|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-11-2018, 11:17 | #1 |
|
şirket vekiliin davada tanık olark dinlenmesi
oğlu adına olan şirketin işlerini vekil olarak takip eden kişinin şirket adına açılmış olan davada davacı tanığı olarak beyan vermesi mümkün müdür?
|
03-11-2018, 16:04 | #2 |
|
"Oğlu adına olan şirketin işlerini" ibaresi izaha muhtaç... Oğlu şirket ortaklarından biri mi, yoksa tek ortaklı bir şirket mi var? Baba-oğul arasında hem birinci dereceden yakınlık hem de temsil ilişkisi konuya dahil edilerek düşünülmeli. Temsil ilişkisinde sır saklama yükümlülüğü çekinme nedeni olabilir. Temsil ilişkisinin de şirket (tüzel kişiliği) ile avukat/baba arasında kurulduğunu tahmin ediyorum. Daha çok tanıklıktan çekinme sebepleri açısından irdeleme yapılabilir. Yoksa tanıklık yasağı olmadığını düşünüyorum. Ayrıca HMK m.255 uyarınca "Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir".
|
04-11-2018, 12:07 | #3 |
|
oğul tek ortak, şirketin başkaca ortağı bulunmamakta. bir de şöyle bir durum var; dava konusu işlemleri de yine vekil sıfatıyla baba yapmıştır. yani kendi yapmış olduğu işlemlerle ilgili açılan davada tanık sıfatıyla beyanda bulunmuştur.
|
04-11-2018, 17:40 | #4 |
|
HGK., 25.02.2015, 2013/1462-869: 6100 sayılı HMK m.255 uyarınca aksi yönde ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça tanıkların gerçeği söylemiş olduğu; akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşüren bir sebep sayılamayacağı; bununla birlikte, işveren aleyhine dava açan işçilerin bir diğerinin davasında tanık olarak dinlenmesi halinde, tanıkların açıklamalarına kural olarak itibar edilmemesi ve bunların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir".
|
04-11-2018, 17:41 | #5 |
|
Salt akrabalık ya da yakınlık ilişkisi, tanık beyanının göz ardı edilmesini gerektirmez. Karslı, Abdurrahim, Medeni Muhakeme Hukuku, 3. B., İstanbul 2012, s.627-628; Ertanhan, s.311; Meriç, s.113; Postacıoğlu/ Altay, s.734; Kuru, s.408; Kuru – C.3, s.2216; Umar, s.780; Alangoya, Yavuz/ Yıldırım, Kamil/ Deren-Yıldırım, Nevhis, Medeni Usul Hukuku Esasları, 7. B., İstanbul 2009, s.357; Atalay, Pekcanıtez Usul, s.1887, 1910-1911; Görgün, Şanal, Medeni Usul Hukuku, 4. B., Ankara 2015, s.366; Tanrıver, s.879. Karş. Karafakih, s.209.
Tanıklığın değeri, akrabalık, dostluk veya düşmanlık, davanın sonucunda bir menfaatin sağlanması, tanığa dinlenilmesi sırasında telkin ya da yönlendirme ile soru sorulması ya da tanığın etki altında bırakılmaya çalışılması hallerinde azalır (Ansay, s.267). Ancak tanığın taraflarla iş ilişkisi ya da hısımlık bağı içerisinde bulunması ve tanıklık edebilmesi adil değildir. Dürüst hayat sürmediği herkesçe bilinen ya da aralarında hısımlık veya iş ilişkisi olan, kendisine maddi veya manevi olarak bir menfaat sağlayan, karı-koca, yakın akraba veya arkadaşlık gibi ilişkileri bulunan kimselerin tanıklıklarına itibar edilmemelidir. Aynı şekilde öğrenci, asker gibi aynı üste tâbi ya da belli bir gruba mensup dayanışma içindeki kimselerin birbirlerinin leh veya aleyhlerine doğruyu söylemeleri beklenemeyeceğinden bu kişilerin tanıklık beyanlarına da güvenilmemelidir (Belgesay – Şerh C.II, s.74-75; Belgesay, Reşit Mustafa, HUMK Şerhi, Teoriler I, 3. B., İstanbul 1948, s.113). Birinin diğerinin nüfuzu altında olması, tanığın yüz kızartıcı bir suçtan mahkûm edilmiş bulunması ya da tanığın var olan bir ilişki nedeniyle şüphe altında olması hallerinde de durum böyledir (Karafakih, s.210). Taraflardan her biri de kendileri ile tanık arasında var olan alacaklı veya borçlu ilişkisinin tanığın menfaatini etkilediğini ve bu nedenle tanığın sözlerine itibar edilemeyeceğini gerekçe göstererek tanığın beyanının aksini iddia ve ispat edebilirler (Belgesay - Şerh C.II, s.101; Belgesay - Teoriler, s.115). Sonuç olarak, bizim için yeni olan tek ortaklı şirket modeli, bu tür durumlarda tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirdiği gibi bu durum akrabalık bağı ile birlikte düşünüldüğünde somut olayda tanık beyanının delil değerini düşürebilecektir. Yoksa tanık beyanının tümüyle reddi sözkonusu olmasa gerektir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ceza davasında tanık dinlenmesi usulü | gnsl | Meslektaşların Soruları | 8 | 11-10-2013 07:59 |
talimatla tanık dinlenmesi | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 27-04-2013 19:05 |
İş davasında talimat yolu ile tanık dinlenmesi hk. | chaglar | Meslektaşların Soruları | 4 | 19-06-2012 14:54 |
tanık dinlenmesi | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 27-04-2010 13:01 |
Mağdurun tanık olarak dinlenmesi | genç osman | Hukuk Sohbetleri | 6 | 22-03-2008 03:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |