02-05-2009, 17:15 | #1 |
|
Reddi Savcı..!?
Bir an düşündüm de "hakimin yasaklı halleri" ve "reddi hakim" halleri oluyor;
Gerektiğinde müvekkil avukatlarını azlediyor ; Peki aklıma takıldı: Sayın savcılarımızın BU GÜNE KADAR ve BU GÜNDEN İTİBAREN SORUŞTURDUKLARI/TAKİP ETTİKLERİ HER DAVADA "Tarafsız olmadığını savunan bir hukukçu meslektaşımız" var mıdır acaba ? Neden avukatın azli gibi ya da hakimin reddi gibi müesseselere benzer "Savcı'nın reddi" veya benzeri bir müessese devrede yok merak ettim ? Kesinlikle olması gerektiği fikrindeyim de ... SAYGILARIMLA... |
02-05-2009, 21:18 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Savcının tarafsız olmasını gerektirecek bir neden yoktur. Bu itibarla reddini gerektirecek sebep de olmayacaktır diye düşünüyorum. |
02-05-2009, 21:21 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Savcı "hâkim gibi" tarafsız mıdır? Savcı, kamu hizmetini yerine getiren diğer kişiler gibi kişisel çıkar gözetmeden işinin gereğini yerine getirmekle yükümlüdür. Savcı iddia makamını temsil ettiğine göre zaten devletin savunmanıdır, taraftır. Almancada savcı "Staatsanwalt", avukat "Rechtsanwalt" diye ifade ediliyor, yani biri devletin avukatı, diğeri hakkın avukatı. Eğer savcının kasıtlı olarak soruşturma yapmadığı veya yaptığı iddia ediliyorsa bu bir ithamdır ve ayrıca soruşturulması gerekir, oysaki hâkimin reddini gerektirecek durumlar kendiliğinden hâkimin soruşturulmasını gerektirmez. |
03-05-2009, 00:33 | #4 |
|
Sevgili Özge
müsadenle katılmadığımı beyan ediyorum.Her ne kadar yasamızda savcının reddi müessesesi mevcut olmasa da bu müessesenin olabileceğini savunan hukukçularda vardır.Benim savunmam önemli değil ama KUnter'de bu görüştedir.uygulamada bir çok arkadaşımın reddi savcı yaptığını gördüm.ve hepsi de reddedildi.ancak benim bir davada yaptığım reddi savcı talebim reddedilmekle birlikte reddettiğim savcı o gün duruşmalara çıkıyor sıra benim davama gelince duruşmada salonundan çıkıyor sadece o dava için bir başka savcı mahkemeye çıkıyor benim duruşmam bitince yine normal mahkemenin savcısı çıkıyordu.dava bitene dek bu şekilde uygulama başsavcınınkararı ile devam etti. iyi çalışmalar |
03-05-2009, 10:54 | #5 |
|
Selçuk Hukuk öğretim görevlisi M.Onursal Cin'in ceza muahkemesi ders notundan;
"Savcı, Bahri Öztürk'ün tabiriyle, soruşturma aşamasının imparatorudur. Ancak bu imparator bağımsız değildir, bağımsızlığı söz konusu olamaz. Savcı, Adalet Bakanının, yani yürütmenin emrinde olan bir kamu görevlisidir. Bu nedenle savcının denetlenmesi de yönetilmesi de doğal karşılanmlıdır. Zira, savcı, bir hakim değildir. Savcının taraf olup-olmadığı hususunda tartışmalar mevcuttur. Taraf olmak, yargılamaya katılarak kendi çıkarlarını korumak için diğer taraflardan bağımsız haklar kullanmaktır. Bir süje olarak, bir de makam olarak taraf vardır. Bu tanım çerçevesinde sanık, taraftır. Müdafi de taraftır. Tanık, süje olarak taraf iken; müdafi makam olarak taraftır. Zira, müdafi, kendi adına değil, müvekkili lehine haklar kullanmaktadır. Bu açıdan savcının taraf olup-olmadığı tartışılmaktadır. Hocaya göre savcı, makam olarak taraftır. Alman doktrininde savcının taraf olmadığı görüşü hakimdir. Savcı, sanığın aleyhine delil toplayabileceği gibi, lehine de delil toplayabilir. Bunun gibi, savcı, sanık lehine de temyize gidebilir. Bu düşüncelerle, Alman hukukunda savcının taraf olmadığı savunulmaktadır. Bu görüşe karşı olanlar da şunları ifade etmektedirler: Savcı lehte de hareket edebilir ancak savcı, lehe delil toplayarak sanığı beraat ettirdiğinde de aslında kamu yararını gözetmektedir. Masum birinin ceza almamasında da kamu yararı vardır. Dolayısıyla savcı, devleti temsil etmektedir, bir taraftır. Mesela, savcının başka biryere tayini çıktığında dava durmaz, başka bir savcı gelerek davaya devam eder. Yani, bir makamın varlığı söz konusudur. Buna karşlık, yargıçise taraf değildir. Yargıç, sentez işini yapar. Yargıç tarafsızdır ve aynı zamanda taraf değildir. Yargıcın taraf olmaması sebebiyle ve yargıcın tarafsızlığını korumak amacıyla kanunda bazı tedbirler öngörülmüştür. Mesela, yargıcın reddi, çekinmesi gibi. Oysa ki savcının reddi ya da çekinebilmesi gibi tedbirler ne bizde ne de Alman Hukuku'nda yoktur. Ceza yargılamasında sanık olsun, savcı olsun, reddedilemez. Çünkü, her ikisi de birer taraftırlar. Savcının taraf olmadığını iddia eden görüşler varsa da savcının taraf olduğu genellikle kabul edilmektedir. Savcının bağımsızlığı, yargı teşkilatı güçlerine karşı değil, basın, kamuoyu gibi diğer güçlere karşıdır..." Biz de İ.Ü Hukukta ceza usul dersinde bu konuyu tartışmış ve savcının makam olarak bir taraf olduğunu ve kanuni düzenlemeye göre reddinin mümkün olmadığı fakat bu durumun somut olayın özelliklerine göre adaletsiz sonuçlara yol açabileceği, bunun bir şekilde uygulamada çözülebileceği sonucuna varmıştık. Sy. "Av.muhittinköylüoğlu" nun verdiği örnekler de vardığımız bu sonucu doğrulamaktadır.. |
03-05-2009, 11:44 | #6 |
|
Şikayetçinin, mağdurun, katılanın, şüphelinin, sanığın avukatının reddi neden yasada yoksa, Cumhuriyet savcının reddi de o nedenle yoktur. Dahası, karar mercii olmayan savcının reddinin pratik bir yararı da olmayacaktır.
|
03-05-2009, 12:17 | #7 |
|
sn Aladağ
hukuki yönünü mail üzerinden tartışmak istemiyorum.sadece kunter bir şey söylüyorsa dikkate almak gerekir diyebilirim. pratik yarar konusuna gelince kesinlikle size katılmam mümkün değil.en azından ben pratik yararını gördüm.reddini istediğim savcı (davada sanık şahsımdı) bir daha hiç bir duruşmaya katılmadı.tekrarla sıra benim duruşmama gelince kürsüyü terkediyor başka bir savcı geliyordu.savcı ile aleni bir hasım olma durumumuz vardı müdafi sıfatıyla bulunduğum davalarda büyük tartışmalar yaşıyorduk.ama sanık sıfatı ile yargılandığım davada olay had safhaya varmıştı.tartışmalar heyet ve başsavcılık ile kurulan diyalog sonrası hataydan yazan meslektaşımızın belirttiği gibi pratik çözümde uzlaştık. Dönmezer ve yeniseyde bu çözümü ilgi ile karşılamışlar ve olabileceği yönünde görüş beyan etmişlerdi |
03-05-2009, 13:11 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Tamam da, sizin gördüğünüz pratik yararı ben mesajınızda göremiyorum. Sadece o savcının duruşmaya katılmadığını, başka savcı geldiğini yazmışsınız. Duruşmaya o savcı değil de bu savcının katılması neyi değiştiriyor? Duruşmayı yöneten de, kararı veren de mahkeme olduğuna göre ne farkeder? |
03-05-2009, 17:30 | #9 |
|
haklısınız duruşmayı yönetende kararı veren de hakimdir.
haklısınız dudruşmada hazır bulunup kamu avukatı olarakta savnama avukatı olarakta bulunanın kişisel bilgi ve becerilerinin hiç bir önemi yoktur haklısınız avukatlık mesleğininin ve avukatların hiç bir önemi yoktur haklısınız her savcının hukuka ve dosyaya bakışı farklı değildir haklısınız duruşma silahların çarpıştığı bilgilrin ve becerilerin mücadele ettiği bir alan değildir haklısınız kamu avukatı olsun savunma avukatı olsun fonksiyonsuz saksı niyetine duruşmada hazır bulunan makam ya da kişilerdir aslında savunma ya da suçlama yapmayada gerek yoktur. haklısınız çünkü bazı ülkelerde hala bildiğimiz anlamda savcılık müessesesi yoktur.ve savcının durşmaya katılıp katılmammsı sonucu değiştirmez haklısınız bizim yasamızda bile savcılığın mevcut olmadığı dönemlere ilişkin yasal düzenlemelerin izleri vardır.ve sulh hakimlerinin savcı yetkisiile işlem yapabilme yetkileri vardır ben yanılıp kamu avukatları ile savunma avukatlarınının kişisel beceri ve katkılarının davada etkili olacağını sanmıştım |
03-05-2009, 17:36 | #10 |
|
Sayın Muhittin Köylüoğlu,
Savcının reddini kabul edeceksek müdafiinin/vekilin reddini de kabul etmek gerekir. Sizce avukatın reddi de kabul edilmeli midir? İddia ve savunma makamlarının yargının parçası olduğu kesindir, ancak düşünmemiz gereken konu reddin nedeninin tarafsızlık dışında bir şey olup olmadığıdır. Ben tarafsızlığın kuşkuya düştüğü durumlarda reddin kabul edileceğini düşünüyorum, avukat ve savcı ise taraftır. |
03-05-2009, 19:03 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Köylüoğlu, benim söylemediğim şeylerle ironi yapmayı bırakıp soruma yanıt verir misiniz? Sorumu 8 no.lu mesajda bulabilirsiniz. |
03-05-2009, 20:05 | #12 |
|
Sayın Üstadlarım izninizle tartışmanızı önce tahlil edip,sonra kendi görüşümü söyleyeceğim,daha sonra da avukatlık meslek kurallarından birini görüşlerinize sunacağım.
Sayın Cengiz Aladağ ve Sayın Özge Yücel, savcının taraf olduğu kabulünden yola çıkarak, reddinin mümkün olmadığı ve de pratik yararının bulunmadığını; Sayın muhittinköylüoğlu ise doktrinde savcının taraf olmadığı görüşünün de bulunduğunu, kendi davasında savcı ile husumeti dolayısıyla sorunlar yaşandığından pratikte kabul ettirdiği çözümü belirterek, bir nevi savcının reddinin mümkün olduğunu savunmaktadır. Kanaatimce,ilk mesajımda belirttiğim gibi savcı bizim hukuk düzenimizde bir taraftır ; reddi yasal düzenlememize göre mümkün görünmemekte ise de bazı durumlarda pratik çözümlere gidilebilir. Her ne kadar savcının reddi -karar mercii olmadığı için- mantıken ve teori olarak pratik bir yarar sağlamaz görünse de ülkemiz uygulamasında savcının yargılama faaliyetine etkisi göz önüne alındığında, yargılanan ve o savcıyla daha önce kişisel husumeti olan kişinin pratik yararı da somut olayın özelliklerine göre olabilecektir. Elbette bütün olarak hukukumuzda savcının reddi mümkün olmalıdır demiyorum fakat savcılar hala kürsüde hakim(ler)in yanında olduğu sürece, "mutlak olarak savcının reddi mümkün değildir" de diyemiyorum.. Görüşünüze sunmak istediğim avukatlık meslek kuralı ise: "23- Hakimin reddi, savcıların ve başkaca adalet görevlilerin reddi veya şikayet edilmesi konusunda ve genellikle konuşmalarında ve yazılarında avukat kanunun gerektirdiği gerekçeleri amacı aşmayacak biçimde açıklar. Red veya şikayet dilekçelerinin bir örneği de baroya verilir." |
03-05-2009, 20:14 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Kunter kimdir? Yoksa Sayın Prof. Dr. Kunter mi demek istediniz? |
03-05-2009, 20:18 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Köylüoğlu, Yukarıdaki ironi temelli tespitlerinizi yazmak için ne gibi bir sebebiniz oldu, açıkçası merak ettim. Sayın Aladağ ve o görüşte olan çoğunluk hem olanı hem de olması gerekeni ifade ettiler. |
03-05-2009, 20:40 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
'Hukuki yönünü mail üzerinden tartışmak istemiyorum' cümlesinden bu forumda yapılan tartışmayı mı kast ediyorsunuz? Yoksa Sayın Aladağ Size mail mi gönderdi? Eğer söz konusu buradaki tartışma ise, hukuki yönünü tartışmayıp neyi tartışacağız. Ben buradaki tartışmacıların problemlerin hukuki yanlarını tartıştıklarını düşünmüştüm. sadece kunter bir şey söylüyorsadikkate almak gerekir diyebilirim, demekte haklısınız. Ama Sayın Kunter'in dışında başka şeyler söyleyen hukukçular da var; onların söylediklerini dikkate almıyalım mı peki? Saygılarımla |
03-05-2009, 20:47 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Gemici, Sayın Köylüoğlu'nun e-posta adresini bilmem; kendisine e-posta göndermedim. Sanırım meslektaşımız "internet üzerinden" demek istemiş; ben öyle anladım. |
03-05-2009, 20:49 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
İşte bu "yarar"ı merak ediyoruz da, yanıt alamadık. |
03-05-2009, 20:51 | #18 |
|
Yukarıda görüşünüze sunduğum Avukatlık Meslek Kuralını tekrar okudum ve şikayet yolunun uygulamasını araştırdım.
Başsavcının, davayı izlemesinde sakınca bulunan savcının yerine başka savcıyı görevlendirmesi mümkündür. Anladığım kadarıyla Sy.Köylüoğlu'nun anlattığı somut durum da bu şekilde mümkün olmuştur. Elbette şikayeti(Red de diyebiliriz sonuç itibariyle)değerlendirmek Başsavcının tasarrufunda.. Fakat uygulamada Başsavcılar savcıyı davadan çekme yoluna çok nadir gidiyorlarmış. Sonuç itibariyle hukukumuzda savcının reddi diye bir kurum yoktur fakat savcı ile husumet söz konusu olduğunda,eğer ki savcı kendiliğinden çekilmiyorsa, şikayet yolu ile başsavcıya başvurulup,çekilmesi sağlanabilir. |
03-05-2009, 21:02 | #19 |
|
Değerli meslektaşlarım,
ironi yaptığım demeyeceğim yapmaya çalıştım ama bu ironiyi yaparken aslında cevabı da veriyordum cengiz beyin dediği gibi özel bir mail falan yok sadece belirttiği üzere konunun çok yönlü olarak ele alınması gereken durumlarda internette ve mail le anlaşmak çok zor oluyor. üstelik ben daktilo kullanmayı bile beceremezken bilgisyara geçen biriyim.yazmak benim için cidden zor.normalde büroda olsam sekreter ya da avukat arkadaşların yardımı ile becerebiliyorum ama evden zor oluyor.üstelik beni tanıyanlar meseleleri özetleyemediğimi de bilir. kunter evet prof.nurullah kunterdir. ve evet haklısınız ceza usul hukukuna ilişkin bir çok tartışmada bırakınavukatlara akademisyenlerle de ters düştüğüm çoğunlukla rastlanılan vakıadır. buna rağmen görüşlerimin ve taleplerimin neticesinde verilen kararların ve işlemlerin orijinallığıda dönmezerden yeniseye ,öztürkten tezcana,cihandan yutrcana,sokolludan centele kadar birçok akademisyen tarafından da kabul edilmektedir. şu an acil bir işim çıktığı için bire bir işe yarayan örneği yarın aktarmak üzere iyi akşamlar |
03-05-2009, 21:08 | #20 |
|
iddianame ile başlayan yargılama sürecinde,Savcılar genelde bir şeye karışmıyorlar.3-4 duruşma sonra bile eksikliklerin tamamlanmasını isteyip pasif kalmayı yeğliyorlar.Genelde bu böyle.Bence çalışan bir Savcı bu aşamada mutlaka değ,şen şeye göre farklı birşey söylemeli.Örnek olarak,tutuk halinin devamı diyecekse gerekçeli söylemeli.Kimsenin yüzüne bakmadan "suçun vasıf..........................."diyen Sayın Savcının da mutlaka reddi olmalı.Böyle bir müessese da olmasa mahkeme yargıcına savunma sınırları içinde,mütaalaya karşı birşeyler söylenmelidir.
|
03-05-2009, 21:18 | #21 |
|
Sayın Aladağ , bir yarar olmalı ki savcının değiştirilmesi talep edilmiş ve sonuç alınmış.Ayrıca Avukatlık Meslek Kurallarından yukarıda belirttiğim de savcıyı şikayetten bahsediyor.Dayanamadım ve arayıp bir üstada sordum bu şikayet nasıl uygulanıyor ve sonuç alınabilir mi diye. Bu gibi durumlarda savcı eğer kendiliğinden çekilmezse,Başsavcıya durum -hukuk ve ahlak kurallarına uygun ve nezaket sınırları içinde,anlaşılır gerekçeler sunarak- iletilebilirmiş. Fakat Başsavcılar nezaket icabı genelde savcılarını davadan çekmezlermiş.Ama durumun gereklerine göre o savcı yerine başka savcı görevlendirebilirlermiş.
Düşünün ki önceden kişisel husumetiniz olan bir savcı ile davada karşı karşıyasınız ve her duruşmaya da önceki çekişmeniz yansıyor. öyle ki daha önceki mesajlarımda belirttiğim üzere kürsü birlikteliğinin(bu nitelemeyi şimdi uydurdum ) olduğu muhakeme uygulamamızda;kürsüde yan yana olma,şekli bir durum olsa da bazen bu şekli birlikteliğin sınırının aşılması riski-çok nadir de olsa-mevcuttur. Bu nadir durumla karşı karşıya iseniz kanaatimce "yarar" da mevcuttur. |
03-05-2009, 21:22 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
O zaman savcı da avukatı reddetsin, avukat istifa etsin. Sayın Aladağ'a ben de katılıyor ve yararını anlayamıyorum. Örneğin savcı sanığın tutuklanmasını istiyor ama hâkim karar veriyor, savcı sanığın ömür boyu cezalandırılmasını istiyor, ama hâkim karar veriyor, savcı karar vermiyor. Yani savcı kovuşturmada hep istiyor, karar vermiyor. |
03-05-2009, 21:26 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
Nasıl yani? Savcıyı sadece bir talepte bulunduğu için mi reddedeceksiniz? Savcıyı kimsenin yüzüne bakmadığı için mi reddedeceksiniz? Savcıyı gerekçesi yasaya aykırı diye mi reddedeceksiniz? Savcıyı gerekçesi dosyaya uygun değil diye mi reddedeceksiniz? Bir de şu yönü var konunun: Savcı "sanığın tutukluluğunun devamını" talep ettiğinde sanık tarafı, "sanığın tahliyesini" talep ettiğinde de şikayetçi/katılan taraf savcıyı reddedecek. Başka savcı gelecek, aynı şey tekrarlanacak... |
03-05-2009, 21:32 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukatlık Meslek Kuralları'nın o maddesini yanlış anlıyorsunuz. Hakim ve zabıt katibi reddedilebilir. Savcı yalnızca şikayet edilebilir. Madde bunu anlatıyor. Ayrıca 365 gün aynı lojmanda, aynı adliyede, aynı yaz kampında vb. olan hakim ve savcıyı kürsüde ayırmanın pratik bir yararı olduğuna inanmıyorum. |
03-05-2009, 21:48 | #25 |
|
Sayın Özge Yücel, avukat örneğini vermenizi bekliyor ve korkuyordum ki cevabınız geldi bu konuda birşey diyemiyeceğim şimdilik.
Bunu devamlı belirtmekten utanıyorum Hukuk adına ama yine Kürsü Birlikteliğinden gideceğim. Kanaatimce yargılamada TARAF olan avukatın yargıçları yönlendirme olanağı, yine TARAF olan savcılar kadar yoktur. Tabiki kimsenin bu olanağa sahip olmaması hepimizin temennisi. Farzedelim ki ülkemizdeki savcılardan 1 i bu durumda ve önceden kişisel çekişmeniz olan bu savcı karşınızda. Sizin de dediğiniz gibi bu savcı tutuklama istiyor,ömür boyu ceza istiyor,hep istiyor, karar vermiyor(!). Anlatmak istediğim "yarar" çok uç bir örnekten çıkıyor. Ama demekki bir yarar var ki savcının husumet dolayısıyla davadan çekilmesi mümkün. |
03-05-2009, 21:56 | #26 |
|
Ne demiş atalarımız:
'Hafıza i beşer niyan ile maluldur' Bu maluliyet THS'ine de bulaşmış azıcık. İnanmıyan baksın. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=35876 |
03-05-2009, 21:58 | #27 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ceza yargılamasında avukatın etkisi şu forumda tartışılmaktadır: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=33809
1- Kişisel çekişme savcı ile avukat arasında mı, savcı ile sanık arasında mı? 2- Hala şu "yarar" neymiş, kimse somut örnek veremedi. Siz "demek ki bir yarar var" diyorsunuz; sayın Köylüoğlu'nun da işi çıktı. |
03-05-2009, 22:02 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ, üstadlarım olarak bu meslek kuralını kafamda tam netleşmesi için sizlerin görüşüne sunmak istemiştim ilk okuduğumda. Daha sonra tekrar tekrar okuyup şikayet edilebileceği kanaatine varınca o yönde araştırma yaptım ve görüşlerimi de ona göre sundum.Tekrar mesajlarımı okursanız, savcının reddi diye bir kurumun olmadığını kabul ettiğimi, fakat şikayet yolunun mevcudiyeti dolayısıyla bir yararın söz konusu olabileceğini yorum yoluyla açıklamaya çalıştım. Sizin de kabul ettiğiniz gibi heryerde beraber olan hakim ve savcıların %1 de olsa birbirlerinden etkilenmeleri olasılık dahilinde. işte ben de bu ihtimale binaen, önceki husumete dayalı şikayette(Red ile aynı sonucu sağlar görünüyo ama Red demiyorum haa ) "yarar" olduğunu düşünüyorum üstadım. |
03-05-2009, 22:22 | #29 |
|
Öncelikle Sayın Gemici yönlendirdiğiniz sayfadaki mesajınızı okudum.çok faydalı oldu ve kafamın bulanıklığını aldı.
Sayın Aladağ, Sy.Köylüoğlu'nun bahsettiği yararı bilemem de, benim anlatmaya çalıştığım yarar şu ; sanık olduğumu farzedelim. savcı ise önceden aramızda büyük tartışmalar,kavgalar yaşadığım bir kişi ve husumetimiz duruşmalara da yansıyor. Ki bu savcının yargıçları yönlendirme güçü söz konusu. Bu durumda başka bir savcının görevlendirilmesi benim yararıma değil mi? Temyiz aşamasında veya diğer aşamalarda söz konusu edilebilir denebilir ama sonuçta ceza alacağım.. umarım somut örneğim çok saçma olmamıştır. Yoksa yarar konusunu kendi açımdan kapatacağım ve sizin görüşlerinizden yararlanmakla yetineceğim. Saygılar Üstadım.. Buara Sy.Köylüoğlunun mesajını da merak ediyorum.. |
04-05-2009, 07:56 | #30 |
|
Sayın Aladağ,öncelikle saygılarımı sunarım.Benim öncelikle anlatmak istediğim,Savcıların çalışmadığı konusudur.Mahkemeden ayrı kendinin de şu nedenle,bu nedenle şunu istiyorum demesi gerekmez mi.Yoksa klişeleşmiş ifadelere sitemim benim.Birde yanında Yargıçlarla konuşarak çıkacak karara uygun talepte bulunan Savcılara.Aslında yerleri ayrılsa aşağı ya da yukarı farketmez.Bence bu iş düzelir gibi
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hakimin reddi talebinin reddi veya kabulü halinde bu kararın temyizi | ultrantalya | Meslektaşların Soruları | 17 | 24-03-2021 16:26 |
Savcı reddi mümkünmüdür? | kemal çelik | Meslektaşların Soruları | 5 | 14-02-2009 16:55 |
Savcı Kral Mı?? | Bay_Ejder | Hukuk Sohbetleri | 79 | 16-10-2007 11:53 |
Boşanmanın Reddi,nesebin Reddi,Velayet | KONUK | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 02-08-2007 19:30 |
Yetki itirazının reddi kararından sonra dava davalı vekili tarafından takip edildiğinden karar düzeltme talebinin reddi | dark | Hukuk Soruları Arşivi | 6 | 01-12-2006 00:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |