25-12-2010, 11:30 | #1 | |||||||||||||||||||
|
E- Devlet Kapısı Üzerinden Gerçekleştirilen Hizmetlere İlişkin Taahhütname
e-devlet şifresi almak isteyen herkese imzalatılan taahhütnameyi hukuki açıdan irdelemek isteyen var mı?
|
27-12-2010, 10:28 | #2 | |||||||||||||||||||
|
'Butlan' alt başlıklı 20. maddesine göre; "Bir akdin mevzuu gayri mümkün veya gayri muhik yahut ahlâka (âdaba) mugayir olursa o akit bâtıldır. Akdin muhtevi olduğu şartlardan bir kısmının butlanı akdi iptal etmeyip yalnız şart, lâğvolur. Fakat bunlar olmaksızın akdin yapılmıyacağı meczum bulunduğu takdirde, akitler tamamiyle bâtıl addolunur." Borçlar Kanunu'nun emredici hükümlerinde belirtildiği gibi, emredici hukuk kurallarına aykırı olan söz konusu taahhütname, sözleşmenin tarafı olan hizmet alanı bağlayıcı nitelikte değildir, mutlak butlan vardır. Sözleşme ile hizmet alanın adeta elini kolunu bağlama amacının amaçlandığı ortadadır. Sayın Admin açtığınız konu, İş Hukuku'nda "kıdem tazminatı almayacağım" şeklinde bağlayıcı gibi gözüken bir metne işe girişte imza atılması ve daha sonra iş akdinin İş Kanunu'ndaki düzenlemeler uyarınca işçinin kıdem tazminatı alabileceği durumda iken sona ermesi karşısında işçiye kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği gerçeğini hatırlattı bana. Devletin nasıl da kendisini "garanti" altına almaya çalıştığını görünce de doğrusu biraz şaşırdım ancak, böylesine açık bir hukuk ihlalinin geniş kapsamlı bir devlet projesinde gerçekleşebiliyor olması ilginç. Saygılarımla.. |
27-12-2010, 11:49 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
E-devlet kapısı da "hep bana, hep bana" ya da "nalıncı keseri" anlayışından nasibini almış. |
27-12-2010, 12:54 | #4 |
|
E-Devlet uygulaması kapsamında istenen "taahhütname"nin kabulü ile birlikte, e-devlet uygulamasından yararlanma konusunda sözleşmenin kurulduğunu; bu kapsamda, sorumluluktan muafiyet şartlarının BK.99/1. madde sınırlaması kapsamında ele alınabileceğini ve geçerli olduğunu düşünüyorum.
|
27-12-2010, 13:18 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Av. Mehmet Saim DİKİCİ; Vatandaşın e-devlet kapısına uğramasının mecbur bırakıldığı bir sistem içerisinde konunun, BK. 99/1’de düzenlenmiş olan sorumluluktan kurtulma kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatindeyim. |
12-01-2011, 17:35 | #6 |
|
Sayın Av. Engin EKİCİ'ye katılıyorum.
Zira e-devlet olmaksızın, örneğin sigortalı hizmetinizin dökümünü alamıyorsunuz. Gerçi ben aynı mantık ile Boğaziçi Köprüsü'nün ücretsiz olması gerektiğini de düşünüyorum ama neye yarar. |
12-01-2011, 19:00 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın EKİCİ, Mesajınızı geç fark ettim. BK.99/1'e göre sorumsuzluk klozu (bildiğiniz gibi) ancak "hafif kusur"lara şamil olup, "ağır kusur" halinde sorumsuzluk klozu geçerli olmayacaktır zaten. Bu itibarla e-devlet kapsamındaki taahhüt içinde yer alan sorumsuzluk klozunu "hafif kusur" ile sınırlı algılamak gerekir, kanaatindeyim. |
13-01-2011, 10:39 | #8 |
|
Sayın DİKİCİ;
Acaba konuya bir de BK 96. madde perspektifinden yaklaşamaz mıyız? Yani borçlu (burada devlet), kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlamadıkça ortaya çıkan zarardan sorumlu olacaktır. Sorumsuzluk klozu olsun ya da olmasın bu maddeye göre devletin kaçış imkanı kalmamaktadır diye düşünüyorum. Saygılarımla.. |
13-01-2011, 11:00 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Bk.96. madde, taraflar arasında BK.99/1 dairesinde yapılmış bir akdi sorumsuzluk klozu yoksa uygulanacak olan bir hükümdür. Taraflar arasında BK.99/1 dairesinde imzalanmış bir sorumsuzluk klozu varsa, böyle bir durumda sorumsuzluk konusu eylemin hafif kusur teşkil edip etmediğini hakim takdir edecektir. Eylemin hafif kusur olarak nitelendirildiği durumlarda, borçlu taraf BK.99/1 nedeniyle sorumsuz kabul edilecektir. (Diye düşünüyorum) Saygılarımla. |
13-01-2011, 12:12 | #10 |
|
Alacaklı borçlunun hizmetinde değilse de borçlunun sunduğu hizmeti almaya mecbur durumdadır. Böyle bir mecburiyet karşısında borçlu durumundaki devletin hafif kusurlarından sorumlu tutulamayacak olmasını hukuken doğru bulmuyorum, ortaya çıkabilecek bir ihtilafta da devletin 99/1'e dayanarak (sorumsuzluk klozuna rağmen) sorumluluktan sıyrılabileceğine ihtimal vermiyorum.
e-devlet gibi önemli bir proje kapsamındaki herhangi bir kusurun mahkemece "hafif kusur" kapsamında değerlendirilebileceğine de ihtimal vermiyorum. Bir tarafta DEVLET (adı bile Devlet gibi )diğer tarafta hizmet alan VATANDAŞ (büyük harfle yazıldığında bile gariban )arasındaki oransal farklılığın mahkemelerce vatandaş lehine subjektif ayrımcı bir yaklaşımla değerlendireceği umut ve kanaatindeyim. Saygılarımla.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tazminat Davalarında Rekor Kapısı Açılıyor | Sinem Bakırcıoğlu | Hukuk Haberleri | 3 | 27-12-2008 03:03 |
Otopark-Bahçe kapısı otomatik kapısı için proje tadilatı gerekir mi? | Mecit Tav | Meslektaşların Soruları | 1 | 16-12-2007 01:28 |
tsmf tarafından gerçekleştirilen ihalelerin feshi davasında yetkili mahkeme | av.bahar61 | Meslektaşların Soruları | 3 | 21-06-2007 09:07 |
Yargıtay'a 'avukat' Kapısı | PINAR YILMAZ | Hukuk Haberleri | 0 | 18-08-2006 17:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |