|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-12-2011, 10:32 | #1 |
|
Zina eden eşin müşterek konutta kalmasına verilen izin "af" sayılır mı?
Değerli Meslekdaşlarım,
Öncelikle hepinizin ve tüm sevdiklerinizin yeni yılını kutluyorum. Görüşlerinizi almak istediğim konu; zina eden eşin, müşterek evde kalmasına izin veren diğer eşin bu tutumunun açılacak boşanma davasında zinayı affettiği şeklinde yorumlanıp, davanın af nedeniyle reddine neden olup olmayacağı hususundadır. Zina eden eşin müşterek evde kalmasına neden olan şey, zina eden kişinin kalacak bir yeri olmamasıdır. Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler... |
30-12-2011, 10:36 | #2 |
|
Önemli bir soru, burada kişisel görüş ve kanaatleri değil de uygulamanın gözlemini nazara almak gerekecektir. Saygılarımla.
Öte yandan, zina eden eşin kalacak yeri yoktur; konutta kalmasına ses çıkartılmamasına neden olan türlü saikleri olabilir mağdurun. Zina'nın neden olduğu şiddetli geçimsizlik nedeniyle taraflar ayrıldıktan sonra tekrar bir araya gelip, müşterek hayatı sürdürseler idi, ancak o zaman, mağdur, bir araya gelmeden önceki olayları affetti, diyebilirdik. Belki, mağdur, zina edenin başına başka işler de gelebilir, diye düşünemez mi? Sonuçta; Olayın özelliği, tarafların kendine özgü yönleri ve yaşamın tecrübe ve olağan akışı gibi kavramların devreye girmesi gerekecektir, diye düşünüyorum. Kolay gelsin. |
30-12-2011, 10:39 | #3 |
|
http://www.adalet.org/makale/xysbekr...6922&id2=21892
Burada zina fiilinden sonra evlilik birliği devam etmiş ise bu durum "af" sayılır denmektedir.Makaleye bir göz atmanızı öneririm. |
30-12-2011, 11:01 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Hatice Fulya;
Aldatılan eş zinaya dayalı olarak boşanma davası açtığında, değindiğiniz üzere, kalacak yeri ve imkanının olmaması,vs. gibi çeşitli zorunluluklardan dolayı davalı eşin ortak konutta kalmasına itiraz etmemiş olabilir. Ancak bu durum, zina fiilinin affedildiği anlamına gelmemelidir. Bu nedenle makalede geçen
Saygılarımla.. |
30-12-2011, 11:05 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
"Müşterek evde kalmasına izin verilme" (başka) ile "evlilik birliğinin devamı" (başka) ibarelerinin eşdeğer tutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Saygılarımla. |
30-12-2011, 11:10 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
|
30-12-2011, 11:42 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Saygılarımla |
30-12-2011, 11:56 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Ek olarak..
|
30-12-2011, 12:13 | #9 |
|
Yargıtay 2. H.D.2009/21656 E. 2011/1 K. 17.01.2011 Tarih : "...Toplanan delillerle davalı-karşılık davacı kadının eşine hakaret ettiği ayrıca güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davacı-karşılık davalı kocanın ise birlik görevlerini yerine getirmediği, karısına hakaret edip şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Tarafların aynı evde birlikte yaşamaları birbirlerini affettikleri sonucunu doğurmayacağı gibi, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir..."
|
30-12-2011, 12:18 | #10 |
|
Yargıtay 2. H.D. 2007/843 E. 2007/2591 K. 22.02.2007 Tarih :
"...toplanan delillerden davalı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, halen bir başka kadınla yaşamaya devam ettiği, davacının da davalı ve gayri resmi yaşadığı kadınla bir süre beraber yaşamasının kocasını affettiği anlamına gelmeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir..." |
30-12-2011, 13:00 | #11 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=61363 başlığı altında da benzer konuda tartışmalar yer almaktadır. Faydalı olacaktır.
Saygılarımla. |
30-12-2011, 14:57 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
30-12-2011, 15:11 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Evde kalmaya devam etmenin sebebinin kalacak başka yei olmamasından kaynaklandığı, değilse affetmek maksadı taşımadığı hususunun, tanıkla ispat edilebileceğini, bu halde de, aynı evi paylaşmak zorunda olmanın affetmek manasına gelemeyeceği kanaatindeyim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma Davası "açtıktan sonra" aynı konutta yaşayan taraf için "ortak hayatı" sürdürme iradesinin de devam ettiğinin kabulü mümkün müdür? | Av.Ufuk Bozoğlu | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 57 | 16-10-2019 11:13 |
"şimdi bıçağım olsa seni keserdim" tehdit sayılır mı | asstarrr | Meslektaşların Soruları | 8 | 29-03-2012 14:08 |
Banka "karşılıksızdır"dışında hususi bir şerh düşerse çek ibraz edilmemiş mi sayılır? | avukat zeynep | Meslektaşların Soruları | 11 | 13-01-2008 20:03 |
Devlet hastanesi TCK anlamında "işyeri" sayılır mı? Konut dokunulmazlığını ihlal | sabriusta | Meslektaşların Soruları | 1 | 22-09-2007 16:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |