Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : norrinradd, Tarih : 29-11-2023 14:40
Merhaba meslektaşlarım. Elimizde bir tahliye taahhüdü var. Tahliye taahhüdünde “… tarihinde tahliye edeceğim” yazıyor kısaca ve imza da var. Boşluk bırakılan tahliye tarihini zaten doldurmamızda bir problem yok anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispat etmesi lazım kiracının yazılı delille. Ancak taahhüt tarihi yazmıyor hiçbir yerinde. Tahliye tarihini doldururken cümlenin sonuna yani “tahliye edeceğim” in sonuna taahhüt tarihi gibi tarih yazılırsa veya direkt boş bir yere “taahhüt tarihi: x tarihi” yazılması özel belgede sahtecilik suçunu oluşturur mu? Yoksa taahhüt tarihi yazılı olmadığı için bu tarihin sonra bu şekilde eklenmesi de taahhütnameyi geçersiz kılmadığından anlaşmaya aykırı eklendiğini yine kiracı mı ispatlamalı yani yine özel hukuk uyuşmazlığı mı olacak? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :666, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : osmmdr, Tarih : 29-11-2023 13:37
sayın meslektaşlar,
elimde ödeme tarihi 28.11.2023 olan bir bono var. bu bonoyu 29.11.2023 tarihinde icraya koyabilir miyim? koyamazsam en erken hangi tarihte koyabilirim. teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :586, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avma98, Tarih : 29-11-2023 11:48
Merhabalar meslektaşlarım, bir icra dosyamızda karşı tarafın itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ olmayıp sadece dairenin durdurma kararı tebliğ olmuştur. Bizler ise itiraz dilekçesini UYAP üzerinden görüp daire kararı tarafımıza tebliğ edilmeden önce arabuluculuk sürecimizi başlatmış olduk.

Bu durumda, arabulucuya başvurumuz ile hak düşürücü süre başlamış oldu mu, icra dairesinin itiraz dilekçesini tebliğ etmemesi ve bunun yerine sadece durdurma kararını tebliğ etmesi yine de itirazın tebiği olarak kabul edilerek hak düşürücü süreyi başlatır mı? Bu bilgilere göre arabuluculuk sürecinin tamamlanması ile hak düşürücü sürenin başlangıcı arasındaki farkı hesaplayarak 1 yıllık süreye eklemek düşüncesindeyiz. Bu hususlarda herhangi bir karar bilen meslektaşım varsa o kararı da paylaşabilirse çok sevinirim. Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :670, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : childrenofthegrave, Tarih : 28-11-2023 17:57
Sayın meslektaşlarım, öncelikle hepinize kolaylıklar dilerim.

Müvekkilim kiracısı ile 10/11/2022 tarihinde 1 senelik konut kira sözleşmesi imzalıyor. Fakat 10/11/2023 itibariyle kendisinin de kirada yaşıyor oluşu ve yaşadığı evin kirasının yaklaşık 3 kat pahalı olması sebebiyle kiraya verdiği evine ihtiyacı söz konusu oluyor.

Sorum ise şu olacak:
Borçlar Kanunu gereğince belirli süreli kira sözleşmelerinde ihtarname şartı aranmadan, kira sözleşmesinin bitiminden itibaren 1 aylık süre içerisinde tahliye davası açılabiliyor. Müvekkilim adına 18/11/2023 tarihinde kiralananın tahliyesi konulu zorunlu arabuluculuk süreci başlattık. Sizce 10/11/2023 tarihi öncesinde ihtarname çekilmesi gerekir miydi? Sözleşme 10/11/2023 tarihinin dolmasıyla belirsiz süreli sözleşme haline mi geldi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :663, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : AVUKAT2549, Tarih : 27-11-2023 16:46
Herkese merhaba,

Sayın meslektaşlarım, tarafımızca Örnek 14 icra takibi yapılmıştır. Kiracı tarafından takibe ve imzaya itiraz olmuştur. Tarafımızca itirazın iptali davası açılmış ve yerel mahkeme lehimize karar vermiştir. Yerel mahkemede davalı taraf(kiracı) kendisini vekille temsil etmiştir. İcra dosyasına karşı tarafın vekili vekalet sunmamıştır.

İcra dosyasına ise yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin ek takip talebi oluşturulmuştur. Söz konusu takip talebinde vekil eklenmeyi unutulmuş ve asile tebligat çıkmıştır. Şu an daha asile ulaşmamıştır fakat il içi aktarmadadır ve ulaşacaktır. Bu aşamada fark edilmiş ve sehven vekilin eklenmediği belirtilip tekrardan takip talebi oluşturulup borçlu vekiline tebliğ yapılması talep edilmiştir.

İlk gönderdiğimiz ödeme emrinden dolayı karşı taraf şikayete dayanarak dava açabilir mi?

Yine icra dosyasında vekilin adı geçmemesi asile tebligat yapmamız için yeterli miydi ?

Saygılarımla.Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :656, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Simay KOŞAL, Tarih : 27-11-2023 11:07
Sulh hukukta açılan tahliye dosyasında müvekkilin tahliyesine karar verildi, tehiri icra talepli istinaf ettik. Alacaklı vekili tahliye talep etmeksizin yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin icra takibi başlattı.

Vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin açılan icra dosyasına tehiri icra kararı alırsam, tahliyeye ilişkin açacağı takip için yeniden mi tehiri icra istemem gerekir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1874, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : nefise, Tarih : 24-11-2023 18:12
İİK 277 vd. gereğince alacaklı banka tarafından borçlularla birlikte taşınmazı iktisap eden iyi niyetli 3. kişi konumunda olan müvekkil aleyhine tasarrufun iptali davası açılmış olup, yargılama neticesinde müvekkil ve bir kısım davalılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.

İcraya konu alacak miktarı çok yüksek olduğundan müvekkilin ya da karar aleyhine çıkan diğer davalıların da dosya borcunun tamamını karşılar nitelikte teminat/teminat mektubu sunması mümkün değildir. Karara karşı tehiri icra talepli istinaf kanun yoluna başvurulması halinde, müvekkil yönünden tasarrufun iptaline karar verilen taşınmazın teminat gösterilmesi ya da taşınmaz bedeli üzerinden teminat hesaplanmasına ilişkin uygulamada tecrübesi olan ya da emsal karara rastlayan meslektaşımız varsa yardımlarını rica ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :886, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Çağla Gülsün ERKOÇ, Tarih : 24-11-2023 16:25
Merhaba,ilamlı icra takibinin sehven açılmış olması halinde icra ödeme emri tebliğ edilmesi talep edilmeden dosyadan alacaklı tarafından vazgeçilmesi halinde karşı taraf vekiline herhangi bir icra vekalet ücreti ödenmesi gerekmekte midir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1142, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 24-11-2023 16:03
Herkese merhabalar, tek sanığın ve dört müştekinin olduğu dosyada ben iki kişinin vekilliğini yaparsam ve sanık ceza alırsa bana iki ayrı vekalet ücretine mi hükmediliyor yoksa tek vekalet ücretine mi hükmediliyor?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :788, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : osmmdr, Tarih : 22-11-2023 09:36
sayın meslektaşlar,
çoğunlukla sigorta tahkim hakemliği kararları icraya koyuyorum. ödeme emri vs işlemleri çabuk halleden aradığımızda telefonu açan bir icra dairesi varsa paylaşmanızı rica ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :997, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 21-11-2023 17:34
Merhaba Meslektaşlarım,
Ev sahibi olan müvekkilimin kiracısının evine tahliyeye gittik. Ancak kira sözleşmesinde müvekkilime ait olan bütün eşyalar yazılmamış. Bu sebeple tahliye sırasında sorun yaşadık, kiracı tahliye sırasında zaten evde değildi, biz gelmeden önce toparlanıp gitmişti. Kiracının bir kıyafeti bile yoktu. Evden çıkan bütün eşyalar müvekkilime aitti. Tahliye sırasında borçluya ait hiç bir eşya olmadığını dolapların çekmecelerin boş olduğunu kıyafet bile olmadığı hususunu ve çıkartılan tüm eşyaların müvekkilime ait olduğunu tutanağa geçirttim.
Bununla ilgili olarak genel haciz talebi başlığında bir dilekçe göndererek borçluya muhtıra düzenlenmesini talep etmeyi düşünüyorum. Muhtırada borçlunun bir itirazı yok ise eşyaların bize iade edilmesini müvekkilimin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini yazmayı düşünüyorum. Sizce etkili olur mu?
Bu durumu çözebileceğim başka bir çözüm önerisi olan varsa çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1206, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukuki_mülahazalar, Tarih : 21-11-2023 14:13
Merhabalar,

Müvekkil yaklaşık 6-7 sene önce döviz cinsinden mal satıyor ancak faturayı düzenlerken ödenecek miktarı TL ye çeviriyor. Yine borçlu tarafından da müvekkile ödemeye ilişkin verilen çekler de TL üzerinden oluşturuluyor. Geçen süreçte borç ödenmiyor. Şu an dövizin geldiği nokta malumunuz. Her ne kadar fatura ve çek TL üzerinden düzenlenmiş olsa da, döviz üzerinden ilgili borcu tahsil etme imkanımız var mıdır? Veya (borçlu şu an o günkü TL üzerinden sadece anaparayı ödeme istiyor) borcu TL üzerinden ödemek istedikleri şekilde alıp, geriye kalan zararımızı (dövizden dolayı) bir şekilde tahsil etmemiz mümkün müdür?

Şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :993, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 20-11-2023 11:14
ÖNEMLİ VE ACİL- Herkese merhabalar,
Meslektaşlarım, senetteki kefile icra takibi başlatmak istiyorum. Borçlu cezaevinde olduğu için müvekkilim borçluya icra takibi başlatılmasını istemiyor. Kefilin taşınmazları olduğu için direkt kefile icra takibi başlatalım diyor. Direkt kefile icra takibi başlatmak mümkün müdür?
Bir diğer sorum borçlu ve kefilin adresleri yazılmamış. Düzenleme yeri şeklinde bir ibarede yok. Borçluya ve kefile ait bir adres yazılsa yeterli olur mu?
Bir de naklen ve malen yazılması gereken kısım da boş, ne şekilde doldurulursa bizim için daha sağlıklı olur?
Sorumun aciliyeti var şimdiden teşekkür ediyorum
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :707, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 18-11-2023 15:18
Merhabalar, müvekkilim güvenlik görevlisi olarak hizmet ifa ederken ekip sorumlusu olarak hizmet ifa etmesi istenmiş ek olarak gerektiğinde şoförlükte yapmıştır. Müvekkilim maaş bordrosunu imzalamamış ancak işverenin talimatlarına da uyup hizmet ifa etmiştir. İş yeri dışında işlediği suçtan dolayı iş akdini feshetmiş ve alacak davası açtık. Sonucunda kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağımızın olduğu hususunda haklı çıktık. Ancak yerel mahkeme kararında ücreet alacağı talebimizi reddetti. Ücret alacağı bakımından iş bu kararı istinaf etsek lehimize bir durumla sonuçlanır mı? İsitnaf talebimizi redderse karşı taraf lehne vekalet ücretine hükmedilir mi
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :827, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 15-11-2023 13:26
Merhaba meslektaşlarım. Yazılı tahliye taahhüdü nedeniyle örnek 14 icra takibine kiracının itirazı üzerine sulh hukuk mahkemesinde "itirazın iptali ve tahliye" davası açtık. Yerel mahkeme davayı kabul etti ve hakim duruşmada istinaf başvurusu olursa reddedeceğim dedi (nedenini açıklamadı sanırım kesin olduğunu düşünerek bunu söyledi ama kararın sonunda istinaf yasa yolu açık olarak karar verdi, kesin olarak da vermedi). Aylık ödenen kira bedeli 2.000 lira. Sulh hukuk mahkemesinde görülen tahliye davaları (ve itirazın iptali) davasında istinaf kesinlik sınırı neye göre belirlenecek acaba? Veya başka hangi nedenler çerçevesinde bu kararın istinaf başvurusu reddedilebilir? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2894, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : batuhankenobi, Tarih : 14-11-2023 09:24
Herkese selamlar, iyi çalışmalar dilerim…

Müvekkil, kule tipi baz istasyonu kurulması amacıyla GSM operatörü ile yaptığı kira sözleşmesinin fesih bildiriminde bulunmuş ancak tahliye noktasında sonuç alamayınca bize danıştı. Şöyle ki;

1) Kiraya veren müvekkil ile kiracı GSM operatörü arasında müvekkile ait tarla vasıflı taşınmaz üzerine kule tipi baz istasyonu kurulması amacıyla 14.05.2008 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli, kira ödemesi yıllık-TL olan kira sözleşmesi yapılıyor,

2) 11.01.2013 tarihinde müvekkil, “...kira sözleşmesinin sona erecek olduğunu ve sözleşmeye devam edilip edilmeyeceğini…” bildiren bir ihtarname çekiyor,

3) 13.05.2013 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira yenileme sözleşmesi imzalanıyor,

4) 30.11.2017 tarihinde müvekkil, “…kira sözleşmesinin sona erecek olduğunu ve sözleşmeye devam edilip edilmeyeceğini…” bildiren bir ihtarname çekiyor,

5) Bu ihtarnameden sonra taraflar, yeni bir sözleşme imzalamıyorlar ancak kira ilişkisi devam ediyor,

6) Tarla vasfındaki kiralanan taşınmaz, 18.03.2021 tarihinde arsa vasfı alıyor,

7) 26.12.2022 tarihinde müvekkil, “…13.05.2023 tarihinde on seneyi dolduracak olan kira kontratını devam ettirmek istemediğini ve kira kontratını feshettiğini…” bildirir ihtarnameyi noter kanalı ile kiracıya iletiyor, (not: ihtarnamede tahliye talebi yok, sadece fesih bildirimi var.)

8) Kiracı, müvekkil ile hiçbir şekilde iletişime geçmediği gibi taşınmazı tahliye etmeyip kira bedeli de ödemeyerek kiralananı kullanmaya devam ediyor,

9) Müvekkil, 26.09.2023 tarihinde arabulucuya başvuruyor, 06.10.2023 tarihinde anlaşmama şeklinde son tutanak düzenleniyor ve bu tarihten sonra müvekkil tahliye ve kira alacağı talepleriyle bize danışıyor.

Müvekkilin yan parselde evi olduğundan buraya çocukları için ev yapmak istiyor. Bu nedenle öncelikle tahliye talep ediyor. Ayrıca alamadığı yıllık kira bedeli de var.

Benim burada kanaatim; kira sözleşmesinin 30.11.2022 tarihinde belirsiz süreliye döndüğüdür. Bu nedenle çok yapacak bir şey göremedim. Sizlerin yorumu nedir, daha önce buna benzer olayda tahliye edebilen var mıdır?

Vakit ayıran herkese şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim…
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1234, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : referansmektubu, Tarih : 13-11-2023 21:26
Meslektaşlarım merhaba, icra takibinin kesinleşmesinden sonra vefat eden bir muris var. Mirasçıları mirasın gerçek reddine ilişkin süresinde karar almışlar ancak vefattan sonra kendilerine yöneltilen takibe (kambiyo senetlerine özgü) itiraz süresini kaçırmışlar. Bu durumda, menfi tespit mi önerirsiniz, icra hukukta şikayet*yolu*mu?

Birbirinin aksi yönde yargıtay kararları mevcut. Süresiz şikayete tabi olduğuna ilişkin kararlara da rast geldim. Bu konuda fikri bulunan meslektaşım tecrübesini paylaşabilirse çok sevinirim...

İyi çalışmalar, iyi forumlar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :602, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : EksikHususlarGiderilsin, Tarih : 13-11-2023 15:02
Müvekkil kadın, boşanma davası devam ederken sevgilisiyle yaşamakta ve ondan hamile kalmıştır. Boşanma davası Ekim ayında kesinleşmiş ve taraflar boşanmıştır. Ancak geçtiğimiz günlerde doğan çocuk müvekkilin eski eşinin üzerine yazılmıştır. Müvekkilin eski eşi, soybağının reddi davası açmaya yanaşmamaktadır. Çocuk da yeni doğmuştur. Bu durumda çocuğa kayyım atanıp soybağının reddi davası mı açılmalı yoksa başka bir yol var mıdır? Bilgisi olan meslektaşların görüşlerini bekliyorum. İyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :383, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Serkanersen, Tarih : 09-11-2023 13:19
Değerli meslekteşlarım, ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına karşı itiraz halinde itiraz kabul edilirse borçlu lehine vekalet ücretine hükmediliyor. Ancak ihtiyati haciz talebinin reddi halinde borçlu lehine vekalet ücretine hükmediliyor mu, hükmediliyorsa maktu mu, nisbi mi hükmediliyor? İhtiyati haciz talebimiz reddedilirse alacaklı müvekkili zor duruma sokacak bir durum olur mu? Bu konuda içtihat veya makale bulamadım, yardımcı olursanız sevinirim, teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :850, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av. burcu ünlü, Tarih : 08-11-2023 14:21
Merhabalar, bir boşanma davamız var, diğer eş aile konutunu 3. kişilere devredemediği için bankalara borçlanmış. Bankalar cebri icra ile satış yapınca, davalının üzerine başka bir malvarlığı olmadığından müvekkil alacaklarını tahsil edemeyecek.

Biz bu icra dosyalarına konu borcu ödersek, ödeme yaptığımız miktarlar üzerinden diğer eşe alacak davası açabilir miyiz? Müvekkilin eşine rücu hakkı doğar mı? boşanma davası henüz kesinleşmedi. mal rejimi davasındaki tedbir de haliyle cebri icraya engel olmuyor.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :468, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,13617492 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.