Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-02-2010, 10:45   #1
Hemocrania

 
Varsayılan Yargıtay Kararı arıyorum

19. HD 2005/12005 E. 2006/4461 25/04/2006 tarihli
11.HD 2004/13057 E. 2005/405 K. 24/01/2005 tarihli
2.HD 2004/5681 E. 2004/6893 K. 27/05/2004 tarihli
8.HD. 2004/8996 E. 2005/150 K. 11/01/2005 tarihli kararlarını arıyorum.
Old 18-02-2010, 11:09   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Kararlar.

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/12005
Karar: 2006/4461
Karar Tarihi: 25.04.2006

ÖZET: Tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. İlk itirazlardan olan yetki itirazının 10 günlük cevap süresi içerisinde bildirilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 187/2, 195) (7201 S. K. m. 32, 35)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Dava, bonoya dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesi 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince 02.12.2004 tarihinde tebliğ edilmişse de davalı yan mahkemeye verdiği tarihli dilekçesinde dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, davanın varlığını tapu kütüğüne konan ihtiyati tedbir kararı ile Öğrendiğini belirterek mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir.

Anılan Yasanın 32. maddesi hükmüne göre tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.

Anılan yasa hükmü karşısında dava dilekçesinin, en geç dilekçenin verildiği 28.06.2005 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerekir.

HUMK. nun 187/2 maddesi gereğince, ilk itirazlardan olan yetki itirazının aynı Yasanın 195. maddesi gereğince 10 günlük cevap süresi içerisinde bildirilmesi gerekir.

Somut olayda davalıya dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 28.06.2005 tarihinden itibaren 10 günlük yasal cevap süresi geçirildikten sonra yetki itirazında bulunulduğundan, mahkemece süresinde yetki itirazında bulunulmadığı gözetilerek, yetki itirazının reddiyle işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.04.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/13057
Karar: 2005/405
Karar Tarihi: 24.01.2005

ÖZET: Ayrı mahkemelerde açılan davaların birleştirilmesi talebi ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. İkinci davanın davalısı ilk itiraz olarak davaların birleştirilmesini istemez ise, artık bu davaların birleştirilmesi mümkün değildir.

(1086 S. K. m. 45, 187)

Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Asliye Üçüncü Ticaret Mahkemesince verilen 7.10.2004 tarih ve 569-1144 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin Hindistan yasalarına göre kurulmuş bir inşaat şirketi olduğunu, Rusya'da 901 adet konutun inşaatını üstlendiğini, taşeronluk sözleşmesiyle konut yapım işinin dava dışı S. İnş. ve Tic. A.Ş.'ne bırakıldığını, edimlerin yerine getirilmesi ve alınan avansların güvencesi için E. tarafından bu firma lehine düzenlenmiş 2.500.000 DEM tutarlı teminat mektubunun müvekkiline verildiğini, anılan şirketin edimlerini yerine getirmediğini, teminat mektubunun tazmini için yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, E.'in davalıya devredildiğini, ayrıca davalının Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde teminat mektubunun hükümsüzlüğü için dava açtığını, halen derdest olduğunu ileri sürerek, öncelikle davanın Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2002/674 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, 2.500.000 DEM karşılığı 1.278.230 Euro'nun ödeme günündeki kur karşılığının TL. olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın TMSF'na karşı açılması gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, talebin zamanaşımına uğradığını, harcın eksik ödendiğini, yabancı uyruklu olan davacının teminat yatırmadığını, hukuki yararının bulunmadığını, iddiaların yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre, dava dosyasının tarafları ve konusu aynı olan Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/337 esas sayılı dosyası bağlantılı olduğu gerekçesiyle, anılan dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, teminat mektubu bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Davacı vekili dava açarken bu davanın taraflar arasında görülen Kadıköy Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nin 2002/674 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yan ise bu isteme karşı çıkmış, mahkemece birleştirme kararı verilmiştir.

HUMK.nun 187/5. maddesi gereğince ayrı mahkemelerde açılan davalarda birleştirme talebi ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Yine HUMK.nun 45/2 maddesinde de aynı yönde düzenleme mevcuttur. Aralarında bağlantı bulunan iki davanın değişik yer mahkemelerinde açılmış olması halinde birleştirme talebi ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir.

ikinci davanın davalısı ilk itiraz olarak davaların birleştirilmesini istemezse artık bu iki davanın birleştirilmesi mümkün değildir. (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt III, İstanbul, Şubat 2001, 6. Basım, Sah. 3429 v.d.) somut olayda davalı vekilinin usulüne uygun birleştirme talebi olmadığı halde davacı vekilinin istemi ile birleştirme kararı verilmesi yerinde görülmediğinden davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.1.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/5681
Karar: 2004/6893
Karar Tarihi: 27.05.2004

ÖZET: Karşılık davanın süresinde olmadığı itirazı ilk itirazlardandır. O halde itirazın 10 günlük cevap süresi içinde kullanılması gerekir. Esasa cevap oluşturacak şekilde ve süre geçiminden sonra yapılan ilk itirazlar dikkate alınmaz. Davacı-davalı kadın süresinde ilk itirazını bildirmediğine göre kocanın boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ( ... karşı davanın 10 günlük esas cevap süresinde açılmaması nedeniyle açılmamış sayılmasına ) hüküm kurulması isabetsizdir.
(1086 S. K. m. 187)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Cevap ve karşı dava dilekçesi 30.1.2003 günü tebliğ edilmiş; davacı-karşılık davalı kadın 21.2.2003 tarihli dilekçesiyle karşı davanın süresinde açılmadığını ileri sürmüştür.

Karşılık davanın süresinde olmadığı itirazı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187/8. maddesi gereği ilk itirazlardandır. O halde itirazın 10 günlük cevap süresi içinde kullanılması gerekir. Esasa cevap oluşturacak şekilde ve süre geçiminden sonra yapılan ilk itirazlar dikkate alınmaz. Davacı-davalı kadın süresinde ilk itirazını bildirmediğine göre kocanın boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ( ... karşı davanın 10 günlük esas cevap süresinde açılmaması nedeniyle açılmamış sayılmasına ) hüküm kurulması isabetsizdir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/8996
Karar: 2005/150
Karar Tarihi: 11.01.2005

ÖZET : Dava dilekçesinde davacı adresinin de yazılı olması gerekir. Dava dilekçesinde kanuni eksiklik bulunması halinde davalı ilk itirazda bulunabilir. Somut olayda dava, vekil tarafından açılmıştır. Dilekçe ekindeki vekaletnamede, davacının açık adresi bulunmaktadır. Bu durumda dava dilekçesinde davacı adresinin bulunmaması kanuni eksiklik sayılamaz. Açıklanan nedenlerle mahkemece yazılı gerekçe ile da\'a dilekçesinin iptaline karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

(1086 S. K. m. 179, 187)

Dava: R. ile N. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında dava dilekçesinin iptaline dair Konya 1. Asliye Hukuk Hakimliği'nden verilen 08.04.2004 gün ve 1219/158 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, 17771 ada 7 nolu parselin davalı adına kayıtlı 1/2 payının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde satış bedeli olarak ödenen 65.896 USD'nin dava tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, cevabında öncelikle dava dilekçesinde davacı adresinin olmaması nedeniyle dava dilekçesinin iptaline karar verilmesini istemiş, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece dava dilekçesinde davacı adresinin bulunmaması nedeniyle dava dilekçesinin iptaline karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, harici satın alma yoluyla oluşan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, HUMK'nun 179/1. maddesi hükmüne dayanılarak dava dilekçesinde davacının açık adresinin belirtilmemiş olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin iptaline karar verilmiştir. HUMK'nun 179/1. maddesi uyarınca dava dilekçesinde davacının adresinin de yazılı olması gerekir. Aynı kanunun 187/7. maddesine göre de dava dilekçesinde davacı adresi yoksa davalı dava dilekçesinin düzenlenmesinde kanuni noksanlık bulunduğunu bildirerek ilk itirazda bulunabilir. Somut olayda, dava dilekçesi davacı vekili tarafından düzenlenmek suretiyle dava açılmış olup, dava dilekçesi ekinde davacı vekilinin vekaletnamesi dosyaya sunulmuştur. Dava dilekçesinde davacının adresinin bulunmamasına karşın, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde mahkemeye verdiği vekaletnamede davacı adresi yazılı ise artık bu husus kanuni bir noksanlık sayılamaz. Zira, dava dilekçesinde davacı adresinin yazılması zorunluluğu usulünce ve sağlıklı bir şekilde tebliğ yapılabilmesi amacına yöneliktir. Davacı vekilince düzenlenen dava dilekçesi ekindeki vekaletnamede davacının açık adresi belirtilmiştir. Bu bakımdan, dava dilekçesinin düzenlenmesinde kanuni hır eksiklik söz konusu değildir. Açıklanan nedenlerle mahkemece yazılı gerekçe ile da\'a dilekçesinin iptaline karar verilmiş olması doğru değildir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 10, 10 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.1.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji içtihat programı.

Kolay gelsin.
Old 18-02-2010, 11:33   #3
Hemocrania

 
Varsayılan

İlgi ve alakanızdan dolayı teşekkür ederim. Emeğinize sağlık
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bir Yargıtay Kararı arıyorum Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 10 21-11-2012 10:51
Yargıtay kararı arıyorum. handekumas Meslektaşların Soruları 1 04-08-2009 11:53
Yargıtay Kararı Arıyorum Blue Angelus Meslektaşların Soruları 0 28-07-2009 13:02
Yargıtay Kararı Arıyorum... radikal Meslektaşların Soruları 2 27-10-2008 19:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04645205 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.