Vekalet ilişkisi ne zaman başlar ?

Dosya incelemek ve suret almak için vekalet aldığım hukuki bir sorunla ilgili olarak ,dosyayı tetkik ettiğimde aradan 10 gün geçti ve davayı almaktan vazgeçtim.
Ancak yapmış olduğum bu dosya üzerindeki tetkikat davanın İstanbul dışında da olması özelliği ile masraf avansı adı altında cuzi bir para aldım.

Bu arada iki ay geçmeden Şüphelinin İstanbul 'da talimatla alınan Savcılık ifadesinde de yardım olsun diye müdafi olarak bulundum.

Aradan 5,5 yıl geçti,dava ile hiç ilgilenmediğimden dolayı ve müvekkili (bana göre değil) zarara uğratmamdan ötürü baroya şikayet edildim.

Kanaatim ve bilgime göre vekaletname çıkarılması yeterli değildir,yapılacak hukuki işin niteliğini belirlemek için ayrıca taraflar arsında sözleşme veya yazılı talimat gerekmektedir.
Aksi halde hiç bir sorumluluğumun olmadığı kanatindeyim.

Bu hususu meslektaşlarla paylaşmak istedim.

Örnek kararlar olan arkadaşlar varsa sevinirim.

Teşekkürler

Kanaatimce sadece vekaletname düzenlenmesi, vekil-müvekkil ilişkisinin kurulması için yeterli değildir.
Zira vekaletname tanzimi avukatın müdahalesi ve inisiyatifi dışında gerçekleşmesi mümkün olan, herhangi birinin herhangi bir notere giderek yaptırabileceği bir işlemdir.
Ancak müvekkil tarafından tanzim ettirilen vekaletname, avukat ile vekaleti tanzim ettiren arasında bir sözleşme var ise yada vekaletname avukat tarafından düzenleten kişi nam ve hesabına düzenlenme amacına uygun bir işte (örneğin bir dava yada icra dosyasına ibraz etmek, vakete dayalı olarak üçüncü şahıslarla vekaletname kapsamındaki yetkiler sınırında ibraname düzenlenmesi, ihtar çekilmesi, sulh anlaşması yapılması şeklinde) kullanılmış ise avukat-müvekkil ilişkisinin varlığına delalet edebilir.
Almış bulunduğunuz vekaletnameyi bu tarz bir yerde kullanmış iseniz, kullandığınız yer ile sınırlı olmak kaydı ile avukat-müvekkil ilişkisi kurulmuş olacaktır.
Saygılarımla

Yazık ki anlattığınız olayda işi kabul ettiğiniz ve vekalet ilişkisinin kurulduğu sonucu ortaya çıkar.

Alıntı: Yazan emirka Dosya incelemek ve suret almak için vekalet aldığım hukuki bir sorunla ilgili olarak ,dosyayı tetkik ettiğimde aradan 10 gün geçti ve davayı almaktan vazgeçtim. Ancak yapmış olduğum bu dosya üzerindeki tetkikat davanın İstanbul dışında da olması özelliği ile masraf avansı adı altında cuzi bir para aldım. Bu arada iki ay geçmeden Şüphelinin İstanbul 'da talimatla alınan Savcılık ifadesinde de yardım olsun diye müdafi olarak bulundum. Aradan 5,5 yıl geçti,dava ile hiç ilgilenmediğimden dolayı ve müvekkili (bana göre değil) zarara uğratmamdan ötürü baroya şikayet edildim. Kanaatim ve bilgime göre vekaletname çıkarılması yeterli değildir,yapılacak hukuki işin niteliğini belirlemek için ayrıca taraflar arsında sözleşme veya yazılı talimat gerekmektedir. Aksi halde hiç bir sorumluluğumun olmadığı kanatindeyim. Bu hususu meslektaşlarla paylaşmak istedim. Örnek kararlar olan arkadaşlar varsa sevinirim. Teşekkürler

Sayın emirka,
Dosyayı inceleyip suret almak için masraf avansı almışsınız dosyayı incelemişsiniz, işi almaktan vazgeçmişsiniz ama daha sonra da talimat ifadesinde görev yapmışsınız. Sonrasında ise dava ile ilgili herhangi bir işlem yapmamışsınız anladığım kadarı ile.
Kanımca burada vekalet ilişkisi kurulmuştur. Zira Avukatlık Kanunu'nun 37. maddesinin ilk fıkrasına göre "Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur." Siz, işi reddettiğinizi bildirmemişsiniz.

Daha doğrusu işi reddettiğnizi yazılı olarak belirtmeniz yada bunu Baroya karşı yazılı olarak ispatlamanız gerekiyor. Fakat yani çok sayın müvekkilin 5,5 yıl sonra şikayetçi olması da ilginç. İşi reddettiğinize delil olmak üzere müveklilinizin bizzat duruşmalarda hazır bulunduğunu gösteren tutanakları (eğer varsa) sunabilirsiniz. Hele de tüm duruşmalarda hazır bulunmuş ve bugüne kadar sizin dosyayı takip etmediğinize ilişkin aleyhinize bir davranışta yada şikayette bulunmamış ise bunu işi reddettiğinize ilişkin beyanınızın kendisi tarafından kabul edildiğine gösterge olarak belirtebilirsiniz.

Şikayet süreye bağlıdır ve Baro bu sürenin dolup dolmadığını re'sen dikkate almak durumundadır.
Avukatlık Yasanına göre;

Kovuşturma ve ceza zamanaşımı:
Madde 159 – Disiplin cezasını gerektirecek eylemlerin işlenmesinden itibaren üç yıl geçmiş ise kovuşturma yapılamaz.Yönetim kurulunca işe el konulmuş ise bu süre işlemez.
Disiplin cezasını gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren dört buçuk yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez.


Fikrimce ceza ve disiplin soruşturması için zamanaşımı dolmuştur.

Sayın Meslektaşlar

İst.Barosu esasa girmeden Değerli arkadaş Av.Fatih Beyin görüşü gibi 3 yıllık zamanaşımı nedeniyle kovuşturma yapılmasına gerek olmadığına dair Y.K kararı verdi.

Ancak Savcılık TCK 237/2 göre iddianame düzenleyerek Ağır Cezaya Gönderdi ,kabul edilirse dava açılacak
Ben hiç bir duruşmaya girmedim sadece Tal.İfadesinde bulundum.
Ancak dosyadan karar benim adıma gönderilmiş ve bize tebliği edilmiştir.Bu durumu asile büromuzdan tel.ile bildirilmiş.kararı başka av.temyiz etmiştir.
gelişmelerden sizleri haberdar edeceğim.