|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
26-01-2011, 18:04 | #1 |
|
Derdestlİk İtİrazi MÜracaata Kalan Dosya
Takip edilmediği için müracaata kalan Aile Mahkemesinde görülmekte olan boşanma davasında , 3 aylık süre dolmadan taraflardan biri yeniden boşanma davası açarsa burada derdestilk itirazında bulunabilir miyiz. Saygılarımla
|
26-01-2011, 18:28 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, davacı yan açarsa, davalı yan bu itiraz da bulunabilir. Davalı, bu davada karşı dava açmamış ise, o ayrı bir boşanma davası açabilir, diye düşünüyorum. Saygılarımla. |
26-01-2011, 19:56 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
|
26-01-2011, 20:09 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet Üstadım. Aslında sizin yüksek fehminizle anladığınız yöndeki yargıyı içeren bir cümle de, biraz nesnel bir cümle gibi durmuş. |
26-01-2011, 20:14 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben aksine bir Yargıtay kararı anımsıyorum(katıldığımı söylemiyorum). Şimdi zamanım yok. Başka bir üye eklemezse yarın bulup eklerim. Hafızam beni yanıltıyorsa da, özür dilerim. |
26-01-2011, 21:39 | #6 |
|
Ben de Ömer Bey e katılmaktayım. Eğer davacı taraf aynı nedene dayanarak açarsa davalı itiraz da bulunabilir. Ancak davalı taraf açarsa davacı itirazda bulunamaz. Çünkü bilindiği üzere derdestlik itirazında bulunabilmesi için davanın tarafları ve konusunun aynı olması gerekmektedir. Davanın taraflarının aynı olmasından kasıt ise yine bilindiği üzere davacı ve davalının da ikinci davada yine aynı sıfatlara sahip olmasıdır.
|
26-01-2011, 22:02 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Benim savunduğum görüşüme göre; dosya müracaata kalmış ve fakat henüz işlemden kaldırılıp açılmamış sayılmasına karar verilip de bu karar da kesinleşmemişse, derdestlik itirazını (derdestlik genel koşulları da varsa) dinlemek ve kabul etmek gerekir.
|
26-01-2011, 22:49 | #8 |
|
Sn. Güntay'ın (2) ve (7) Nolu mesajlarındaki görüşleri kuşkusuz ki doğrudur.
|
27-01-2011, 03:30 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Soru netleştirilirse tartışmanın daha verimli olacağını düşünüyorum... İlk davayı açan kim ve davanın konusu/sebebi ne? İkinci davayı açmak isteyen kim ve açılacak davanın konusu/sebebi ne? |
27-01-2011, 09:24 | #10 |
|
T.C.
YARGITAY 11. Hukuk Dairesi Esas : 2005/310 Karar : 2006/788 Tarih : 31.01.2006 YARGITAY KARARI Taraflar arasında görülen davada Sakarya Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 19.07.2004 tarih ve 2004/254-2004/359 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 31.01.2006 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirket nezdinde kasko rizikolarını kapsar biçimde sigortalı olduğu dönemde hasarlanmasına karşın davalı tarafından hasar bedelinin ödenmesine yanaşılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (1.000.000.000) TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aynı olaya ilişkin, tarafları aynı olan Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/85 E. Sayılı dava dosyasının derdest iken, yeniden dava açılması nedeniyle derdestlik ilk itirazında bulunmuş, hasarın belirtilen yer ve şekilde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/85 E, 21 K sayılı dava dosyasında yapılan incelemede, davanın taraflarının ve konusunun aynı olduğu, yapılan yargılama sonucunda 12.03.2002 tarihinde HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, anılan karar kesinleşmeden bu davanın açıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin derdestlik itirazı yerinde görülerek, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2002 tarihli ve 2001/85 Esas, 2002/21 Karar sayılı kararında HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu kararın taraflara tebliğ olunmadığı ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin, birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşinceye kadar süresinde yapılan derdestlik ilk itirazı hakkında bir karar vermemesi gerekir. Birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşince, ikinci davaya bakan mahkeme derdestlik ilk itirazının reddine karar verir. Buna karşılık Yargıtay birinci davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı bozarsa (ve mahkeme bu bozma kararına uyarsa), bununla birinci davanın derdest olacağı anlaşıldığından, ikinci davaya bakan mahkemenin derdestlik ilk itirazının kabulüne ve ikinci davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekir. İlk açılan davanın derdest olmadığı kesinleşme sonucunda anlaşılırsa bu takdirde sonradan açılan 25.04.2002 tarihli dava harcı verilerek ikame olunduğuna göre davaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönler üzerinde durmadan verdiği karar doğru görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekillinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.01.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
27-01-2011, 16:19 | #11 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Benim anımsadığım karar aşağıdaki karar. Eksik anımsamışım ama hiç olmazsa, koyulaştırdığım bölüme yanıt oldu.
|
28-01-2011, 14:37 | #12 |
|
İlgili dairenin ayrı konularda dava ikamesinde derdestlik değerlendirmesi
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 02.11.2007 T., Esas:2007/1399 , Karar:2007/14831: "Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Derdest davadan sözedilebilmesi için her iki davanın tarafları, konusu ve dayanılan maddi vakıaların aynı olması zorunludur. Şişli 1. Aile Mahkemesinin Esas 2004/347- Karar 2004/699 Karar sayılı 12.05.2004 tarihli kararında Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de karar temyiz edildiğinden dava henüz sonuçlanmamıştır. Her iki davanın tarafları aynı olmakla beraber konuları ve dayanılan maddi vakıaları farklıdır. Bu sebeple derdest davadan bahsedilemez. Davalının derdestlik itirazının reddedilmesi ve işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Hükmün yazılı gerekçelerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi." Saygılar... |
28-01-2011, 16:37 | #13 |
|
Aynen kesin hükümde olduğu gibi, taraflar, konular ve dayanılan maddi vakıalar aynı olmalı... Örneğin, terke dayalı bir dava müracaata kalmışsa ve hatta yargılamaya devam ediliyor olsa bile, bu dava geçimsizliğe dayalı dava için derdestlik itirazı sebebi olmaz...diye düşünüyorum. iyi çalışmalar
|
19-10-2012, 11:28 | #14 |
|
Davaciyla davalinin yer degistirmis olmasinin bir onemi yok kanimca. Taraflardan kasit taraflarin konumlari degildir. Yani taraflar diger davada davaci ve davali olarak yer degistirse bile diger sartlar tam ise derdesttir. Tabi acilmamis sayilma durumunda bence de yargitayin bir karari gibi kesinlesene kadar beklemek gerekir.
|
15-01-2013, 17:01 | #15 |
|
6100 sayılı yeni usul kanunumuza göre derdestlik dava şartı haline getirildi Hukuk mahkemesinin önündeki davanın esasına girilebilmesi için aynı davanın,daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması gerekir Av Ömer Beyle -Av İbrahim Bey Av.Suat Beyin sunduğu kararlara göre sizce neticede farklılık varsa dosyanın kesinleşmesi için taraflara tebligat çıkarılmalı temyiz süresinin geçirilmesini beklemeli miyiz
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Müracaata Kalan Dosyada Tedbirbin Kalkması Kesinleşme Süresi | gtaskapan | Meslektaşların Soruları | 20 | 18-11-2014 15:38 |
İlk defa Müracaata kalan dava - başka bir mahkemede açılan aynı dava | alperyldrm | Meslektaşların Soruları | 7 | 18-12-2010 21:11 |
Müracaata kalan dosyaya temyiz davasının etkisi nedir? | ofaruko | Meslektaşların Soruları | 6 | 28-09-2010 10:39 |
müracaata kalan icra dosyası | av.cahitertan | Meslektaşların Soruları | 4 | 13-12-2009 19:44 |
Derdestlİk İtİrazi | tolga doğan | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-11-2008 10:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |