13-11-2003, 12:47 | #1 |
|
Lüzumsuz Durak !
İnsan hayatı için belirli bir süre biçmek mümkün değil. Ancak bir ortalama rakam var dillerde dolaşan. 60 yıl diyorlar.. Bir düşünsenize koca koca 60 sene.. Neler sığar ya da neler sığmaz içine…
Veysel “ uzun ince bir yol” olarak nitelemişti…. Yolun sonunda ise “ sessiz gemi” ile yapılacak bir başka yolculuk… Dur durak dinlemeden gidiyor hayatımız diye hayıflanırız çoğu zaman.. Peki düşündünüz mü hiç… Bu yolda duraklar var mıdır acaba ? Dünyaya gelirken programlanabilir mi insan yaşantısı… Şu yolda böyle gidip şu durakta bu kadar duracaksın diye bir program var mı? Böyle bir eylem planı yapılmış olsaydı “ hata” ve “ yanılgı” olmazdı belki.. Düşündünüz mü hiç..Lüzumsuz duraklarda harcanan zamanın hayatınızdan ne kadar aldığını…Hiç vakit kaybedilmemesi gereken yerlerde gereksiz oyalandığınız oldu mu ? Belki keyif aldığınızı düşündünüz bu duraklarda soluklanma ile.. Belki de pişman oldunuz yola devam etmenin gereğini hatırlayıp… Aslında hepsi bir tercih.. Seçmemenin de bir tercih olması gibi.. Suskun kalmanın, yanıtlamamanın da bir tercih olduğu gibi… Peki Lüzumsuz durak olduğunuz oldu mu hiç ! ! ! ! |
13-11-2003, 14:07 | #2 |
|
VENÜS'LE BULUŞMA
Sn.Sibel,
Konuya yaklaşımınız bana Ahmet Altan'ın Kristal Denizaltı Kitabından ilgili bölümü hatırlattı.Şöyle diyor: "Acaba hayatımızın kaç dönemecinde kendimiz karar veririz ne yana sapacağımıza ve acaba hayatımızın kaç dönemecinde kararsızlığımız yüzünden dönemeci kaçırırız. Ve,o dönemeçlerde kararlılığımızı ya da kararsızığımızı belirleyen nedir? Geleceğimizin rotasını kararlarımız mı,yoksa kararsızlıklarımız mı çizer? Bir çok dönemeçte kaderimize "buradan sap" diye bağırmak isterken ağzımızı bile açmadan,sesimizi çıkarmadan ,geçip gitmişizdir. O dönemeçte karar verebilseydik,nereye gidecektik hiç bilmeden ve bunu hep merak ederek başka bir menzile,başka bir geleceğe,başka bir hayata doğru sessizce yolumuza devam ederiz. Nedir bizi sessiz bırakan peki? Nedir isteğimize rağmen karar vermemizi engeleyen? İsteklerimizden daha güçlü nasıl bir duygu var içimizde?..... .......... Hayatlarımızı kararlarımız mı,kararszlıklarımız mı belirler? An ın isteklerini "geleceğin" endişelerine kurban edenler mi daha mutlu yaşar,yoksa geleceğin acılarını kabul edecek kadar güçlü bir şekilde an ın isteğine sarılanlar mı? Kaç dönemeçte "venüs'le buluşamadan" geçtik acaba? Ve acaba kaçımız gelecek korkusu yüzünden geleceğimizi kaybettik....... "" |
13-11-2003, 15:35 | #3 |
|
Sayın hykayar,
Ben de Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar" ını anımsadım nedense.. Ve kendime baktım yeniden: Ben lüzumsuz durak da oldum, lüzumsuz durakta da durdum.. Eski bir kır kahvesinin yanındaki durak gibiyim; yıkık dökük.. Bazen de eski bir köy otobüsü gibiyim; kırık dökük .. Ama zaman durmuyor ve durdurmuyor.. Akan zamanın nehrinde sürüklenirken bir dala tutunmak ya da birine dal olmak da var. Kâh dal kırılır; kâh kol yorulur. Ve yine sürüklenilir o sonsuz denize doğru. Lüzumsuz dallara da çarpılır bu arada. Sonsuz denize yaklaştım. Yorgun kollarımda kırık dallar var; anılar... Öğrendiğim şu ki, geçmişim olması geleceğim olmasından daha güzel. “Yaşamışlık” yaşayacak olmaktan daha anlamlı. “Yaşamamışlık” ise en acıklısı. “Lüzumsuz yaşamak” yok; yaşananların hepsi bir masala dönüşüyor sonunda. Nehire kaynağından aşağı doğru bakmak korkutucu. Sonundan yukarı doğru bakmak ise gülümsetici. Zor dönemeçler geçildikten sonra zorluğunu kaybetmekte. Nehir denize yaklaştıkça duruluyor. Ve denizde yok oluyor sonunda; anılar da.... Ben lüzumsuz durak da oldum, dal da oldum, kol da oldum. Ama ne olursam olayım , derya deniz olacağım sonunda. Biliyorum. Gülümsüyorum. Yorgun kollarımda kırık dallarla.... Bir Dost |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |