itirazın reddi halinde izlenecek yol_?

CMK kapsamında haksız tutuklama neticesinde tazminat istemiyle Bakıköy 3. Ağır Ceza mahkemesine açmış olduğumuz dava; gerekli belgelerin bir aylık hakdüşürücü süre içinde gönderilmediği gerekçesi ile reddedildi.

Oysa; tarafımızdan istenen belgeler yasal süresi içinde mahal mahkemesinin havalesi ile Bakırköy 3. Ağır Ceza mahkemesine gönderilmişti ve fakat kalemde yapılan hata ile dilekçemiz ve ekli belgeler İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemsine gönderilmiş. bu hatayı Bakıköy 3. Ağır Ceza mahkemesinin red kararının tarafımıza ulaşmasından sonra öğrendik.

Bakıköy 3. Ağır Ceza mahkemesinin red kararına karşı Bakıköy 4. Ağır Ceza mahkemesine; bizden istenen belgeleri, bu belgelerin zamanında hakim havalesi ile Bakıköy 3. Ağır Ceza mahkemesine gönderildiğini fakat hata ile İstanbul 3. Ağır Ceza mahkemesine gittiğini gösterir belgeleri ekte sunduğumuz dilekçemiz ile tazminat talebimizin reddine ilişkin kararın bozulması için itiraz ettik.

Bakıköy 4. Ağır Ceza mahkemesine yapmış olduğumuz itiraz ise Bakıköy 3. Ağır Ceza mahkemesinin kararında isabetsiz olmadığı gerekçesi ile reddedildi. karar metninde kararın kesin olduğu yazmammasına rağmen CMK anlamında kesin karar hükmünde olan Bakıköy 4. Ağır Ceza mahkemesinin itirazın reddine dair kararına karşı
1-) Kanun Yararına Bozma
2-) Yargılamanın Yenilenmesi
3-) Kusuru ile hakkımıza kavuşmamızı engelleyen ve dolayısıyla zararımıza neden olan kalem personeli ve bakanlık aleyhine İdarenin Kusur sorumluluğu çerçevesinde İdari Yargıda tazminat talep etme
4-) AİHM'e başvurma
yollarından hangisine veya hangilerine gidilebilir?
oldukça karmaşık ve bir okadar da nadir rastlanacak bir durum olmasına rağmen üstünde kafa yorulması gereken bir vaka olduğu kanısında olduğu için buraya taşıdım. sizlerinde değerli fikir ve önerilerinizi beklemekteyim.

Haksız yakalama ve tutuklama ve yasada belirtilen işlemlerden ötürü tazminat talebi 5271 sy 141 vd maddeleri ışığında kesinleşen hükmün tebliğinden itibaen 3 ay ve her halde kesinleşmeden sonra 1 yıl içinde talep edilebilecektir.Talep maddi ve manevi tazminat kalemleri şeklinde dermeyan edilebilecektir.Mahkemece size verilen süre zarfında gerekli belgeleri göndermez veya dilekçede ekli belgeler yetersiz ise verilen sürede gönderilmez veya tamamlanmazsa mahkeme dilekçeyi reddeder ki; bu karar itiraz kanun yoluna tabidir.Fakat soruda itirazında reddine değindiğinize göre ,mahkemece verilen red kararını temyiz etmenize engel bir durum yok ,keza belgelerin istendiği kalem maddi tazminata dair talep için olup ve fakat manevi tazminat açısından davacıdan istenecek bir belgenin olmamasından dolayı esasında mahkemece en azından manevi tazminat hakkında karar verilmesi icap ederdi.Kaldı ki maddi tazminat açısından bile mahkeme ibrazını istediği belgeler ibraz edilmezse bir kişinin asgari ücret üzerinden yapılacak hesaplamayla uğradığı zararın ödenmesine karar verebilecektir.Bu açıklamalar muvacehesinde ; kanun yararına bozma yoluna sizin başvuramayacağınız ,yargılamanın yenilenmesi koşullarınında olayda gerçekleşmediği nazara alınırsa verilen bu kararın temyiz edilmesi,temyiz talebi reddolunursa red kararını temyiz etmenizi öneririm.A.İ.H.M ne başvurmanız ihlali iddia edilen sözleşmedeki güvencelerin iç hukukta telafisi mümkün bir yolun bulunması durumunda ön incelemede redle sonuçlanacağı kuvvetle muhtemeldir.Fakat bahsettiğiniz bakanlık aleyhine tazminat davası ayrı bir seçenek olarak elbette mümkündür.Fakat tazminat davasının görülmesi esnasında duruşmalı yapılmış ve size duruşma teblig edilmişse buna rağmen duruşmaya katılmayarak bir anlamda dosyanızın tekemmülünde ihmali olan taraf durumunda iseniz bu davada başarısızlıkla sonuçlanabilecektir.İyi çalışmalar...

Öncelikle maddi tazminata ilişkin hiçbir delil sunulmamış olsa bile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği konusunda sizinle tamamıyla hemfikirim. Ama ben henüz bu tür bir karar ile karşılaşmadım. Aksine reddedilen tazminat talebi nedeniyle hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmiş kararlar dahi gördüm. Yani mahkeme resmen “evet biz seni haksız yere tutukladık, özgürlüğünü kısıtladık ama bu da yetmez sen bir de devlete vekalet ücreti öde de aklın başına gelsin” demektedir.
Şuan itibariyle tek yol temyiz olarak görülmekle beraber bundan da bir sonuç çıkmayacağı kanaatindeyim. Çünkü tazminat talebini incelemeye yetkili mahkemenin vermiş olduğu karar itiraza tabi. İtirazı inceleyen mahkemenin kararı ise kesin. Dolayısıyla temyiz talebimiz de reddedilecek. Temyiz talebimizin reddi durumunda da AİHM’ye gitmekten başka yol kalmıyor.