Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : Özge Kılınç, Tarih : 23-03-2024 11:07
Meslektaşlarım merhabalar,
Site yönetimi topladığı aidat ve demirbaş bedelleriyle bankada vadeli hesap gibi imkanlarla gelir elde etmek istiyor. KMK'da yöneticiye banka hesabı açma yetkisi açıkça verilmiş. Kat maliklerinden onay almadan bu şekilde toplanan paraları değerlendirebilir mi ? İzlenmesi gereken prosedür nedir?
Şimdiden çok teşekkür ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :247, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 23-03-2024 02:44
Merhaba meslektaşlarım, bir konuda fikrinizi almak istiyorum. Görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim.Mal rejimi tasfiyesi davasında cevap dilekçemde bir taşınmaza ilişkin nasıl alındığı konusunda beyanda bulundum .Dava görülmeye başlandığında ilk beyanımızın doğru olmadığı ispatlanacak büyük ihtimalle, bu sebeple dilekçe hakkım bitmemişken 2. Cevap dilekçemde, müvekkilimin karıştırdığını söyleyerek farklı bir şekilde alındığını belirtmek istiyorum.İkinci belirteceğim alım şekli yüksek ihtimalle bu taşınmazın kişisel mal sayılmasını sağlayacak.(Yerleşik Yargıtay İçtihadı değişmediği sürece)
Sizce bu durum davamızı olumsuz etkiler mi ?
Beyanı değiştirmem mantıksız mı olur?Mahkemede kötü bir intiba bırakır,inandırıcılığımızı kaybederiz diye emin olamamaktayım.Siz olsaydınız nasıl bir yol izlerdiniz?
Not:İlgili taşınmaz boşanma davası açıldıktan 2-3 gün sonra alınmıştı. Belkide boşanma davası sonuçlanıp mal rejimi davası görülmeye başlandığında beyanımız araştırılmaksızın kişisel mal sayılacak.Böyle bir ihtimal de var
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :327, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av Yiğit, Tarih : 21-03-2024 11:31
Merhabalar,
Müvekkilim inşaat işlerinde usta olarak ve kendi ekibiyle birlikte çalışmaktadır. Yine bir taşınmaz için müteahhit ile sözlü olarak anlaşma yapmış ve kendi ekibiyle işin %80 bitirmesine rağmen müteahhit parasını ödemediği için müvekkilim işten çekilmiştir. Aradan 2 yıla yakın bir süre geçmiş ve söz konusu taşınmaz şuanda bir ilçe belediyesine ait olmak üzere kullanımdadır. Yazılı bir sözleşme olmadan sadece tanık beyanıyla bu sorunu dava konusu yapmam mümkün mü veya nasıl bir yol ilerleyebilirim? Şimdiden teşekkür ederim herkese kolay gelsin.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :214, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : INANHUKUK, Tarih : 21-03-2024 11:21
Merhabalar bir sorum olacaktı,
Müvekkil düğünü için kasabada bulunan bir fotoğrafçı ile anlaşıyor aralarında yazılı bir sözleşme yok. Düğün sonrasında kamera da sorun çıktığı için düğüne ait video kayıtlarına ulaşamıyorlar, müvekkil tazminat davası açmak istiyor, öncelikle aralarında yazılı bir sözleşme olmaması buna engel midir, dava açarken genel mahkemede mi yoksa asliye hukuk mahkemesinde mi açmam gerekir, arabuluculuk şartı var mıdır konu ile ilgili bilgisi olan varsa yardımcı olursa çok sevinirim, şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :206, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.3, Tarih : 18-03-2024 19:51
Meslektaşlarım

Kira süresi + 10 + 1 yıl geçti davamızı açtık. 2022 yılında Dava reddedildi. Kararın hatalı olduğunu düşünüyorum. İstinafa götürdüm . Tabi bu arada epey zaman geçti.

2024 yılı geldi tekrar ihtar gönderdim. Tekrar dava açsam istinaftaki dosya derdestlik olur mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :350, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : cmuk, Tarih : 18-03-2024 15:32
İyi çalışmalar,
İşçilik alacakları için dava şartı kapsamında yaptığımız arabuluculuk başvurusu üzerine arabuluculuk görüşmesine yetki ile iş verenin elemanı katıldı. Anlaşma olmadı. Daha sonra dava açtık. İş veren tarafından arabuluculuk görümelerini yürüten kişi dosyaya tanık olarak bildirilmiş.
Gizlilik kuralı kapsamında arabuluculuk görüşmelerine katılan kişi davada tanıklık yapabilir mi?
Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :241, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Defi-Def, Tarih : 15-03-2024 15:10
Dersest bir iş davamızda prim ve ücret alacağı talebimiz bilirkişi tarafından hesaplanmamıştır. Hesaplama yapılmadığı ve delil de bulunmadığımız için davanın ıslahında bu kaleme yer vermeyip dava dilekçesindeki cüzi miktarla bıraktık. Ancak mahkeme bu kaleme ilişkin açıklama yapmamız için kesin süre verip aksi takdirde bu alacak kalemi için davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine dair ihtarlı olarak ara karar oluşturdu. Dava hükme bağlanırken bir ksım alacak kalemlerinden dolayı karşı vekalet ücreti çıkacak olan bu dosyada, prim ve ücret alacağı açısından davanın konusuz kalması nedeni ile ayrıca vekalet ücretine de hükmedilecek midir? Bu durumun oluşmaması için usul olarak nasıl bir yol izlemek gerekir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :403, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : zdmrx, Tarih : 13-03-2024 12:03
Sayın meslektaşlarım,

Alacaklı olduğumuz dosyada satış yapıldı ve satış memurluğu ibanımıza aktarılması şeklinde karar verdi. Ancak dosyada tehir-i icra kararı verilmiş olduğundan satış memurluğunun bu kararı reddedildi. Bu durumda nemalandırma talebi göndermek istiyoruz.

İİK 134. Maddesi'ne göre ve de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 23.10.2018 Tarihli 2018/1749 E., 2018/2240 K. kararını talebimizde yazacağım ancak konuyu daha da detaylandırmak gerekir mi? Maktu bir talep kalıbı var mı?
İlk defa yazacağım için emin olmak istiyorum.

Teşekkürler şimdiden...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :419, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.bozkara, Tarih : 12-03-2024 11:54
Herkese İyi Çalışmalar,
Müvekkil YENİ MALİK OLARAK taşınmazı 9/5/2023 de satın alıyor. 1 ay içerisinde İHTİYAÇ SEBEBİYLE TAHLİYE TALEBİNİ İÇEREN VE KİRA ALACAĞINA DAİR HAKLARINI SAKLI TUTAN bir ihtarname çekiyor. İhtar usulüne uygun yapılmış.

Önceki malikle kiracı arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi 8/5/2017-bitiş tarihi 15/9/2017 dir. (SEZONLUK) KİRA SÖZLEŞMESİNDE ARTIŞA İLİŞKİN BİR MADDE YOKTUR.Kiralar önceki malik tarafından elden alınmıştır. Cüzi bir kısmı bankaya yatmıştır. Sözleşme her yıl kendiliğinden uzamıştır.

8/5/2023-8/52024 dönemi için kira tespit davası açmak istemekteyim. Ancak sözleşmede artış maddesi olmadığından ancak sözleşme bitiminden 1 ay önce ihtar çekerek artış talebinde bulunmak koşuluyla kira arttırım isteyebileceğimi, aksi halde isteyemeyeceğimizi, yaptığım araştırmalar neticesinde öğrendim.

Fakat söyle bir durum var, müvekkilin taşınmazı satın aldığı tarihte sözleşme zaten yenilenmiş oluyor. Bizim öncesinde ihtar çekme imkanımız olmuyor. Satın alma tarihinden itibaren 1 ay içerisinde çektiğim ihtarda kira alacağına dair haklarımızı saklı tutmam sebebiyle 8/5/2023-8/5/2024 için kira arttırım davası açabilir miyim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :345, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : YAZICIOGLU, Tarih : 10-03-2024 19:39
MERHABA DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM;
Öncelikle şimdiden soruma cevap verecek arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.
BENİM SORUM BİR BAŞKASININ ŞİKAYETİYLE AÇILMIŞ OLAN KAMU DAVASINA,AYNI SUÇTAN,AYNI TARAFLARDAN ZARAR GÖREN FARKLI BİR KİŞİNİN DAVAYA KATILA BİLİR Mİ?KATILAMAZMI?
KATILABİLİRSE örnek bir dilekçe var ise bana gönderebilir misiniz.
KATILABİLİRSE ASLİ MÜDAHİL SIFATINAMI sahip olur.
İYİ AKŞAMLAR
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :556, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat.fks, Tarih : 09-03-2024 23:21
Merhaba meslektaşlarım,

Müvekkil 3 hafta önce ikinci kattaki evinin balkonundan düşmüş. Sırt ve bel birleşimindeki omurga kemiğini kırmış, omurgasında eğrilik oluşmuş.

Bir gün önce de çağrı kağıdı gelmiş.(3 Ay 15 gün hapis cezası).

Elimizde sadece 6 gün hastanede yatıp çıktığında verilen epikriz raporu var. İnfazın ertelenmesi talebinde bulunmak istiyoruz.

"Hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi" başlıklı Madde 16'ya sokabilir miyiz?

"Hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi" başlıklı Madde 17'ye göre mi talepte bulunabiliriz? (bu madde pek işimize gelmiyor, çünkü "Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenlerde uygulanmaz" diyor)
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :362, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 09-03-2024 13:23
Merhaba meslektaşlarım, tapu sahibi A tarafından müvekkili B ye taşınmazı kiraya vermesi için vekaletname verilmiştir. Vekaletnamenin içeriğinde açıkça tahliye taahhütnamesi yapma yetkisi yer almamaktadır.
Vekaletname içeriği şu şekildedir:
''TAŞINMAZI KİRAYA VERME: Sahibi bulunduğumuz bulunacağımız x hudutlarında bulunan taşınmazı dilediği gibi bedel ve şartlarla gerçek ve tüzel kişilere,resmi dairelere kiraya vermeye,mal sahibi veya kiraya veren sıfatıyla kira sözleşmelerini tanzim ve imzaya şartlarını değiştirmeye yenilemeye feshetmeye sürelerini uzatıp şartlarda değişiklik yapmaya, yanlışlıkları düzeltmeye,düzeltme beyannamesi tanzim ve imzaya kira sözleşmesini dilediğine devretmeye devre muvafakat etmeye kira bedellerini almaya ahzu kabza,karşılığında makbuz vermeye kiralananın anahtarını teslim etmeye teslim almaya teslim tutanaklarını imzaya ihtarname ihbarname göndermeye gönderilenlere cevap vermeye tebliğ ve tebellüğe kat malikleri toplantısına katılmaya, toplantı hazirun cetveli tutanak ve kararlarını imzaya süresinde kabul ve redde, vergi daireleri mal müdürlükleri ve belediyelere verilmesi gereken beyannameleri imzalayıp vermeye her türlü vergilerini ödemeye ,bu hususlarda yapılması gereken her türlü iş ve işlemleri yapmaya takip etmeye ve imzası ile neticelendirmeye,''
-A Vekaleten Kiraya veren B tarafından düzenlenen tahliye taahhütnamesi geçerli midir?
-Kiracının vekaleten tahliye taahhütnamesini imzalattığı durumlarda vekaletnamede açıkça taahhütname yetkisinin yer alması gerektiğini bilmekteyim. Ancak kiralayan bakımından da bu durum geçerli midir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :302, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Tuba A., Tarih : 07-03-2024 11:43
Merhaba sayin meslektaslarim,

Tasarrufun iptali davasi acacagiz. Ancak, tasinmaz devredilmeden tasinmaz borclu uzerineyken banka tarafindan yuksek meblagli bir ipotek koyuldugunu farkettik. Ipotek tarihi alacagimizin dogum tarihinden sonradir. Asagidaki karari da degerlendirirsek davayi kazanmamiz halinde ipotek haczimizin onune gecer mi?

http://karamercanhukuk.com/yargitay-...-once-yer-alir

Yani bu davayi acmakta fayda var midir?

Simdiden yorumlariniz icin tesekkur eder, iyi calismalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :298, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Gülcan5403, Tarih : 07-03-2024 11:12
Sayın meslektaşlarım, bir dilekçede açıklamalar kısmında değinilen ama deliller kısmında gösterilmeyen delile dayanılabilir mi? Bu konuda Yargıtay kararı var mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :289, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Yasemin9999, Tarih : 05-03-2024 14:46
Merhaba meslektaşlarım,

Müvekkilim müteahhitlik yapmakta olup bir müşterisi ile noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdetmişlerdir. Ancak daha sonra 3. kişi tarafından tapu iptal ve tescil davası açılmış durumdadır. Yani müteahhit olan müvekkilimin bina inşa edeceği taşınmazın mülkiyeti 3. kişiye geçebilir. Ayriyeten mahkeme taşınmaz bakımından taşınmazın satışı hususunda tedbir kararına hükmetti. Ancak davacının yıkım hususundaki tedbir talebi reddedildi. Ayriyeten sözleşmeyi tapuya şerh ettirmiş bulunuyoruz.

Bu durumda şayet davanın kabulü halinde yeni malikin sözleşme ile bağlılığından söz edilebilir mi ? Müvekkilimin tapu kayıtlarına olan güveni korunacak mı? Yoksa sözleşme ifa imkansızlığı ile ifa edilemez hale geleceğinden tazminat hakkımız mı doğacak ? Emsal Yargıtay kararı bulamadım. Fikirlerinizi bekliyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :249, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 02-03-2024 16:07
Merhaba Meslektaşlarım,
İştirak nafakası ödemesini her ay eski eşinden icra dosyası aracılığı ile almakta olan bir müvekkilim var.
Müvekkilim iştirak nafakasının artmasını ancak artan miktara yönelik ödemenin de mevcut icra dosyasından yapılmaya devam edilmesini istemektedir.
-Nafaka arttırım davası açmadan eski eşi ile anlaşarak iştirak nafakasında arttırım yapmaları mümkün mü? İlgili anlaşmanın icra dosyasına sunulması miktarın arttırımı için yeterli olmakta mı?
-Yoksa nafaka arttırım davası açılmadan icra dosyası üzerinden artış mümkün değil midir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :281, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 02-03-2024 16:02
Merhaba meslektaşlarım,
Öncelikle Davalı taraf olduğumuz hususunu belirteyim. Bir dosyamda sehven mahkeme sulh sözleşmemizde kararlaştırılmış olan sözleşme tarihi değil de dava tarihinden olmak üzere iştirak nafakasına hükmetti. Kısa kararda bu şekilde hüküm kurulduğu için gerekçeli kararda da bu hususun düzeltilemeyeceği hususu belirtilmiştir.
Kararı istinaf etmemiz durumunda müvekkilim boşuna harç giderleri ödeyecek. Hakimin Sulh sözleşmemize aykırı hüküm kurması sebebiyle kararı re'sen düzeltmesi durumu söz konusu olamaz mı ?
-Müvekkilim şuan için davacıdan ileriye dönük bir ibraname de alamamakta istinaf harici önerebileceğiniz bir husus var mı?
-Yıllar geçtikten sonra davacı yanın bu kararı icraya koyması durumunda müvekkilimin mağdur olma durumu var.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :316, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukuki_mülahazalar, Tarih : 28-02-2024 11:41
Merhabalar,

Daha önce müvekkillere miras kalan taşınmaz hakkında kira tespit davası açmıştık. Ancak davayı, taşınmazın tapusunu müvekkiller üzerine almadan açtık. Yani halen daha tapu miras bırakan üzerinde bulunmaktadır. Her ne kadar miras kalma durumunda tescilsiz iktisap hali geçerli olsa da, tescil edilmeden kiraya vermek ve buna ilişkin dava açılmasında davanın ilerleyen süreçlerinde hak kaybı yaşar mıyız? Tescilsiz iktisap hallerinde tasarruf işlemi yapılamıyor ancak kira sözleşmesi ve buna ilişkin dava açmak tasarruf işlemi olarak değerlendirilemez diye düşünüyorum.
Deneyim ve görüşlerinizi bekliyorum.Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :272, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 26-02-2024 23:26
Merhaba Meslektaşlarım,
Müvekkilimin işten çıkışı 20-25 gündür yapılmadı. Daha öncesinde işten çıkışına dair ihtar da çekmemişti. Ancak işten çıkış sebebi haklı sebep teşkil etmekte maaşların ödenmemesi , geç ödenmesi ve sigorta primlerinin eksik yatırılması, mobing gibi nedenler ile çıktı.Şimdi ihtar çekmeyi düşünüyoruz.İhtar çekmek içinde geç kalındı yasal olrak biliyorum.Ancak sizlere danışmak istediğim bir konu var.
-Çekeceğimiz ihtarda işin 20 gün öncesinden bırakıldığını belirtmeli miyiz?
-Yoksa işten çıkış bildirgesi de düzenlenmemişken işten yeni çıkmış gibi göstersek buna bağlı olarak maaş alacağı da oluşmuş olsa ilerideki süreç için karşılaşabileceğimiz olumsuz bir durum olur mu? (Örneğin işe arka arkaya 3 gün gelmedi gibi bir savunma ile tanıkla ispat yapılıp müvekkilimin haksız nedenle sözleşmeyi feshettiğin yönelik bir iddia da bulunulabilinir mi? Bu iddiann geçerliliği ne olur?Sonuçta işten çıkış tarihi verilmemesi hali hazırda çalışmaya devam edildiği anlamına da gelmekte bu hususta delil olarak resmi nitelikte evrak bulunacak elimizde ve tanığın beyanlarının geçerliliği ne olur ? )
-Ayrıca başka önerileriniz var ise izlenilecek sürece paylaşırsanız çok sevinirim meslektaşlarım teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :291, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avhanim, Tarih : 26-02-2024 15:12
Merhabalar meslektaşlarım,
Bu konuda biraz araştırma yaptım ancak net bir sonuca varamadım. Sizlerin de fikirlerinizi almak isterim:

Baba, boşanma davasında kararlaştırılan ve kesinleşen nafakayı ödemiyor, müşterek çocukları görmek için kararlaştırılan kişisel ilişki günlerini açıkça ihlal ediyor. Çocuklardan biri (12-13 yaş) bu durumdan oldukça razı çünkü baba telefon alıyor, eğitimini aksatıyor, "okuma ticarete atıl" şeklinde yönlendiriyor. Çocuk annesiyle ciddi ölçüde çatışma yaşamaya başladı ve annesi de büyüyen çatışmaların sonucunda sinirlendiğinden ve biraz da mecburiyetten çocuğun valizini hazırlayarak babaya gönderdi.

Sizce bu durumda Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğüne talepte bulunulup çocuğu almak için babaya bildirimde bulunmak mantıklı mı? Yoksa bunu yaparsak, çocuğun beyanı alındığında annesinin yanına gelmek istemediğini söylemesi bize daha sonra problem mi oluşturur? Okul devamsızlığı ve dershaneye düzenli gitmemesine dayanarak kişisel ilişkinin kaldırılması için dava açmak mı gerekir?

Fikirlerinizi alabilirsem çok memnun olurum...
İyi çalışmalar hepinize, şimdiden çok teşekkürler!
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :255, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04262209 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.