Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

KÖtÜ Nİyetlİ Olarak AÇilan Nafaka Davasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-02-2012, 15:56   #1
avzafer42

 
Varsayılan KÖtÜ Nİyetlİ Olarak AÇilan Nafaka Davasi

Değerli Meslektaşlarım herkese iyi çalışmalar;

Müvekkilin eşi eve terk edip gitmiş, müvekkil eve dönmesi konusunda aracılar göndermiş ise de ikna edememiştir.Bunun üzerine davalı aleyhine 25.06.2010 tarihinde eve dön ihtarı gönderilmiş olup ihtar kararı davalıya 03.06.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ihtar kararı gereğince eve döneceği yerde (sırf ihtar kararını ve buna dayalı olarak açılacak boşanma davasını hükümsüz kılmak amacıyla ) ihtar kararının kendisine tebliğinden 4 gün sonra 07.06.2010 tarihinde müvekkil aleyhine (ihtar kararından 5 ay önceki dövme ve evden kovma olayını iddia ederek) nafaka davası açmıştır.

Sorum Şu;

* İhtar kararının tebliğinden hemen sonra açılan nafaka davası yönüyle davalı kötüniyetli sayılabilir mi? Bu nedenle dava reddedilebilir mi?

*Davalı evi terkte haklı olsa bile birleşme konusunda aracılar gönderilmesi ve eve dön ihtarı dikkate alındığında, eve dönmemekteki haklılığını ispat edemezse müşterek haneden ayrı yaşamaktaki haklılığı ortadan kalkar mı? Bu nedenle nafaka davası reddedilebilir mi?

Konu ile ilgili emsal bir karar var mı dır?
Old 25-02-2012, 16:26   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avzafer42
Değerli Meslektaşlarım herkese iyi çalışmalar;

Müvekkilin eşi eve terk edip gitmiş, müvekkil eve dönmesi konusunda aracılar göndermiş ise de ikna edememiştir.Bunun üzerine davalı aleyhine 25.06.2010 tarihinde eve dön ihtarı gönderilmiş olup ihtar kararı davalıya 03.06.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ihtar kararı gereğince eve döneceği yerde (sırf ihtar kararını ve buna dayalı olarak açılacak boşanma davasını hükümsüz kılmak amacıyla ) ihtar kararının kendisine tebliğinden 4 gün sonra 07.06.2010 tarihinde müvekkil aleyhine (ihtar kararından 5 ay önceki dövme ve evden kovma olayını iddia ederek) nafaka davası açmıştır.

Sorum Şu;

* İhtar kararının tebliğinden hemen sonra açılan nafaka davası yönüyle davalı kötüniyetli sayılabilir mi? Bu nedenle dava reddedilebilir mi?

*Davalı evi terkte haklı olsa bile birleşme konusunda aracılar gönderilmesi ve eve dön ihtarı dikkate alındığında, eve dönmemekteki haklılığını ispat edemezse müşterek haneden ayrı yaşamaktaki haklılığı ortadan kalkar mı? Bu nedenle nafaka davası reddedilebilir mi?

Konu ile ilgili emsal bir karar var mı dır?

Eve dön ihtarı ile eşinin terk nedeniyle boşanma davası açmaya hazırlandığını öğrenen kadın, nafaka davası açması nedeniyle neden kötüniyetli olsun? Böyle bir nedenle nafaka davası reddedilemez. Tam tersine, anlattıklarınıza göre kadın terkte haklı olduğuna göre bu davayı kazanır.

Dövülen ve evden kovulan kadın eve dönmemekte haklı olduğuna göre, bu olaylar kanıtlanıyorsa ihtar anlamsız kalacaktır.
Old 25-02-2012, 18:32   #3
avzafer42

 
Varsayılan

Sayın Aladağ;
Öncelikle cevabız için teşekkür ederim.
Davalının dayanmış olduğu olayların 5 ay öncesine ait olmasının bir önemi yokmudur. Bu olayların etkisinin geçtiği varsayılan süre geçmemişmidir.Davalının terkte haklı olması ila nihaye ayrı yaşama hakkı verir mı?
Old 25-02-2012, 18:40   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avzafer42
Sayın Aladağ;
Öncelikle cevabız için teşekkür ederim.
Davalının dayanmış olduğu olayların 5 ay öncesine ait olmasının bir önemi yokmudur. Bu olayların etkisinin geçtiği varsayılan süre geçmemişmidir.Davalının terkte haklı olması ila nihaye ayrı yaşama hakkı verir mı?

Nasıl yani? Sizce erkek kadını dövüp evden koyduktan sonra aradan birkaç ay geçince çağırdığında kadın tıpış tıpış gitmeli midir?
Old 25-02-2012, 18:52   #5
garani

 
Varsayılan

bence açmış olduğun tedbir nafakası davasına karşılık mantıklı olan boşanma davası açmanızdır.kaldı kı evi terk etmiş ve yasal proseduru uygulamıssınız ama bu durum bence nafaka hukmetmeye engel degıl.bana kalırsa bosanma davasını acıp ıspatladıktan sonra aleyhe bır nafaka olacak bırakın bu bosanma davasından sonra olsun.olayınızla alakalı olarak da nafaka davasına acmaya yasal bır engel yoktur.sonuc oalrak ortak hanenın artık cekılmez hale gelmesınde daha az kussursuz veya hıc kusuru olmayan es musterek haneyı ayırabılıyor malumunuz.
Old 26-02-2012, 10:28   #6
cizre

 
Varsayılan

Bence kesinlikle terk nedeniyle boşanma davası açmayın, kaybedersiniz. Sayın Cengiz Aladağ'ın dediği gibi kadın evi terkte haklı ve dönmemekte de haklı. Beş ay geçmiş,bir yıl geçmiş diye kadın yediği dayağı affetmiş olmaz. İlla açacaksanız genel boşanma davası açın ve nafaka ve tazminat ödemeye hazır olun.
Old 26-02-2012, 20:15   #7
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cizre
Bence kesinlikle terk nedeniyle boşanma davası açmayın, kaybedersiniz. Sayın Cengiz Aladağ'ın dediği gibi kadın evi terkte haklı ve dönmemekte de haklı. Beş ay geçmiş,bir yıl geçmiş diye kadın yediği dayağı affetmiş olmaz. İlla açacaksanız genel boşanma davası açın ve nafaka ve tazminat ödemeye hazır olun.

Soru da ne dayaktan bahsedildi, ne de başka birşeyden...

Cevaplara baktığımda kadın haklı bulunmuş, dayak yemiş, nafaka ve tazminat ödemesi şimdiden garanti gibi, yorumlar ilginç geldi. Büyük ihtimalle herkes haklı ancak daha soru açılmadı ki...

Şu ihtimal üzerinden durursak fikriniz ne olur;

adam eve döner, yaklaşık 2 aydır gelipte gitmeyen kaynanası, dedikoducu komşusu ve ilgisiz karısını salonda laflarken farkeder.

Bir hoşgeldin bile demeyen karısı, suratına bakmadan yemek yok dışardan söyle der...

bunun üzerine adam, karısına hitaben, ananı, komşunu, gelmişini, geçmişini....... şeklinde sinkaflı cümleler söyler ve evden hepsini kovar...

Adam aradan 3 gün sonra eşini arar, özür diler, eve çağırır ancak kadın ya nazından ya gururundan eve gelmez...

Bir türlü eve gelmeyen karısına 3 ay sonra terk nedeniyle ihtarname gönderir, sonra da dava açar...

TMK 164. Maddesinde terk edenin haklı bir nedeni olmayacak der, başvuruyu da haklı olanın istemesi gerektiği söylenir...

Adam der ki, olayda haklı olan bendim ama sinirden haksız olan ben oldum, peki ama bu haksızlığımın ya da onun bu haklılığının bir süresi yok mudur?

Kolay Gelsin...
Old 26-02-2012, 20:42   #8
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Soru da ne dayaktan bahsedildi, ne de başka birşeyden...

Cevaplara baktığımda kadın haklı bulunmuş, dayak yemiş, nafaka ve tazminat ödemesi şimdiden garanti gibi, yorumlar ilginç geldi. Büyük ihtimalle herkes haklı ancak daha soru açılmadı ki...

Siz başka bir soruyu okudunuz galiba. Benim yanıt verdiğim soruda dayak var ve kadın terk etmekte haklı:

Alıntı:
Yazan avzafer42
Değerli Meslektaşlarım herkese iyi çalışmalar;

Müvekkilin eşi eve terk edip gitmiş, müvekkil eve dönmesi konusunda aracılar göndermiş ise de ikna edememiştir.Bunun üzerine davalı aleyhine 25.06.2010 tarihinde eve dön ihtarı gönderilmiş olup ihtar kararı davalıya 03.06.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı ihtar kararı gereğince eve döneceği yerde (sırf ihtar kararını ve buna dayalı olarak açılacak boşanma davasını hükümsüz kılmak amacıyla ) ihtar kararının kendisine tebliğinden 4 gün sonra 07.06.2010 tarihinde müvekkil aleyhine (ihtar kararından 5 ay önceki dövme ve evden kovma olayını iddia ederek) nafaka davası açmıştır.

Sorum Şu;

* İhtar kararının tebliğinden hemen sonra açılan nafaka davası yönüyle davalı kötüniyetli sayılabilir mi? Bu nedenle dava reddedilebilir mi?

*Davalı evi terkte haklı olsa bile birleşme konusunda aracılar gönderilmesi ve eve dön ihtarı dikkate alındığında, eve dönmemekteki haklılığını ispat edemezse müşterek haneden ayrı yaşamaktaki haklılığı ortadan kalkar mı? Bu nedenle nafaka davası reddedilebilir mi?

Konu ile ilgili emsal bir karar var mı dır?

Alıntı:
Yazan avzafer42
Sayın Aladağ;
Öncelikle cevabız için teşekkür ederim.
Davalının dayanmış olduğu olayların 5 ay öncesine ait olmasının bir önemi yokmudur. Bu olayların etkisinin geçtiği varsayılan süre geçmemişmidir.Davalının terkte haklı olması ila nihaye ayrı yaşama hakkı verir mı?
Old 26-02-2012, 22:28   #9
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

[quote=Av.Selim Balku]Soru da ne dayaktan bahsedildi, ne de başka birşeyden...

Büyük ihtimalle herkes haklı ancak daha soru açılmadı ki...
quote]

İddia sübuta mı erdi ki cevaplarla kesin hükümler veriliyor?

Soru, müvekkilim karısını dövmüş, evden de kovmuş şeklinde sorulmamış.

Eleştirdiğim husus, sanki iddia ispatlanmış gibi, terk nedeniyle sakın dava açmayın, tazminat ve nafaka ödemeye hazır olun gibi cevaplar...

Benzer bir olayı vermemin sebebi de bu nokta da yatıyor, olay anlattığım şekliyle cereyan etmiş olduğunu varsayıp, kadının kötüniyetli olarak dayak iddasını ileri sürdüğünü düşünürsek verilecek cevap değişebilir mi?

Yani adamın tahrik altında bile hakaret etmesi, kadını haklı olduğunu çıkartsa bile bu haklılığın bir süresi yok mu?

Saygılar....
Old 26-02-2012, 23:48   #10
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

[quote=Av.Selim Balku]
Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Soru da ne dayaktan bahsedildi, ne de başka birşeyden...

Büyük ihtimalle herkes haklı ancak daha soru açılmadı ki...
quote]

İddia sübuta mı erdi ki cevaplarla kesin hükümler veriliyor?

Soru, müvekkilim karısını dövmüş, evden de kovmuş şeklinde sorulmamış.

Eleştirdiğim husus, sanki iddia ispatlanmış gibi, terk nedeniyle sakın dava açmayın, tazminat ve nafaka ödemeye hazır olun gibi cevaplar...

Benzer bir olayı vermemin sebebi de bu nokta da yatıyor, olay anlattığım şekliyle cereyan etmiş olduğunu varsayıp, kadının kötüniyetli olarak dayak iddasını ileri sürdüğünü düşünürsek verilecek cevap değişebilir mi?

Yani adamın tahrik altında bile hakaret etmesi, kadını haklı olduğunu çıkartsa bile bu haklılığın bir süresi yok mu?

Saygılar....

Soruda tahrikten sözedilmiyor ama dayak ve evden kovma olayları doğrulanıyor. Buna rağmen "bu olaylar kanıtlanıyorsa" diye bir açık kapı bırakmıştım.
Süreye gelirsek; bence böyle bir süre yok. Genel ifade ile; eşlerden biri terkte haklı ise, belirli bir sürenin geçmesi bu haklılığı sonlandırmaz.
Old 27-02-2012, 17:36   #11
avzafer42

 
Varsayılan

Sayın Aladağ ve sayın Balku; ilk olarak sorumda şu hususu atlamışım kusura bakmayın. Davalı kadının, eve dön ihtarını tebliğ almasından hemen 4 gün sonra müvekkil aleyhine (en az 5 ay önce iddia edilen vakıalara dayanarak) tedbir nafakası açması üzerine biz de yasal süre dolduktan sonra davalı aleyhine terke dayalı boşanma davası açmıştık. Her iki dava birleşti. Benim anlatmaya çalıştığım husus; kadın iddialarını ispatlasa bile , terkte haklı sayılsa bile bu durum kadının ömür boyu müşterek haneden ayrı yaşamasına hak veren bir durum mudur? Müvekkilin samimi bir şekilde ihtardan önce bizzat ya da aracılar vasıtası ile davalı ile barışma iradesini ortaya koymasının, akabinde davalıya eve dön ihtarı göndermesinin bir önemi yok mudur.
Yaşanan ya da yaşandığı iddia edilen olayları bir kenara bırakarak yeni ve temiz bir sayfa açmayı istemek, affetmek, hoş görmek ya da affedilerek hoş görülmeyi istemek anlamına gelen eve dön ihtarını eşine gönderdikten sonra artık davalının halen müşterek haneden ayrı yaşamakta haklı olduğunun kabulü, nafaka kurumunun kötüye kullanılmasına yol açtığı gibi evlilik birliğinin yeniden tesisini taraflardan birinin keyfine bırakmak demek olur ki bu durum yasanın ruhuna, nafaka kurumunun ve eve dön ihtarının amacına aykırı bir yorum olur kanaatindeyim. Bildiğim kadarı ile kadın terke dayalı boşanma davasında evi terketmekte değil, eve dönmemekteki haklılığını , eve döndüğü zaman benzer olayların yine tekrarlanacağını ispatlamak durumundadır. Aşağıdaki kararlar olayımıza benzer mahiyette;




T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/5322

K. 2002/6308

T. 10.5.2002

• TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASINDA İHTAR ( İhtar İle Birlikte Gönderilecek Yol Masrafının Miktarı - Haklı Nedenle Terk Eden Eşin Makul Süreden Sonra Eve Dönmemesi )

• İHTAR İLE BİRLİKTE GÖNDERİLECEK YOL MASRAFININ MİKTARI ( Terk Nedeniyle Boşanma Davasında İhtar - Haklı Nedenle Terk Eden Eşin Makul Süreden Sonra Eve Dönmemesi ) )

• HAKLI NEDENLE TERK EDEN EŞİN MAKUL SÜREDEN SONRA EVE DÖNMEMESİ ( İhtar İle Birlikte Gönderilecek Yol Masrafının Miktarı - Terk Nedeniyle Boşanma Davasında İhtar )

4721/m.164

ÖZET : Terkte haklı olan eş makul bir süreden sonra eve dönmelidir. İhtardan sonraki 1 aylık süre içerisinde eve dönmeyen eşin dönmemede haklı nedeninin olup olmadığı incelenmelidir.
İhtar için gönderilen paranın davet edilen eşin geliş gidiş masraflarını karşılaması gerekir. Süre bu paranın alınması tarihinden itibaren başlar.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Terkte haklılık sonsuza kadar evlilik birliği dışında kalmayı gerektirmez. Makul süre geçtikten sonra ihtar istenip davalının eve davet edildiği anlaşılmaktadır. Olayda önemli olan eve davet edilen davalının 1 aylık sürede eve dönmemekte haklı olup olmadığının değerlendirilmesidir. Davalı Tarım İşletmesi Lojmanına davet edildiğine göre kolaylıkla davacının oturduğu lojmanın belirlenmesi mümkün olup lojman numarasının yazılmamasının sonuca etkisi yoktur ve bu olgu davalının dönmemesi için haklı neden yapılamaz. Ancak davacı ihtar isteyen davalıya 28 milyon lira göndermiş bunu banka havalesi ile gönderdiği gibi davalı tarafından alınıp alınmadığı da belirlenmemiştir. Konutta ödemeli olarak gönderilmeyen para alınmadığı taktirde ihtar sonuç doğurmayacağı, alındığı taktirde ise bir aylık süre paranın alındığı tarihten başlar.
Öte yanda gönderilen para miktarının davet edilen kadının gidiş geliş masrafı ile iaşe masrafı ve eve alınmadığı takdirde konaklama masrafına yeterli olması gerekir. Mahkemece bu yönler araştırılmadan eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 10.5.2002


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/10185

K. 1998/11807

T. 4.11.1998

• TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI ( Evi Terkeden İhtara Rağmen Eve Dönmeyen Eşin Tedbir Nafakası Alıyor Olması )

• TEDBİR NAFAKASI ALAN EŞ ( İhtara Rağmen Eve Dönmemesi Halinde Terk Nedeniyle Boşanma Davası )

• BOŞANMA DAVASI ( Tedbir Nafakası Alan Evi Terketmiş Eşin İhtara Rağmen Eve Dönmemesi )

743/m.132,152,162

ÖZET : Terk nedenine dayalı boşanma davasında, davacı eşinden uzun süre ayrı kalmış, gönderdiği ihtarla onu hazırladığı eve davet etmiştir. Gerekli yol giderlerini de konutta ödemeli olarak göndermiştir. Kadının daha önce mahkemeye müracaatla tedbir nafakası alması ona ayrı yaşama hakkı vermez. Aksi düşünce evlilik kurumu ile bağdaşmaz. Davalı haklı neden olmaksızın eve gelmemiştir. Koşulları oluşan davanın kabulü gerekirken, aksi yönde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, terk hukuki sebebine dayanılarak açılmıştır. Davacı, eşinden uzun süre ayrı kalmış, 26.2.1997 tarihinde gönderdiği ihtarla onu hazırlamaşı olduğu eve davet etmiştir. Gerekli yol giderlerini de konutta teslim şeklinde göndermiştir. bundan önce kadının 4.7.1996'da, Medeni Kanun'un 152., 162/son maddesine dayanarak açmış olduğu dava sonucu tedbir nafakasına hükmedilmiş olması ona devamlı olarak eşinden ayrı yaşama hakkını vermez ( YHGK'nin 30.9.1970 tarihli ve 2-443-463 sayılı, 21.5.1976 tarihli 2-997-2081 sayılı kararları ). Aksi düşünce evlilik kurumu ile bağdaşmaz. Ayrı yaşamayı haklı kılan sebepler makul süre geçtikten sonra hoşgörü ile karşılanmalıdır ( y.2.H.D.nin 21.3.1985 tarihli, 2526-2713 sayılı; 27.1.1986 tarihli, 207/664 sayılı; YHGK 20.1.1968 tarihli, 2-1279-40; 4.2.1987 tarihli, 2-106-70 sayılı kararları ). Şu halde davalı haklı bir sebep olmadan davet edilen eve gelmemiştir. Medeni Kanun'un 132. maddesinin aradığı şartlar gerçekleşmiştir. Tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 4.11.1998 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Evlİlİk Tarİhİnden İkİ Ay Sonra AÇilan BoŞanma Davasi raskalnikow Meslektaşların Soruları 12 04-06-2010 13:09
Sgk Tarafindan İŞverene KarŞi AÇilan RÜcuen Tazmİnat Davasi Av.bozkara Meslektaşların Soruları 2 17-05-2010 13:48
İnanÇli Temlİk De GayrİmenkulÜ ÜstÜne Alanin KÖtÜ Nİyetlİ Olmasi voyou Meslektaşların Soruları 6 26-12-2008 16:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03817201 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.