Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

fazla çalışma günlük 3 saat sınırı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-10-2012, 15:37   #1
av.23

 
Varsayılan fazla çalışma günlük 3 saat sınırı

İşçi müvekkilim hakkında açtığımız davada bilirkişi raporu geldi.Raporda "işçinin haftanın bir günü 4 saat çalıştığı tespit edilmiş ancak yasal düzenleme ve içtihatlar gereği günlük 3 saatten fazla çalışma olamayacağından 3 saat üzerinden hesaplama yapılmıştır" denmiş. Ama 3 saatten fazla çalışma olmuş bunu kendi de tespit etmiş. Herhalde yasadaki 270 saat fazla çalışma sınırını bu şekilde mi yorumlamış. Bu hüküm işçiye 3 saatten fazlasının ödenmemesi sonucunu doğurmaz diye biliyorum. Yanlış mı biliyorum? Saygılar.
Old 05-10-2012, 15:39   #2
olgu

 
Varsayılan

Yazılı delille ispatlayabilirseniz (puantaj kayıtları gibi) o zaman 3 saatten fazlasına hükmediliyor. Ancak ara dinlenme vakitleri de hesaba katılıyor.
Salt tanık beyanlarından yola çıkılırsa 3 saat için fazla mesaiye hükmediliyor.
Old 05-10-2012, 16:45   #3
av.23

 
Varsayılan

Bunu da ilk kez duyuyorum meslaktaşım. Bilirkişi zaten 4 saat fazla çalışma olduğunu tespit etmiş. Ancak 3 saatten fazla çalışma olamayacağından diyerek 3 saat üzerinden hesap yapmış. Sorunun tanık ile ispat hususunda olduğuna dair de bir değerlendirmesi de yok.
Old 05-10-2012, 16:49   #4
etez

 
Varsayılan

Yargıtay'ın bu hususta içtihatları var. Bir insanın sürekli bu boyutta fazla mesai yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hesaplama hakkaniyet indirimi yapılmalıdır şeklinde.Bence bilirkişi bunu düşünmüş.Ha sen hesabını yaparsın takdir Mahkeme'nindir o ayrı konu.
Old 06-10-2012, 00:21   #5
av.23

 
Varsayılan

Hakkaniyet indirimi zaten ayrıca yapılmış.Benim sormak istediğim günlük 3 saat sınırı diye bir sınırın olup olmadığı noktasında sadece ?
Yani 4 saat yada 5 saat çalıştı ise bir işçi (hergün değil haftada 1 gün mesela)ve bu ispatlandı ise; yine de 3 saatten hesap mı yapılır?
Old 06-10-2012, 00:47   #6
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.23
Hakkaniyet indirimi zaten ayrıca yapılmış.Benim sormak istediğim günlük 3 saat sınırı diye bir sınırın olup olmadığı noktasında sadece ?
Yani 4 saat yada 5 saat çalıştı ise bir işçi (hergün değil haftada 1 gün mesela)ve bu ispatlandı ise; yine de 3 saatten hesap mı yapılır?

İspatlandı derken kayıtlamı yoksa tanık delili ile mi?
Puantaj kayıtları kesin delilken, tanık delili taktiri delildir. Yasal günlük fazla mesai 3 saattir, 3 saatten fazla mesai yapılamaz demekte kanun, ancak daha fazla yaptığı ispat edilebiliyorsa o zaman daha fazla alır.

Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatları bu yönde.
Old 06-10-2012, 09:20   #7
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
İşçi müvekkilim hakkında açtığımız davada bilirkişi raporu geldi.Raporda "işçinin haftanın bir günü 4 saat çalıştığı tespit edilmiş ancak yasal düzenleme ve içtihatlar gereği günlük 3 saatten fazla çalışma olamayacağından 3 saat üzerinden hesaplama yapılmıştır" denmiş. Ama 3 saatten fazla çalışma olmuş bunu kendi de tespit etmiş. Herhalde yasadaki 270 saat fazla çalışma sınırını bu şekilde mi yorumlamış. Bu hüküm işçiye 3 saatten fazlasının ödenmemesi sonucunu doğurmaz diye biliyorum. Yanlış mı biliyorum? Saygılar.
Sayın av.23;

4857 sayılı İş Kanunu'nun 41/VIII düzenlemesine göre;fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda iki yüz yetmiş saatten fazla olamaz" denmektedir. Konuya ilişkin yapılan bir çalışma için bknz:http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1257.htm

Ayrıca bknz:http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=4816

Saygılarımla..
Old 08-10-2012, 10:13   #8
av.23

 
Varsayılan

Sayın Ekici 270 saat sınırından haberim var. Ancak bu snırın işçiye korumak için var olan bir sınır olduğu muhakkak. Benim sorunum şu. Bu sınır aşılarsa - ki aşılabilir - ne olacağı. Yani işçinin ücreti ödenmeyecek mi? O zaman işverenler işçileri 5-6 saat fazla çalıştırıp 3 saatini ödeyerek hakkı kötüye kullanmış olmazlar mı? İş mevzuatımızın ve Yaragıtay'ın buna cevaz vermesi olası mı?
Old 08-10-2012, 10:20   #9
av.23

 
Varsayılan

Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanunu’nun 41. maddesinde yazılı olan fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasa’daki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir. Dairemizin kökleşmiş uygulaması bu yöndedir (Yargıtay 9. HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 e, 2008/31210 K.).
Old 08-10-2012, 10:26   #10
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.23
Sayın Ekici 270 saat sınırından haberim var. Ancak bu snırın işçiye korumak için var olan bir sınır olduğu muhakkak. Benim sorunum şu. Bu sınır aşılarsa - ki aşılabilir - ne olacağı. Yani işçinin ücreti ödenmeyecek mi? O zaman işverenler işçileri 5-6 saat fazla çalıştırıp 3 saatini ödeyerek hakkı kötüye kullanmış olmazlar mı? İş mevzuatımızın ve Yaragıtay'ın buna cevaz vermesi olası mı?

Bu sınır Yargıtay tarafından varsayımsal olarak kabul edilen bir sınırdır. Yasal olarak her fazla çalışma karşılığı % 25 veya % 50 şeklinde artırımlı olarak ödenmelidir. İşçinin haftanın 5 günü çalıştırıldığı işyerlerinde güne düşen çalışma saati daha fazla (9 saat -ara dinlenme hariç-), haftanın altı günü çalıştırıldığı işyerlerinde güne düşen çalışma saati daha azdır (7,5 saat -ara dinlenme hariç-). Bu durumda pek tabi bir işçi, haftanın 6 günü çalışılan bir işyerinde 3 aylık bir belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştığı düşünüldüğünde, günde 5 saat fazla çalışma yapabilir. Nitekim daha önce de Yargıtay'ın kararları ile kabul ettiği üzere 12 saatlik vardiyalı çalışma veya 24 saatlık nöbet usülü çalışmalarda da bu husus nazara alınmıştır.

İşçinin günlük 4 saatlik fazla çalışması işveren kaydı ile kabul de olsa Yargıtay " hayır efendim, ben 3 saatten fazlasını kabul etmem " diyemez. En başta bu durum " sebepsiz yere işçinin hakkının işverende kalamayacağı " ilkesine aykırıdır. 3 saat sınırı Yargıtay'ın insan fiziğinin uzun süreler boyunca çalışma hayatındaki sınırlarına ters olduğundan bahisle konulmuş, kabul edilmiştir. 3 saatin üzerindeki çalışma ispat edildiği sürece ücretlendirilir.

Ne var ki burada ispatın özelliği aranabilir. Sırf tanık ifadesine dayanılarak 3 saat üzerindeki fazla çalışmanın hesaplanması hakkaniyete ve hakkın kötüye kullanılması ilkelerine takılır. Yazılı belge şartı aranmalıdır bence. Yazılı belge, işveren kaydı, kart okutma, parmak basma vs varlığında hesaplanmalı, tanık delili ile ise hesaplanmamalıdır görüşündeyim. Saygılar.
Old 08-10-2012, 10:45   #11
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Ekici 270 saat sınırından haberim var. Ancak bu snırın işçiye korumak için var olan bir sınır olduğu muhakkak. Benim sorunum şu. Bu sınır aşılarsa - ki aşılabilir - ne olacağı. Yani işçinin ücreti ödenmeyecek mi? O zaman işverenler işçileri 5-6 saat fazla çalıştırıp 3 saatini ödeyerek hakkı kötüye kullanmış olmazlar mı? İş mevzuatımızın ve Yaragıtay'ın buna cevaz vermesi olası mı?
Sayın av.23;

Sayın YİĞİT'in işaret ettiği gibi, 3 saatten fazla yapılan çalışmaların ispatı durumunda Yargıtay'ın söz konusu içtihadının bir önemi kalmaz, kalmamalıdır ancak önemli olan fazla çalışmanın ispatlanabilir mahiyette olup olmamasıdır. Salt tanık beyanlarını Yargıtay, fazla çalışmanın 3 saatten fazla yapılan kısmı için -şimdilik- kabul etmiyor ve kanaatimce de bu hakkaniyetli bir yaklaşım olmaktan uzak.

Sayın YİĞİT,
Alıntı:
...Ne var ki burada ispatın özelliği aranabilir. Sırf tanık ifadesine dayanılarak 3 saat üzerindeki fazla çalışmanın hesaplanması hakkaniyete ve hakkın kötüye kullanılması ilkelerine takılır. Yazılı belge şartı aranmalıdır bence. Yazılı belge, işveren kaydı, kart okutma, parmak basma vs varlığında hesaplanmalı, tanık delili ile ise hesaplanmamalıdır görüşündeyim...
şeklindeki ifadeleriyle tanık delili ile 3 saatin üzerindeki fazla çalışmalar dikkate alınmamalıdır diyor ancak 3 saate kadar olan fazla çalışmalarda mahkemelerin tanık beyanlarını neden ve nasıl delil kabul ettiği konusunda doyurucu bir açıklama getirmiyor. Burada Yargıtay, 3 saat hususunu "hayatın olağan akışı" olarak nitelenen muğlak ifade ile belirliyor ancak her somut durumun özelliklerine göre ispatlanabilir ve mahkeme nezdinde kesin kanaat oluşturur mahiyette delillerle (sadece istikrarlı tanık beyanları da dahil) ispatlanabilmesi yönünde açık kapı bırakmıyor ki bence hatalı bir yaklaşım sergiliyor.

Saygılarımla..
Old 08-10-2012, 14:18   #12
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Yasada "yılda 270 saatten fazla çalışma yapılamaz" denmesine rağmen eğer yapılmışsa ücreti ödenir. Buna ilişkin bir kararı Sayın av.23 eklemiş, benzer çok karar var.
Ben asıl şu 3 saat sınırını nereden buldunuz, onu merak ediyorum.
Old 08-10-2012, 14:23   #13
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yasada "yılda 270 saatten fazla çalışma yapılamaz" denmesine rağmen eğer yapılmışsa ücreti ödenir. Buna ilişkin bir kararı Sayın av.23 eklemiş, benzer çok karar var.
Ben asıl şu 3 saat sınırını nereden buldunuz, onu merak ediyorum.
Alıntı:
YARGITAY 9. HD. 2003/5611 E. - 2003/18355 K. - 30.11.2003 T.

• FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ ( Bir İşçinin Üç Yıl Boyunca Hiç Aralıksız Günde Üç Saat Fazla Çalışma Yapmasının Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olması )

• HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRILIK ( Bir İşçinin Üç Yıl Boyunca Hiç Aralıksız Günde Üç Saat Fazla Çalışma Yapmasının Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olması )

ÖZET : Bir kimsenin 3 yıl 7 ay 28 gün süre ile hiç ara vermeden her gün 3 saat fazla çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir.

KARAR : Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günde 3 saat fazla çalıştığı kabul edilerek buna göre fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Bir kimsenin 3 yıl 7 ay 28 gün süre ile hiç ara vermeden her gün 3 saat fazla çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. İzin, hastalık gibi nedenlerle çalışılmayan günler olabileceği dikkate alınarak bilirkişi tarafından belirlenen fazla çalışma ücretinden uygun bir indirim yapılarak sonucuna göre alacak hüküm altına alınmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA 30.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın Av.Evran KIRMIZI;

Bu ve benzeri Yargıtay kararlarına istinaden 3 saat kavramı ortaya çıkmıştır.

Saygılarımla..
Old 08-10-2012, 14:34   #14
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın Ekici teşekkür ederim.Ama bu karara dayanak olan olay 2 saat olsaydı Yargıtay "Bir kişinin 3 yıl boyunca ara vermeden hergün 2 saat fazla çalışma yapmasını da hayatın olağan akışına uygun" bulmazdı. Buradaki uygunsuzluk, yapılan fazla çalışmada değil bunun çok uzun bir süre kesintisiz olmasıdır.
4857- 64/2 deki 3 saatlik sınır çoğu zaman yanlış değerlendirilmektedir. Ben yine böyle bir değerlendirme yapıldığını düşünüyorum.
Üstelik takdiri indirim yapma yetkisi bilirkişide değildir. Bilrikişi hesabı yapar, takdiri indirim yapılması gerekiyorsa bunu hakim yapar.
Old 08-10-2012, 14:38   #15
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Sayın Ekici teşekkür ederim.Ama bu karara dayanak olan olay 2 saat olsaydı Yargıtay "Bir kişinin 3 yıl boyunca ara vermeden hergün 2 saat fazla çalışma yapmasını da hayatın olağan akışına uygun" bulmazdı. Buradaki uygunsuzluk, yapılan fazla çalışmada değil bunun çok uzun bir süre kesintisiz olmasıdır.
4857- 64/2 deki 3 saatlik sınır çoğu zaman yanlış değerlendirilmektedir. Ben yine böyle bir değerlendirme yapıldığını düşünüyorum.
Üstelik takdiri indirim yapma yetkisi bilirkişide değildir. Bilrikişi hesabı yapar, takdiri indirim yapılması gerekiyorsa bunu hakim yapar.
Evet, yapıldığı iddia edilen fazla çalışmanın uzun süre boyunca devamını Yargıtay hayatın olağan akışına uygun bulmadığı için uzun ya da kısa sürsün, günlük 3 saatin üzerindeki fazla çalışma talepleri mahkemelerce reddediliyor. Konuya ilişkin eleştirimi yukarıda izah etmeye çalışmıştım.
Old 08-10-2012, 15:40   #16
av.23

 
Varsayılan

3 saat sınırı 270 saatlik ve 90 günlük sınırlamalar nedeni ile bulunmuş bir saat herhalde. Somut dosyada bilirkişi 270 saat sınırına hiç değinmeden haftanın 1 günü yapılan fazla çalışma (her gün de değil) için 4 saat fazla çalışma sonucuna ulaşmış ama 3 saatten fazla olamayacağından 3 saat üzerinden hesaplama yapmıştır. Ben bu hususta tanık yada yazılı delil arasında bir fark olmaması gerektiğini düşünüyorum. Madem tanıkla ispata cevaz verilmiş ispat edilen üzerinden (somut olayda 4 saat ) hesap yapılmalıydı. Tanık anlatımına dayalı olduğundan % 30 hakkaniyet indirimi zaten uygulanır ve menfaatler dengelenmiş olur diye düşünüyorum. İtirazımı yapıcam herhalde reddedilecektir. Bakalım Yargıtay ne diyecek?
Old 08-10-2012, 15:46   #17
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.23
... Bakalım Yargıtay ne diyecek?
Yargıtay da içtihadını devam ettirecektir.
Old 08-10-2012, 16:12   #18
av.23

 
Varsayılan

Ben okuduğum kararlardan Yargıtay'ında benim gibi düşündüğü sonucuna varıyorum ama nerede hata yapıyorum acaba Sayın Ekici uzun süreli çalışmanın (3 saat yada daha az )hayatın olağan akışına uygun olmadığına dair eklediğiniz kararlar dışında GÜNLÜK 3 SAATTEN FAZLA ÇALIŞMA İSPATLANSA DA BU ÖDENMEZ sonucunu doğuracak bir karar varsa paylaşabilir misiniz lütfen?
Old 08-10-2012, 16:54   #19
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.23
Ben okuduğum kararlardan Yargıtay'ında benim gibi düşündüğü sonucuna varıyorum ama nerede hata yapıyorum acaba Sayın Ekici uzun süreli çalışmanın (3 saat yada daha az )hayatın olağan akışına uygun olmadığına dair eklediğiniz kararlar dışında GÜNLÜK 3 SAATTEN FAZLA ÇALIŞMA İSPATLANSA DA BU ÖDENMEZ sonucunu doğuracak bir karar varsa paylaşabilir misiniz lütfen?
Yargıtay'ın, fazla çalışmanın 3 saatten fazla olduğunun ispatlanmasına rağmen ödenmesi yönünde karar verilmemesi gerektiğine ilişkin bir kararı olduğundan bahsedilmedi bu başlık altındaki tartışmada.. Yargıtay, yazılı delil gibi doğruluğu konusunda tereddüt oluşturmayacak delillerin kabul edilmesi gerektiğini, tanık deliliyle 3 saatten fazla çalışmanın ispatlanamayacağını söylüyor. Muhtemelen sunduğum bu kararda da fazla çalışma iddiasının ispatı noktasında davacı tarafın sunduğu deliller tanık beyanlarından ibaretti.

Alıntı:
YARGITAY 9.HD. 2004/8721 E. - 2004/25660 K. - 11.11.2004 T.

ÖZET: Davacının bütün çalışma süresinde her gün üç saat fazla mesai yaptığı, aydı iki hafta tatili ve dini bayramların ilk günü hariç bütün milli ve dini bayram tatillerinde çalıştığı kabul edilerek söz konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Bu şekil çalışma hayatın olağan akışına aykırıdır.

(4857 S. K. m. 41)

Davacı, ihbar, kıdem ve kötü niyet tazminatları, fazla çalışma ve izin ücreti, hafta ve genel tatil gündelikleri ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içerisinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacının bütün çalışma süresinde her gün üç saat fazla mesai yaptığı, aydı iki hafta tatili ve dini bayramların ilk günü hariç bütün milli ve dini bayram tatillerinde çalıştığı kabul edilerek söz konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Bu şekil çalışma hayatın olağan akışına aykırıdır. Hastalık, izin gibi sebeplerle çalışılamayacak günler olduğu gözetilerek bilirkişi tarafından hesaplanan miktardan makul bir indirim yapılarak bu alacakların kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2004 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Old 08-10-2012, 17:45   #20
av.23

 
Varsayılan

Peki nerede söylüyor bunun tanık ile ispat edilemeyeceğini, bu kararda somut olayda 3 saat çıkmış (bu üç,iki veya 1 satte olabilir )sonuçta uzun süre bu şekilde çalışma olamaz diyor. Burada Sayın Evran Kırmızı'nın 14 nolu mesajında ki yorumuna katılıyorum.Ben yine de temyiz edicem
Old 08-10-2012, 19:49   #21
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.23
Peki nerede söylüyor bunun tanık ile ispat edilemeyeceğini, bu kararda somut olayda 3 saat çıkmış (bu üç,iki veya 1 satte olabilir )sonuçta uzun süre bu şekilde çalışma olamaz diyor. Burada Sayın Evran Kırmızı'nın 14 nolu mesajında ki yorumuna katılıyorum.Ben yine de temyiz edicem
Siz yine de temyiz edin ancak Yargıtay'ın katılmadığım içtihadı doğrultusunda itirazınızın reddedileceğine hiç kuşkum yok. Ayrıca şu şekilde kararlar da mevcut:

Alıntı:
YARGITAY 9.HD. 2012/1470 E. - 2012/1646 K. - 24.01.2012 T.

İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI – FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI – ULUSAL BAYRAM GENEL TATİL GÜNLERİNDE ÇLIŞILDIĞININ YAZILI KAYITLAR İLE İSPATLANAMADIĞI – SOYUT TANIK BEYANLARINA İTİBAR EDİLEREK HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZ OLUŞU

ÖZET: Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığının ispat külfeti davacı işçiye aittir. Neticede davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı yazılı kayıtlar ile ispatlanamadığı için bu taleplerin reddine karar vermek gerekirken soyut tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 17, 41, 47, 57, 68, 69) (818 S. K. m. 43, 44, 161, 325) (Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik m. 7, 8) (Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik m. 4, 5) (9. HD. 23.06.2009 T. 2007/40862 E. 2009/17766 K.)

Dava: Davacı, kıdem tazminatı, bayram tatili, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi U. O. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, Orhanlı Belediyesinde işçi olarak çalışmakta iken Belde Belediyelerinin Kapatılmasına Dair Kanun kapsamında Orhanlı Belediyesinin çalışanlarıyla birlikte davalı Tuzla Belediyesine devredildiğini ancak davalının iş sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, sosyal yardım, izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve genel tatil çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı davacı dahil 46 kişinin mevzuata aykırı olarak vizesiz çalıştırıldığının tespit edildiğini, bu nedenlerle davacıyla birlikte 46 işçinin iş sözleşmelerinin İş Kanunu’nun 17. maddesi gereğince haklı olarak feshedildiğini, kayıtlarda işçilerin fazla mesailerinin bulunmadığını, kendileriyle herhangi bir TİS ve bireysel sözleşme imzalanmadığından sosyal yardım ve bayram ücretlerinin de mevcut olmadığını savunmuştur.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.

Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır. İşçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir.

İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.

Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.

Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/40862 E, 2009/17766 K).

Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesine göre, günde yedibuçuk saat çalışılması gereken işlerde çalışan işçinin, yedibuçuk saati aşan çalışma süreleri ile yedibuçuk saatten az çalışılması gereken işler bakımından Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sözü edilen günlük çalışma sürelerini aşan çalışmalar, doğrudan fazla çalışma niteliğindedir. Sözü edilen çalışmalarda haftalık kırkbeş saat olan yasal sürenin aşılmamış olmasının önemi yoktur.

Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K.).

Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Dairemizin önceki kararlarında; fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere fazla çalışma alacağından yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.

Somut olayda, mahkemenin önceki kararı davalı kamu kurumu olduğu, işçi çalıştırma ve çalışma usullerinin kayıtlara dayanması gerektiği, işyeri kayıtları, özellikle varsa fazla mesai çizelgeleri, işyerine giriş çıkış kayıtları, görevlendirme yazıları, ücret bordroları getirtilip yasal ve hukuksal gerekçelere göre incelenip değerlendirilmesi, neticede getirtilen kayıtlar ile ispatlandığı takdirde dava konusu fazla çalışma ücreti isteğinin kabulüne karar verilmesi, aksi takdirde soyut tanık beyanlarına dayanarak eksik inceleme ile karar verilemeyeceği yönünden bozulmuştur.

Mahkeme bozma kararına uyarak tebligat üzerine şerh düşmek suretiyle davalı belediyeden işyeri kayıtlarını talep etmiştir. Davalı Belediye tarafından yazıya cevap verilmemiştir.

2004/8125 Karar sayılı Resmî Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik 7. Maddesine göre Resmi yazışmalarda A4 (210×297 mm) ve A5 (210×148 mm) boyutunda kağıt kullanılır. 8. Maddeye göre <Bilgisayarla yazılan yazılarda <Times New Roman> yazı tipi ve 12 karakter boyutunun kullanılması esastır. Rapor, form ve analiz gibi özelliği olan metinlerde farklı yazı tipi ve karakter boyutu kullanılabilir.>

Mahkemenin tebligat üzerinde şerh düşmek suretiyle gönderdiği yazı anılan maddelere ve yönetmeliğin diğer hükümlerine uygun değildir.

Davalı cevap dilekçesinde davacının fazla çalışma yaptığına ilişkin kurum içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığını beyan etmiştir.

Çalışma yapılan işyeri kanunla kapatılmasına karar verilen belde Belediye Başkanlığı olup yerleşim ve nüfus yoğunluğu bakımından da iddia edildiği gibi haftada 6 gün çalışmayı ve haftanın 3 günü 21:00 a kadar sürecek fazla mesai yapılmasını gerektirecek yoğunlukta çalışmayı gerektirmeyeceği açıktır.

Davalı kamu kurumu olduğu, işçi çalıştırma ve çalışma usullerinin kayıtlara dayanması gerektiği için, özellikle puantaj kayıtları, varsa fazla mesai çizelgeleri, işyerine giriş çıkış kayıtları, görevlendirme yazıları, ücret bordroları getirtilip yasal ve hukuksal gerekçelere göre incelenip değerlendirilmelidir.

Davalı Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde davacının fazla çalışma yaptığına ilişkin kayıt bulunmadığını beyan ettiğine ve resmi usule aykırı olsa da kayıt gönderilmediğine göre davacının fazla çalışma yaptığına ilişkin kayıt bulunmamaktadır.

Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığının ispat külfeti davacı işçiye aittir. Neticede davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı yazılı kayıtlar ile ispatlanamadığı için bu taleplerin reddine karar vermek gerekirken soyut tanık beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 15-01-2019, 12:06   #22
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

Günde 3 saatten fazla fazla çalışma yapılamayacağı yönündeki tüm eski içtihatlardan dönülmüştür. (Uğur OCAK - Yargıtay 9.HD./7.HD./22.HD. Ve Gaziantep BAM 7. Hukuk Dairesi Başkanı; İşçilik Alacakları 2. Kitap syf 454,455 ve 456; Ekim 2018)

Örneğin;
Bir Haftada 39 saat fazla çalışma kabul edilmelidir. (22.Hukuk Dairesi Esas 2017/8488 Karar 2017/13798 Karar Tarihi 12.06.2017)
Günde 3 saatten fazla çalışma yaptırımsız kalmamalıdır. Hesaplanabilir. (22.Hukuk Dairesi Esas: 2015/11410 Karar: 2016/15829 Karar Tarihi: 01.06.2016)
27 saat fazla çalışma vardır. (9.Hukuk Dairesi Esas: 2017/6879 Karar: 2017/18253 Karar Tarihi: 15.11.2017)
3 saatle sınırlama yapılmamalıdır. (9.Hukuk Dairesi Esas: 2015/30 Karar: 2016/10246 Karar Tarihi: 25.04.2016)

Şeklinde yalnızca tanık beyanıyla sonuca giden birçok karar bulunmaktadır
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
fazla çalışma 12 saat çalışma 24 saat dinlenme av.mansur Meslektaşların Soruları 2 02-05-2012 08:30
24 saat çalışma, 24 saat dinlenme halinde "HAFTA TATİLİ" Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 7 28-01-2012 19:57
Bölünmüş Yollarda Hız Sınırı 110 km/saat Oldu. Engin Özoğul Hukuk Haberleri 16 30-09-2010 12:13
Yalnıcza 1 günlük çalışma-ihbar tazminatı. seyitsonmez Meslektaşların Soruları 10 11-03-2009 21:52
Günde üç saatten fazla fazla çalışma yapılması Hasan Coşkun Meslektaşların Soruları 3 07-07-2008 11:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09173393 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.