Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : av.metehanaydın, Tarih : 19-02-2024 15:34
Sayın meslektaşlarım merhaba;
müvekkillerim 2022 yılının aralık ayında bir ev kiralamış kira sözleşmesiyle birlikte her ay için ayrı ayrı senet imzalamışlar. %25 zam ve diğer durumlardan dolayı ev sahibiyle kiracılar arasında sorun yaşanmış fakat müvekkil sonunda ev sahibinin verdiği rahatsızlığa dayanamayarak evi boşaltmıştır. Ev sahibi evden ayrıldıktan yalaşık 3 ay sonra bu senetleri toplu şekilde icraya vermiştir. 12 senedin tamamının düzenlenme ve ödeme tarihi aynı olmasına rağmen ne kira sözleşmesinde ne de senetlerin üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Takibin iptali davası açamadım çünkü hakim ben olsam ben bile reddederdim bu davayı Menfi tespit davası açmayı düşünüyorum ama elimizde kanıt olarak değerlendirilebilecek tek şey kira sözleşmesi. Ev sahibi ben senetleri kaybettim deyince müvekkil hiç peşine düşmemişler. Whatsapp mesajı bile yok. Yardımcı olabilecek bir bilginiz veya yargıtay kararı varsa çok memnun olurum.
İyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :442, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 14-02-2024 12:45
Merhaba meslektaşlarım. Borçlu ve müvekkilim alacaklı arasında bir sözleşme imzalandı ve akabinde bu sözleşmeye dayanarak dava açtık. Borçlu taraf ise sözleşme imzalanmasından 5 ay sonra (dava tarihinden de 1 ay sonra olacak şekilde) eğitim araştırma hastanesinden yaklaşık 1 ay yatmış ve sonra sağlık kurulu raporu almış ve şizofreni hastası olduğundan halihazır durumu itibariyle fiil ehliyeti olmadığı yazmaktadır. İlk derece mahkemesi bu rapora istinaden davamızı reddetti borçlunun fiil ehliyeti yok diye. İstinaf ise "borçlunun hastanede yattığı dönem bakımından yalnızca halihazır durumu itibariyle fiil ehliyeti olmadığı tespiti yapılmış, 5 ay önceki sözleşmenin imzalandığı tarihte fiil ehliyetinin olup olmadığının tespit edilmesi için dosyayı Adli Tıp'a gönder." gerekçesiyle bozdu. Şimdi ilk derece mahkemesi hastanın evraklarını toplayarak Adli Tıpa dosyayı gönderecek.

Adli Tıp'tan nasıl bir rapor çıkar bilgisi olan var mı veya bu şekilde şizofreniyle alakalı emsal karar bilen/böyle bir dosya ile karşılaşan meslektaşım var mı? Çünkü sözleşmenin imzalandığı tarihte kesinlikle herhangi bir hastalığı yoktu diyor müvekkilim. Adli Tıp nasıl tespit yapacak geçmişe yönelik? Teşekkür ederim şimdiden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :425, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 13-02-2024 17:34
Merhaba meslektaşlarım,
Şikayete tabii bir suçta uzlaştırma aşamasında anlaşma sağlanamaması üzerine açılan dava görülürken müşteki şikayetinden vazgeçerse davanın düşürülmesine karar verilir mi?Yoksa uzlaştırma aşamasında anlaşma sağlanamaması sebebiyle dava kamu davası olarak görülmeye devam mı edilir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :388, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Kübra Elif AYDIN, Tarih : 13-02-2024 11:42
Meslektaşlarım öncelikle iyi günler dilerim. Bir müvekkilim nafakanın artırımına ilişkin dava açmış ancak hakim davayı esastan reddetmiş. Karşı taraf lehine de asgari tutardan vekalet ücretine hükmedilmiş. Müvekkilim kararı istinafa götürmek için başvurusunu yaptı. Ancak karşı tarafın avukatı da bu vekalet ücretinin tahsili için müvekkilim aleyhine icra takibi başlatmış. Bildiğim kadarıyla nafakaya ilişkin takipler, dava kesinleşmeden de yapılabiliyor. Ancak olay özelinde nafakaya ihtiyacı olan tarafın talebi reddedilmiş durumda, aksine karşı tarafa vekalet ücretini ödemek durumunda kalıyor. Tahminimce kanun koyucunun amacı nafaka alacaklısını korumak. Ancak olayda çelişki söz konusu olduğunu düşünüyorum. Bu duruma karşı, karar kesinleşmeden icra takibi talebinin kabul edilmesi sebebiyle şikayet yoluna başvurabilir miyim? Ya da tehir-i icra sürecini işletmem mümkün müdür? Bunların dışında başka bir çözüm yolu da önerebilirseniz çok memnun olurum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :424, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Yalçın Berk AKGÜNEŞ, Tarih : 11-02-2024 19:34
Merhaba meslektaşlarım. Olay müvekkilin bir işletme de arkadaşlarıyla beraber oturduğu sırada işletmenin fotoğrafçısı tarafından fotoğrafının çekilmesi. Çekilen fotoğrafın odağı müvekkilde ve müvekkilin oturduğu işletmede içtiği içecek bira olup müvekkilin ailesi ve bazı arkadaşları tarafından bu durum bilinmemekte. Bu durumdan rahatsız olduğu için dava ve suç duyurusunda bulunacağız çünkü müvekkilin fotoğrafı reklam yüzü olarak kullanılmış. Reklam fotoğrafı vasıtasıyla bazı arkadaşlarının ''aa sen burada mıydın? AA sen içiyor muydun?'' v.b tepkilerini aldıktan sonra izinsiz kullanılan fotoğrafı görmüştür. İşbu sebeple dava açacağız ancak FSEK mevzuatına dayanarak açacağımdan ötürü davanın ihtisas mahkemesinde açılması gerektiği kanısında olsam da çekilen fotoğraf eser de sayılmayacağını düşünüyorum.

Meslektaşlarım bu sebeplere rağmen Asliye hukuk mahkemesinde mi tazminat davası açılmalı yoksa ihtisas mahkemesinde mi tanzim edilmelidir? İçtihat bu konuda bulmakta zorlandım. Yardımcı olan olmayan herkese teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :502, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 11-02-2024 18:00
Merhaba meslektaşlarım, müvekkilime güveni kötüye kullanma suçundan2 yıl hapis cezası verilmesi durumunda mağdurun zararı da giderilmez ise 2 yılın yatarı var mıdır?Önceden korona izni ile girdi çıktı yapıyorlardı hala bu durum devam ediyor mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :703, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : GKHNÇLT, Tarih : 09-02-2024 23:25
öncelikle iyi çalışmalar. Müvekkillerin murislerinin doğum tarihi 1945 olmasına rağmen tapuda 1339 olarak görünmektedirv ediğer bilgilerinde bir eksiklik bulunmamaktadır.. Tapuda işlem yapılırken bu durumun kendilerince düzeltilmeyeceği,dava açılması gerektiği söylenmiştir. Murisin doğum tarihi nüfus kayıtlarında 1945 olarak görünmektedir. Sadece mirasçılardan bazıları tarafından doğum tarihin 1945 olarak düzeltilmesine yönelik Sulh Hukuk Mahkemesinde tapu kaydı düzeltim davası açılabilirmi
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :424, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukatt2121, Tarih : 09-02-2024 19:20
Merhaba Meslektaşlarım,
Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin E.2022/3443 K.2022/5629 sayılı kararında Anne babanın yaptığı işlem satış ise kanuni karinenin öne geçtiğine dair içtihat olduğundan bahsediliyor. Bu içtihat yerleşik bir içtihat mıdır? Benzer başka içtihatlarda varsa bilgisi olan meslektaşlarım paylaşırlarsa sevinirim. Çünkü dosyamı anne babanın yaptığı satış işleminin bağış sayıldığına yönelik eski yargıtay içtihatlarına dayandırmayı düşünüyordum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :505, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ayzıt, Tarih : 09-02-2024 14:54
Merhaba sayın meslektaşlarım,
Paylı mülkiyette paydaşlardan biri vefat ediyor ve bu paydaşın kamu borcu var. Kamu borcu olduğundan hissesi satın alınamıyor. Biz kamu borcunun olması ve hissenin devredilememesi gerekçesiyle TMK 696'ya göre bu şahsın ve mirasçıları yeni maliklerin hisse paraları ödenerek taşınmaz hissedarlığından çıkarılması için paydaşlıktan çıkarma davası sizce açılabilir mi ? Konuya ilişkin detaylı bir araştırma yaptım fakat bir içtihada rastlayamadım. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :565, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : arwenaksamyildizi, Tarih : 08-02-2024 21:03
merhabalar meslektaşlarım. müvekkil aleyhine açılan tahliye davasında kabul kararı verildi. gerekçeli karar salı günü tebliğ edildi. tehiri icra talepli olarak istinaf ettim. derkenar icra dosyasına girdi. dosya hesabı talep ediyorum ancak dosya hesabımı yapmadı icra iki gündür. talep kabul demiş ama bi rapor yok. ilk defa tahliye davasında tehiri icraya başvuruyorum bu aşamada bilgi olarak eksiğim maalesef. biliyorum ki 3 aylık kira bedeli dosyaya depo edilecek. direkt olarak 3 aylık kirayı teminat olarak yatırıp mehil vesikası talep edebilir miyim? yapılacak dosya hesabında 3 aylık kira bedeline başka eklenti var mıdır?
not:ilam vekalet ücreti hariç, onun ayrı bir prosedür olduğunu biliyorum. teşekkürler şimdiden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :866, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avsila, Tarih : 08-02-2024 12:59
meslektaşlarım merhaba, tahliye taahüdünün icra takibine koyduk ve itiraz edildi. İtirazın iptali ve tahliye davası açacağız. Arabuluculuk başvurusu yeni bir alan olduğundan tereddütlerim var. Nasıl bir yol izlenmelidir? Uyuşmazlık türünü özellikle ne olarak seçiyorsunuz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :599, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : bersu, Tarih : 08-02-2024 11:00
Merhabalar meslektaşlarım, müvekkillerin babası olan muris taşınmazını iş yeri olarak kullanılmak üzere sözlü olarak kiraya vermiş. Vefat ettikten sonra çocuklar mirasçı olarak kira ilişkisine devam etmiş ancak bu defa kiracı ile yeni tarihli yazılı bir kira sözleşmesi yapmışlar.

Kiracının, muris zamanında yazılı bir kira sözleşmesi olmasa bile yapılan ödemeler ve sair sebeplerle eskiden beri kiracı olduğuna ve kira ilişkisinin başlangıcına dair bir şüphe söz konusu değil , tespit edilebilir durumda.

Merak ettiğim husus; muris zamanında başlayan kira ilişkisi yasada aranan 10 yıllık kira süresini doldurmuş durumda.

Bu halde , mirasçılar tarafından yapılan yazılı kira sözleşmesi yeni bir sözleşme sayılmadan (kiracıya ekstra bir yük getirmeden kira bedeli ve ödenecek banka hesap numarası için yapılmış), kira ilişkisinin kesintisiz devam ettiği kabul edilerek 10 yıllık süresinin dolması sebebiyle kiraya veren kira akdinin feshi ile tahliye talep edebilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :480, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukukçu077, Tarih : 07-02-2024 20:08
Herkese merhabalar,
Dört katılanın, bir sanığın bulunduğu dosyada tüm katılanlar yönünden sanığa ceza verilmiştir. Ceza hagbye çevrilmiştir. Manevi tazminat davası açacağız. Her kişi tarafından aynı kişiye ayrı ayrı manevi tazminat davası açayım diye düşünüyorum. Vekalet ücretinin ayrı ayrı çıkması açısından bu şekilde düşünüyorum. Siz değerli meslektaşlarımın da görüşünü almak isterim. Miktar yönünden de fikirlerinize açığım. Taraflar memurdur.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :488, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avsoruc, Tarih : 06-02-2024 19:53
Merhaba meslektaşlarım,
İhtiyaç nedeniyle tahliye talepli dava dilekçesinde tahliye konusu mecurun adresini kira sözleşmesine göre belirttik.

Ancak dava devam ederken farkettik ki; yıllar içinde mecurun bina numarası değişmiş.

Tahliye kararı takibe konu edildiğinde sanırım bu durum icra memurunun tahliyeden imtinasına dahi sebep olabilir.

Ne hikmetse tapuda da bina numarası bilgisi yok.

Halihazırda davamız devam ettiği için, bu durumu mahkemeye nasıl bildirebilirim? Maddi hataya ilişkin beyan mı sunmalı yoksa dava talebimiz ıslah mı edilmeli? Delil sunmam şart mı?

Esasen yargılamanın uzamasını engellemek adına en hızlı yolu bulmaya çalışıyorum.

Çok teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :429, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 06-02-2024 08:36
Merhabalar, İcranın iadesi yoluna başvuracağız ancak arada kaldığım bir husus var.

Müvekkil yıllar önce döviz borcunu fazla şekilde icra dairesine ödemiş ancak o zaman ödenen 13 bin dolar karşılığı Türk Lirası şu an 3 bin dolar değerinde. Bizim icranın iadesi yoluyla zamanında ödediğimiz miktarın döviz karşılığını ( borç aslında döviz cinsindendi, icra dairesine ancak TL yatırılabiliyor) talep edebilir miyiz?

Bununla ilgili olumlu olumsuz karar var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :408, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : AV. SUNA DÖNDAR, Tarih : 02-02-2024 16:40
Merhabalar;

Maliye arazisine geçit hakkı tesisisinde husumet Milli Emlak'a mı yoksa Mal Müdürlüğüne mi yöneltilmelidir?

Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :489, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : rosinante, Tarih : 02-02-2024 10:01
Merhaba,

Kira uyarlama davasında davalı vefat etti. davalı çocukları ile beraber aynı evde kalıyordu. Bu durumda dava düşer mi? mirasçılarıyla mı devam eder? işleyiş nasıl olur?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :501, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Buğra YILDIZ, Tarih : 01-02-2024 15:30
Merhaba;

Müvekkilim tornacı olarak kendi iş yerini işletmektedir. Bir gün whatsapptan kendisine tanımadığı birisi mesaj atar ve müvekkilim bu kişiye "torna bedeli" açıklamasıyla bir miktar söz konusu şahsın IBAN numarasına ödeme gönderir. Fakat bu kişi daha sonra müvekkili engeller.

Bunun üzerine şahıs hakkında icra takibi başlattık ve karşı taraf itiraz etti. Haliyle itirazın iptali davası açacağız.

1- Davayı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığından asliye hukuk mahkemesinde mi açmak gerekir?

2- Somut olayımızda arabuluculuğa başvuru zorunlu mudur?

Bilgileriniz için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :904, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : onurkocak, Tarih : 01-02-2024 13:22
Meslektaşlarım ve üstadlarım merhaba.
Alacaklı vekili olduğumuz bir icra dosyasında bankalara 89/1 gönderdik.
Ziraat bankasının cevabında borçlunun hesabındaki paraya haciz konulduğu belirtilmiş olup devamında da "Ancak haczedilen hak ve alacaklar üzerinde öncelikli olarak Bankamız rehin/alacak hakkı bulunduğundan, haciz şerhi Bankamız rehin/alacak hakkından sonra gelmek üzere işlenmiştir ve rehinli olan meblağlar Bankamız rehin hakkının sona ermesi halinde ödenebilecektir." ifadesi yer almaktadır.
Daha önce işlem yaptığımız icra dosyalarında da bankaların 89/1 cevabında bu ifade zaten yer almaktaydı. Bu cevapların üzerine bankadaki hacizli paranın dosyaya gönderilmesi talebi gönderdiğimizde bankalar 2 3 gün içerisinde hacizli parayı icra dosyasına yatırmışlardı hep. Fakat ziraat bankası bu talebimize rağmen 1 aydır parayı icra dosyasına yatırmadı. Borçlunun hesabında başka haciz de bulunmamaktadır.
Daha önce böyle bir durumla karşılaşan oldu mu? Hesaptaki paranın icra dosyasına yatırılması için ne yapmalıyım? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :764, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 31-01-2024 08:53
Merhabalar, bu konuyla ilgili daha önce sorulmuş sorulara tatmin edici cevaplar bulamadığımdan sormak istiyorum.

Kira tespit davası açmadan önce tebliğ ettiğimiz ihtarnamede yazan aylık kira bedelini kabul etmeyen kiracıdan daha fazlasını dava dilekçesinde talep edebilir miyiz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :583, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04359889 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.