Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tebligat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-12-2008, 13:38   #1
nobel81

 
Varsayılan Tebligat

Borçlunun oturduğu adrese tebligat çıkarılınca, borçlu bu tebligatı almaktan imtina ederse ne tür bir yol izlemek gerekir, yardımzı olursanız sevinirim.
Old 24-12-2008, 14:15   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1994/18-890

K. 1995/79

T. 15.2.1995

• TEBLİGAT USULÜ ( Tebellüğden İmtina veya Adreste Bulamama Halinde )

• MUHATABIN ADRESTE BULUNDUĞUNUN TEBLİGAT MEMURU TARAFINDAN TEVSİK EDİLMESİ ( Tebligat Kanununun 21. Maddesine Göre Yapılan Tebligat İşlemi )

• MUHATABIN TEVZİAT SAATLERİNDEN SONRA ADRESE GELMESİ ( Tebligatın Usulüne Uygun Yapılıp Yapılmadığını Denetlemeye İmkan Verecek Şekilde Tevsik Edilmesi Gereği )

• MUHATABIN ADRESTE BULUNMAMASI ( Tebligat Usulü )

• USULSÜZ TEBLİGAT ( Memurun Muhatabın Adreste Olmaması Nedeniyle Takip Ettiği Yolun Usule Uygun Olup Olmadığını Denetlemeye İmkan Verecek Şekilde Tevsik Etmemesi )

• TEVSİK ZORUNLULUĞU ( Muhatabın Aderste Bulunmaması Nedeniyle Tebligat İçin Takip Edilen Yolu )

7201/m.21

ÖZET : Tebliğ işleminin geçerliliği PTT memurunun yapacağı tahkikata göre muhatabın bu adreste bulunduğunun tesbitine ve bu işlemi tebligat parçasına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlıdır. Gerekli tevsik işlemi hakimin denetimini sağlayacak ve muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacaktır. Tebligatlarda tebliğ tarihi iki numaralı fişin ( ihbarnamenin ) kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi PTT memurunun araştırmayı mutlaka yapmasına ve muhatabın o anda adreste olmamakla birlikte tevziat saatlerinden sonra geldiğinin tevsik edilmesine bağlıdır. Eğer açıklanan durumu beyan eden ilgililer imzadan çekinirlerse PTT memuru çekinme nedeniyle araştırma sonucunu kendisi imzalamakla yetinecektir.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa Asliye 5. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.10.1992 gün ve 1992/423-748 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 5.3.1993 gün ve 1149/2884 Sayılı ilamıyla ( ...Davacılara tebligat, oturduğu köy adresine çıkarılmış olup, getirtilen tebligat mazbatasında adreste kimse bulunmaması üzerine kapısına ihbarname yapıştırılıp en yakın komşusuna haber verilerek köy bekçisi Salih Gündoğdu imzasına tebliğ ettim ibarelerinin yazılı olduğu görülmüştür. Bu ibarelerden tebligatın Tebligat Kanununun 21. maddesi hükmüne uygun bir biçimde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu tebliğ mazbatasının behbe olduğu ya da gerçeğe aykırı olduğu konusunda hiç bir iddia ileri sürülmemiş olması karşısında tebligatın geçersizliğinin kabulüyle yazılı olduğu şekilde davanın süresinde açılmış sayılması doğru görülmemiştir.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacılara ait Bursa Merkez Iğdır Hisaraltı mevkiindeki 53 parsel numaralı taşınmazından 1154 M2’sinin irtifak hakkı Botaş boru hattı tesisleri için kamulaştırılmış ve adı geçenin oturduğu köy adresine gönderilen kamulaştırma kararı ve eklerinin ( adreste kimse bulunmaması üzerine kapısına ihbarname yapıştırılıp en yakın komşusuna haber verilerek köy bekçisi Salih Gündoğdu imzasına ) şerh verilerek tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu şekli ile tebliğ işleminin 7201 S.K.nun 21. maddesine göre yapıldığı açık bir olgudur.
Davacı vekili, tebligatın usulüne uygun olmadığını ileri sürerek davacının "ıttıla tarihi"nin 20.5.1992 bulunduğunu belirtmekte ve bunun sonucu olarak 22.5.1992 tarihinde ve süresinde açtıkları davanın esası incelenerek kamulaştırma bedelinin 40.000.000. Tl. daha artırılıp 40.115.400 TL. olarak tayin ve tesbitine karar verilmesini istemektedir.
Yerel mahkemece davanın süresinde olduğu kanısına varılarak istemin esası incelenmiş, Özel Dairenin çoğunlukla verdiği kararda ise tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı kabul edilerek süresinden sonra açılan davanın reddi gerektiğine işaretle hüküm bozulmuştur.
Olayda çözümlenmesi gereken sorun, davacılara noterlik kanalı ile gönderilen kamulaştırma kararı ve eklerinin, usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, bir başka deyişle 7201 S.K.nun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığıdır.
Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddede kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap namına kendisine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbirisinin gösterilen adreste bulunmamaları veya tebellüğden imtina etmeleri durumunda yapılacak işlemler açıklanmıştır. Madde dikkatlice incelendiğinde burada iki ayrı halin birlikte düzenlendiği görülecektir. Bunlardan birincisi kendisine tebligat yapılacak kimse veya muhatap adına tebligatı kabul edebilecek olanlardan ( muhatapla birlikte oturan ailesi afradı daimi memur veya müstahdemi.. vs. ) hiç birisinin gösterilen adreste bulunmaması, diğeri ise adı geçenlerin tebellüğden imtina etmeleri hususlarıdır.
a )Tebellüğden imtina edilmesi ( kaçınılması ): muhatap veya onun adına tebligatı alabileceği yasada belirlenenlerin, tebliğ evrakını almaktan imtina etmeleri halinde ne şekilde işlem yapılacağı 21. maddeye paralel olarak tüzüğün 30. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre ilgilinin adreste bulunmasına rağmen tebliğ evrakını almak istememesi, işi sürüncemede bırakıp keyfiliğe yol açacağından bir başka deyişle; tebliğ işlemi muhatabın rızasına terk edilmiş olacağından bu gibi hallerde tüzüğün 30. maddesi hükmüne göre... tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti ve meclisi azasından birine veyahut zabıta amir veya memuruna imza mukabilinde teslim eder. Tebliğ memuru tüzüğe ekli iki numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnameyi gösterilen adresteki kapıya yapıştırır. Durumu muhataba duyurmasını mümkünse en yakın komşularından birine varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.
Görüldüğü üzere tebellüğden çekinme halinde muhatap veya onun adına tebliğ yapılabilecek kimselerin tebligat adresinde bulunmaları sebebiyle yapılacak işlem, Tüzüğün 30. maddesinde belirlenenden ibarettir. Tebligat parçasının incelenmesinde tebellüğden imtina edildiğinin açıklanmış olması halinde maddede yazılı olanlara tebliğ evrakının bırakılıp bırakılmadığının iki numaralı fişin kapıya yapıştırılıp yapıştırılmadığının ve en yakın komşuya veya yöneticiye ya da kapıcıya haber verilip verilmediğinin denetlenmesi sonucunda Hakim tebligatın geçerli olup olmadığını tesbit edecektir.
b )Adreste bulunmaması: Muhatabın adreste bulunmaması halinde PTT Memurunun ne şekilde davranacağı tüzüğün 28. maddesinde yazılıdır. Buna göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olandan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu ve meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altına imzalatması imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir. Muhatap ölmüşse veya gösterilen adresten devamlı olarak ayrılmış ve yeni adresi de tebliğ memurunca tesbit edilmemişse tebliğ evrakı çıkaran mercie geri gönderilir.
Anlaşılacağı üzere tüzüğün 28/2. maddesinde muhatabın ölmüş olması veya gösterilen adresten devamlı olarak ayrılmış ve yeni adresinin tebliğ memurunca tesbit edilememiş bulunması halinde tebliğ evrakının iade edileceği yazılıdır.
Tebligat görevlisinin tebligat adresinde hiç kimseyi bulamaması ve kendilerine tebligat yapılabilecek kimselerin de o adresi terk etmeleri durumunda bu adres tebliğ mazbatasındaki mahsus yerine ve tebliğ evrakındaki adresin bulunduğu tarafa yazılır. Eski adresin üzerine çaprazvari bir biçimde çizilir. Yeni adresin tebliğ memurunun tevzi bölgesi içerisinde olması halinde tebligat bu adrese yapılır. Yeni adresin aynı PTT merkezinin diğer bir dağıtım bölgesinde veya başka bir PTT merkezinin mıntıkası içinde bulunması durumunda ise tebliğ evrakı yeni adrese tebliğin sağlanması için tebliğ memuru tarafından bağlı olduğu merkeze geri verilir.
Muhatabın veya onun adına kendisine tebligat yapılabilecek olanların adreste bulunmamaları halinde, tebliğ memuru adreste neden bulunulmadığını bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu ve meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak tevsik etmesi gerekir.
Burada tüzüğün 28. maddesi PTT memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını tahkik etme görevini yüklemiştir. PTT memuru bu tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği için ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu suretle yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın adreste bulunmamakla beraber, orada ikamet ettiği, fakat tevziat saatlerinden sonra adrese geldiği beyan edilirse, bu takdirde 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması, komşuya haber verilmesi ve tebliğ evrakının zabıtaya veya muhtara bırakılması işlemlerine geçilebilecektir.
Bu itibarla tüzüğün 28. maddesinde yazılı olan ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle muhatabın ( ya da muhatap namına tebligatı alabilecek olanların ) bu adreste bulunduğu tevsik edilmeden tebligat kanununun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi geçersizdir.
Özetlenecek olursa Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapılacak tebliğ işleminin geçerliliği PTT memurunun yapacağı tahkikata göre muhatabın bu adreste bulunduğunun tesbitine ve bu işlemi tebligat parçasına yazarak maddede belirtilen kişilere imzalatmasına bağlıdır. Gerekli tevsik işlemi hakimin denetimini sağlayacak ve muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacaktır.
21. Maddeye göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi iki numaralı fişin ( ihbarnamenin ) kapıya yapıştırıldığı tarihtir ( Madde 21/son cümle ). Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi PTT memurunun yukarıda yazılı araştırmayı mutlaka yapmasına ve muhatabın o anda adreste olmamakla birlikte tevziat saatlerinden sonra geldiğinin tevsik edilmesine bağlıdır. Eğer açıklanan durumu beyan eden ilgililer imzadan çekinirlerse PTT memuru çekinme nedeniyle araştırma sonucunu kendisi imzalamakla yetinecektir.
Bu ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 13.10.1965 gün ve 2/793-360 sayılı ve 16.9.1981 gün ve 7/2371-604 sayılı kararlarında da aynen benimsenmiştir.
Bu durumda tebliğ memuru yukarıda açıklanan ilkelere riayet etmediği için 7201 sayılı kanunun 21. maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun bir tebliğ işlemi olarak değerlendirilemez. Bu yöne değinen direnme kararı yerindedir. Ne var ki Özel dairece diğer hususlara yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden dosya gerekli tahkikat için özel dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü mahkemenin davacıya yapılan tebligatın usulsüzlüğüne değinen direnmesi yerinde ise de, diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15.2.1995 günü oyçokluğuyla karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tebligat kanunun 35. maddesine göre yapıalan tebligat iade edilebilirmi ridvaneroglu Meslektaşların Soruları 6 20-12-2010 14:51
tebligat yapılacak şahıs o an için adreste bulunamazsa tebligat nasıl yapılır? Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 10 10-03-2010 12:18
Boşanma Davasında Tebligat Kanununun 35. Maddesine Göre Tebligat avk-e Meslektaşların Soruları 17 01-06-2009 16:56
tebligat kanunun 35. maddesine göre yapıalan tebligat iade edilebilirmi ridvaneroglu Meslektaşların Soruları 3 14-11-2008 10:08
tebligat kanunu 35.maddeye göre tebligat hırs Meslektaşların Soruları 2 13-03-2008 16:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04273510 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.