|
Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır. |
10-12-2003, 16:24 | #1 |
|
İştirak Nafakasına Esaslar Nelerdir. maddi Yüklerin Paylaştırılması ???
Avukatım iştirak nafakasının çocuğun masraflarına "bir katkı" olduğunu söylüyor.
Bundan çocuğun masraflarının pek de dikkate alınmayacağı, çocuğun bakım, eğitim, sağlık v.b giderlerinin çocuğu yanında bulunduran tarafa ait olduğu anlamını çıkarıyorum. Benim çocuğum özel eğitim gerektiren bir çocuk ( resmi raporu var). Aylık eğitim ve bakıcı harcamaları 1,600,000,000TL (birmilyaraltıyüzmilyon) buna ek zorunlu beslenme, sağlık, giyim, kitap v.b gelince yaklaşık 2milyar aylık harcaması var. Bundan her tasarrufum aslında cocuğun gelişmesi ve yetişmesi hakkından gasp etmem anlamına geliyor. Ben gelirimin 1/3'ünü çocuğa harcamak zorunda kalıyorum, oysa karşı taraf için bu oran 1/8 nispetinde. Bu oransızlık hakça mı? Karşı taraf tüm malını kaçırmış durumda, maaşı hacizli falan, yani varlığı görünmüyor. Bende maaş ve 13 yaşında bir araba var. Oturduğum evde fuzuli işgalci durumundayım, dava sürüyor ve bir bedel ödemek zorunda kalacağım (şimdilik belirsizlikten aylık ödemiyorsamda, dava sonunda toplu alınacak faizleri ile herne bedel belirlenecekse ödeyeceğim) . Tahliye sonrası bir ev tutup kira ödemem gerekecek. Benim gelirimin çoğunu çocuga harcayıp, kalanla geçindiğim aşikar, bana kalan miktar da aşikar. Ücretli iki taraf ve ücretler mahkemenin elinde. Yoksulluk nafakası almıyorum. Karşı taraf 250milyonTL/ aylık nafaka ödemekle yükümlüydü. Arttırma davası açtım, avukatım ısrarla 500milyon istedi, bunu bile vermezmiş hakim ona göre, çünki %100 arttırmazmış. Neden?, Karşı tarafın ödeme gücü var, çocuğun da ihtiyacı var, arttırma oranı niye dikkate alınsın ki? Kişisel tercihimden kaynaklanan bir harcama yok çocuk için (ay keman çalmayı öğrensin gibi). Bu durumda hakime ne sunmalıyım ki, çocuğun yetişmesi için bütün maddi külfeti bana yıkmasın ve taraflar arasında hakça paylaştırsın. Bu maddi külfetten kurtulmak için 6 yaşındaki çocuğumu karşı tarafa mı vermeliyim, o zaman ben az nafaka öder ve gelirimi şahsi tasarrufum için kullanabilirim. (ŞAKA, eminim ki eğitimini boşlar, mahalle okuluna verir ve sınıfta kalmasını seyreder, sonra da okumadı der geçer) Şu anda karşı tarafın yaptığını ben yapabilirim yani, manevi yüklerden de kurtulmam cabası olur. Hafta sonu alır, agucuk gugucuk oynar, gezer, şımartır gönderirim. Saka biryana, hakim bu yola tevessül etmediğimi, kendi özel hayatımı ve çıkarımı değil çocuğun geleceğini , yetişmesini, gelişmesini önde tuttuğumu takdir etmez mi? Yeni medeni yasa, eşit yükümlülük getirmiyor mu? Neden geliri fazla olan veya çocuğa bakan bütün yükleri sırtlanmak durumunda? Üstelik çocuğun harcamalarından artıp, kişisel harcama ve tasarruf için elde kalan paraya bakılınca karşı taraf daha kazançlı görünüyor, yani hala benim paramdan nemalanıyor. Çocuğun yetişmesi için maddi külfetin bir tarafa yüklenmesi, bu külfetin çocuğu bakan tarafı neredeyse yoksulluğa düşürmesi veya diğer tarafın ödeme gücü olmasına rağmen, düşük nafaka ödeyerek dolaylı olarak bundan açıkca kazançlı çıkması durumunun dengelenmesi için hakime sunabileceğim içtihat, yasal dayanaklar nelerdir ? Teşekkürler. |
10-12-2003, 16:41 | #2 |
|
Çocuğumun masraflarının aylık gelirime oranı 1/3 değil 2/3 olacak. Gerçi teknik olarak bu önemli olmayabilir ama düzeltiyorum. Karşı tarafın 1/8 oranı doğrudur.
|
10-12-2003, 19:31 | #3 |
|
İştirak nafakası çocuğun masraflarına bir katkıdır. Ancak yapılan masrafların fazla oluşunu ispat ederseniz buna göre nafaka miktarı artacaktır. Boşandığınız eşinizin mali durumu da bir noktada önemli. Çünkü gelirinin tamamını iştirak nafakası olarak almak doğru değil.Zira onun da geçimi düşünülmek zorunda. Hakime özellikle resmi raporu, kullandığı ilaç bedellerine ilişkin faturalar, tanık(özellikle bakıcı masrafları ve sair masraflar yönünden) gösterirseniz ve ayrıca bu konuda bilirkişiden ne kadar bakım masrafı yapılacağı konusunda rapor talep edebilirsiniz. Deliller toplandıktan sonra durum Hakim tarafından değerlendirilecektir.Ayrıca mutlaka duruşmaya katılmanızı ve çocuğunuzu da yanınızda götürmenizi tavsiye ederim.Çünkü hakim durumu daha net görebilir. Ayrıca çocuğun tüm masraflarının boşanmış eşler arasında 1/2 oranında paylaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda size gönderebileceğim içtihat bulunmamaktadır.Saygılarımla
|
12-12-2003, 15:13 | #4 |
|
Teşekkür ederim ilginiz için.
Çocuğun okul, bakıcı ve ek yapması gereken bazı etkinlikler (yüzme gibi) belgelenebiliyor. Özel eğitmenler , maalesef belge vermiyor, tanık kullanabilirim. Burada sorun, çocuğun özel eğitim gereksinimine mahkemeyi ikna etmek. Karşı taraf resmi rapora rağmen yapılanları "fazla, gereksiz, annenin kişisel tercihi" diye red ediyor. Örneğin özel okula yazdırdım, çünki kalabalık bir sınıfta tamamen yıkılır, kaybolur. Oysa karşı taraf ,"mahalle okulunun ne eksiği var efendim, devletin güzel okulu, denenmiş mi?" iddiasında bulunacak (bekliyorum). Sanki 50 kişilik sınıfta yapılacak deneme cocuğun yıllarına ve telafisi zor veya imkansız birdizi ruhsal, akademik gelişim sorununa yol açmazmış gibi. Sanki bu denenebilir birşeymiş gibi... Bu noktada çocuğun gelişme hakkını nasıl öne çıkarabilirim, bir sürü laf var söylenen ama yasa veya içtihat bilmiyorum. İkinci boyut karşı tarafın ödeme gücü var, ama nedense külfet bana yükleniyor (parasal yükler , bence de 1/2 oranında paylaştırılmalı ama...). Karşı tarafın masrafların bana yüklenmesinden dolaylı olarak kazançlı çıktığını dikkate getiremezmiyim (Şu işe bakın, adamı boşadım ama hala ben bakıyorum)? Buna yönelik dayanabileceğim yasa, emsal karar v.b arıyorum. Teşekkürler |
15-12-2003, 20:52 | #5 |
|
Bu noktada çocuğunuzun özel eğitim gömesi gerektiğine dair resmi bir hastaneden rapor almanızın(özellikle üniversite hastanesinden(çocuk psikologlarından,pedagoglardan ve benzeri) gerekli ve yeterli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda özel okuldan ziyade özel eğitim veren okullarda(örneğin engelliler için) eğitim görmesine sanırım karşı tarafın bir diyeceğinin olmaması gerekmektedir.Hatta bu konuda bir psikologdan özel rapor dahi alıp sunabilirsiniz. Ancak daha önce belirttiğim gibi duruşmaya çocuğunuzud da alıp gitmenizde fayda var. Karşı tarafın ne dediğinin çoğunlukla önemi yok. Siz bu durumu ispatlarsanız Hakim vicdani kanaatini bu yönde kullanacaktır.Bu konuda içocuğun giderlerine 1/2 şer oranında katılımın yapılması gerektiği noktasında net olarak içtihat bulabileceğinizi sanmıyorum. Ancak Yeni Medeni Yasa yürürlüğünden önceki Medeni Yasanın içtihatlarına bakılması kanaatimce yetebilir. Burada çocuğun giderleri noktasında karşı tarafın karlı çıkıp çıkmaması önemli değil. Önemli olanın çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimi için gereken giderler. Eğer özel eğitmenler tutuyorsanız bunu da tanıkla ispatlayabilirsiniz. Hatta bu konuda komşularınız da tanıklık yapabilir.Saygılar.
|
16-12-2003, 01:33 | #6 |
|
çocuğunuza yaptığınız harcamaların karşı tarafça yapılan harcamalara oranının yüksekliğini, külfet ya da boşandığınız eşinizin sizden hala nemalanması olarak görmeyiniz. zira çocuğunuzun yarısı veya daha farklı bir yüzdesi , eski eşinizden size miras değildir. o çocuk sizindir, kendi başına ve sadece kendisiyle var oluncaya dek de sizin emanetinizdir. haksızlığa uğradım feryadınızı anlıyorum, ama boşverin hata başkasının olsun.
somut olayınızda pek çok detayın lüks olarak değerlendirilip itibar edilmemesi gibi bir risk sözkonusu olabilir, yani zorunlu görülmeyebilir. ama bu konuda en doğru ilk sözü davanızı takip eden avukatınız, son sözü de yargıç söyleyecektir. |
16-12-2003, 10:09 | #7 |
|
Şimdi aile mahkemeleri kuruldu ve bu mahkemelerde psikologlar görev alıyor. Bu iyi bir gelişme çünki özellikle çocuklar yönünden ortaya çıkacak durumların doğru değerlendirilmesine katkıları olacağını umuyorum.
Hukukçular olarak, bu özel durumda size ek bilgiler vereceğim. Ukalalık değil amacım, benzer vakalar için çocuklarımız yararına sizlerle bildiklerimi paylaşmak. Engelli çocuklar, kuşkusuz değişik engel düzeyindedirler. Kimi , ancak engelliler için açılmış özel okullarda eğitilebilir. Ancak neredeyse bütün vakalarda uzmanlar çocuğun tamaman normal çocuklarla eğitim almasını, oynamasını isterler. Engelli çocuk için en iyisi kuşkusuz budur uzmanlara göre. Kimi engel düzeylerinde bunu gerçekleştirmek, diğer çocuklara , sınıftaki eğitim hızına, eğitim araç gerecine uyum açısından neredeyse imkansızdır ve çocuklar özel okullara gönderilir. Kimi engel düzeylerinde ise çocuk tamamen normal okula gönderilir. Bu olayda çocuk nufus yaşına göre gelişim geriliği göstermektedir. Basit olarak 6,5 yaşındadır ama gelişim yaşı, konuşmada 5,5, vucudunu kullanmada 5, mantık yürütmede 5 yaşdır. Bu çocuk ,bugün 1. sınıfa gidebilecekken, gerçekte hazır olmadığından ana sınıfına gitmekte ve özel eğitim desteği almaktadır. Bu uygulama uzmanların tavsiyesidir ama hiçbir uzman" illa da bir yıl daha hazırlık yapsın" demeyecek, gideceği sınıfı ailenin kararına bırakacaktır sorunlara işaret edip. Yaklaşımları böyle, çok ağır vakalarda ne diyorlar bilmiyorum. Dolayısı ile böyle çocuklar normal okullarda okutulmalıdır diyor uzmanlar. Ancak, hararetle tavsiye ettikleri, 1- Sınıf az kişi olsun, ki a) Öğretmen çocukla ilgilenebilsin, b) Çocuk sınıfta kaybolmasın, c) Arkadaşlarınca itilip kakılma olasılığı düşük olsun 2- Eksiklerini geliştirici ek özel eğitimler alsın (bu vakada çocuk 2,5 yaşından başlayarak konuşma eğitimi almaktadır örneğin, şimdi yazma çizme, mantık (sayma, kıyaslama) eğitimi alıyor yanısıra) 3- Bedensel, grup etkinlikleri yapsın (örneğin vucudunu kullanabilmesini geliştirmek için yüzme ve jimnastik) Dolayısı ile, benim boşadığım adamın benden hala nemalanmasına kızgınlığım bir yana, çocuğun birey olarak gelişme hakkı kapsamında bu eğitimlerin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Sorun mahkemeyi inandırmakta. Gelişmeleri aktaracağım, bakalım mahkeme sunduğum gerekçeler ve belgeleri, tanıkları nasıl değerlendirecek. "çocuğunuza yaptığınız harcamaların karşı tarafça yapılan harcamalara oranının yüksekliğini, külfet ya da boşandığınız eşinizin sizden hala nemalanması olarak görmeyiniz. " diyorsunuz. Karşı tarafın ödeme gücü olmasa haklısınız. O benim çocuğum ve yetişmesi için elimden geleni yapacağım. Ama bu vakada karşı tarafın ödeme gücü var, hem de masraflarına 1/2 oranında katılabilecek gücü var. Öyleki harcamalar sonrasında tarafların geçimi ve yaşlılık günlerindeki güvenceleri için ellerinde kalan paraya bakıldığında benimki daha az. Keşke hukuk bu boyuta da baksa, ama anladığım umurunda değil. Teşekkür ederim katkılarınıza. |
16-12-2003, 17:49 | #8 |
|
sayın,Denizsu ; öncelikle kolaygelsin durumunuzu tam olarak anlayamayız ancak,kolay olmadığı kesin allah güc ve sabır versin.
zannediyorum hukuk benim sorunlarıma çare olamıyor hissine kapılmışsınız,yukarda arkadaşların yazdıkları genelde aynışeyler bunlara katılıyorum fakat içinde bulunduğunuz durumu hakimr tam olarak anlatabilmek sizin ve avukatınızın elinde ,aslında bu tip genel sıkıntıların hukukta çözümü var,hukuk davaları caza davaları gibi kesindelil ilkesi gibi şüpheden sanık faydalanır ilkesi gibi kesin sınırlamalara dayanmıyor bunedenle cocuğunuzun özel durumlarını ( okul,bakıcı,spor ihtiyacının karşılanma zorunluluığu v.s) hakime bulabileceğiniz aklınıza gelebilecek tüm ,yöntem ve delillerle ispat edebilirsiniz bukonuyla ilgili net bir içtihat bulabilmiş değilim ancak bununda çok gerekli olduğunu sanmıyorum ,komşularınız,dr raporu,cocuğunuzun öğretmeni,eşinizin iş arkadaşı, emsal olabilecek hemen hemen aynı durumda bir aile v.s gibi delilleri tekrar gözden gecirip avukatınızla beraber hakimi ikna etmenin mümkün olmasınıdiliyorum.Saygılarımla... |
01-03-2004, 17:47 | #9 |
|
Aile mahkemesi ve iştirak nafakası belirleme
Konuda bilgi verme amacıyla yazıyorum. Belgeleri mahkemeye sunamadım. Avukatım yargıcın, dava açılırken istenilen miktarın üzerine çıkmayacağı yönünde ısrarcı oldu (bana anlamlı gelmiyor ama, uygulamada görülmemişmiş).
Yargıç istediğim miktara yakın bir değer takdir etti, %80 düzeyinde bir artış verdi bir önceki nafakaya göre. Bu çocuğumun harcamaları ile orantılı değil, ama kusur bende. Özel okula göndermek zorunda kalacağımı öngöremeyip, biraz da etki altında kalarak (yargıç %100 bile arttırmaz baskıları) gerçek harcamalarıma orantılı istekde bulunamamıştım. Gelecek yıl, daha hazırlıklı gideceğim mahkemeye, örnek teşkil edecek bir karar alabilirsem sizlerle paylaşacağım birbuçuk yıl sonra da olsa. Teşekkürler |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
aile mahkemesinin görevleri ve istenebilecek tedbirler nelerdir? | calforn | Meslektaşların Soruları | 6 | 14-12-2006 10:23 |
Evliliğin iptali davasının şartları nelerdir? | askeri hakim | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-10-2006 22:48 |
senette şekil şartları nelerdir? | mkaraca | Meslektaşların Soruları | 2 | 10-10-2006 08:29 |
Yeni Bir Vakıf Kurmak İçin Gerekli Şartlar Ve Belgeler Nelerdir? | Salih Akarca | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 04-03-2002 20:05 |
Periyodik Yasal Bildirimler , Alınması Zorunlu İzinler Nelerdir? | BERKAN | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 02-03-2002 00:01 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |