27-01-2007, 01:09 | #1 |
|
Ülkemizde Tahkimin Yeri
Merhabalar
Milletlerararası Ticaret Odası Tahkim Divanı 1923 yılında otonom bir yapıda kurulmuş olup,dünyada birçok ulusal ve uluslararası nitelikteki ticari ihtilafın çözümünde tahkim müessesesi önemli bir yer tutmakta iken,sizce niçin ülkemizde bu kurum az bir uygulama alanı bulmaktadır? Selam ve saygılar. |
27-01-2007, 21:30 | #2 |
|
Hepimizin bildiği gibi tahkim müessesesi mahkemelerimizin yükünü azaltmak amacıyla ortaya çıkmıştır.Uygulama alanınında giderek arttığını düşünüyorum.Gerek uluslararası alanda gerekse ulusal alanda tahkim müessesesine başvurulmaktadır.Hatta idare hukukunda bile kullanımının yaygınlaşması sonucu İdari Yargılama Usulü Kanunumuz bile tahkim müessesesine yer vermiştir.Şu anda tahkime başvurma oranı olması gerekenden az olsada ben bunun gittikçe yaygınlaşmaya başladığını düşünüyorum.Öyleki bu konudaki makale ve kitapların sayısıda artmaya başlamıştır.Fakat tahkimin yeterince başvurulmayan bir müessese olmasını ben insanlarımızın bu konuda fazla bilgi sahibi olamamalarına bağlıyorum.Gerekli bilgiye sahip olamadıkları için herkes' hakimden başkasına güvenmem' anlayışına sahip.Tahkim konusundaki bilinçlenmenin artması gerek hakimlerimizin işinin kolaylaşması gerekse vakit ve para kaybından kurtulmamızı sağlayacaktır
|
13-04-2007, 07:27 | #3 |
|
Bence Tahkİm Sadece BÜyÜk Şehİrlerde Uygulanan Bİr Sİstem.gerÇİ Tahkİm Şarti Koyulan SÖzleŞmelerde Uygulanmasi Zarurİ Ancak Gene Bati İllerİndekİ BÜyÜk İŞletmeler Ancak Yaptiklari SÖzleŞmelere Bu Şarti Koyuyorlar.aslinda Tahkİm Ne Kadar Hizli Ve Masrafsiz Bİr Yol.ben Anadoluda Tahkİmİn YerleŞtİĞİnİ GÖremİyorum.bunun Nedenİ İse BÜyÜk İŞletmelerİn Dahİ Esnaf Zİhnİyetİnden Kurtulamamasi.bÜyÜk İŞletme Sahİplerİ SÖzleŞme Bİle Yapmadan Hatira İŞ Yaptiklari İÇİn Tahkİm Kurumunun Da Uygulanmamasi KaÇinilmaz Oluyor.ama Yenİ Bİr DÜzenleme İle Mesela 'moderatÖr' Sİstemİ İle Artik Mahkemelerİn İŞ YÜkÜ Azalacak Gİbİ.tabİ Bunun YerleŞmesİ 20 Yildan Az Olmayacaktir.teŞekkÜrler
|
13-04-2007, 10:56 | #4 |
|
Üstelik aslında bir çok avantajı var. Örneğin 1958 New York konvansiyonu sayesinde neredeyse bütün dünyada hakem kararlarının tenzifi mümkün.
Tahkim sisteminin kendisine has kuralları ve felsefesi vardır. Devlet mahkemeleri gibi işlememektedir. Hakemlerin ücretini taraflar öder, hakemleri seçer, görevlerini belirler, ... . Avantajları: - gizlilik: rakiplerin veya medyanın haberdar olmasını istemyenler için ideal - hız: genelde devlet mahkemelerine göre daha çabuk işlemekte - bilirkişiler tarafından değerlendirilir dava - uluslararası tanıma ve tenzif kolaylığı - her tarafın rızası ile başlatılan bir prosedür - ... Dezavantajları: - pahalılık - tenzif zorunluluğu - temyiz hakkı yok (gerçi bu konuda anlaşma yapılabilir) - bazen uzun sürebilir - ... Genelde uluslararası ticaret davalarında kullanılır. Türkiye’de uluslar arası ticaret alanında ne çözümler üretildiği konusundan bihaberim. Tabi alternatif ihtilaf çözüm yolları tahkim ile sınırlı değildir... |
14-04-2007, 15:35 | #5 |
|
Türkiyede de tahkimin kurulması ile ilgili çalışmaların yapıldığını duymuştum. Ve bu konuda sanırım istanbul ve ankarada nerde kurulacağı konusunda bi çekişme varmış..
hukuki boyutunun yanında ben diğer bir yönden konuya bakmak istiyorum: Günümüzde bilindiği üzere turizmin çeşitli yönleri ön plana çıkmıştır Türkiye de kurulacak bir tahkimin de Türkiye turizmine yapacağı katkı yatsınamaz. Bu nedenle de hiç tartışma götürmeden eğer tahkim kurulacaksa bunun İstanbul dışında bir yerde olması bence tartışma götürmez. Saygılar |
16-04-2007, 13:49 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
100% doğru bir tespit. Bir çok tahkim bu sebepten dolayı örneğin Isviçre’de gerçekleşmekte. Hem yasal çerçevenin uygun olmasından dolayı hem güzel doğasından dolayı.
Tahkim’e yönelik tuirzm potansiyeli yüksektir. Arkadaşımız av.mgul çok haklı.
|
17-04-2007, 19:03 | #7 |
|
Tahkim, çok pahalı bir yöntem olduğu gibi düşünüldüğü kadar hızlı da işlemiyor, maalesef.
Bu nedenle, hem tahkim masraflarını hem de geçen zamana ilişkin finansmanı dert etmeyecek büyük firmalarca kullanılıyor, çoklukla. Kaldı ki, Yargıtay kararlarını incelediğimde, Yargıtay'ın tahkime gidilmemesi için elinden geleni ardına koymadığını da düşünmeden edemiyorum. Sn.Pınar Yılmaz'ın da dediği gibi, tahkimin bizim için çok yeni bir kültür olması da cabası. Saygılar. |
08-07-2007, 12:39 | #8 |
|
SLM;
Tahkim şartında temyiz şartı konamaz ancak hakem karaları iptal davasına konu olabilirler.. ayrıca tahkimin en önemli avantajı devlet mahkemelerindeki yargılamanın uzun sürmesinden dolayı bu yolla sürat sağlanması ve yargılama masraflarının az olmasıdır.. iklginize yeni çıkan bir kitabı önerebilirim:ICSID TAHKİMİNE İLİŞKİN HAKEM KARARLARININ İCRA EDİLMESİ-SALİH TUYGUN 2007 |
16-02-2009, 03:56 | #9 |
|
Sayın Pınar Yılmaz, "Hatta idare hukukunda bile kullanımının yaygınlaşması sonucu İdari Yargılama Usulü Kanunumuz bile tahkim müessesesine yer vermiştir."
ifadenizi biraz açar mısınız? İYUK'un hangi maddesinde tahkime yer veriyor? |
16-02-2009, 14:19 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Madde 2 1. (Değişik: 10.6.1994 – 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır : a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 tarih ve E: 1995/27, K: 1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c) (Değişik: 18.12.1999 – 4492/6 md.)[3] TAHKİM yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar. 2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler. 3. Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya yaptığı işlemler idari yargı denetimi dışındadır. |
25-02-2009, 11:56 | #11 |
|
"Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar".
İYUK'da tahkim kelimesinin geçmesi, tahkim kullanımının idare hukukunda bile yaygınlaşması anlamına gelir mi? Aksine madde, tahkim şartına yer veren imtiyaz sözleşmelerini idari yargı dışına çıkarmıyor mu? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Savcının Yeri Neresi? | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hukuk Sohbetleri | 31 | 23-05-2014 01:00 |
Avukatların Ülkemizde Yapılan Cenaze Törenleri | Av. Adil Giray ÇELİK | Hukuk Sohbetleri | 6 | 11-06-2009 23:31 |
'Ülkemizde her sekiz kişiden biri silahlı' | Y£LİZ | Hukuk Haberleri | 1 | 06-01-2007 12:54 |
Ülkemizde Hukuk Fakültesinin Ve Eğitiminin Kısırlığı | aristo | Hukuk Lisans Eğitimi | 33 | 15-06-2006 20:21 |
Park Yeri | ezerbey | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 04-03-2002 21:10 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |