Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : hukukçu077, Tarih : 18-11-2023 14:00
ÖNEMLİ VE ACİL- Herkese merhabalar,
Meslektaşlarım, senetteki kefile icra takibi başlatmak istiyorum. Borçlu cezaevinde olduğu için müvekkilim borçluya icra takibi başlatılmasını istemiyor. Kefilin taşınmazları olduğu için direkt kefile icra takibi başlatalım diyor. Direkt kefile icra takibi başlatmak mümkün müdür?
Bir diğer sorum borçlu ve kefilin adresleri yazılmamış. Düzenleme yeri şeklinde bir ibarede yok. Borçluya ve kefile ait bir adres yazılsa yeterli olur mu?
Bir de naklen ve malen yazılması gereken kısım da boş, ne şekilde doldurulursa bizim için daha sağlıklı olur?
Sorumun aciliyeti var şimdiden teşekkür ediyorum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1248, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Ayaz4366, Tarih : 18-11-2023 02:23
Merhaba,
İşçi alacağından kaynaklı dava açtık. Rapor doğrultusunda davamızı ıslah ettik. Davanın kabulü sonrası istinaf incelemesine gitti ve bu aşamada davalı 2 adet dekont sundu( çalışma döneminde davalı müvekkilin hesabına para göndermiş) . Fakat dekontlarda açıklama yok. Ödeme nedeniyle bozma kararı verildi. Yerel mahkeme ilgili ödemeleri mahsup edip yeniden karar verdi. Karar miktar nedeniyle kesin karar. Kısmi ret nedeniyle davalı vekiline karşı vekalet ücretine hükmetti. Burada öğrenmek istediğim karşı vekalet ücreti verilmesi doğru mu? Sonuçta biz rapor doğrultusunda ıslah ettik ve istinaf aşamasında ödeme dekontu sunulması karşı vekalet ücreti doğurur mu ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1316, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Buğra YILDIZ, Tarih : 17-11-2023 17:10
Merhaba;

UYAP E-ihale uygulamasına bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum.

1- İhalelere sadece Android cihazlardan Chrome uygulaması aracılığıyla veya masaüstü cihazlardan teklif verebiliyorsunuz. İphone telefonlar üzerinden teklif verilmiyor.

2- İhalenin son 10 dakikası teklif gelmesi durumunda sadece bir defaya mahsus 10 dakika ekleme yapılıyor ve son saniye kim teklif verirse onda kalıyor. Olması gereken yeni bir teklif geldiğinde en az 1 dakika uzaması, bu sayede satacak yerin sahibi fiyatı en yüksek fiyattan satacaktır ama gel gör ki son saniye teklif veren her kim ise ihale onda kalıyor. Normalde olması gereken her yeni teklif geldiğinde en az 30 saniye açık arttırma bitiş süresinin uzatılması gerekirken mevcut sistemde mal sahibi malını son saniye teklif verene satmak durumunda kalıyor, malı pahalı fiyattan satmak yerine son saniye kim teklif verdiyse onda kalıyor.

3- Örneğin ihale 10:35'te sona eriyorsa son 10 dakika teklif gelmesi durumunda ihale bitiş tarihi 10:45 oluyor ve 10:44'ün son salisesinde teklif verende mal kalıyor. Bu sayede rekabet olmadan ihale bitmiş oluyor. Mal sahibi malını daha ucuza satıyor.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1721, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Venom01, Tarih : 17-11-2023 10:15
Merhabalar meslektaşlarım,

Bir idari işlem sonucu müvekkil hakkında icra takibi başlatılıyor. İcra takibi sonucunda ödeme emri geliyor. Ödeme emrine itiraz süresinde idarede Yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açtık. Bu aşamada icra takibine yürütmenin durdurulması kararı gelene kadar icra takibini tedbiren durdurulmasını isteme hakkımız var mıdır?

Ya da başka bir yolu varsa yardımcı olabilir misiniz ?

teşekkürler..
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1193, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : uye54331, Tarih : 16-11-2023 22:38
İlk derece mahkemesinin kesin nitelikteki kararına karşı sunulan istinaf dilekçesinin reddi kararının HMK m. 346/2 uyarınca istinafı olağan kanun yolu sayılır mı?

Davanın taraflarına tebligat dahi yapılmadan yalnızca davacının dilekçesi alınmak suretiyle dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verilmiş bir mahkeme kararı düşünün. Üstelik karar kesin.

Bu karara karşı hukuki dinlenilme, adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle AYM nezdinde bireysel başvuru yapmadan önce istinafın reddi kararının istinafı sonucu beklenmeli mi, doğrudan bireysel başvuru yapılmalı mı?

AYM'nin bu konuda "MEHMET ALİ BEDİR VE TEVFİK GÜNAY BAŞVURUSU" emsal niteliğinde. Ancak bu başvuru 2013 yılında yapılmış. O dönem istinaf faaliyete başlamamıştı. Bu nedenle istinafa dair hükümler uygulanabilir değildi. Dolayısıyla istinafın reddinin istinafı gibi bir müessese yoktu. Yukarıda belirttiğim gibi bu durumda, bireysel başvuru için 30 günlük süreyi ne zaman başlatmak lazım?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1219, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : Bugün 17:16
Merhaba meslektaşlarım,
Davacı tarafı bulunduğum, basit yargılama usulüne tabii olan kira tespit davasında karşı taraf cevap dilekçesinde x tarihli bir kira sözleşmesi olduğunu ekli belge olarak dilekçeye eklediklerini belirtmektedir. Ancak ekli belge olarak eklenmiş bir belge yoktur. Delil dilekçesi için tensip zaptında verilen süre de geçmiştir. Davanın ilk duruşması henüz görülmedi. Karşı tarafın ilgili sözleşmeyi duruşma sırasında sunmak istemesi halinde benim kabul etmeme hakkım var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :26, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : dejure, Tarih : Bugün 12:27
Merhaba meslektaşım,

Sulh hukukta görülen itirazın iptali ve tahliye davasına davacı vekili olarak katılmadım. Bu durumda, "davanın açılmamış sayılmasına" ilişkin karar tesis edilmesi gerekmez mi? Mahkeme, davanın reddine karar vermiş. Atladığım bir husus mu var acaba.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :60, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Hukukçu1944, Tarih : Dün 21:44
A, müvekkil B'ye 100.000 TL banka havalesi ile açıklamada "borç" ibaresi yazılmak suretiyle para gönderiyor. Borcun gonderilmesinden 2.5 yıl sonra A icra takibi açıyor. Bu süreçte Tbk 392 gereği 6 haftalık bir süre de verilmiyor. Ön inceleme tutanağında dava konusu itirazın iptali-sebepsiz zenginlesme olarak giriliyor.
Zamanaşımı ne zaman doluyor
1.sebepsiz zenginlesme çercevesinde bakıp 2 yıl mi
2. ödünç-tuketim sözleşmesi olarak bakıp 6 ay mi
3. Genel zamanaşımı sebebiyle 10 yıl olarak mi bakacağız.
Özelikle elinde bu konuda bir Yargıtay kararı olan ve paylaşan olursa çok mutlu olurum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :135, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : parezer3447, Tarih : 11-05-2024 12:08
Merhaba sayın meslektaşlarım, ilamsız takibe dayalı bir icra dosyası kapsamında vakti zamanında imza itirazı davası açmıştım. Fakat icra dosyasının takibi hususunda müvekkille aramda bir anlaşma olmadığı için icra dosyasına vekaletname sunmadım.

Alacaklı taraf icra hukuk mahkemesi dosyasından vekaletnamemi alıp icra dosyasına sunarak beni borçlu vekili olarak dosyaya ekletiyor. Akabinde bana tebligatlar geliyor.

Bana icradan gelen tebligatları iade ettim ve uyap kaydımın silinmesini istedim. Fakat müdür talebi reddediyor alacaklı vekilide borçlu vekilinin vekaletnamesini sunabilir diyor.

Müvekkille iletişim yok, kalkıp masraf yapıp icra hukuk mahkemesinde dava açmak istemiyorum. Ücretini almadığı bir dosyayı da takip etmek istemiyorum.

Müdür hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum, orda da takipsizlik aldım. Müdür savcılık ifadesinde icra hukuk dosyasında vekil olduğum için icra dosyasında bana tebligat yapılması yasal diyor. Yeterince usul hukuku bilmediğim için bu durumu bilmediğimi iddia etmiş bir de.

İcra müdürü ve alacaklı vekili el ele vermiş beni zorla vekil yapıyor.

İcra mahkemesinde vekâletim var diye icra dosyasını takip etmem gerektiğine dair bir içtihat var mı?


Bu durum karşısında ne yapmalı vekâlet sunmadığım dosyadan istifa mı edeyim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :298, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av. aee, Tarih : 10-05-2024 11:28
Merhabalar. Müvekkilin bulunduğu ada ve parsellerde yapılan kadastro yenileme çalışmalarında komşu parsel ile müvekkilin bulunduğu sınırda değişiklik olmuş ve komşu parsel sahibi yıllardır var olan sınıra bu değişiklik sebebiyle uymayarak kazık çakmak suretiyle sınırını genişletme çabası içerisine girmiştir. Zaten var olan ve yıllardır kullanılan bu eski sınırı belirleyen çitler, ağaçlar bulunmaktadır. Ancak komşu parsel sahibi yeni kadastro çalışmasını fırsat bilip 60 metrekare civarında bir sapmayı ileri sürerek sınırını müvekkil tarafına doğru büyütmeye çalışmaktadır. Bu durumda başvurulabilecek davanın niteliği ne olabilir? Değerli görüşlerinize ihtiyacım vardır. Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :260, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Kaan CENGİZ, Tarih : 08-05-2024 17:39
Merhabalar meslektaşlarım, müvekkil aleyhinde kambiyo takibine yönelik ödeme emri müvekkile 29.04.2024 tarihinde tebliğ edilmiş. Müvekkil 9 gün sonra tarafıma ulaştı. Doğal olarak yasal şikayet süresi geçmiş bulunuyor. İcra takibini incelediğimde takibe konu senedin arkasında " .... adresteki inşaatın pvc ve cam korkuluk bina giriş kapısı ve posta kutusu işlerinin tamamlanması için verilen teminat senedidir. faturaları kesilip teslim edildikten sonra geçersizdir. iş teslim tarihi 15.04.2024 son gündür" ifadesi yer almaktadır. müvekkil ile diğer kişi arasında tanzim edilen sözleşme metninde teminat olarak alınan işbu senet bilgileri yer almamaktadır. takibe konu senedin vade tarihi kısmına teminat ibaresi yazılmamıştır. Şu iki konuda yardımlarınızı bekliyorum;
1-sadece senedin arka sayfasında yukarıda belirtilen ifadenin yazılı olması senedin teminat senedi olarak kabulü için yeterli midir?

2- takibin kambiyo senedi vasfında olmayan teminat senedine yönelik yapılmış olması durumunda süresiz şikayet yoluna başvurabilir miyim ?

Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :390, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : cakanha, Tarih : 07-05-2024 14:46
Herkese merhabalar,

Davacı olarak yer aldığımız bir belirsiz alacak davamızda Mahkeme tarafından bir bilirkişi raporu alındı. Mahkeme, rapora yönelik itirazları reddetti ve talep artırım için tarafımıza süre verdi. Talebimiz artırdık ve harcımı ödedik. Ancak bir sonraki duruşmaya kadar geçen süre içerisinde Mahkeme, bu dosyanın başka bir dosya ile çok benzer olduğunu, o dosya ile bu dosya arasında çelişki yaratacak bir sonuç ortaya çıkmasının yanlış olacağını düşündü ve birleştirme kararı verdi.

Mahkeme, çelişki yaşanmaması adına iki uyuşmazlığı da kapsayan yeni bir bilirkişi raporu alınmasını istedi. Yeni rapor da lehe olacak şekilde hazırlandı. Ancak talep ettiğimiz tutar ile arasında yaklaşık 300k tutarında bir fark mevcut. Mahkeme süre verdiği için talebimizi arttırdık. Ancak Mahkemenin sonraki işlemleri nedeniyle böyle bir pozisyonda kaldık.

Kısmen ret kısmen kabul kararı almamak için yapabileceğimiz bir yöntem var mıdır? İkinci talep artırım (talebi azaltarak) dilekçesi verilebilir mi?

Değerli görüşlerinizi rica ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :280, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : kaan_oz, Tarih : 07-05-2024 10:55
Değerli meslektaşlarım, meslek büyüklerim hepinize selamlar,

Kısa ve öz bir şekilde sorumdan bahsedeceğim, fikri ve tecrübesi olan değerleri meslektaşlarımın cevaplarını heyecan ile bekliyor olacağım.

Mülga olan 6570 sayılı kanuna gönderme yaparak tanzim edilen tahliye taahhüdünün hukuki geçerliliği ne durumdadır? Tahliyesi taahhüt edilen taşınmaz bir meskendir.

Saygılarımla.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :305, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : rosinante, Tarih : 03-05-2024 14:16
Merhaba, Müvekkil imam nikahlı olarak biri ile evli ve çocuğu var. İmam nikahlı eşi çocuğu nüfusuna almış çocuğun soyadı babanın soyadı ancak baba resmi nikahlı olarak başkası ile evli olduğu için müvekkil kendi soyadını kullanmakta. Müvekkilin ailesi müvekkile çok kötü davrandığı için soyadını müvekkil değiştirmek istiyor. İmam nikahlı eşinin soyadını alabilir mi? Yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :499, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 02-05-2024 17:05
Merhaba meslektaşlarım,
Muhatabımız dükkanı kiralayan kiracı, Örnek 13- tahliye talepli icra takibi başlatmayı düşünmekteyim. Ancak ödeme emrinin yapılacağı adres konusunda kararsızım .Ödeme emrini dükkana tebliğ ettirmeyi düşünüyorum. Ancak kira sözleşmesinde kiracının ikametgah adresi başka bir adres görünmektedir. Muhtemelen tebligat kiracıya ulaşmayacaktır. Devamında da 21/2 den tebligat talep etmeyi düşünmekteyim. Tebligatı dükkana çıkartmam durumunda tahliye davası aşamasına gelindiğinde tebligat dükkana çıkartılmış olduğu için usulsüz sayılır mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :477, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avsenayilmz, Tarih : 02-05-2024 10:50
Değerli meslektaşlarım merhaba,

Müvekkil, klima tamiri için gittiği binanın çatısının çökmesi sonucu hayatını kaybediyor. Eser sözleşmesi kapsamında iş sahiplerinin söz konusu kazadan sorumlu tutulamayacağına ilişkin birçok Yargıtay kararı okudum.

Acaba, yapı malikinin sorumluluğuna gidilebilir mi? Müvekkilin olayında bina sahipleri (eser sözleşmesi kapsamında iş sahibi), aynı zamanda binanın maliki konumundadır. Bu itibarla sorumluluklarına gitmek mümkün müdür?

Şimdiden ilginize teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :414, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : AVUKAT2549, Tarih : 28-04-2024 20:00
Merhaba Sayın Meslektaşlarım,

Tarafımızca Örnek 14 icra takibi ikame edilmiştir. Takip açıldıktan 2 gün sonra kiracı evi tahliye etmiştir. İcra dairesi tebligatı kiracının adresine göndermiş ve iade dönmüştür. Tahliye edildiği için memnunuz fakat dosyadaki takip masrafları ve vekalet ücretinin tahsilatını nasıl yapacağız ? İzlenmesi gereken yol nedir ?

Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :755, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat9444, Tarih : 26-04-2024 12:37
Herkese merhaba,

Kira sözleşmesini malik olan müvekkilin kayınpederi yapmış kiracı ile. Şimdi kira tespit ve tahliye davası açacağız. Bende maliğin vekaletnamesi var. Bu durumda kiralayan olmayan malik bu davaları açabilir mi? Yoksa öncesinde kendisinin veya kayınpederinin ihtarname ile bilgilendirmede mi bulunması gerekir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1178, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 25-04-2024 15:33
Herkese merhabalar,
Kambiyo senedi icra takibi başlatılmış olup borçluya ödeme emri senetteki adresine tebliğ edilecekken sehven mernis adresine tebliğ edilmiştir. Tebligat muhtara tebliğ edilmiş ödeme süresi geçmeden senetteki adresine de tebligat çıkmıştır. Bu aşamada ne yapmamız gerekiyor? Bu durumda herhangi bir sıkıntı var mı? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1921, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Buğra YILDIZ, Tarih : 25-04-2024 12:31
Merhaba arkadaşlar;

Trafik kazası neticesinde ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talepli bir dava açtık. Sigorta şirketi tarafından mantıklı bir teklif yapıldı. Bizim sigorta şirketi ile dava içinde sulh olmamız durumunda diğer davalılar (araç sahibi ve araç sürücüsü) yönünden davaya devam edebilir miyiz? Dava dilekçemizin netice-i talep kısmında "müştereken ve müteselsilen davalı sigorta şirketinden, davalı araç sürücüsünden ve araç sahibinden müştereken ve müteselsilen tahsiline" karar verilmesini talep etmiştik.

Yanlızca sigorta şirketi ile sulh olsak, sigorta şirketi teminatının üstünde kalan miktar için diğer davalılara karşı davamız devam eder mi? Davamızın devam etmesi için sigorta şirketi ile sulh olursak bunu mahkeme önünde feragat olarak mı belirtmek gerekir?

Bilgi verirseniz sevinirim. Teşekkür ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1043, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03277707 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.