|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-04-2011, 17:57 | #1 |
|
taahhüdü ihlal-icra mahkemesinden yetki istenebilir mi?
bir icra dosyasında A alacaklı B borçludur
ikinci bir icra dosyasında B alacaklı C borçludur ikinci dosyada B'nin alacaklı olduğu dosyada C'nin ödeme taahhütleri vardır, Sonra A , B'nin alacaklı olduğu dosyaya haciz müzekkeresi göndermiş ve C'ye de 89/1 göndermiş, ancak C'nin ödeme yapmamasından dolayı bir sonuç alınamamıştır, ayrıca B, alacaklı olduğu dosyada C için taahhüdü ihlal şikayetinde bulunmaktan kaçınmaktadır, dolayısıyla dosya sürüncemede kalmıştır... SORU: A, kendi borçlusu B'nin alacaklı olduğu ve taahhüt alınan dosya için C aleyhine taahhüdü ihlal şikayetinde bulunmak amacıyla icra mahkemesinden yetki isteyeblir mi? |
02-04-2011, 09:08 | #2 |
|
Taahhüdü ihlal nedeniyle şikayet hakkı sadece taahhütte bulunulan dosya alacaklısına aittir.
|
02-04-2011, 22:18 | #3 |
|
Taahhüdü ihlal suçundan dolayı şikayet hakkı alacaklı yada alacaklılara aittir..Böyle bir durumda icra mahkemesinden alacaklı sıfatına haiz olmadığınız için yetki talebiniz reddedilir.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başartılar diliyorum.
|
03-04-2011, 02:35 | #4 |
|
Bence konunun "şikayet hakkı" çerçevesinde değerlendirilmesi yanlış. Zira "şikayet hakkı yoktur" şeklindeki bir cevabın doğrudan hukuki dayanağı da yoktur. Cevap veren arkadaşlar konuya bu açıdan yaklaşmış.
Bana kalırsa öncelik "yetki" hususuna verilmeli. Yani A'ya böyle bir yetki verilebilir mi, verilemez mi? Çünkü A'ya böyle bir yetki verilebiliyorsa şikayet hakkının varlığı da kabul edilmiş olur. Bildiğim kadarıyla icra hukukunda borçlu adına işlem yapma yetkisinin dayanağı İİK'nun 94. maddesidir. Bu maddeye göre borçlunun (özetle); 1) Reddetmediği miras, 2) İktisap ettiği halde tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer bir ayni hak, 3) Hak kazanıp muamelesini yaptırmadığı emekli maaşı sözkonusu ise alacaklıya bunları takip için yetki verilebilir. Olayımıza dönersek; B'nin C'yi (taahhüdü ihlal nedeniyle) şikayet hakkı yukarıdaki maddelerin hiçbirine girmediğine göre A'ya böyle bir yetki verilemez, bu nedenle A'nın şikayet hakkı da doğmaz. Öte yandan, A'nın doğrudan B'yi şikayeti belki farklı bir çözüm olabilir diye düşünüyorum. Zira İİK. m.332 ye göre 'vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştıran borçlu' cezalandırılır. Maddede "...borçlu, adet üzere tecviz edilemiyecek bir hiffetle hareket ederek veya haddinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülasyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa," cezalandırılacağı öngörülmektedir ki yukarıdaki olayın bu madde kapsamında tartışılabileceğini düşünüyorum. B'nin tavrının 'tecviz edilemiyecek hiffet' veya 'işlerinde ağır ihmal' olarak nitelendirilmesi mümkün olabilir. Dediğim gibi bence olay bu açıdan tartışılmalı. |
03-04-2011, 20:57 | #5 |
|
İİK 332 bu perspektifte kullanılacak olan alternatif bir yol olabilir.Ancak sorun taahhüdü ihlal davasında icra mahkemesinin yetki verip vermemesidir?İİK 340.madde de taahhüdü ihlal davası açabilme hak ve yetkisi alacaklı yada alacaklılara(vekil ile temsil ediliyorsa vekile) tanınmıştır.Bunun dışında taahhüdü ihlal davası açmada üçüncü kişinin hukuki yararı yoktur.Hukuki yararın olmadığı ve taraf sıfatına haiz olmayan bir kişiye yetki verilmesi de hukuken mümkün değildir diye düşünüyorum.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
|
03-04-2011, 23:35 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın wellan, bence yukarıdaki olayda üçüncü kişinin t.ihlal davası açmada hukuki yararı vardır. Ayrıca işlenen suçtan zarar da görmüştür. Bu açılardan bakarsak şikayet hakkı da vardır. Ama icra suçlarını hukuki yarar, suçtan zarar görme, şikayet hakkı vb. gibi klasik ceza hukuku kavramlarıyla değerlendirmeye kalkarsak yanlış sonuçlara ulaşırız. Zira icra iflas suçlarında olağan ceza prosedürü işlemez. Önceki mesajımda da belirttiğim gibi burada şikayet hakkından ziyade yetki hususunun öncelikli olduğu kanaatindeyim. İİK m.94 kapsamında yetki verilemeyeceği için şikayet hakkının doğmayacağını düşünüyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Haricen yapılan ödemelerin icra dosyasına bildirilmemesi ve taahhüdü ihlal | anofta | Meslektaşların Soruları | 18 | 07-06-2017 18:35 |
Taahhüdü ihlal- Taahhütte icra müdürünün isminin yazılmamış olması- geçersizlik iddiası | Av. Hilal Ceren HATİPOĞLU | Meslektaşların Soruları | 15 | 24-02-2011 20:37 |
icra hukuk mahkemesinden alınan yetki belgesi kararı kesin hüküm niteliğindemidir | Av.Süleyman Akıncı | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-01-2011 16:36 |
Taahhüdü ihlal davası sürerken, icra dosyasının takipsizlikten düşmesi | ISIL | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-01-2010 16:03 |
taahhüdü ihlal- | halilerdemir | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-08-2008 14:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |