|
Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için. |
Anket Sonucu: Evcil Hayvan Besliyor musunuz? | |||
Evet | 216 | 31,72% | |
Hayır | 465 | 68,28% | |
Oy Verenler: 681. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 130) | |||
|
08-01-2007, 05:39 | #61 |
|
Ilkokul birinci siniftan itibaren gecici de olsa hep bir hayvanim olmustur. Ilk ipekbocekleriyle onlari kelebege donusturme misyonunu tamamladim uzun bir sure. Sonra civcivleri horoz yapma(hic bir zaman tavuk olmuyorlar ne yazik ki ). Bazen her iki misyonu da ayni yil icerisinde tamamladigimi hatirliyorum, taa ki bir gun ipek boceklerine dokunamamaya baslayana kadar. (Neden oyle oldu bilmiyorum ama simdi dusuncesi bile beni garip yapiyor.)
Annemler hep 'bahceli bir evimiz olunca' kopek besleyebilecegimi soylediler bana. Kucukken o umudum vardi belki ama, giderek apartmanlasan sehrimizde bunun imkansiz oldugunu ve aslinda hep oyalanmis oldugumu anladim. Hamster almak istedim, sadece ev ahalisi degil, en uzak akrabaya kadar bu istegim yayildi ve kinandim. Oysa ne kadar tatlilar. 2 tane muhabbet kusu besledim ayri donemlerde. Her ikisini de oldukca genis bir kelime hazinesiyle konusturdum. Ancak abartmis olmaliyim ki, bir sure sonra her ikisi de kendilerini insan sanmaya basladilar-kolama bile ortak olmaya calisirlardi!! Ilki oldugunde uzun sure kendime gelemedim, bu nedenle ailem bir daha eve hayvan almamakla tehdit bile ettiler. Bir sure sonra ikinciyi aldim, once alisamadim, konusmayi ogrenmeyip yabaniligi de birakmayinca umudu kestim ondan. Ama bir hafta sonra 'caniiim' demeye basladigini gordum ve ustune gittim. Simdiyse kafesin ucuna gelip 'pist pist caniiim, gel gel, op' seklinde cumleler bile kuruyor. Ancak Turkiye'de birakmak zorunda kaldim. Devamli ismimi cagirdigi soyluyorlar, eminim ilk gittigimde de bir sure kusecektir(oyle bir huyu da var beyimizin ) Burda ise, 3 kedisi olan biriyle evi paylasiyorum. Kucukken sokakta bulup da acliktan olmesinler diye sahiplenilmis 3 kedi. Cok tatlilar ve ilk basta inanilmaz mutluydum. Ancak su an eve girdigimde aldigim ilk koku beni mahvediyor, ev arkadasimla tek problemimiz bu hijyen olayi. Bir hayvani sahiplenmek sadece yemek kabina mamasini doldurmak degil aslinda ve eger gercekten her yonuyle bakabileceksen hayvan besleme kararini almalisin.. Yoksa hem hayvana yazik oluyor hem de cevrendekilere.. |
09-01-2007, 22:12 | #62 |
|
bende papagan beslıyorum
cok guzel bır uğraş herkese tavsiye ediyorum ınsanda stres falan bırakmıyor |
10-01-2007, 15:40 | #63 |
|
benimde 2 tane kedim var;oğlum van kedisi kızım da siyam kırması.ikiside cins ama onları sokaktan aldık.15yıl kedi ve arada farklı hayvanlar besledim.öğrencilikte ara verdim ama dayanamadım ilk önce oğlumu kardeşiyle aldım ama kardeşi ölünce oğlum yalnız kalmasın diye kızımızı aldık.bakımları cocuk kadar olmasada hayli zor ama tüylerine dokunduğumda buna değdiklerini anlıyorum.. lütfen hayvanlar gecici heveslerinizin kurbanı olmasın.sokaktakileride görmezden gelmeyin
|
10-01-2007, 19:02 | #64 | |||||||||||||||||||||||
|
Haklisiniz.
Size aynen katıldığımı bildirir, iyi günler dilerim.
|
10-01-2007, 23:20 | #65 |
|
beslemedim. ama beslemeyi çok isterdim.
yalnız yaşasam mutlaka bir köpek beslerim. |
11-01-2007, 16:44 | #66 |
|
it's very interesting!
Hiç timsah beslemeyi düşündünüz mü? veya akrep?
|
11-01-2007, 17:16 | #67 | |||||||||||||||||||
|
Bilahare savcıları ve doktorları uğraştırmak için mi? Hiç kimse kolay kolay bunun değişik bir intihar programı olduğuna inanmayacaktır |
11-01-2007, 20:47 | #68 |
|
:)
ben de balık besliyorum.. iki tane !!!kırmızı ve metalik gri renkteler....
|
11-01-2007, 21:37 | #69 |
|
Avcilik en buyuk zevkim ve bu zevki en guzel sekilde ancak bir av kopegi ile paylasabilirsiniz,cunku kopek ve avci mutemmim cüzdür.(heyt be,avci ve kopegi bir hukukcu tarafindan ancak bu kadar guzel tanimlanabilir
Bu nedenle benim ingiliz pointer im var,kedi konusuna gelince kainattaki en nankor yaratik oldugunu dusunuyorum,kendisine yapilan iyiligi o dakikada unutan;sadakatle nedir bilmeyen bir hayvan.Kedilere ölüm... |
12-01-2007, 11:15 | #70 |
|
Gerçekten evde hayvan beslemek çok zor. Hem bakımı zor hem de hayvanlar apartman dairelerinde çok sıkılıyorlar.Benim kedim, sürekli camdan dışarıyı izliyor.Ne kadar zor olsa da hayvan beslemek stres atmak için bire bir.Onlarla oynarken insan gerçekten rahatlıyor, çocukluğuna dönüyor. Bence özellikle çocukların evcil hayvanı olmalı.
|
20-01-2007, 07:10 | #71 |
|
Benim adı komik gelebilir ama Oğulcan adlı sarı turuncu bir kedim var.Daha yavruyken sokakta buldum şimdi 3 yaşında ve kocaman ne zaman hayatın temposunda bunalsam kedim imdadıma yetişiyor.Hukukçunun hayatını az ilgi bekleyen bir hayvan daha eğlenceli kılabilir.
|
08-11-2007, 18:33 | #72 |
|
Bir köpeğim var. Onu aldığımda 1,5 aylıktı, 15 senedir benimle. Ona bir türlü hangi ismi vereceğimi kararlaştıramamıştım. Çünkü almayı düşündüğüm köpek için gitmiş ve onun için bir isim hazırlamış, fakat çok farklı bir yavru köpek ile dönmüştüm.
Onun o küçücük hali ile satılmak için anneden bu kadar erken ayrılmış olması ve kafeste nerelere saklanacağını bilemez hali çok üzücüydü. Hemen onu alıp veterinere gittim, 11 gün süren bir bakımdan sonra kendine geldi. Sonrada birdaha neşesini hiç yitirmedi. Adını da bir komşumuz verdi, Şirin. Şimdi oldukça yaşlı fakat buna pek aldırmıyor, yürümeyi ve oynamayı halen çok seviyor. Bu arada kedileri de çok severim, hatta benim Şirin Kuçu bile onlarla iyi geçinir, fakat sadece sokakta. Çünkü kedi alerjim var ve evde bakamıyorum. Yoksa iyi bir ikili olurdu kedi ve köpek aynı evde. |
08-11-2007, 21:56 | #73 |
|
Evde 3 tane kedim var... Üçü de birbirinden tatlı
perikles, gümüş ve miço... |
09-11-2007, 10:38 | #74 |
|
Bizim iki yıl öncesine kadar tiger boxer cinsi bir köpeğimiz vardı, ancak evde değil, bahçede kendi kulubesinde yaşıyordu. Malesef sitedeki başka köpekler gibi o da yakın zamanda çalındı. Hatta size konuyla ilgili bir anımızı anlatayım.
Köpeğimiz çalındıktan sonra; kıyıp da kuyruğunu kestirmediğimizden çalan böyle bir şey yapabilir diye, bütün veterinerlere ve kliniklere haber bıraktık, civar sokakları gezip sevgili Rex'imizi aradık ama sonuç alamadık. Birgün babam, Başsavcıyla sohbet ederken kendisine ; köpeğin ne kadar iyi özelliği varsa özlemle anlatıp üstüne tüylerinden DNA testi yapılıyormuş, hırsızı böyle bulabiliriz belki demiş. Nüktedan Başsavcı da ''kendini çaldıran köpeğin DNA testini yaptırsan ne olur kardeşim, bırak yas tutmayı, sizin boxer kaniş ruhu taşıyormuş'' diye espri yapmış. Sonuçta köpeğimizin ardından uzun süre kendimizi kötü hissettik ve bir daha da köpek almadık, alamadık. Hayvan sevgimizi de muhabbet kuşu ve akvaryum balıkları besleyerek tatmin etmeye çalıştık. Geçenlerde balıklarımızdan biri öldü ve yıllardır beslediğimiz o canlının ölümüyle üzüldük. Ben hayvan sevgisinin bambaşka bir duygu olduğunu düşünüyorum ve evcil bir hayvan beslese de beslemese de herkesin bu sevgiyi içinde barındırmasını diliyorum. |
13-11-2007, 21:22 | #75 |
|
Evet, bir kedim var, adı Paşa. Ve inanın bana, adı gibi gerçekten. Sevildiğini biliyor ya, o yüzden. Ama bir sorunumuz var. Her gün saat 7 de beni uyandırır. Cumartesi, pazar farketmez. Öğretemedim tatil günlerini. Nasılsa Paşa için her gün mesai....Sabah kalkar, tuvalete çıkartır kendini, her sabah kahvaltı 'zahmeti', sonra meşhur 14 saatlik uyku marotonu ve 4 saatlik temizlik derdi, akşam da beni karşılama töreni ve 'açlıktan ölüyorum' hikayesi....Ama olsun, Paşa olsun da, ben her sabah 7 de kalkmaya razıyım, pazarları bile, bayramlarda bile....
|
13-11-2007, 21:37 | #76 |
|
Söylemeyi unuttum, Paşa'dan başka bahçemde Pamuk ( bembeyaz) ve Karamuk ( çoğu siyah) olmak üzere iki adet terriyer cinsi köpeklerim ve iki adet ( renkleri tek kelime ile ancak alaca olarak tanımlanabilir) kedim var. Ama en değerli Paşa, zira benim gibi keyfine çok düşkün...)
|
14-11-2007, 09:56 | #77 | |||||||||||||||||||||||
|
Şüküfe adında bir su kaplumbağası besliyorum.Çok orjinal yaratıklar olduğunu da düşünüyorum zira üzerindeki desenler ,renkler bir ressam fırçasından çıkmış gibi kusursuz ve harika bir simetri barındırıyorlar. |
14-11-2007, 10:10 | #78 |
|
[quote= ,kedi konusuna gelince kainattaki en nankor yaratik oldugunu dusunuyorum,kendisine yapilan iyiligi o dakikada unutan;sadakatle nedir bilmeyen bir hayvan.Kedilere ölüm...[/quote]
olmadı Değerli Meslektaşım Umut Deniz SÜMER avcılık konusunda yorum yapmak istemiyorum sizin için bi hobi bi uğraş belki ama tartışılabilecek bi uğraş.Ama bunun dışında kediler hakkındaki düşünceleriniz beni çok üzdü.Bence onlar doğası gereği davranıyorlar.Sanıldıkları kadar da nankör değiller..Sevgi emek ister ve fedakarlık karşılık bekleyerek severseniz tükenirsiniz.Onlarıda öyle kabul edip sevmeyi deneyin tıpkı köpeğinizi sevdiğiniz gibi |
14-11-2007, 10:55 | #79 |
|
ağırbaşlı sevimli uysal minnoş kedilerim var üçüde söz dinliyor.Ve üçüde anlıyor sevgiyi tamamen eğtimli.
|
14-11-2007, 13:09 | #80 |
|
Bugün telaşla evden çıkarken, tam kapıyı çekiyordum ki aklıma geldi:
- Köpük'e “allahaısmarladık” demedim. Ayıp oldu, diye düşündüm. Gerçekten de ayıp oldu. O beni hep kapıda karşılar ‘’hoşgeldin’’ der. |
14-11-2007, 15:20 | #81 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu değerli paşamızı aramızda görmek isteriz. Müracaat: http://www.turkhukuksitesi.com/showt...247#post133247 |
15-11-2007, 13:19 | #82 |
|
2 ay önce yeni bir kardeşim oldu.Adı KURTİsminde de anlaşılacağı üzere o minicik bir Sibirya Kurdu.Evimize neşe getirdi.Köpeklerden hiç haz etmeyen annem bile her akşam saat 8 de koltukların ve halıların üzerini itinayla kapladıktan sonra içeri alıyor ve saatlerce hep beraber alt alta üst üste oyunlar oynuyoruz.Onsuz bir hayat düşünemiyorum.Ablasının balıdır o
|
24-11-2007, 12:33 | #83 |
|
Hayvanlarrr olmadan hayat olmaz.Gerçek karşılıksız sevgiyi bir onlarda tadabiliriz. Benim tüm hayatım boyunca köpeğim oldu.İlk köpeğimiz Tekgöz.mükemmel bir hayvandı.sonra Daisy,Kof ve yine bir Daisy daha.şimdi bunların hepsi bizden çok uzaklarda.ama halen yukarılardan bir yerlerden bizi izlediklerini hissediyorum.Canlarım sizi çok özledim..
Şuanda ise bir tane Golden Retriver kızım adı Tuya ve bir tane de labrador Retriver oğlum Bambam var.onların olmadığı bir hayatı düşünemiyorum. Kızım ankara da okurken nişanlımın bana hediyesi idi.onunla sadece evimi değil tüm hayatımı paylaştım..küçücük bir kutunun içinde minik ürkek bişeydi.o günden bugüne beni kendine o kadar bağladı ki onsuz biran bile geçiremiyorum.Mükemmel bir hayvan.Şuanda 40 tan fazla komut biliyor vede bunların çok büyük bir bölümünü sadece beni dinleyerek öğrendi. Ve koca şebelek oğlum Bambam.o kendine özgü,başına buyruk,serseri bir köpek.ama bir o kadarda duygusal ve insanlara bağlı. umatım birgün herkes onların gerçek değerini anlar..birkez o sıcacık sevgiyi taddınız mı bir daha asla onlardan ayrılamazsınız. bu sıcacık başlığı açtığınız için size çok teşekkür ediyorum. http://www.petarkadas.com/girneli burda dostlarımın fotoları var..umarım sizde onları beğenirsiniz.. |
24-11-2007, 12:42 | #84 | |||||||||||||||||||||||
|
bir timsahımın olmasını çok istiyorum...ama halen evdekileri bu fikre alıştıramadım...ama kararlıyım..Tuya ve Bambamın da pek hoşuna gitmeyecek ama ben timsahları çok seviyorum... Kİmbilir belkide o çirkin ve tehlikeli halleri beni cezbediyor..birde onları kimsenin sevemeyeceği fikri üzücü geliyor.. bence hayvanlar insanlardan daha çok sevilmeyi hak ediyor.. |
25-11-2007, 16:25 | #85 |
|
Köpeğim
Benim bir tane İngiliz pointer köpeğim vardı. O kadar cok alışmıştım ki ona; diyebilirim ki cevremdeki bir çok insandan daha değerlydi benim için. O kadar sadıktı ki hiç bir zaman üzmezdi taki kas hastası olana kadar. Sevgili köpeğimizi kaybettik çok ağladım arkasından çok alışmıştık. Bu yüzden artık kesinlikle hayvan beslemiyorum farkında olmadan gizli bir bağ kurmuşuz yaşarken az önce dediğim gibi hiç üzmemşti ama ölümünden sonra çok üzüldük.
|
26-11-2007, 11:07 | #86 |
|
Sayın av.fatmanur sizin adınıza ben de üzüldüm. Aslında köpeğinin ölümünden sonra başka köpek beslemek istemeyen çok kişi tanıdım. Sanırım dediğiniz gibi oluyor, onun yerine yenisini istemiyoruz.
Hem şu da var, en azından kendim için diyebilirim ki, onun yavru ve gençlik halini bilirken böyle çabuk yorulan ve bazen isteksiz hali dahi üzüyor. Benim köpeğim çok yaşlandı ve ben de onu kaybetme üzüntüsünün yaklaştığını düşünüyorum. Fakat bizim Şirin başkalarını sevmeme kırılmasa şimdiden ona bir arkadaş alırdım. Ancak sonrasında bunu denemek istiyorum, hatta onu yalnız büyütmemizden de hoşnut değilim, belki iki tane bile olabilir! Evet yine de söylemeliyim, belkide henüz onu kaybetmeyi yaşamadığımdan o duyuguyu tam bilmiyorum ve bu nedenle böyle düşünüyor olabilirim. |
05-12-2007, 19:21 | #87 |
|
Seneler önce oğlum ilkokulda iken bir arkadaşım doğum gününde hediye olarak oğluma muhabbet kuşu almıştı.Oğlum bu hediyeye çok sevinmişti,dolayısıyla ben de.Bir yandan da merak ediyordum;acaba kuşa konuşmayı öğretebilecek miyim? diye.Bir süre denedikten sonra kuşun ana dilinden başka dilde konuşmayı reddettiğini anlayıp çabalarımdan vazgeçtim!Kuşun bütün gün kafesde olmasına gönlümüz razı olmadığından kafesin kapılarını daimi olarak açık tutuyorduk.Kış mevsiminde bu durum sorun olmuyordu ama bir yaz günü sıcak dolayısıyla pencereleri de açınca bizim kuş uçtu gitti! Tabi bu durumda oğlum çok ağladı."Üzülme oğlum,yarın başka bir kuş alırım derken, bir kaç saat sonra inanılmaz bir gelişme oldu!,evimizin açık olan penceresinden bir muhabbet kuşu girdi,ilk önce bizim kuşumuz sandık.Kısa bir süre sonra ben onun bizim kuş olmadığını anladım.Nasıl mı? Kuşu sevmek için elime aldığımda güçlü bir şekilde parmağımı ısırıp canımı acıtınca,yabancı kuş olduğunu anladım.Sonra komşulara haber salarak onların kafeslerinden kaçmış bir kuş varsa bizdeki kuş olabileceğini duyurduk.Duyurumuza olumlu bir yanıt alamayınca bu agresif kuş bizim evden de kaçıncaya kadar misafirimiz oldu"Bir daha sevmek için elime almak mı! Asla!
|
05-12-2007, 19:33 | #88 | |||||||||||||||||||||||
|
Ferda Hanım, o kuş sadece çok korkmuş. Ona zarar vermek istediğinizi sanmış. Bir kaç gün sonra elinize alsaydınız daha hafif ısırırdı. Zaman sonra ise hiç ısırmamaya başlardı. Ama zaten anlaşılan, evde uzun boylu kalmamış. Bu arada ben 7 yıl muhabbet kuşu besledim. Kendi kendine konuşmaya başladı ve neredeyse cümleler söylemeye başladı. En sevdiği şey de, akşam babamın kulağının yanına gidip, ne oldu, ne olduuuuu diye kulağında var gücü ile bağırmak. Sonra yaşlandı ve gitti....Tabi ben de çok ağladım. Artık kuş beslemiyorum. Zaten Paşa müsaade etmez böyle bir ''terbiğesizliğe''.... |
05-12-2007, 19:38 | #89 |
|
Sayın Canan Hanım,bence paşa sizin evde kuş beslemenize çok sevinir! Zira sokaktaki akrabalarından bilirim,çocukken oturduğum binanın bahçesine ne zaman civcivlerimi havalandırmaya çıkarsam,ağlayarak eve dönüyordum! Çünkü bir kedi civcivimi anında kapıp kayıplara karışıyordu!
|
05-12-2007, 19:43 | #90 |
|
İyi ama, bu kez Paşam içeri giremez olacak ve tokat her an ensesine inebilir durumda bekliyecek. Ayrıca sevgimin artık sadece ona yönelik olmadığını anlayacak. Onlar anlar çünkü. Neticede çok ama çok üzülecek. Ayrıca ben o stres ile yaşayamam.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |