Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Sinema ve Televizyon Filmler ve diziler üzerine sohbetler

Kanallardaki banallik..!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-09-2006, 18:41   #31
yağmurdamlası

 
Varsayılan

Okumayan bir toplumda bulunmaktayız.Ev kadınlarımız ev işlerinden kalan vakitlerini maalesef tv başında yararlı olmayan programları izlemekle geçiriyorlar.Çocuklarına oku,derini yap demesini bilirlerken en önemli olan örnek olmayı beceremiyorlar.Çocuk çevresindekileri yani anne-babayı örnek alır kendine.Sen bir anne olarak yada baba olarak ne kadar örnek davranışta bulunursan öyle devam eder çocukdaki gelişme.Nice üniversite okuyan arkadaşımız ya da üniversite mezunu olan insanlarımızın okuma alışkanlıklarının olmadığını görüyoruz.İstek ve merakla gelişebilecek özelliklerimizi geliştirecek ortamlar sağlayamıyoruz.Bu tür programlara artık kocaların katılımını da gördükçe şaşırsam mı yoksa gülsem mi bilemiyorum.Artık bu olaylara RTÜK el koymalı diye düşünüyorum.insanlarımız tv karşısında cahilleşiyo.Bu bir gerçek.BUNA DUR DİYELİMMM...
Old 09-09-2006, 23:22   #32
Av.Nebi

 
Varsayılan

Herkez prim verirse garip garip programlar oluyor tabi
Old 10-09-2006, 16:12   #33
yağmurdamlası

 
Varsayılan

Kanallar artık ne yapacağını bilemez durumdalar.Hepsi de reyting ugruna akıl almaz işler yapıyorlar.Böyle olmamalı...Özellikle bazı programlara kadınlarımızın yoğun izleme sebebi yüzünden iyice banal oldu.Komediyi gerçek gibi algılar oldu herkes..Yakışmıyor bu bize de o programları yapanlara da..
Old 12-09-2006, 21:50   #34
alisuat

 
Varsayılan

bende yorum yapacaktım ama sanırım süreyi biraz kaçırmışım
Old 12-09-2006, 23:20   #35
Av.Nebi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alisuat
bende yorum yapacaktım ama sanırım süreyi biraz kaçırmışım

süre sınırlaması olduğunu zannetmiyorum buyrun yapın
Old 16-02-2007, 11:52   #36
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Geçen haftayı ve bu haftanın yarısını ağır bir grip sebebiyle evde geçirdim.

Maalesef sabah programlarını izleme imkanım oldu. Gerçi herhangi birine 15 dakikadan fazla dayanabilmiş değilim.Pespayelikleri nedeniyle hiç bilmediğim bir dille yayın yapan RTL'yi filan izledim en sonunda ( iyi ki çalışıyorum, sabahları evde olsaydım fıttırırdım herhalde.)

Her kanalda aynı tuhaflık vardı. Sabah sabah birileri ( birçok kadın ), bir kadını ortaya oturtmuş, kendini sağduyu abidesi zanneden spiker/sunucu kılığında bir başka kadın da "ortamı" yönetiyordu. Yaptıkları şey, orta sınıf ahlakı ile ellerine verilmiş bir oyuncağı ( ortadaki kadın ) yadırgamak, yargılamak ve o ortadaki kadının "hatalarını" şehvetle izleyip eleştirerek kendilerini aklamaktı.

İki kanalda ise ikişerden dört magazin gazetecisi ( ?! ) magazinel bir şahsı tartaklıyorlardı. Hastalığım sırasında öğrendim ki, Tuğba Ekinci meğerse kendi sesiyle şarkı söylemiyormuş, Türkiye'nin Milli Vanilli'si olmuş kendileri. Haa bir de Ankaralı Turgut ve haremi vardı. Dini nikahlı eşi ile kendisi bir kanalda zemzem suyu ile aklanırken, aynı gün ve saatte bir başka kanalda resmi nikahlı eşi ne kadar da mazlumdu, ya rabbim !

Ben anlıyorum cinnet denen şeyi, Geçirecektim çünkü. Dark demiş ki mesajında, izlemeyin sinirlenmeyin. E, ama izlemesem de varlıklarını biliyorum bunların ve engel olamıyorum kendime. Kaldı ki, kötü şeyleri zapla mantığını da bir türlü kabul edemiyorum. ( Gribimi arttıran bir etki dahi yaratmış olabilir bu programlar )

Bunlardan kaçayım derken karşıma sabah sabah kim çıktı, dersiniz? Tabii ki Seda Sayan! O da hafızamın bana bir kıyağı olarak adını şu an hatırlayamadığım bir piyanist şantörün eski eşi mi dini nikalı eşi mi bilmem bir kadını almış ortaya, höykürüyor kadının suratına suratına : " Sen çocuğunu nasıl annene bırakıp bilmemnerelere gidersin de o çocuğu üç yıl aramazsın" diye. Kadının annesi de orada ha babam kızına yükleniyor. Ya sabır ! 15 dakika da burada geçirdikten sonra " felaketim oldu, ağladım" desem abartmış olmam.

Burada bunların sosyolojik tahlilini yapacak değilim aslında, ama baktığımda karşılaştığım tablo gerçekten sinir bozucu idi. Ben bir - iki yıldır iki kanal haricinde tv.de haber izlemiyorum, izleyemiyorum. Çünkü kendimi okkalı küfürler saçarken buluyorum ortalığa, evet tv ahlakımı da sinirimi de bozdu vallahi. Bu nedenle tek haber kaynağım gazete oldu, artık. Yani, gündüzü ayrı beter gecesi ayrı beter televizyonun.

Tam bir pespayelik!
Old 16-02-2007, 12:47   #37
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu durumu eğitimsizlikle acıklayabilir miyiz bay tio? Bizler eğitimli insanlar olarak bu programları eleştirdiğimize göre tüm detaylarıyla takip ediyoruz demektir

Bir iki program dışında TV izlemiyorum. Ama, kanallarda "ACEMİ CADI", "SİHİRLİ ANNEM" ve "SELENA" adlı dizilerin oynadığını biliyor, dahası zaman zaman da -sözde farkında olmadığım müdahalelerde bulunabilmek adına- izlemek "zorunda" kalıyorum.

Küçük kız çocuğunuz varsa, bu dizileri bilmemeniz sözkonusu bile olamaz, yayında bu dizilerden herhangi biri varsa, demokrasi işlemez!

Siz anne baba olarak çocuğu uzaklaştırmaya bile çalışsanız, dizilerden haberinin olmamasını sağlamaya, gerekirse tv bozuldu numarası yapmaya bile kalkışsanız, işe yaramaz. Konuk olduğu ortamlarda görecek, öğrenecek, en kolay şekilde de okulda arkadaşlarından duyarak öğrenecektir.

Tedirginliğim, sihirli annemle başladı. Bu dizide sihir yapma yeteneğine sahip bir "peri" anne (ve onun bir kısım peri çocukları, kardeşleri) ve bir peri anneanne, köpeğe çevrilmiş bir dede vardı. Dizide peri anneanne peri kızını fani eşinden ayırmaya ve bu uğurda bilumum polemikler yaratıp, ayak oyunları yapmakta, neyse ki sonunda hep iyilik kazanmakta (!), bu iyiliğin sağlanmasına da yine peri olan başka bir üst ve arkadaş peri rol oynamaktadır. Dizi sihirle yapılanlar, köpeğe çevrilmiş eş/babalar, bütün yanlışları yine sihirle yok eden bir düzenekte yol alıp, seyretmektedir.

Acemi cadı ve selena da aynı formattadır. Bunlarda özellikle vurgulanan ise, çocuk yaştaki kahramanların sevgililik ilişkileridir. Karşı cins kavramını beğeni anlamında çok geç yaşlarda çözebilmiş bir kuşağın yetiştirdiği çocuklar için , yani ilköğretim kuşağı jenerasyon için, içerik anlamını bilmedikleri kelime, -şimdilik- sözel olarak dillerine yerleşmiş ve bir sevgilisi olmak önemli ve ayrıcalıklı durum halini almıştır. İlkokul 3.sınıfa giden kızınız bir gün gelip size "anne, benim artık sevgilim var!" diyerek pek az bir mahçubiyetle gülümsediğinde, acaba içerik olarak ne algılıyor ve ne kadarını ve nasıl olup da algılıyor endişesini yüzünüze yansıtmamaya çalışmaktan önce, içinizden derin bir soluk almanız gerekmektedir. Zira kızarsanız ya da fazla ilgili görünürseniz korkacaktır ve bu kez de "sır" kavramında ustalık geliştirmeye başlayacaktır.

Kaygan zemin üzerinde bunca erken dönemde yürümemize sebep olan, selena, acemi cadı ve sihirli annemi şiddetle protesto ediyorum!
Old 23-02-2007, 23:35   #38
Nesl-i Han

 
Varsayılan

Bence bu yalnızca bizim ülkemizin sorunu değil, bu tüm dünyanın sorunu ve kültürlerin kaynaşması gerekliliğinin bir sonucu. Bakın tüm yarışma formatlarına birçoğu adaptasyon programlar. Sistem böyle malasef televizyonlar birer kültür ve bilgilendirme aracı değil, birer ticari müesselerdir ve malasef bu çarkın dönmesi için bu tür programlara ihtiyaç olduğu sanılmaktadır, ancak rating oranlarına bakılınca yapacak fazla şansları da yok. Bu bir arz talep meselesidir. Kısacası eğitim şart...
Old 22-11-2007, 01:28   #39
Gülümse

 
Varsayılan

Üstelik beğenilmeyen ve toplum için zararlı olduğuna inandığınız programları şikayet edebileceğiniz bir Rtük var..
Old 07-12-2007, 13:01   #40
Ümit Basri Bülbül

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gulumse
Üstelik beğenilmeyen ve toplum için zararlı olduğuna inandığınız programları şikayet edebileceğiniz bir Rtük var..

RTÜK gibi bir kurumun varlığı toplumu kökten etkileyen bu ve bunun gibi
zararlı yayınları denetlendiği anlamına gelmiyor. Yaptırım gücü olsa dahi
yayıncıların iç denetimi önemli. Sırf ticari gözle bakılan bu tür yayınlar
toplumu nasıl etkileyebileceğini düşünmeden yayınlanmakta. Aynı şey
haber programları için de geçerli. Örneğin yıllarca önce, kızına tecavüz
ettiği iddiası ile gazetelerde boy boy resimleri yayınlanan ve daha sonra
yalan olduğu ortaya çıkan haber gibi.
Burada en önemli görevin kişilere düştüğünü düşünüyorum.
Bu tür haberlere itibar etmezsek, bu tür yayınları çocuklarımıza izlettirmezsek
ve biz de izlemezsek onlar da istediklerini elde edemez.
Old 07-12-2007, 13:52   #41
Gülümse

 
Varsayılan

Sevgili dostum,

Sizin düşüncelerinize aynen katılıyorum.. Kanalların düzeysizliği olarak görüdüğümüz aslında kaçmaya çalıştığımız ve görmemezlikten geldiğimiz kirlenmenin, en görünen tarafı..

Bir banallik varsa bu eğitimimizde de var, dinlenen müziğimizden tutunda okuduğumuz kitap, seyrettiğiniz film, aldığımız dergi gazeteye kadar her tarafa yayılmış halde.. Ama bizler kendi yaşamlarımızda seçme hakkına sahip olma özgürlüğünü kullanıp kendi dünya görüşümüze göre yaşamayı tercih diyoruz.. Ama kaçınılmaz olan herkezin kullanımına sunulmuş tv de bu kirlenme net bir şekilde ortaya çıkıyor..

Hamiş: Kapınızın önü kirliyse eviniz temiz kalamaz.. Ve 15-20 sene önce başlayan kültürel kirlenmeye dur demedik bu konuda ki uyarılara kulak asmadık şimdi de bu kirlenme evimizin içinde..
Old 25-06-2009, 21:42   #42
hukukkızı

 
Varsayılan

Küçük çocukların ekranda en sevimli,en içten halleriyle şarkı söyleyip oynamalarını hepimiz izliyoruz belki de..
Bir paylaşım sitesinde bu yarışmanın favori miniğinin şarkısını sölerken annesinin geldiğini ve sahnede küçük kızın ağlaya ağlaya annesine sarıldığını gördüm.İlk dikkat ettiğim şey annenin elindeki miktofondu.Annesini 90 gündür görmediği söylenen bu minik kızın gözyaşlarıyla bir şeylerin kazanılması mı hedeflenmiş?(Paylaşılan her videonun altına bu tepkimi yazdığım zaman çoğu insanın videoyu sildiğini de gördüm.)Bu sabah programlarından daha tehlikeli bir durum bence.

Old 26-06-2009, 17:02   #43
bürokrat

 
Varsayılan

Ben artık televizyonu anahaber bülteni ve futbol maçları haricinde izlemiyorum, izlenecek bir şey bulamıyorum.Doğru düzgün bir denetim mekanizması getirilene kadar da izlemeye niyetim hiç yok!

O kadar tutarsızlar ki filmlerde göya sigaradan caydıracam diye sigarayı sansürlüyorlar(hoş sansürledikçe insanların daha çok dikkatini çekiyor orası da ayrı konu!) ama gerek sabah programlarında gerek magazin ve komedi (genellikle talk-show diyorlar) proramlarında ahlaksızlık kepazelik diz boyu! Kardeşim adama sormazlar mı bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur diye.Programa bir konuk bağlanıyor sunucu veya konuk ünlü telefonla katılana giydiriyor katılanın da hoşuna gidiyor kakara kikiri gülüyor!Ünlüler birbirlerine hakaret ediyorlar.Üstelik bu programlarda TV'nin sol üst köşesinde genel izleyici işareti(!) yer alıyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06454301 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.