazın
kaldırılması ve tahliye” istekleri birlikte (aynı dilekçede) istenmekte yani
ikinci yol izlenmektedir.
“İtirazın kaldırılması” istemiyle icra mahkemesine başvuruda bulunabilmek için belirli bir sürenin geçmesi gerekmediği halde, “tahliyeye karar verilmesi” istemiyle icra mahkemesine başvuruda bulunabilmek için ödeme emrinde belirtilen -30, 6, 60 günlük- “ödeme süresi”nin
geçmiş olması gerekir.
Eğer, alacaklı-kiralayan; ödeme emrinde belirtilen “ödeme süresi” geçmeden icra mahkemesine hem “itirazın kaldırılması” ve hem de
“tahliye”ye karar verilmesi için başvurmuşsa, alacaklı-kiralayanın “tahliye” istemi reddedilmeli ve “itirazın kaldırılması” istemi incelenmelidir.İcra mahkemesinin tahliye kararı verebilmesi için, borçlukiracıya; “örnek: 13 ihtarlı ödeme emri” gönderilmiş olması -ve “takip
talebi”nde tahliye istendiğinden açıklanmış olması gerekir. Eğer
borçlu-kiracıya, “örnek: 7 ödeme emri” gönderilmişse, icra mahkemesince tahliye kararı verilemez.

Sayın avrecepefe

Kendinize aitmiş gibi yazdığınız bu mesajınızın tamamı, Sayın Talih Uyar'a aittir. Linki de aşağıdadır. Linkten yaptığım küçük bir alıntıyı da aktarıyorum:

Alıntı:
Takip talebi”nde kira sözleşmesinin sözlü olduğunu bildirmiş
olan alacaklı-kiralayan, icra mahkemesinde “kira sözleşmesinin yazılı
olduğunu” ileri süremez...
Kira sözleşmesini “açık ve kesin olarak” inkar eden kiracı, bu itirazı
ile birlikte ayrıca “kira borcunu ödediğini” bildiremez (İİK m. 269b/III)6

http://portal.ubap.org.tr/App_Themes...009-84-556.pdf

Kaynak göstermeden bir yazıyı THS gibi güzide bir hukuk sitesinde yayınlamanızı kınıyorum.
Old 10-05-2013, 12:35   #7
avrecepefe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın avrecepefe

Kendinize aitmiş gibi yazdığınız bu mesajınızın tamamı, Sayın Talih Uyar'a aittir. Linki de aşağıdadır. Linkten yaptığım küçük bir alıntıyı da aktarıyorum:



http://portal.ubap.org.tr/App_Themes...009-84-556.pdf

Kaynak göstermeden bir yazıyı THS gibi güzide bir hukuk sitesinde yayınlamanızı kınıyorum.

Sayın Meslektaşım,
Öncelikle şunu söyleyeyim ki alıntı yaptığım yazının bana ait olduğunu söylemedim. Emin olun ki o gün Sayın Av. Talih Uyar'ın bu yazısını ekledim ve kaynak kişiyi de belirttiğimi düşünüyordum. Bu husus tamamen unutkanlıktan ve gözümden kaçmasından kaynaklanmıştır. Öncelikle başkalarına ait yazıları kendisininmiş gibi görmeyi ve göstermeyi ahlaksızlık olarak kabul ederim ve bilinçli olarak da bu ahlaksızlığı yapmayacağımı bilmenizi istirham ederim. Bizlerin böyle konularda çok daha fazla itina göstermesi gerektiğinin farkında olduğumu da bilmenizi isterim.
Beni Kınamadan önce alıntının kaynağını belirtmediğimi hatırlatmanızı daha doğru bulurdum. Ama yine de uyarınızla yanlışlığı ve kaynağı ilave etmediğimi farkettim. Bu sebeple öncelikle Sayın Av. Talih Uyar' dan ve tüm meslektaşlarımdan özür diler, ayrıca Zat-ı Alinize teşekkür ederim.
Old 10-05-2013, 15:24   #8
avdogan

 
Varsayılan

sayın av emrah, örnek 7 yerine örnek 13 göndermesi hatalıdır tesbitinizin doğruluğundan emin değilim. bu nedenle borca itrazlarınınızı iik 269. maddenni tamamını nazara alarak bildirmeniz gerekir diye düşünüyorum. sırf örnek 13 gönderilmesi kira alacağının var olması halinde, eski kiralayan olması hasabi ile tahliye hakkı olmasa dahi gönderilemez diye net bir kanaate ulaşamadım. yargıtay uygulamalarını bilmiyorum, ancak kira alacağı var ise örnek 13 ile talep edilmesine engel bulunmayabilir.
Old 10-05-2013, 15:36   #9
av__emrah

 
Varsayılan

Yapmış olduğum itirazımda taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözlü kira anlaşmasının ve müvekkilin kira sözleşmesine dayanan borcunun olmadığını belirttim.(kira bedelleri elden ödendiği için, sadece borca ilişkin itirazımın kabülü mümkün değildi) Şimdi alacaklı aradaki kira sözleşmesini ispatlama külfeti altında. Bunu ise yeni malikin(kiralayanın) müvekkile açmış olduğu tahliye davasını dayanak alarak yaptım. (Ayrıca müvekkil kira bedelini yeni malikin hesabına yatırıyor) Mevcut durumda arada herhangi bir kira anlaşması olmadığı halde örnek13 gönderilmesini hatalı buluyorum ama dediğiniz gibi bende Yargıtay kararı bulamadım.
Old 10-05-2013, 20:58   #10
avrecepefe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av__emrah
Sayın Meslektaşlarım; Kiralayan taşınmazı kız kardeşine devretmiş ve daha sonra yeni malik müvekkile karşı tahliye davası açmıştır.(amaç sadece kiracıyı çıkartmak) Fakat mahkeme tahliye davasını reddetmiştir.
Bunun üzerinde eski malik yani kiralayan müvekkile örnek no13 göndermiştir.
Ödeme emrinde yalnızca asıl alacak miktarı ve sözleşme ve tarihi kısmında ise "sözlü kira sözleşmesi"yazmaktadır. Bunun dışında hangi tarihler arasında veya hangi aylara ait ne kadar kira alacağına ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Bu durumda ödeme emrinin iptali mümkün müdür, usulüne uygun mudur?
Ayrıca eski malikin, kiracıya örnek no13 göndermesi mümkün müdür?
Konuya ilişkin varsa Yargıtay Kararı da ekler misiniz? Şimdiden teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım,
Sorunuza daha önce cevap vermeye çalışmış, ancak dayandığım yazının kaynağını burada bildirmeyi unutmuştum. Meslektaşımız Sayı Suat Ergin'in ikazı üzerine unuttuğum kaynağı da belirtmek suretiyle sorunuza çözüm olabilir kanaatiyle tekrar alıntılamak istiyorum.
Kaynak: Av. Talih Uyar Borçlu-kiracının “kira sözleşmesi yönünden ödeme emrine itiraz etmesi” demek, “alacaklının varlığını iddia ettiği kira sözleşmesinin (ilişkisinin) kiracı tarafından kabul edilmemesi (inkar edilmesi)”demektir. Borçlu-kiracının
bunu itirazında açıkça -örneğin; “kiracı değilim”, “alacaklı ile aramızda kira
sözleşmesi (ilişkisi) yoktur”, “alacaklının dayandığı (takip konusu yaptığı)
kira sözleşmesi altındaki imza bana ait değildir’’
şeklinde- bildirmesi gerekir... Bu şekilde “kira sözleşmesini ve varsa yazılı kira sözleşmesindeki imzasını” açık ve kesin olarak reddetmeyen kiracı, kira sözleşmesini kabul etmiş sayılır (İİK m. 269/II, c:2).
Ayrıca; alacaklı “takip talebi”nde sözlü kira sözleşmesine dayanmışsa, borçlu-kiracının bu kira sözleşmesine itiraz etmiş
olması halinde, alacaklı-kiralayan, icra mahkemesine başvurup “itirazın kaldırılmasını ve tahliyeye karar verilmesini” isteyemez. Bu durumda,
alacaklı-kiralayanın sulh hukuk mahkemesine başvurup “kira alacağının
ödenmesi ve temerrüt nedeniyle tahliye kararı verilmesini” istemesi gerekir.

“Takip talebi”nde kira sözleşmesinin sözlü olduğunu bildirmiş
olan alacaklı-kiralayan, icra mahkemesinde “kira sözleşmesinin yazılı
olduğunu” ileri süremez...
Kira sözleşmesini “açık ve kesin olarak” inkar eden kiracı, bu itirazı
ile birlikte ayrıca “kira borcunu ödediğini” bildiremez (İİK m. 269b/III)
Borçlu-kiracının “kira sözleşmesi yönünden ödeme emrine itiraz etmesi” üzerine, alacaklı-kiralayanın elinde “noterlikçe düzenlenmiş ya da
onaylanmış” kira sözleşmesi bulunup bulunmamasına göre izleyeceği
yol değişiktir.
a. Alacaklı, “noterlikçe re’sen düzenlenmiş” ya da “noterden onaylı”
bir sözleme sunduğu taktirde –“takip talebinde” ve “ödeme emri”nde
ayrıca tahliye isteminde bulunmuş olmak koşuluyla- icra mahkemesinden “itirazın kaldırılmasını” ve “kiralananın boşaltılmasını”
isteyebilir.
I. Alacaklı, borçlunun “örnek:13 ihtarlı ödeme emri”ne itirazda bulunması -yani; borçlu-kiracının, noterlikçe re’sen düzenlenmiş veya imzası onaylanmış kira sözleşmesi altındaki imzasını inkar etmiş olması- üzerine, hemen icra mahkemesine başvurup “itirazın kaldırılması”
isteminde bulunabileceği gibi(bu varsayımda, alacaklı-kiralayan icra
mahkemesinden “itirazın kaldırılması” kararını aldıktan sonra, bu karara dayanarak borçlu-kiracınınt aşınmazdan “tahliyesi” için icra mahkemesine başvurabilir.) ödeme emrindeki -30,6 ve 60 günlük- “ödeme (ihtar) süreleri”nin geçmesini bekleyip, bundan sonra icra mahkemesine
başvurarak “itirazın kaldırılmasını ve boşaltmaya (tahliyeye) karar verilmesini” isteyebilir.Yani, alacaklı-kiralayan, “itirazın kaldırılması” ve “bo-
şaltma (tahliye)” için icra mahkemesine ayrı ayrı başvurabileceği gibi,
bu isteklerini “birlikte” de bildirebilir. Uygulamada genellikle “itirazın
kaldırılması ve tahliye” istekleri birlikte (aynı dilekçede) istenmekte yani
ikinci yol izlenmektedir.
“İtirazın kaldırılması” istemiyle icra mahkemesine başvuruda bulunabilmek için belirli bir sürenin geçmesi gerekmediği halde, “tahliyeye karar verilmesi” istemiyle icra mahkemesine başvuruda bulunabilmek için ödeme emrinde belirtilen -30, 6, 60 günlük- “ödeme süresi”nin
geçmiş olması gerekir.
Eğer, alacaklı-kiralayan; ödeme emrinde belirtilen “ödeme süresi” geçmeden icra mahkemesine hem “itirazın kaldırılması” ve hem de
“tahliye”ye karar verilmesi için başvurmuşsa, alacaklı-kiralayanın “tahliye” istemi reddedilmeli ve “itirazın kaldırılması” istemi incelenmelidir.İcra mahkemesinin tahliye kararı verebilmesi için, borçlukiracıya; “örnek: 13 ihtarlı ödeme emri” gönderilmiş olması -ve “takip
talebi”nde tahliye istendiğinden açıklanmış olması gerekir. Eğer
borçlu-kiracıya, “örnek: 7 ödeme emri” gönderilmişse, icra mahkemesince tahliye kararı verilemez.)
KAYNAK:AV. TALİH UYAR. İLGİLİ LİNK:http://portal.ubap.org.tr/App_Themes...009-84-556.pdf

Saygılarımla.
Old 11-05-2013, 09:30   #11
üye42775

 
Varsayılan

Üstadım birebir olaylar tam benzememekle birlikte “Takip talebi”nde kira sözleşmesinin sözlü olduğunu bildirmiş olan alacaklı-kiralayan, icra mahkemesinde “kira sözleşmesinin yazılı olduğunu” ileri süremez... Yar. 2012/1928 E., 2013/232 K. ve 13.02.2013 tarihli Kararında ileri sürülebilir demektedir. Bir daha belirtiyorum Karara konu olayda ufak bir fark vardır. Saygılarımla üstadım.
Old 11-05-2013, 11:19   #12
av__emrah

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım buradaki sorun; yeni malikin, kiracıya taşınmazı satın aldığına ilişkin ihtarname çekip ardından tahliye davası açıp kaybetmesi üzerine, eski malik/kiralayanın kiracıya örnek 13 ödeme emri göndermesi. Bu işlem usul ve yasalara uygun mudur?(Bende eski malik/kiralayan arasında herhangi bir kira sözleşmesi olmadığından bahisle takibe ve borca itiraz ettim) Buna ilişkin herhangi bir karar bulamadım. Özellikle bu konuda varsa Yargıtay kararı paylaşırsanız sevinirim. Fakat aşağıda paylaştığım kararlar umarım herkese yardımcı olur.


-------------------------------------------------------
Alıntı:
T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/8166
Karar: 2012/10402
Karar Tarihi: 10.07.2012


TAHLİYE VE ALACAK DAVASI - SÖZLÜ KİRA AKDİNE DAYANILARAK PARANIN TAHSİLİ - TAKİBİN DAYANAĞI SÖZLEŞME SÖZLÜ OLUP BORÇLUNUN İTİRAZ ETMESİ - GÖREV NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Davacı, icra takip dosyasında sözlü kira akdine dayanılarak paranın tahsili ile tahliye isteminde bulunmuştur. Davalılardan borçlu C. Ç. tarafından süresi içinde verilen itiraz dilekçesinde, kira ilişkisine karşı konulmuş, kiracılığa itiraz edilmiştir. İİK'nun 269/b maddesi gereğince borçlu itirazında kira akdini ya da varsa kira sözleşmesi altındaki imzayı inkar ettiği takdirde alacaklı noterlikçe re'sen tanzim veya imzası onanmış bir sözleşmeye dayanıyor ise İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Takibin dayanağı sözleşme sözlü olup borçlu C. Ç. tarafından itiraz edilmiş olması karşısında davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Mahkemece davacı alacaklının 2004 sayılı yasada yazılı belgelere dayanmaması karşısında uyuşmazlığın hallinin yargılamayı gerektirdiğinden görev nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
----------------------------------------------------
Alıntı:
T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/11216
Karar: 2010/123
Karar Tarihi: 18.01.2010


TAHLİYE DAVASI - KESİNLEŞEN İCRA TAKİBİ - TAKİP TALEBİNDE TALEP EDİLEN KİRA PARASININ HANGİ YILIN HANGİ AYLARINA İLİŞKİN OLDUĞUNUN BELİRLENME ZORUNLULUĞU - TEMERRÜT İHTARNAMESİNİN KANUNİ KOŞULLARININ OLUŞTUĞU

ÖZET: Dava kesinleşen icra takibi sebebi ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Takip talebinde talep edilen kira parasının hangi yılın hangi aylarına ilişkin olduğu ve aylık kira miktarı takip talebinde açıklanmalıdır. Ancak Yargıtay'ın yerleşen içtihatlarına göre takip talebinde böyle bir açıklama yapılmaması icra takibini ve ödeme emrini geçersiz kılmaz. Borçlunun temerrüde düşüp düşmediğini araştıran icra mahkemesi istemi salt bu sebeple reddedemez. Mahkemece takip talebinde istenen kira parasının hangi ay veya aylara ilişkin olduğunu davacıya açıklattırılabilir. Kaldı ki olayımızda istemin 1.2.2008-1.5.2009 tarihleri arası kira parasına ait olduğu bellidir. Bu halde temerrüt ihtarnamesinin kanuni koşulları oluşmuştur. Kanuna uygun olarak düzenlenen örnek 13 ödeme emrinin kiracı borçluyu temerrüde düşüreceği gözetilerek ödemede olmadığından tahliyeye karar verilmesi gerekir.
---------------------------------------------------------
Alıntı:
T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2012/6-410
Karar: 2012/695
Karar Tarihi: 10.10.2012


İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI - KİRA DÖNEMLERİNE İLİŞKİN ALACAKLININ KİRA ALACAĞI MİKTARIYLA BUNA UYGULANACAK FAİZ MİKTARININ NE OLDUĞUNUN HESAPLANMASI GEREKTİĞİ - ÖNCEKİ KARARDA DİRENİLMESİNİN USUL VE YASAYA AYKIRI OLDUĞU - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Mahkemece, tarafların kabulünde olan sözleşme ile bu sözleşmede belirlenen özel şartlar değerlendirilerek, uyuşmazlığa konu kira dönemlerine ilişkin davacı/kiralayan/alacaklının kira alacağı miktarıyla buna uygulanacak faiz miktarının ne olduğunun hesaplanması gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek <takip talebinde sözlü kira akdine dayanan davacı/alacaklının itirazın kaldırılması davasında yazılı kira akdine dayanamayacağı> gerekçesiyle karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle, Özel Daire bozma ilamında gösterilen ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen bozmaya uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
--------------------------------------------------------
Alıntı:
T.C. YARGITAY

1.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/663
Karar: 2003/2653
Karar Tarihi: 11.03.2003


ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI - KİRA SÖZLEŞMESİ VARLIĞININ YAZILI DELİLLE İSPATLANABİLECEĞİ - YAZILI DELİLLE İSPAT GEREKTİREN MİKTARIN YILLIK KİRA TUTARINA GÖRE BELİRLENECEĞİ - SÖZLÜ KİRA SÖZLEŞMESİ SAVUNMASI - İLGİLİNİN YEMİN TEKLİF ETME HAKKI VERECEĞİ

ÖZET: Kira sözleşmesinin varlığı, ancak yazılı delille ispat edilebilir. Yazılı delille ispat gerektiren miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belli edilir. Sözlü kira sözleşmesi kurulduğu yolundaki savunmanın, ilgilisine yemin teklif etme hakkı verebileceği gözetilmelidir.
-------------------------------------------------------
Alıntı:
T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/5331
Karar: 2001/5506
Karar Tarihi: 28.06.2001


TAHLİYE DAVASI - TEMERRÜT NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ TALEBİ - KİRA ALACAKLARI - HAVALE MASRAFLARI

ÖZET : Kira borcu götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan havale masrafları kiradan mahsup edilemez. Bu durumda, eksik ödeme nedeniyle temerrüt olgusu gerçekleştiğinden kiralananın tahliyesine ve alacağın tahsiline karar verilmesi gerekir.
---------------------------------------------------------
Alıntı:
T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1998/6-685
Karar: 1998/700
Karar Tarihi: 14.10.1998


TAHLİYE DAVASI - TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE DAVASINI KİRALAYANIN AÇMASI GEREKECEĞİ - KİRALAYAN DURUMUNDA OLMAYAN MALİK VEYA KİRALANANI SONRADAN İKTİSAP EDEN KİMSENİN DAVA AÇMASI İÇİN YAPMASI GEREKENLER - KİRA PARASININ ÖDEME YERİ

ÖZET: Davacı iddia ettiği gibi sözlü bir kira akdinin varlığını kanıtlayacak bir delil sunmadığı gibi, satın aldıktan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesi gerektiği hususunda bir ihbar da göndermediğini açıklamış, satın aldığını davalının bildiğini belirtmiştir. Davalı gerek cevabi ihtarında, gerekse yargılama sırasında davacının taşınmazı satın aldığını bilmediğini savunmuştur. Davacı taraf savunmaya rağmen sözlü bir kira akdinin bulunduğunu veya daha önce davalıya satın aldığını ihbar ettiğini kanıtlayamadığından, olayımızda temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir. Mahkemece davalının cevabi ihtarı ile davacının kiralayan olduğunu kabul ettiği gerekçe gösterilerek tahliye kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
----------------------------------------------------------
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ödeme emrinin iptali, mükerrer ödeme emri, itiraz mı şikayet mi ? Ayşe KARHAN AKÇADAĞ Meslektaşların Soruları 2 14-08-2014 12:33
Ödeme Emrinin İptali / İkinci Ödeme Emrine İtiraz Edilmezse Takip Kesinleşir Mi? bertrand Meslektaşların Soruları 14 31-01-2013 17:26
13 örnek ödeme ödeme emri-alacağın sehven fazla yazılması alphukuk Meslektaşların Soruları 1 06-05-2009 08:49
ÖRNEK NO: 54 Takip Talebi ve Ödeme Emri av.knel Meslektaşların Soruları 1 30-03-2007 01:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,26113605 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.