09-02-2007, 20:57 | #31 |
|
Sayın sevil bir büyüğümüzün dediği gibi hayat tecrübeler toplamıdır. Tecrübeyle öğrenmek ise hiç unutulmaz. Ne kadar şanslısınız.
|
09-02-2007, 22:34 | #32 |
|
Değerli arkadaşlar,
Nerede eşitlik ile ilgili bir şüphe varsa muhakkak orada bir eşitsizlik vardır. "Eşit değil miyiz?" sorusunun cevabı bellidir: "Evet değilsiniz!" Bu EŞİTSİZLİK doğru mudur? BAZEN DOĞRUDUR, BAZEN DEĞİLDİR. Bu tür soruların ya da tartışmaların sonuca vardığına ben şahit olmadım. Bu tartışmanın da neticesinin uzlaşmaya kapalı olduğunu şimdiden görebiliyorum. Ha pardon... Arz etmeyi unuttum. Arz ederim. Bu nedenle benim bir önerim var: Bırakalım hakimlik - savcılık mesleğini icra eden meslektaşlarımızla eşit olup olmadığımız mevzuunu, kendi aramızda yani avukatlar arası "eşitliğin" olup olmadığını tartışalım. |
09-02-2007, 23:37 | #33 |
|
sayın Dikici, avukatların kendi aralarında eşit olmadığı zaten aşikar bunu tartışmaya gerek var mı? Bizde de hakimlerin,savcıların yaptığı gibi küçük dağları ben yarattım havasında olanlarımız yok mu? örneğin devlet kurumunun avukatları,şirketlerin hukuk müşavirleri... Bu meslektaşlarımız da astlarına yada diğer meslektaşlarına, şikayet ettiğimiz davranışlarda bulunmuyorlar mı?
|
10-02-2007, 00:08 | #34 | |||||||||||||||||||
|
O zaman ne diye hakim ve savcılara sitem ediyoruz? Sorun makam mevkii meselesi değil... insan meselesi. |
10-02-2007, 00:11 | #35 | |||||||||||||||||||
|
Kesinlikle katılıyorum! |
10-02-2007, 00:50 | #36 |
|
Sadece küçüklerini mi, bazı büyüklerini de...
|
10-02-2007, 03:38 | #37 |
|
Eşitsizlik olmasaydı biz şimdi eşitliği tartışıyor olmazdık.Bırakın bizim mesleği çıkın sokağa ve sorun bir vatandaşa eşit misiniz ? Adam en azından kendinden daha az eğitimli birinin torpili var diye şirkette çalıştığını ; kendisinin imkansızlıklar yüzünden işsiz olduğunu yakınabilir.. Dilekçelere gelirsek ; dilekçenin içeriği önemlidir ve bitirirken arz ederken talep de edersiniz .Bu kimseye birşey kaybettirmez.
|
10-02-2007, 13:28 | #38 |
|
Sayın Arzu Laçin
Sitem ve hassasiyetinizi anlıyor ve saygıyla karşılıyorum.Kişisel fikrim,böyle bir eşitliğin olmadığı yönünde.Çünkü savunmayı temsil eden biz avukatlar,iddia ve yargıdan üstünüz.Çünkü bağımsızız ve çünkü kutsal bir görev ifa etmekteyiz. Tabiatın duraksamadan ve kendiliğinden her ilişkide ortaya koyduğu,dinamik ve içgüdüsel bir eylem olan savunmaya aklı eklemiş,geliştirmiş ve değiştirmiş bir mesleğin mensuplarıyız.Günümüz koşullarında mesleğimizi yaparken,farklı bir çok kişi ve kurumdan gelen ve şiddete dahi varan haksızlıklara uğruyor olmamız ve maddi sorunlarla da boğuşuyor olmamız ise bu gerçeği değiştirmez ve bence doğrular. Bir bakış açısı olarak algılamanız dileğiyle son söyleyeceğim,iki seçeneğin olduğudur.Sinmek,kabullenmek ya da savunmadan gelen gücümüze,üstünlüğümüze inanarak hep dik kalmak. Saygılarımla. |
10-02-2007, 13:48 | #39 |
|
sayın odabaş;
öncelikle yorumunuz için teşekkürler. aslında hakimde,savcıda,avukatta aynı olgunun parçası;adalet.. kişisel egolar,astlık üstlük konusunu aşılmaz sorun haline getirenler olmasa sanırım çok daha kolay yol alınır. sayın dikici ve ona katılanlarda haklılar ama bizim amacımızda ''kesinlikle bu soruna çözüm bulmaktır'' değil. en azından bildiklerimizi,gördüklerimizi paylaşmak ve bu sorunlarla karşılaşan yeni meslektaşlarımız varsa (bende yeni bir meslektaşım,her ne kadar daha birebir kendim karşılaşmasamda) sadece onların başına gelmediğini bir çok üstad niteliğindeki meslektaşımızın bile hala böyle sorunlarla karşılaştığını göstermek bir nebze olsun onlara iç rahatlığı verir,çünkü insanlar yalnız olmadıklarını bildiklerinde daha güvende hisseder. evet bu bir sorundur ve konuşarak çözümü pek mümkün olamayacak bir konudur,ama olsun,demekki ne kadar çok bu dertten müzdarip meslektaşımız varmışki oldukça çok yazılıyor konu hakkında.. ben isterdimki gördüğüm o yargılamayı her açıdan çok güzel yürüten hakimlerden ve iletişimi güçlü anlayışlı savcılardan azınlıkta olmasın,çoğunluk olsun.. avukatlar içinde aynı şey söz konusu.. çok saygı değer bir hakimle yaptığım bir sohbette bana demiştiki ''avukat eğerki dosyasına hazırlıklı gelmişsse ona olan saygım büyüyor ve umutlanıyorum,eğerki hazırlıksız gelmiş ve karşımda kemküm ediyorsa çok sinirleniyorum,çünkü savunduğu bir can var ve onu umursamadığını karşımda ifade etmiş oluyor bu davranışıyla'' asliye ceza hakimi olan bu saygıdeğer hakimimiz çok iyi bir sicile ve emeklilik vaktine gelmesine rağmen hala duruşmalardan önce tüm dosyalarına çalışan ve saygılı yargılama yürüten bir hakimimizdir. işte bir stajerken bile benle bu kadar babacan şekilde iletişim kuran hakimimiz gibi diğer hakim ve savcılarımızında önce insani eşitliğe değer vermesini isterim tabiki.. aslında onlarda çok çekiniyorlar,samimi yada iletişimci yaklaşımın onlara teklifsiz ve meslek ahlakına uymayan isteklerle gelinmesine yol açtığı için.. herkes sanırım kendine göre haklı.. ne diyelim isteyenin bir yüzü kara, umarım bu isteklerimize herkesin bir katkısı olurda en azından kötünün iyisi haline dönüşür,3-5 ken 10-15 olur hakimlerimiz,savcılarımız ve avukatlarımız... |
10-02-2007, 13:57 | #40 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Odabaş, Tartışmayı böyle bir mecraya çekerseniz, hem üzer, hem de üzülürsünüz. Sözlerinizin maksadınızı aştığına inanıyorum. Saygılarımla. |
10-02-2007, 15:12 | #41 | |||||||||||||||||||||||
|
Bazı büyüklerin de mi? Ben hepsini sanıyordum |
12-02-2007, 01:27 | #42 |
|
Sayın Turan, bazı büyüklerini.. diğer büyükler sizden bir önce yazan sayın Demirel'in alıntısındaki meslektaşlarımıza aittir
|
13-02-2007, 15:59 | #43 |
|
Sayın Demirel
Ricam,forum yöneticisi kimliğinizi de dikkate alarak, konuyu dağıtacak ve ikili polemik yaratacak yorumlardan kaçınmanız.Düşüncelerimi tartışmak isterseniz bunu anlayabilir ve zevkle eşlik edebilirim ama "üzülmek","maksadı aşmak" gibi iddialı ifadeleriniz cevap doğurucu,hayli kışkırtıcı,rencide edici ve maksadı aşar nitelikte.(Tabi maksadınızın bu olmadığını düşündüğümde ) Düşüncelerimi tartışmak isterseniz bunu anlayabilir ve zevkle eşlik edebilirim.Fakat bu şekilde devam edeceksek,yalnızca bir kez sizi yanıtladığımı ve burada duracağımı bildirmek isterim. Saygılarımla |
13-02-2007, 16:08 | #44 |
|
Sayın Odabaş,
Düşüncelerinizi tartıştığımız takdirde kaybedersiniz. (Ve bu tartışma sırasında, yaşanan anlamsız bir savaş olacağından, esasen "hep birlikte" kaybederiz). Bu nedenleydi "üzmeyin ve üzülmeyin" şeklindeki ricam. Cevap doğurucu nitelikte bulduğunuz mesajımı ille de isterseniz yanıtlayabilirsiniz. Ama bir yanlış var ki ortada, "kışkırtıcı, rencide edici ve maksadı aşar" nitelikte olan bir mesaj varsa, bu mesaj benim mesajım değil. Ancak ben de devam etmek istemiyorum. (Parantez aralığında belirtmeliyim ki mesajım da bir üye mesajıdır. Okuduğunuz forumlarda gördüğünüz ve görebileceğiniz tüm mesajlarım, üye mesajıdır.) Saygılarımla. |
13-02-2007, 17:09 | #45 |
|
Ben bu konuyu çok beğendim, merakla da izliyorum yazılanları. Aslında, bu mesele çok açılımlara gebe, arzdan talepten çıkarılacak pek çok sonuç olması muhtemel.
Yazarda ve kitabın adında hatam varsa düzeltin, sanırım Elias Canetti'nin Kitle ve İktidar adlı kitabında şöyle birşeyler anlatılıyordu : Oturma biçimleri, iktidarın göstergesi sayılır. Buradan bazı sonuçlar çıkarmak istiyorum : Daha yüksekte oturan daha muktedir olur, o zaman. ( "Yüksek"te olmanın diğer hayvanlar karşısında insanın, iki ayağı üzerinde dikilebilmesi ile ilgili olduğuna dair ya bu kitapta ya da başka yazılarda bazı şeyler okuduğumu da hatırlıyorum. ) Hakim ve savcıların , avukatlar karşısında oturma düzenine baktığımızda eşitsiz bir şekil görüyoruz. ( Bu eşitsizliğin hakim ve savcıların temsil ettiği ulus/millet/kamu adına dava takip etme/karar verme halinden kaynaklandığını iddia edenler olabilir, tabii. ) Ancak benim geldiğim nokta şu : Sizden "yüksekte" oturan bir kişinin bu irtifa nedeniyle başının dönmesi kolay da olabilir. ( Makamdan bahsetmiyorum, zira makamın tansiyonu olmaz, başı dönmez. ) Ondan sonra size bana rica edemezsin de der, bacak bacak üstüne atma da... Sn.Dikici, ya bu başlıkta ya da bununla bağlantılı saygı makamı ile ilgili başlıkta, katıldığım bir söz söylemiş, iş insanda bitiyor diye. Bu tür konular insanda bitiyor gerçekten de. Ama, konuyu "bitiren", neyin ne olduğunun, özellikle saygının biçimsellikle değerlendirilmesinin ne kadar sınırlayıcı olduğunun bilincinde bir insan olacak herhalde. Saygılar. |
13-02-2007, 20:04 | #46 |
|
Sayın Yılmaz bir süredir yazılarınızdan mahrum kalmıştık. Önemli bir konuyla tekrar denmenize sevindik. Hoş geldiniz.
Baş dönmesine sebep olacak bir çok etken bulunmaktadır. Tabii her birinin ilacı da farklıdır. İlaç almadan önce bence hekime danışmalı Saygılar. |
13-02-2007, 20:16 | #47 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-02-2007, 21:31 | #48 |
|
Sayın ünzile, farkında olmayabilirler. O halde farkında olmalarını sağlayın..
|
13-02-2007, 21:36 | #49 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Turan ne demek istediğinizi anladığımı söyleyemeyeceğim maalesef. Beni aydınlatırsanız mutlu olurum ya da farkına varmamı sağlarsanız... Saygılar |
13-02-2007, 21:45 | #50 |
|
Sayın Ünzile "o yüksekteki kürsüde oturan sayın hukukçuların bize gerçekte ne kadar önem atfettikleri,yaptığımız işin ciddiyetinin farkında olup olmadıklarıdır" cümleniz nedeniyle o yüksekte oturanlar yaptığımız işin ciddiyetinin farkında olmayabilirler öyle değil mi? O halde bize düşen onların bunu fark etmelirin sağlamak veya en azından fark etmelerine katkıda bulunmaktır diye düşünüyorum. Bu anlamda yazdım.
Saygılar. |
13-02-2007, 21:49 | #51 |
|
Teşekkür ederim Sayın Turan bu acemi hukukçuyu aydınlattığınız için
|
13-02-2007, 22:03 | #52 |
|
Sayın Ünzile bir süredir yazdıklarınızı okuyorum. Son derece mantıklı, serinkanlı ve hukuki yazıyorsunuz. Bu sebeplerle sizi kutluyorum ve iyi bir hukukçu olacağınıza inandığımı burda açıklamak istiyorum.
|
13-02-2007, 22:44 | #53 | |||||||||||||||||||
|
Neden burda diye sormayacağım. |
20-02-2007, 04:34 | #54 |
|
Eşitlik mi?
Birinin bir diğeriyle eşit olmaya çalışması. Ben neden onun ile eşit değilim diye yakınması ilginç bir durum. Bir basketbolcunun ben hakemle eşit olmak istiyorum ara sıra bizim takım lehine faul çalmak isterim deyivermesi ilginç bir istek. Bir futbolcunun ben de hakem ile eşit olmak istiyorum, rakip takımın on numaralı futbolcusuna kırmızı kart göstermek istiyorum demesi çok ama çok ilginç. Hadi biz eşit olsak iyi de ya karşı taraf hakemle eşit olursa? o zaman yandık. Biz avukat olarak müvekkillerimizin haklarını savunuyoruz. Bu hak en ideal nasıl savunuluyorsa öyle savunulmalıdır. Sen üzerine düşeni yap müvekkilinin haklarını en iyi şekilde savun, eğer hüküm verme makamı hakim kendi üzerine düşeni yapmazsa, gereksiz ve haksız yere sana kötü davranırsa bu davranışına karşı baş vuracağın yollar var o yollara baş vurursun. Yanlış karar verirse yine baş vuracağın yollar belli ülkemizde kanun yolları var.
İddia ve savunma makamında olanlarla yargılama ve hüküm verme makamında olanlar arasında eşitlik olmalı diye bir çıkarım yapılmaya neden çalışılır ki? Herkes kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yapar. yapmayan ise bunun müeyyidesine katlanır. Ortaçağda bir ara papazlar Hz. İsa'ya vahiy getiren melek erkek mi dişi mi diye tartışmışlar. Çok ama çok ilginç bir tartışma. Artık cevap bulunca nereye ulaşacaklarsa orasını bilemiyorum. Saygılar. |
23-02-2007, 15:50 | #55 |
|
Sayın laçin..öncelikle kendimi takdim etmek gerekirse,ben bir bakanlık müfettişiyim,şu an mevcut adliyelerimizde ve duruşma salonlarımızda çok sık rastlanan ve avukat arkadaşlarımızın,bana sıkça yakarışta bulunduklarıçok hassas bir konuya değinmişsiniz,öncelikle sizi tebrik ederim..Modern dünyada,şahit olduğum avrupa ve dünyanın bir çok duruşma salonunda şuna şahit oldum,oradaki avukatlar yargıç ve hakimlerle çok rahat bir şekilde tartışabilkiyorlar,bırakın bacak bacak üstüne atmayı karşılıklı kahve dahi içebiliyorlar,değişmemiz lazım ve buda inanın çok uzun bir süre istiyecektir.
|
14-03-2007, 11:54 | #56 |
|
Önceki yazımda da belittiğim gibi bana göre aradığımız kavram eşitlik değil. Hakim makam olarak karar verme makamındadır. İki tarafa da eşit mesafede davranmalıdır. Anlatmak istediğimiz böyle bir makamı işgal eden bir kişinin kendisinden beklenmeyecek davranışlar içerisine girmesi, makamın dışında kerametin kendisinden kaynaklandığı zehebına kapılması etrafındakilerin verdikleri çoşkuyla ayaklarının yerden kesilmesi meselesi. İşte bu şekilde olan bir kişi çok güçlü ve büyük olduğunu düşünüp karşısındakileri ona bağlı teba zannediyor ve gereksiz keyfi azarlamalar, saygısızlıklar içine girip bunun da farkına varmıyor. Böyle olunca da karakter zafiyetiyle makamı ele geçirenlerin davranışları bizlerin gözünde tüm hakim ve savcılar böyledir imajını oturtuyor.
Meslek hayatım boyunca çok karakterli ve üstün vasıflı fikri hür vicdanı hür hakim ve savcı büyüklerime rastladım. Bu mesleği her noktada başarıyla temsil eden çok büyük insanlar. Benden yaşça çok büyük olmalarına rağmen avukatlık stajımı yaparken ziyarette bulunduğum bu büyük insanların ben ayrılırken önlerini ilikleyip odalarının kapısına kadar yolcu ettiklerine şahit oldum. Bu beni çok ama çok etkilemiş ve insan olarak kendimi değer verilmiş hissetmemi sağlamıştır. İşte bana göre bu mesleği taşıyamayan az sayıda kişi dışında bu meseği çok iyi yapan müthiş insanlar var. Bence bu olayı genelleştirmeyip makamın saygınlığına gölge düşürmeden şahısların hamlıkları olarak değerlendirmekte fayda var. Nitekim Avukat olarak Avukatlık yapan insanlarında bu açılardan birçok karakter zafiyetlerine vakıf olduğum gibi çok yüksek seciyeli insanlara da şahit oldum. Sonuç olarak eşit değiliz. İki meslek farklı katagorilerde, ikiside kutsal. İki meslek de saygın. Hiçbiri diğerinden üstün değil. Olayın meslekle de ilgisi yok kişilik ve olgunlukla ilgisi var. Saygılarımla... |
16-03-2007, 04:16 | #57 |
|
sayın ETERNITY..size kısmen katılıyorum.Fakat bazı arkadaşlarımızında ve büyüklerimizinde belirttiği gibi sadece laf olsun torba dolsun mantığıyla konuşan birçok avukat görüyoruz duruşmalarda.Hatta bazen okadar ileri gidiyorlarki söylediklerini kendileride anlamıyorlar.Siz kendinizi hakim yerine koyarak düşünün davayla alakalı alakasız gerekli gereksiz ağızdan çıkan her lafı didiklermiydiniz dinlermiydiniz?dava konusu anya avukat anlatıyor konya
birde sayın eternity size birşey sormak istiyorum samimiyetinizle cevap vereceğinizden zaten kuşkum yok.Eğer siz hakim veya savcı olsaydınız bu sitede böyle bir forum konusu açarmıydınız?? herkese teşekkürler..Saygılarımla.. |
22-03-2007, 10:42 | #58 |
|
sayın seymen;
evet, şimdi kendimi bir hakimin yerine koyup düşündüm ve sanırım açmazdım,zira benim şikayet edeceğim bir sorun olmazdı ortada,sorunu olan avukatlar,çünkü eşitsizliğin a<h durumunda gözüken,avukatlar olmakta sayın brodway ne kadar da güzel yazmış,aslında o yazılanlarda olduğu gibi bir iletişim sistemi bizde de olsa ne kadar güzel olurdu.Ama burada sayın seymen'in değindiği durumu ""Fakat bazı arkadaşlarımızında ve büyüklerimizinde belirttiği gibi sadece laf olsun torba dolsun mantığıyla konuşan birçok avukat görüyoruz duruşmalarda.Hatta bazen okadar ileri gidiyorlarki söylediklerini kendileride anlamıyorlar.Siz kendinizi hakim yerine koyarak düşünün davayla alakalı alakasız gerekli gereksiz ağızdan çıkan her lafı didiklermiydiniz dinlermiydiniz?dava konusu anya avukat anlatıyor konya "" gözardı etmek mümkün değil. sanırım biraz biz avukatlar, biraz hakimler ve savcılar birbirimize yakınlaşmalıyız,profesyonel ve sosyal olarakta saygıyı,nezaketi ve bilgiyi karşılıklı sunmayı öğrenmeliyiz. ben kendi adıma, çok şey öğrenmeye ve bunları pratik hayatta uygulamaya başladığımı rahatlıkla ve gocunmadan söyleyebilirim,darısı tüm hukukçularımıza diyelim saygılarımla.. |
03-03-2008, 12:24 | #59 |
|
öncelikle herkese selamlar ,ben artık sadece talep ediyorum .arz etmeyi bırakalı yıllar oldu. maalesef bir çok meslektaşımın da dediği gibi biz avukatlar kamu hizmeti de yapıyor olsak asla bir hakim ,savcı gibi adliyelerde,duruşma salonlarında itibar görmüyoruz. hakim ve savcının astı mumalesi görüyoruz. ama bu birazda bizlerden kaynaklanıyor.bazı meslektaşlarımız hakime savcıya padişah muamameleri yapıp ,emir kulu gibi ellerini birleştirip karşısında beklerse olacak olan bu şikayet ettiğimiz durum ortaya çıkar
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |