13-08-2021, 12:37 | #1 |
|
İnsanlık Tarihi Destanı (55 Kıtadır)
İnsanlık Tarihi Destanı
Gelin soralım tarihe, ne şüphe yeşersin ne zan İnsan zulmün tahtındadır, masal değil bu bir destan Çağları gezinir iken, gözüm yaşlı başım duman Anlatayım size tek tek, oluştursun insaf izan . Kâinatta vurgun için, insan doğmuştu nihayet Kabil Habil’i katletti, ilk kıskançlık ilk cinayet En şerefli mahlûk iken, neden bozulsun mayası? İnsanın geni karıştı, bekleriz yüce inayet . Seyran eyle şu alemi, renk desen ses, ne güzel hoş Kâinatta her şey çift çift, artı eksi dolu ve boş Zıttı ile anlam bulur, tamamlanır yüce gerçek İradenle aşkınla tart, kim gönülden kimdir nahoş . İşte başladı çekişme, sıralayalım yergiyi Sokrates’e çok gördüler, bilim mantık ve sorguyu Çomak sokunca tekere, gücün eline geçti hak Hükmü önceden verenler, çoktan yapmışlar kurguyu . İnsana rehber gerekti, aralandı nurun tülü İbrahim putla savaştı, ateşten oldu ödülü Hakikat ile kavrulup, teslim olmuştu Rabbine Ateş onu yakmayınca, tutuldu Nemrut’un dili . Her doğrunun var düşmanı, ışığı gören tutuştu Zulme karşı çıkan Musa, Firavun ile ters düştü Zaman kısa vazife çok, belirledi güzergâhı Denizi yarıp yol açtı, görenler hayrete düştü . Yanlış doğru noksan gedik, hepsi meydana serildi İnsanlığa davet eden, İsa çarmıha gerildi Getirdiği mesaj ile, ıslahattı tek gayesi Onu öldü zannettiler, aşk makamında dirildi. . Dünya dönüyor fikriyle, bilim felsefe diyeni Tefekkür ve düşünceyle, haktan elbise giyeni Sorgulayan her bireyin, sesine bir kulp taktılar İdam hapis ve işkence, seç içinden hediyeni(!) . Son peygamberimiz geldi, adalet ve ahlak ile Hazreti Muhammed adı, benziyordu gonca güle Saltanatı yıkılanı, sarmıştı korku ve telaş Putperestliği bırakın, giriniz hak yola hele. . Kardeşlikle alınan yol, oldu çıkmaz ve karanlık Devamında ne savaşlar ne cenkler gördü insanlık Baltasını gizleyenler, demek yerin unutmamış, Aşk ruhunu sarmayınca, inançlar gösteriş anlık . Her şey fani telaş niye, anlaşılmadı sebebi Taht kavgası başlamıştı, ömrü tükenince Nebi Tarafgirlik ve baş olma, dönüşünce bir tutkuya O saadetin asrına, sanki girmişti ecnebi . Tüm renkler unutulmuştu, hakkın boyasında vefa Kavmiyetçilik hortladı, kutsal emanetler rafa Sen ben kavgasına sürgün, o yüce ahlak iklimi Verilen söz unutuldu, nefse hapsolundu kafa . Kerbela’da bulaşmıştı, insanlığa büyük bela İşte o anda okundu, bütün değerlere salâ Nasıl anlatayım şimdi, yara deşilsin istemem Yüreğimizde yangındır, o kutlu Hüseyin hâlâ . Alevilik neden suçtu, anlatın da öğrenelim? Canın semaha kalkışı, kime zarardır bilelim Kılıçla ve baskılarla, dönmediler hiç yolundan Aşkın aleviyle yanıp, gelin beraber dönelim. . Herkes haklı herkes suçsuz, sığınılır hemen lafa Saymakla bitirilemez, bilmem nerede ne cefa? Tarihin kara tablosu, bekler ibret alınmayı Yanılgılar yol olunca, umut veremiyor kafa . Karanlık çağın içinde, bir umut yeşerdi tüttü Müslümanlık anlayışı, insanlara bir öğüttü Niyet eylem şekil verir, kavrama ve değerlere Kimi kırptı da harcadı, kimi ezdi ve öğüttü . Fetihler ve yayılmalar, doğallığı serdi yere Sığamadı Avrupa’ya, haçlılar çıktı sefere Savunma dışında savaş, hem yıkımdır hem cinayet İnsanca yaşamak için, ant içilsin bin bir kere . Kaos içindeki dünya, bekler iken duru saffet Moğol istilalarıysa, başka bir toplumsal afet Endişe ve tedirginlik, korku hırsın can yoldaşı Bu dünyayı yutanlara, kâr getirmiyor ki nefret . Ruhbanlardı Avrupa’nın, tek gücü tek sermayesi Ve düşünce ayaklandı, reform oldu gayesi Bilim sanat Rönesans’la, yeni bir çağ aralandı Sanayi devrimi ile, oldu değişimin sesi . Hem de seçimle gelmişti, oy verenler sanki şaşı Hitler’in baş oyuncağı, oldu Musevi Yurttaşı Arı ırk da ne demekmiş, sanki oydu veren canı İnsanları çöp gördüler, verdi soyuna ateşi . Hazımsızlık, doyumsuzluk, dünyayı derinden sarstı Güç, kurnazlık ve aptallık, tüm evren için kaostu Aldananlar çıktı yola, herkesi aldatmak için Kim erdi ki muradına, herkes yuttuğunu kustu . Barış kardeşlik özgürlük, göklerde çınlayan seda(!) Sözde sınıfsız bir toplum, kurulmuş idi Rusya’da Kamulaştırdı insanı, karşı çıkan göze battı Milyonlar öldürdüler, kalanları Sibirya’da . Fırsatların ülkesinde, zenginleri dolar sayar Yerlileri zencileri, A.B.D köle mi sayar? Demokrasinin beşiği(!), niçin bazısına kabir? Diğerinin farkı nedir ve insanlığı kaç ayar? . Avrupa’nın göbeğinde, zulme uğradı Bosnalı Ürettiğin medeniyet, bu nedenle sabıkalı Teknoloji, fen, felsefe; insanlığın ortak malı Katliama kapı açan, tüm yollar bize tıkalı . Hele hüzün yerleşmesin, ağıtlar onu dağlamaz Suçlar kişiseldir elbet, sonrakileri bağlamaz Gerçek suçluyu görmeyip, genelleme yapar isek Toptancılık anlayışı, bize üstünlük sağlamaz . Karabağ’da yurtlarından, sürgün yemişti Azeri Ey zulüm gördük diyenler; budur sizlerin eseri! Çin’linin esaretinde, kaldı garipçe Türkistan! Hani sınıfsız toplumdu(!), günler tükenmiyor yastan . Tutarlı ve mantıklıysan, vicdanın sana hep güler Katledilen masumlardı, dün aslında Museviler Gördüğün zulmü unutup, vahşete sarılmak niye? Filistin’de aynısını, bugün acep yapan kimler? . Emperyalizmin besini, kapitalizmin kanında Tüm Afrika, Orta Doğu, sömürgenin batağında Masum savunmasız insan, tutacağı el beklerken Ölmüş, susuz, aç mı kalmış, onlar kimin umurunda? . Merak edip düşünerek, sorarsan nedir vaziyet Müslümana zulüm yaptık, Ezidi’lere eziyet Hür ve masum doğar insan, kısıtlamak kimin haddi? Süryaniler sürgün gitti, bu mudur üstün meziyet? . Uydurulmuşa uymazsan, yüzdürürler seni kumda Müslümanlık da suç oldu, kendi öz anayurdumda Özünden saptırılınca, inanç ve düşünce sakat Ayrılık tavan yapmıştı, sunulan her bir yudumda . Yıkılınca koca çınar, Osmanlı’yı bölüştüler En son kalan parçasına, yedi düvel üşüştüler Sömürgeye razı idi, İstanbul’daki hükümet Mücadele şahlanınca, hepsi denize düştüler . Mübadele döneminde, Türkler de yurdundan oldu Rumlar hüzünle ayrıldı, gözleriyse yaşla doldu Mal takası yapar gibi, insan aldık insan verdik Mozaikler çatlayınca, rengarenk bahçemiz soldu. . Doğduğu yere aittir, insanın kültürel bağı Toprak suyu havasıyla, orda kurmuştur otağı Anıları komşuları, kokladığı çiçek bile, Yaşamından bir parçadır, unutulmaz altın çağı . Var ise insanlık suçu, bütün insanlar suçludur İşleyen ana faildir, izleyenler de suçludur Göz yuman ve destek olan ve zulümden fayda uman Topyekûn suç cephesinde, gerçek hak adalet budur . Nasıl bir zamana geldik, gücü kullanan kusurlu Bozulunca düzen kökten, tanık ve muhbir kusurlu Bozacı şıracı ile, yürütünce su altından Saman da suça bulaştı, hüküm kuran da kusurlu . Gönderildik bu aleme, bin bir umut ve hevesle Varoluş gayemiz budur, her canlıya sevgi besle Damla damla büyür iken, kova kova tükeniş var Her değer harcanacaksa, ne kalır ki yeni nesle? . Ayrılık nifak düşünce, şüphe baş hükümdar olur Kim haklıdır, kim haksızdır; ne söylense mundar olur Acısını giden çekti, elemiyse sardı beni Tehcirle gönderildiler, Anayurdundan Ermeni . Madımak, Başbağlar, Maraş; ateş, tuzak ve hendekler Akıl tutulması mıdır, her köşede ölüm bekler? Acıdan ders almak varken, cehalette ısrar niye? Bilim, sanat, edebiyat; boşa mı bunca emekler? . Kürtlerin de dramını, okudum gördüm kitapta Bizim dışladıklarımız, elbet olur başka safta Dökülen kan, harcanan güç, söyleyin kimlerdir kârda? Gücü gönlü birleştirip, sen de dünyalara hükmet Kültür, inanç farklıysa da, tek vatanda tektir devlet. . Elmanın içindeki kurt, görülemeyen bir sırdı İhanet, gaflet, melanet; bu ne büyükçe kusurdu Aldanan ve aldatılan, görünürde hepsi insan, Devletten çalınan dişle, gitti milleti ısırdı. . Halka karşı kalkışmalar, darbeler ve muhtıralar Hüzün işkence gözyaşı, kaldı bize hatıralar Ektiğini biçer bazen, iradesi zayıf insan Akıl mantık bilim dışı, hata üstüne hatalar . Hâkir görüp dışladınız, mahallede kalmayanı Aynı dinden, aynı renkten, aynı kaba dolmayanı Yarı tanrılar üretip, oluşturup sahte cennet; Attınız dipsiz kuyuya, kapıda kul olmayanı . Su akarken doldurdunuz, coştu menfaat treni Aldırmadınız ihtara, yoruldu anons sireni Kin, iftira, nefret, yalan; hepsi mubahtı bu yolda Gönül aşka kuruluyken, bozuldu insanın geni . İnsan potansiyel kobay, zan yoluyla suçlu herkes Bozulunca ayar mizan, kaosa kurulur her ses Teraziden kulp kırılıp, tutan el şaibeliyse Nasıl adalet dağıtsın, sorumluluk alan nefes? . Önce ahlak ve adalet, demokrasi ve özgürlük İnançlara tam hürriyet, düşüncelereyse hürlük Çoğulculuk ve tahammül, insanlığın öz gereği Çağdaş uygarlık yeşerir, eğer oluşursa birlik . Adaletin hamurundan, medeniyetin ruhundan İnsan olma bilinciyle, ölümsüzlüğün yolundan Yürüyoruz coşku ile ve yılmaz cesaret ile Sakınmayız sözümüzü, tüm melanet güruhundan . Bildiğimi aktarmaktan, yoruldum kalmadı tadım Yine de yürüyeceğim, sonsuzluğa adım adım Cehaletin cesareti, bıktırdı gücün gururu Güneşi mumla arayan, insana bile rastladım . Gelin günah çıkaralım, birlikte pişman olalım Faydası olacak ise, saçlarımızı yolalım Tüm çabamız hayır olsun, dümen kıralım barışa İnsan kokan sonsuzluğa, beraberce yürüyelim . Uygarlığa akamayan; duygu, inanç ve düşünce Boşa emek, oyalanma, insan fark eder düşünce Kan, gözyaşı, kin ve kirdir, bu sürecin imalatı Aydınlanma, bilim, mantık; gerekiyor bir düş ince . Kelimedeki tüm harfler, ayrı düşünce anlamsız Cümledeki kelimeyse, parçalandığında cansız Fert millete karışınca, tamamlanır mânâ coşku Renkler tutuşur el ele, oluşur toplum hicransız . Aidiyet ve kimlikler, hepsi olsun çeşit çeşit Coşku ümit ve adalet, toplumsal dengeyle eşit Huzur güven versin bana, yurt edindiğim topraklar Saldırmazsan kalkmaz elim, düşman isen sen de işit . Geçmişe bir nokta koyup, gözlemleyip ders çıkarmak Bugünü planlayarak, geleceğe odaklanmak Husumet kin gizli hesap; yıkımın katalizörü Geleceğe güzel miras, bırakacak insan olmak . Buna rağmen ümitvârız, sizlerle birlikte varız Niyet, hedef bir olunca, kötülükleri savarız En güzeli kurgulayıp, yürüyelim sonsuzluğa Aşkın sarayında yanan, hem çırayız hem duvarız . Ortak aşk medeniyeti, insanlığı anımsatır Motifleri şekillendi, yukarıda satır satır Desen, ilmek, renk, mozaik; bir bütünün parçaları Birleştiğinde oluşur, muhabbet sevgi ve hatır . Yeni dönem istiyorsak, bu destanlar değişmeli Beyinde mantık adalet, kalpteyse ahlâk pişmeli Yanılgılar ve hatalar, ders veremiyorsa bize Hem yüzümüz kızarmalı, hata çuvalı şişmeli. . Samsun, 19.06.2020 Ali Rıza Malkoç . İnsanlık Tarihi Destanı adlı 55 kıtalık hece şiirim: Aşağıdaki kitaplarımda yayınlanmıştır. 1.Ali Rıza Malkoç, Anadolu Ortak Aşk Medeniyeti adlı roman, Eylül 2020, KDY yayınları, Sayfa: 9 2.Ali Rıza Malkoç, Bu Şiirde Özne Sensin adlı hece şiirleri kitabı, Şubat 2021, Cinius Yayınları, Sayfa:127 |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İnsanlık Hallerİ | ersintoker | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 73 | 26-04-2019 14:00 |
fatura da temerrüd tarihi ihtarname tarihi ya da takip tarihi midir. | avukat2007 | Meslektaşların Soruları | 23 | 01-02-2015 13:50 |
İnsanlık öldü mü avukat bey! | Adli Tip | Konumuz : Hukukçular | 16 | 19-06-2008 10:47 |
İnsanlık Kalmamış | rasel | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 28-05-2002 22:43 |
İnsanlık Kolyesi | Av. Hulusi Metin | Site Lokali | 0 | 23-05-2002 18:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |