Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usul eksikliği mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-05-2010, 13:25   #1
cmuk

 
Varsayılan Usul eksikliği mi?

Kooperatif aidat alacağına itirazın iptali için asliye ticaret mahkemesinde açılan itirazın iptali davasında mahkeme iş bölümü konusunda olumsuz karar verir ve dosya asliye ticaret mahkemesine gönderilir. Ancak asliye hukuk mahkemesinin iş bölümüne ilişkin kararı davalı vekiline tebliğe çıkarılmaz (Karar yüzüne karşı okunmuştur.)
Davalı vekili Asliye Ticaret mahkemesindeki ilk duruşmada iş bölümüne ilişkin kararın kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle usuli bir eksiklik olduğunu iddia ederek dosyanın tekrardan asliye hukuk mahkemesine gönderilerek bu eksikliğin giderilmesini isteyebilir mi?
Old 18-05-2010, 13:28   #2
üye32062

 
Varsayılan

Sn.Cmuk
Tefhimle verilmiş olsa da gerekçeli kararın tebliği ve dosyanın gönderilmesi için temyiz süresinin de geçirilmiş olması gerekir. Bana göre bütün bu aşamalar gereksiz ancak usuli eksiklik yapılmış. Neticede mahkeme dosyayı eksiklikleri gidermek üzere iade edecektir. İyi çalışmalar
Old 18-05-2010, 13:55   #3
cmuk

 
Varsayılan

Evet sayın Serbay ancak iş bölümüne ilişkin karar yargıtay yolu açık olmak üzere verilmemiştir.
Old 18-05-2010, 14:07   #4
üye32062

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 11


Esas No.
2004/702
Karar No.
2004/9966
Tarihi
18.10.2004


1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/23/224/225


YETKİ VE İŞBÖLÜMÜ İTİRAZI
DAVALI YAZILI OLARAK YAPTIĞI YETKİ İTİRAZININ İNCELENDİĞİ OTURUMDA HAZIR BULUNMAK ZORUNDA DEĞİLDİR


ÖZET
YETKİ VE İŞBÖLÜMÜ İTİRAZI, İLK İTİRAZLARDAN OLUP HADİSE PROSEDÜRÜ İÇİNDE İNCELENİR. YETKİ İTİRAZI DURUŞMAYA GELMEDEN YAZILI OLARAK İLERİ SÜRÜLEBİLİR. BU DURUMDA DAVALININ YETKİ İTİRAZININ İNCELENDİĞİ OTURUMA KATILMASI ZORUNLU DEĞİLDİR, İTİRAZIN REDDİNE İLİŞKİN KARAR TEBLİĞ EDİLMEDEN ESAS HAKKIDA HÜKÜM KURULMASI USUL VE YASAYA AYKIRIDIR.


Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03.06.2003 tarih ve 2002/1891 - 2003/723 sayılı karann Yargıtay'ca incelenmesi davalı F. ve S. tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A.D. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanaklan ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı sigortacının, TTK'nun 1301'inci maddesi hükmüne dayalı olarak davalı taraf aleyhine açtığı rücu davası sonucunda, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair tesis edilen hüküm, davalılar F. ve S. tarafından temyiz edilmiştir.

1- Yetki ve işbölümü itirazı ilk itirazlardan olup "hadise" prosedürü içinde incelenir. Buna göre, yetki itirazı mahkemeye gelmeden yazılı olarak ileri sürülebileceğinden, davalının bu itirazın incelendiği oturumda bulunmak zorunluluğu yoktur (HUMK'nun 224/11). Mahkemece, yetki ve işbölümü itirazının reddine karar verilmiş ise bir kararın, oturumda bulunmayan davalıya tebliği gerekir (HUMK'nun 225). Somut olayda da, süresinde verdiği cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunan davalıların bu itirazları, mahkemece davalıların hazır bulunmadıkları 11.03.2003 tarihli oturumda reddedildiği halde bu ret karan davalılara tebliğ edilmemiş, taraf teşkili bu şekilde sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Bu yanlışlık savunma hakkını kısıtlayıcı ve hükmün sonucuna etkili olabilecek nitelikte bir usul hatası olduğundan, karann bozulması gerekmiştir.

2- Bozma neden ve kapsamına göre, davalılar F. ve S'nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar F. ve S'nin temyiz itirazlarının kabulü ile karann mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 15


Esas No.
2003/6279
Karar No.
2003/5511
Tarihi
18.11.2003


1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/193
6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/5


MÜLKİYET
SÜRE
YENİLEME DİLEKÇESİ
GÖNDERME KARARI
İŞBÖLÜMÜ İTİRAZI


ÖZET
İŞBÖLÜMÜ İTİRAZININ KABULÜ ÜZERİNE VERİLEN GÖNDERME KARARININ KESİNLEŞMESİNDEN İTİBAREN ON GÜNLÜK SÜRE İÇERİSİNDE YENİLEME DİLEKÇESİNİN VERİLMEMESİ HALİNDE MAHKEMECE DAVAYA BAKILARAK DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ GEREKİR.


DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Türk Ticaret Kanunu'nun 5.maddesi uyarınca verilen gönderme kararları ( vekalet ücreti ve masraf dışında ) kesin kararlardandır. Dava konusu olayda Asliye Hukuk Mahkemesince 23.10.2002 tarihinde dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine iş alanı itirazı nedeniyle gönderilmesine karar verilmiştir. Karar davacının yüzüne karşı verildiğinden aynı tarihte onun yönünden kesinleşmiştir. Ticaret Mahkemesi yasa uyarınca bu kararla bağlı olup davaya bakmaya mecburdur. Davacı dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesini 06.11.2002 tarihli dilekçesiyle talep etmiştir. HUMK.nun 193/3-4 maddesi ve 11.10.1976 gün 5/5 sayılı İ.B.K. kararı uyarınca gönderme kararı verilmesi halinde yüze karşı verildiği tarihten itibaren 10 gün içende yenilenmesi gerekir. Yenileme dilekçesinin verildiği tarih itibariyle 10 günlük süre geçtiğinden Ticaret Mahkemesince davaya bakılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği yerde gönderme karan verilmesi yasaya aykırı olmakla, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden,davacıya geri verilmesine, 18.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 11


Esas No.
2003/4373
Karar No.
2003/11166
Tarihi
20.11.2003


1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/193.3
2675-MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN/34
6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/5.SON


DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
SÜRE
SÜRENİN GEÇMESİ
İŞBÖLÜMÜ İTİRAZININ KABULÜ
TEFHİM İTİBAREN SÜRENİN BAŞLAMASI
GÖNDEREN MAHKEMEYE BAŞVURMA


ÖZET
ANKARA ASLİYE 7.HUKUK MAHKEMESİ'NİN DAVALI TARAFIN İŞBÖLÜMÜ İTİRAZININ KABULÜ İLE DOSYANIN ANKARA TİCARET MAHKEMESİ'NE GÖNDERİLMESİNE İLİŞKİN HER İKİ TARAF VEKİLİNİN HAZIR BULUNDUĞU OTURUMDA VERDİĞİ KARAR ÜZERİNE HUMK'UN 193/3.MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN ( 10 ) GÜNLÜK SÜRENİN 11.10.1976 TARİH VE 1976/5-5 SAYILI İÇTİHADI BİRLEŞTİRME KARARI UYARINCA TEFHİMDEN İTİBAREN BAŞLAYACAĞI GÖZETİLEREK BU SÜRENİN GEÇMESİNDEN SONRA DAVACI VEKİLİNİN GÖNDEREN MAHKEMEYE BAŞVURMASI NEDENİYLE DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, ESASA GİRİLEREK HÜKÜM KURULMASI DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR.


DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 5.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24.10.2002 tarih ve 2002/362 - 2002/607 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 18.11.2003 günde davalı avukatı Hilal Tanrısever gelip, davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan tarafın avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilince davalı aleyhinde yabancı mahkemede açılan alacak davasının kabulle sonuçlanarak kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, yabancı mahkeme ilamına dayanak sözleşmeyi imzalayanın tek başına müvekkilini temsil ve ilzama yetkili olmadığını, kararın Türk yasalarına aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkilinin de davacıya fazla taşıma ücreti ödediğini savunmuştur.

Mahkemece, uluslararası karayolu taşıma sözleşmesinden doğan uyuşmazlığa ilişkin yabancı mahkeme ilamının Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi dışındaki hususla ilgili olduğu ve MÖHUK'ün 38 nci maddesi koşullarını taşıdığı, iş bölümü itirazının kabulü ile verilen gönderme kararının tebliğ edilmesi gereğine ilişkin HUMK'un 193/3 maddesi ve TTK'nun 5/son maddesi hükümleri karşısında tehimden itibaren ( 10 ) günlük yasal süreden sonra başvuru yapıldığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılması kararı verilmesi yönündeki davalı isteğinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne oyçokluğu ile karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1-Ankara Asliye 7.Hukuk Mahkemesi'nin davalı tarafın işbölümü itirazının kabulü ile dosyanın Ankara Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine ilişkin her iki taraf vekilinin hazır bulunduğu oturumda verdiği karar üzerine HUMK'un 193/3.maddesinde öngörülen ( 10 ) günlük sürenin 11.10.1976 tarih ve 1976/5-5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca tefhimden itibaren başlayacağı gözetilerek bu sürenin geçmesinden sonra davacı vekilinin gönderen mahkemeye başvurması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin esasa ilişen temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 275.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 21 nci maddesi gereğince KDV'si ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine,ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 11


Esas No.
2003/1778
Karar No.
2003/7971
Tarihi
18.09.2003


6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/5
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/193


TEFHİM
İŞ BÖLÜMÜ İTİRAZI
GÖNDERME KARARI VERİLMESİ


ÖZET
VERİLEN GÖNDERME KARARLARINDA, 10 GÜNLÜK SÜRE YÜZE KARŞI VERİLEN VE USULEN TEFHİM EDİLEN KARARLARDA KARARIN VERİLDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN BAŞLAR. BUNA GÖRE TARAF VEKİLLERİNİN YÜZLERİNE KARŞI VERİLEN GÖNDERME KARARINA KARŞI 10 GÜN İÇİNDE GEREKEN İŞLEMLERİN YAPILMASI GEREKİRKEN, DAVACI VEKİLİ BU SÜRE GEÇTİKTEN SONRA DOSYANIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NE GÖNDERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR. HAK DÜŞÜRÜCÜ NİTELİKTEKİ 10 GÜNLÜK SÜRE GEÇTİKTEN SONRA DAVACI VEKİLİ GÖNDERME İSTEĞİNDE BULUNDUĞUNDAN DOSYANIN RE'SEN DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ GEREKİR.


DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 09.05.2002 tarih ve 2001/788 - 2002/197 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilince gönderilen kataloglarda yeralan ve her türlü kullanım hakkı müvekkiline ait bulunan fotoğraf ve diaları izinsiz olarak kullandığını ve bedellerini ödemediğini ileri sürerek, 22.540 USD.nin tahsil tarihindeki kur üzerinden tahsiliyle, davalının bu miktarın 3 katına kadar tazminata mahkum edilmesi için Şişli Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'ne dava açmış, davalı vekili işbölümü itirazında bulunarak, haksız davanın reddini savunmuş, mahkemece işbölümü itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, dosyanın gönderildiği İstanbul Asliye 4.Ticaret Mahkemesi de bu tür davalara bakmak için kurulan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne dosyanın gönderilmesine karar vermiştir.

İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne karar vermiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-Dava, izinsiz kullanıldığı iddia olunan fotoğraf ve diaların kullanım bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Davanın açıldığı Şişli Asliye 1.Hukuk Mahkemesi, yapılan işbölümü itirazı üzerine 28.10.1998 tarihinde taraf vekillerinin yüzlerine karşı dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. TTK.nun 5/son maddesinde "vazifesizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunacağı" hususu düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca işbölümü itirazının kabulü halinde yapılması gereken işlemler hususunda HUMK.nun 193 ncü maddeye atıfta bulunulmuştur. Ancak, TTK.nun 5 nci maddesi uyarınca verilen gönderme kararlarında, HUMK.nun 193/3 ncü maddesindeki 10 günlük süre 11.10.1976 tarihli 5/5 sayılı İBK.uyarınca yüze karşı verilen ve usulen tefhim edilen kararlarda kararın verildiği tarihten itibaren başlar. Buna göre, 28.10.1998 tarihinde taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen gönderme kararına karşı 10 gün içinde gereken işlemlerin yapılması gerekirken, davacı vekili bu süre geçtikten sonra verdiği 11.01.1999 tarihli dilekçe ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesini istemiştir. Hak düşürücü nitelikteki 10 günlük süre geçtikten sonra davacı vekili gönderme isteğinde bulunduğundan dosyanın gönderildiği Asliye Ticaret Mahkemesi'nin re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekirdi. Ancak mahkemece yargılamaya devam olunmuş ve dosyanın 18.05.2001 tarihinde Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Dosya Asliye Ticaret Mahkemesi'ne geldiği anda açılmamış sayılması gerektiğinden, Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nce de esasa girilmeden TTK.nun 5/son, HUMK.nun 193 ncü maddeleri ve İBK uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasına girilerek hüküm verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

2-Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin esasa ilişen temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcı istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 18.09.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Üstad özür dilerim dalgınlıgıma gelmiş, üstte gerekli kararlarvar, bir inceleyin isterseniz.
Old 18-05-2010, 14:45   #5
cmuk

 
Varsayılan

Teşekkürler yargıtay kararlarından iş bölümü kararınn yüze karşı verildiği durumlarda ayrıca tebligata gerek olmaksızın kesinleştiği anlamını çıkardım Bakalım Mahkeme ne diyecek?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
imza eksikliği av_mine Meslektaşların Soruları 3 13-07-2010 15:54
İptal davası-evrak eksikliği Burak Demirci Meslektaşların Soruları 1 30-03-2009 11:16
Tüketici Sözleşmesi'ndeki İmza Eksikliği Av. Meral Akçınar Meslektaşların Soruları 4 23-07-2008 21:02
ödeme emrinde imza eksikliği ? filorinalı 1 Meslektaşların Soruları 1 06-02-2008 15:21
açık ihale usulü imza eksikliği NAZ80 Meslektaşların Soruları 1 22-02-2007 15:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05962992 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.