| Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
|
|
|
|
Merhabalar. Borçlu şirketin kasap deposuna fili hacze gittik. Orada bulunan 3. şahıs istihkak iddiasında bulundu. İcra memerunca İİK 96-97 'ye göre işlem yapıldı ve 3. şahıs tarafından istihkak davası açıldı. Açılan davada haczedilen malların muhafaza altına alınmasının ve satışını ile paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını talep etti. Mahkeme tedbir talebini reddetti. İcra hukuk mahkemesi 3. kişi tarafından istihkak davası açılmadan önce istihkaka konu mallar yönünden takibin devamına karar verdi.
Sorular
1-3.Kişinin açmış olduğu istihkak davası devam ederken haczedilen hayvanların satışı istenebilir mi?
2-İlk defa satış isteyeceğim ve usulü ve sıralamayı pek bilmiyorum pratikte. Satış aşamasında ne yapılması gerekiyor. Hangi talepler gönderiliyor. Yerinde satış nasıl uygulanıyor.
Şimdiden çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar
.
|
|
|
|
|
|
|
Herkese iyi günler dilerim,
Müvekkil yurt dışında boşanmış olup, ilgili kararda türkiyedeki mallar üzerinde de bir paylaşım yapılmıştır. Boşanma kararı, eski eş ile birlikte başvurularak konsolosluk tarafından tanınmış vaziyettedir. Sadece mevcut mal paylaşımı için ilgili kararın tenfizini talep etmek yeterli olacaktır diye düşünüyorum, ancak boşanma kararının mahkemece tanınmadığı için doğrudan tenfizine geçilemeyeceğine dair bir kaç söylenti kafamda soru işareti oluşturmaktadır. Bu konuda nasıl bir yol izleyebilirim?
|
|
|
|
|
|
|
Mrb,
iki borçlunun birinin adresinde idari birim olmazsa;
1-senet o borçlu veya iki borçlu bakımından senedi geçersiz kılar mı?
2-senet kambiyo vasfında mıdır ?
|
|
|
|
|
|
|
Sayın meslektaşlarım merhaba, aday sürücü olduğum için hız sebebiyle ehliyetim iptal edildi. Müvekkil görüşmesine geç kalmamak için hızımı fark edemedim.
Sulh cezadan itiraz ettim. Bu noktada olumlu sonuç alan oldu mu aranızda? Veya çevrenizde duyduğunuz olumlu bir durum. Düşünceniz nedir? Oldukça stresliyim, sizlere danışmak istedim.
Saygılarımla
|
|
|
|
|
Yazan : parkhk,
Tarih : 17-04-2024 14:16
|
Meslektaşlarım merhaba. Kısaca sorum şudur: İlamsız takibe borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği takdirde 1 yıllık süre içinde itirazın iptali davası yerine alacak davası açılabilir mi?
Açılan alacak davasında ihtiyati haciz talep ettiğimiz takdirde ihtiyati haciz kararının uygulanacağı icra dosyası ile asıl icra dosyası arasında derdestlik oluşur mu?
İyi çalışmalar dilerim.
|
|
|
|
|
Yazan : sumeyra,
Tarih : 17-04-2024 11:33
|
|
İyi günler. Mahkeme açtığımız boşanma davasında yetki itirazını kabul edip, mahkemenin yetkisizliğine karar verdi. Biz verilen yetkisizlik kararına karşı itiraz edeceğiz. İstinaf süresi ne zaman başlar. Kararın verildiği tarihten itibaren mi başlar. Bilgilerinizi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız, sevinirim...
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba değerli meslektaşlarım,
Bir müvekkilimiz kendisine ait dükkanında çakma marka logolu çakmak satması sebebiyle marka vekili tarafından şikayet edilmiş. Daha önce bu hususta soruşturmanın nasıl ilerlediği ya da HAGB/beraat çıkıp çıkmayacağı hakkında bilgisi olan meslektaşlarımızdan yardımlarını bekliyorum.
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkil kiraya verendir. Kiracısı tahliye taahhütnamesi veriyor. Tahliye taahhütnamesindeki tahliye tarihinde kiracı çıkmıyor. Kiracının itirazı üzerine sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali konulu derdest bir davamız var.
Kiraya veren ise kiracısının çıkacağı tarihi düşünerek 3. bir şahsa tahliye tarihini başlangıç tarihi baz alarak kira sözleşmesi imzalıyor. Kira sözleşmesinde kiracının tahliye tarihinde çıkmaması halinde 100.000-TL cezai şart koyuyorlar ve 3. şahsa ödeneceği yazılıyor. Müvekkil ise bu ödemeyi şu an yapmak istemiyor. Ödeme yapması halinde kiracısından bu parayı tahsil edebilir mi?
Mahkeme kararı araştırdım hiç bulamadım. Bana olur gibi geliyor. Elinizde karar var mıdır ? Bu konuda fikirleriniz nelerdir ?
Herkese teşekkür ederim..
|
|
|
|
|
|
|
Merhabalar Sayın Meslektaşlarım,
İki sanığın birden fazla suç nedeniyle yargılandığı ceza davasında sanıklar hakkında tehdit ve yaralama suçlarından HAGB kararı verilmiş itiraz üzerine yapılan incelemede itiraz reddedilerek bu suçlar bakımından hüküm kesinleşmiş olup kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve henüz kesinleşmemiştir. Bu durumda katılan vekili olarak vekalet ücretini icraya koymamız mümkün müdür?
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
Bir icra dosyamda Limited şirketin sermayesine ve şirket hisselerine haciz talep ettim. Ancak şirketin bağlı bulunduğu Ticaret Sicil Müdürlüğünden şu şeklide yanıt aldım. ''Ltd.şti'nin esas sözleşmesinde; taahhüt edilen
sermayenin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise korunup korunmadığı mevzuat gereği Müdürlüğümüz tarafından tespit ve tescil edilebilen bir husus olmadığından ve ticaret sicili kayıtlarına haciz konulamadığından ilgi yazınızda bildirilen şirketin kayıtlarına ve sermaye kaydına haciz konulması ile ilgili olarak Müdürlüğümüzce herhangi bir işlem yapılamamıştır.''
-İlgili şirketin sermayesinin korunup korunmadığı bilgisine nereden ulaşıp haciz talebinde bulunabilirim?
|
|
|
|
|
|
|
|
hamiline yazılı bir çek mevcut. Çekte lehtar yok daha sonra çek ciro edilerek A'ya veriliyor. A da Bye veriyor. B bankaya götürüyor karşılıksızdır işlemi yapılıyor. B hem A'ya hem de çek keşide edene kambiyo senetlerine ilişkin icra takibi başlatabilir mi?
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım;
Takibe koyacağımız bir bono var ancak elimizdeki senette garip bir durum söz konusu. Senedi düzenleyen A kişisi senedin arkasına bir adet beyaz ciro yapmış, ardından B kişisi de beyaz ciro yapmış. (Sadece kendi isimlerini yazıp imza atmışlar. Ödeyiniz ibaresi yok.)
Senedin hamili müvekkil C, senette lehtar yazılı değil.
Lehtar olarak müvekkil C’yi yazarak A’ya takip yapacağız. Ciro silsilesinin bozuk olması, biraz da saçma bir şekilde bozuk olması bize problem yaşatır mı? İlk cironun keşideciye ait olması herhangi hukuki bir anlam ihtiva ediyor mu? Ciroların üzerini çizip, iptal etmemiz senette tahrifat anlamına gelir mi?
|
|
|
|
|
Yazan : tst,
Tarih : 01-04-2024 10:54
|
Müvekkilim 2 gayrımenkulünü 2 torununa paylaştırmak istiyor. 2 çocuğundan 1er torunu var. Tapuda devir esnasında veya vasiyetname yoluna gidilmesi durumunda "30 yaşına gelene kadar satamayacakları" na dair bir şart konulabilir mi?
Taşınmazları çocuklarına değil torunlarına bırakacağı için çocukları saklı payları ile ilgili olarak mirastan feragat etmeliler mi?
Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
Yazan : safer,
Tarih : 28-03-2024 14:16
|
|
Merhabalar. Müvekkil 5 yıldır bir inşaat firmasında ustabaşı olarak çalıştığını ve bu süre zarfınca işverenden maaş dahil hiçbir ücret almadığını iddia ediyor. SGK kayıtlarında da dediği gibi 5 yıllık kayıt mevcut. Ücret almama sebebini de işverenin kendisine ev verme vaadine bağlıyor. İşveren 5'ten fazla işçi çalıştırıyor. Müvekkilin hiçbir zaman banka hesabı bile olmamış. Ayrıca işe girdiğinde imzaladığı sözleşme haricinde hiçbir kağıda da imza atmadığını söylüyor. Ben bu beyanlarını ve bu alacakların tahsili için muvafakatinin olduğunu yazılı olarak kendisinden aldım. Sorum şu; daha önce bu gibi bir olayla karşılaştınız mı? Hiçbir ücret ödenmediği gibi sert bir iddia mahkemece kabul görür mü?
|
|
|
|
|
Yazan : avukat68,
Tarih : 27-03-2024 15:18
|
Merhaba,
İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açacağım. Kiraya verenin, tapuda adına kayıtlı tahliye talep ettiği taşınmazla aynı nitelikte olmayan ve aynı ilçe sınırında bulunmayan bir evi var. Bu evin tahliyeye engel olmadığına ilişkin Yargıtay kararı arıyorum.Cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
|
Yazan : safer,
Tarih : 27-03-2024 14:54
|
|
Merhabalar. Ocak 2024de açmış olduğumuz ihtiyaç sebebiyle tahliye davasında davalı taraf mart ayında taşınmazı tahliye etti. Henüz tensip zaptını bile tebliğ almamıştı. Ancak davayı açmadan önce çektiğimiz ihtara cevap vermemiş olması ve arabulucu toplantısında da evi tahliye etmeyeceğini bildirmiş olması sebebiyle dava tarihinde davayı açmakta kusurumuzun olmadığı çok açık. Ayrıca tapu müdürlüklerinden de müzekkere cevapları geldi, müvekkilin sadece 1 tane taşınmazı var o da davaya konu olan. Davanın konusuz kaldığı dolayısıyla karar verilmesine yer olmadığı kararı ile birlikte vekalet ücreti talebimizi içerir bir beyan dilekçesi sundum. İlk duruşma 2025 şubatta. Sizce burada ilk duruşmanın beklenmesi şart mıdır? Tarafımca yapılabilecek bir şey var mıdır?
|
|
|
|
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım. Tahliye taahhütnamesine dayanarak icra takibi başlattık ancak imzaya itiraz etti kiracı borçlu. Arabuluculuk aşaması tamamlandı ve dava açacağız. İmza itirazında ispat külfeti kimde olacak yani bilirkişi ücretini yatırması gereken kişi kim olacak davada? İmza itirazını yapan kiracı mı yoksa davacı alacaklı kiraya veren mi? Emsal karar var ise paylaşabilirseniz çok makbule geçer meslektaşlarım, şimdiden tekrardan teşekkürler.
|
|
|
|
|
Yazan : yuzuak,
Tarih : 23-03-2024 21:24
|
|
Meslektaşlarım merhaba. Ticari mahiyette olmayan ödünç verme sözleşmesinde ihtarname göndermeden icra takibi başlattık. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren 6 haftalık bekleme süresini doldurduktan sonra alacak davası (itirazın iptali değil) açsak ödeme emrinin tebliği ilk istem olarak sayılır mı? Teşekkürler.
|
|
|
|
|
Yazan : bilgin,
Tarih : 23-03-2024 17:55
|
|
Konturat ile oturan kiracı Ocak 2024 de vefat ediyor tek mirasçısı olan karisi(1 de ufak çocuk var ancak velisi bu hanım) veraset ilamı alıp B.K. nun kendisine tanıdığı hak ile büroyu işgal edip Ocak ve Şubat kiralarını kendi adı ve mirasçı sıfatı ile hesaba gönderdi Mart ayı geldiğinde büroları boşaltıyor ve fakat Mart ayı kirasını ödemediği gibi anahtarları da teslim etmiyor bu durumda borç mirasçı sıfatlı hanıma ait olduğuna göre 3 aylık süreyi beklemeden dosyaya veraset ilamı fotokopisini de koyarak icra takibini bu hanımıborçlu göstererek yaptığımda takip terekeye karşı mı yoksa direkt bu hanıma karşımı yapılacak dosyaya veraset ilamı ve konturat fotokopisini koymak yeterli mi cevapları bekliyorum
|
|
|
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhabalar,
Site yönetimi topladığı aidat ve demirbaş bedelleriyle bankada vadeli hesap gibi imkanlarla gelir elde etmek istiyor. KMK'da yöneticiye banka hesabı açma yetkisi açıkça verilmiş. Kat maliklerinden onay almadan bu şekilde toplanan paraları değerlendirebilir mi ? İzlenmesi gereken prosedür nedir?
Şimdiden çok teşekkür ediyorum.
|
|
|
|
