Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : Oğulcan Aydın, Tarih : 04-09-2025 16:45
Merhaba sayın meslektaşlar.

Garip bir olay ile karşı karşıya kaldım.

Kiracı bir AVM de dükkan kiralamış ve burada mobilya satım işi ile uğraşıyor. Kiraya veren kiracıyı çıkartmak tahliye etmek için sair zamanlarda dükkan elektriklerini keserek ve havalandırma borularından mobilyaları çürütmeye deformasyon uğratmaya yönelik özel bir toz sıkmaktadır. Bu husus da delil tespiti ile tespit edilmiştir.

Kiracı dayanamayarak kiralananı tahliye etmesine karşın 6.500.000,00 TL den fazla malı ziyan olmuştur.

Bu husus da hangi yola gideceğime karar veremedim. Mevcut Zarar ve eşyaların satılamamasından sebep doğacak zararı tek davada isteyemediğimi öğrendim. Bu husus da nasıl bir yol izlenmesi gerekir ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :853, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : drako, Tarih : 04-09-2025 14:16
Merhaba meslektaşlarım. Şahsi bir meselem nedeniyle bu başlığı açıyorum.

Yeni bir ev satın aldım ancak aldığımda evin kanalizasyon bağlantısı olmadığını bilmiyordum. Neyse sonrasında komşulardan öğrendim ki evimizin altında foseptik çukuru var imiş ve bu çukuru BUSKİ ( Bursa Su ve Kanalizasyon İşleri) temizliyormuş.

Komşular ve eski ev sahibi bir kaç kez BUSKİ'ye başvurmuş altyapının bağlanması için ama Buski hep bunun için ekstra ve fahiş ücretler talep etmiş . Gereken tüm masrafları taraflara yüklemiş ve bu zamana kadar gelmiş.

Ancak şuanda ne foseptik temizleniyor ne bağlantı yapılıyor. Ben bu durumda ne yapabilirim*

1)İzinsiz başka bir usta ile ana bağlantıyı yapsam problem yaşar mıyım? Zorunluluk hali vs. dikkate alınarak.

2)Bildiğim kadarıyla altyapı hizmetini belediyeler sağlamak zorunda. Dolayısıyla BUSKİ'ye alt yapının bağlanması için bir dava açabilir miyim? Açılacak davanın niteliği idari yargı kapsamına mı girer?

3) Yoksa BUSKİ'nin istediği parayı yatırıp altyapıyı yapıp ardından BUSKİ'ye paranın iadesi için dava mı açmak mantıklı?

Teşekkürler şimdiden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :842, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.hakkicinar, Tarih : 03-09-2025 09:28
Merhaba meslektaşlarım.
Yargıtay incelemesinde olan iş kazasına dayalı tazminat dosyamda duruşma yapılacağını öğrendim. Önceden deneyimlemediğim için sormak istiyorum sanırım duruşma esnasında kararı öğrenemiyoruz. Sonrasında ne kadar süre içerisinde karar hazırlanıyor acaba? Dosya 10. Hukuk dairesinde ve şunu da sormak istiyorum 4 ay oldu dosya gideli duruşma günü bekliyor dediler bu bekleme tahmini ne kadar sürer sizce?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :801, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : drvdrv, Tarih : 02-09-2025 14:15
Meslektaşlarım merhaba,

Emlak vergisi ile ilgili Vergi Mahkemesinde görülecek olan komisyon kararının iptali davasında 4 malikin birlikte davacı olması mı gerekir? Yoksa hissedarlardan birinin davayı açması yeterli midir?

Teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :790, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat Eylül, Tarih : 02-09-2025 12:41
Merhabalar, esnaflara özel kooperatifin kefalaetiyle bankaca kullandırılan kredinin taksitlerinin ödenmemesi sebebiyle üst sınır ipoteği verilen taşınmaza yönelik ipoteğin paraya çevirilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldı. Takip başlatılmadan evvel tüm borca yönelik muacceliyet ihtarnamesi çekilip 3 gün süre verilmiştir.Takipte vadesi geçmiş ve kredi taksit tablosuna göre henüz vadesi gelmemiş alacaklar toplanıp açılmış ve takip tarihinden itibaren özel faiz oranı işletilmiş.. Kredi sözleşmesinde taksitlerden herhangi birinin ödenmemesi halinde tüm borcun muaccel hale geleceği hususu yazmaktadır.İpotek sözleşmesinde de kredi sözleşmesinde yazan hükümlerin aynen uygulanmasını ve yazılı hükümleri aynen kabul ve beyan ettiğini tahaattüt ettiğini.. şeklinde madde bulunmaktadır. Sorum şudur ki malumunuz yargıtay ipotek hakkının bölünmezliği ilkesinden behisle vadesi gelmiş ve gelmemiş alacaklara yönelik ayrı takip yapılmasını kabul etmiyor. Borçlunun açılan takibe itiraz etmesi durumunda her ne kadar muacceliyet ihtarı tüm alacak miktarına yönelik gönderilmiş ve takipte buna yönelik açılmış ise de itirazın kaldırılması veya iptali davası açılması durumunda sonuç ne olur.. Mahkemece taksidin vadesi gelmemiş ve gelmeyen taksidi de kapsar şekilde asıl alacağa işletilen faiz ve faiz oranına ne şekilde karar verir görüşleriniz için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :715, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avukato0206, Tarih : 02-09-2025 12:36
merhaba, konu şu müvekkil bir eser sözleşmesi kurduğu yükleniciye euro üzerinden ödeme yapmış (sözleşme tarihi 2025) şimdi yaşanan anlaşmazlık neticesinde bir ihtar düzenlenmek isteniyor. ancak bu sözleşme döviz yasağının istisnası kapsamında değil. buna rağmen işler hep euro ile yürütülmüş. o halde ihtarda euro yazılması para cezasına davetiye midir? konu yargıya intikal ederse süreç nasıl işleyecektir karşı taraf bakiye ödeme iddiasında bulunursa o günün kuru mu esas alınacaktır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :711, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. F.D., Tarih : 02-09-2025 11:01
Merhaba iyi çalışmalar,
Müvekkil komşularıyla tartışıyor, tartışma esnasında eş olan komşulardan biri müvekkile hakaret ediyor, diğer ise tehdit içerikli söylemlerde bulunuyor, suç duyurumuz sonrasında aynı ceza dosyası kapsamında hakaret eden kişinin hakaret, tehdit eden kişinin de tehdit suçundan cezalandırılmasına karar veriliyor. Şimdi ise manevi tazminat davası açmak istiyoruz ancak her iki kişiyi karşı da ayrı ayrı manevi tazminat davası mı açmalıyız yoksa aynı davada ayrı ayrı mı manevi tazminat talebinde bulunmamız gerekli ? Şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :691, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.melke, Tarih : 02-09-2025 10:51
Merhabalar, katılma alacağı davasında sulh olunuyor ve gerekçeli kararda taşınmazın bedelinin taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılmasına karar veriliyor. Ancak karşı taraf 2 yıldır parayı müvekkile vermiyor. Şu an bu kararı nasıl uygulatabiliriz yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :636, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avukato0206, Tarih : 02-09-2025 10:48
sayın meslektaşlar konu şu: asli müdahil olarak yer aldığımız davada (buna ilişkin talebimiz duruşma esnasında kabul edilmiştir ) asli müdahil olarak ödemek zorunda olduğumuz harç gözümüzden kaçmış ve ödenmedi. mahkeme de dikkat etmemiş olacak ki bu konuda süre de verilmedi yalnızca müdahillik talebimiz kabul edildi. şimdi bu durum istinafa başvurumuza engel mi oluşturdu başvurumuz ret mi olacaktır?
ikinci sorum: bu davada dosya esasına ve itirazlarımıza ilişkin çokça beyan sunmuş olmamıza karşın bu dilekçeler bir beyan dilekçesi olarak sunulmuş yani dava dilekçesi şeklinde arz edilmemiştir. bu durumda asli müdahillik müessesini hatalı mı yapmış olduk?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :541, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Serdar Güleç, Tarih : 01-09-2025 20:39
Merhabalar Sayın Meslektaşlarım;

Bu konuda açılan bir başlık göremediğimden, bir hususta değerli görüşlerinizi almak isterim. Şöyle ki; X(Bakım alacaklısı) Y (Bakım borçlusu) ile Trabzon`da ölünceye kadar bakma sözleşmesi akdediyor. Sözleşmede "vefatı ile" elindeki tüm malvarlığı olan 2 adet taşınmazının Y`ye devredilmesini istiyor. Sözleşmenin akdedilmesinden sonra X başka bir şehre taşınıyor. Bu süre zarfında Y bakım borcunu ifa etmiyor. Akabinde X uzunca bir süre hastanede kaldıktan sonra vefat ediyor. (Ek bilgi - X son zamanlarında sözleşmeden dönmek istediğini yanındaki refakatçilerine beyan ediyor) Taşınmazlar halihazırda halen X üzerinde kayıtlı.

Bu aşamada Y; ölünceye kadar bakma sözleşmesinde yer verilen 2 taşınmazın kendisine devri için X mirasçılarına Tapu İptal ve Tescil davası açıyor.

Şimdi burada sormak istediğim hususlar:
1- X mirasçılarının davaya cevap vermesi ve Y`nin bakım borcunu ifa etmediğini ispat etmeleri halinde "Sözleşmedeki bakım borcunun yerine getirilmediğinden bahisle" Tapu İptal ve Tescil Davasının reddi sağlanabilir mi?
2- Sözleşmenin feshini/iptalini ancak bakım alacaklısı yapabilir ve/veya bakım borçlusunun bakım borcunu ifa etmediğini ancak bakım alacaklısı ileri sürebilir diye düşünürsek önümüzde izlememiz gereken hukuki bir yol var mıdır?

Fikir ve önerileriniz için şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :471, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Oğulcan Aydın, Tarih : 01-09-2025 17:45
Merhaba Sayın Meslektaşlar. Bir husus da tecrübenize ihtiyacım var.

Müvekkil Sarı siteden bir araç alıyor aldığı araç eksperden geçiyor ve bir sorun tespit edilemiyor. Araç sahibi de araçta hiç bir kusur olmadığını hem ilanda hem de mesaj yoluyla söylüyor.

Aracı alıp geldiklerinde sağ ön farı kesiliyor servise götürdüklerinde ince bir çatlak olduğunu ve buranda su alındığı tespit ediliyor. Önce ki ilan fotoğrafları detaylı incelendiğinde çatlağın satın alınma anında mevcut olduğu anlaşılıyor. Eksper raporunda far durumları sağlam olarak işaretlenmiştir.

Bu husus da hem eksperi yapan firmanın şubesine hem de satıcıya ihtar çekiliyor ama sonuçsuz kalıyor.


Soru:Ayıplı Araç Satışı sebebiyle araç tamirat bedelini ve sair masrafları tazminat davasına konu edeceğim. Burada hem satıcının hem eksper şubesinin müteselsil sorumluluğu bulunmaktadır. Dava açarken tek dava ile mi açılması gerekiyor Satıcı tacir olmayan araç alış satışı ile uğraşmayan bir kişi görevli mahkeme Asliye Hukuk. Eksper Firması ise tüzel kişi görevli mahkeme Tüketici olması gerek. Bu durumda ayrım nasıl yapılır ? Açılacak davada araç tamir bedeli ve sair masraflar talep edilecek bunun dışında bir durum olur mu ?

Şimdiden vakit ayırıp cevap veren meslektaşlara teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :612, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avokadoavok, Tarih : 01-09-2025 15:14
Meslektaaşlarım merhabalar. Yasal danışmanı olan kişi, yasal danışmanı olmadan kendisini yüksek bir meblağın altına sokan avukatlık sözleşmesini tek başına imzalayabilir mi? Yoksa yasal danışmanın görüşünün alınması mı gerekirdi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :579, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Toy Avukat, Tarih : 01-09-2025 12:15
Meslektaşlarım merhabalar, müvekkillerimden birinin yaşadığı şehirde TOKİ tarafından 2022 yılında işyeri projesi duyurulmuş. Rakamları net bilmiyoruz fakat farazi olarak söylemek gerekirse projeye başlanılan fakat herhangi bir sözleşmenin imzalanmadığı 2022 yılında 500.000-TL'den başlayan fiyatlarla satış yapılacağı duyurulmuş; günümüzde ise satış bedeli olarak, yıllar içerisinde yapı yaklaşık maliyetlerinde gerçekleşen artıştan çok daha fazlası yapılarak başlangıç fiyatları belirlenmiştir.

1- Konuyu çok araştırdım fakat net bir sonuca varamadım. Bu durumda proje duyurulduğunda herhangi bir sözleşme imzalanmamış olsa da ilan edilen ve kampanyası yürütülen fiyatlarla günümüz satış bedelleri arasında olması gerekenden çok daha fazla fark bulunması sebebiyle dava açabilir miyiz?

2- Dava açtığımızı ve hak sahipliği kazandığımız bağımsız bölüme ilişkin sözleşme işlemlerini öngörülen süre içerisinde gerçekleştirmediğimizi varsayarsak. Bu durum herhangi bir hak kaybı yaşatır mı? Davamız devam ederken kurada hak kazandığımız bağımsız bölüm TOKİ tarafından ihale ile satılabilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :554, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avokadoavok, Tarih : 29-08-2025 10:40
Meslektaşlarım merhaba, Müvekkil şirketin alacaklısı olduğu bir anonim şirkete karşı ilamsız icra takibi başlattık. Takip kesinleşti, ancak şirket nezdinde herhangi bir tahsilat gerçekleştiremedik maalesef. Borçlu anonim şirket, icra takibini başlattığımız dönemde tek ortaklı bir şirket idi. Güncel durumda ise halen tek ortaklı olmakla birlikte ortak değişti ve ikamet adresi yurt dışı menşeili olan başka bir şahısa devredildi. Bu noktada alacağın tahsili ile ilgili nasıl bir yol izleyebiliriz. Çok bilgili olmadığım bir alan olması sebebiyle biraz sıkışmış durumdayım. Şimdiden teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :745, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 29-08-2025 09:31
Merhabalar,

İcra dosyasında borçlu taraf tahliye kararını durdurmak maksatlı tehiri icra kararı almış ve teminatı yatırmıştır. Sonrasında tahliye kararının kesinleşmesi ile işbu teminat borçluya direkt iade edilir mi yoksa HMK 392/2 gibi teminatın iadesi öncesi beklenmesi gereken bir süre var mıdır?

Müvekkilin kiracıdan ayrıca kira alacakları da bulunmaktadır. Dolayısıyla bu teminatın kiracıya iade edilmesini istemiyoruz. Siz bu durumda ne yapmamızı önerirsiniz?

Cevaplarsanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :700, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.3647, Tarih : 28-08-2025 23:06
Merhabalar,
Bir müvekkilimin babası 2008 yılında iki ortaklı bir limited şirket kurmuş ancak 1-2 yıl sonra işyerini kapatmış. Şirketin vergi kaydı re'sen silinmiş ancak ticaret sicil gazetesinde halen aktif gözüküyor. Kendisi 2024 yılında vefat etti. Müvekkilim de babasından miras kalan bu şirketi tasfiye etmek istiyor. Şirketin diğer ortağı müvekkilin babasının eski arkadaşı. Kendisinin de şirketle bir alakası yok şu anda. Ancak şirket defterlerinin hiçbirine ulaşamıyoruz. Şirket açıkken adres değişimi yapılmış yani defterlerin çıkarıldığını biliyoruz. O dönemki muhasebecisine ulaştık ama o da defterlerin kendisinde olmadığını söyledi.
Defterler zamanaşımına uğramış durumda zayi belgesi almamız mümkün gözükmüyor. Haklı sebeple fesih davası açtığımızda da tasfiye için deftere ihtiyaç olduğuna dair noterden dönüş aldık. Defterler olmadan tasfiye yapmanın bir yolu var mıdır?
Cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :692, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.mehmetcetin, Tarih : 28-08-2025 18:13
Herkese merhaba,

Müvekkil bir ev satın alacak ve paranın bir kısmı banka kredisi ile ödenecek. Kalan kısım için satıcı parayı elden teslim almak istiyor.

Parayı elden teslim almadan önce tapuda devir işlemini yapacağını da söyledi. Sizlere sorum tapu devri yapıldıktan sonra paranın elden verildiğine dair bir sözleşmeyi notere onaylatabilir mi ?

Noterler ilgili işlemi yapmaz ise taraflar arasında paranın elden teslim edildiğine dair yapılan adi sözleşmenin geçerliliği nedir ?

Teşekkür ederim..
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :713, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.aleyna, Tarih : 27-08-2025 15:33
merhabalar meslektaşlarım,

bir ltd şirkette iki ortak bulunmakta. biri payını diğerine devredecek. ancak ödeme devir esnasında gerçekleşmeyecek. vadeli gerçekleşecek işbu ödemeyi garantiye almak adına, müvekkilin devrettiği payına devir anında rehin koyması mümkün müdür?

yani örneğin:

''Devir bedelinin ödenmesini teminat altına almak amacıyla, devredilen %30 oranındaki pay, Devreden lehine rehne konu edilmektedir.'' şeklinde bir madde eklenerek, GK onayına sunarak ve pay defterine işleyerek hem devir işlemini hem de devrettiğimiz paya rehin işlemini gerçekleştirmiş olur muyuz
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :979, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.aleyna, Tarih : 27-08-2025 14:14
bir limited şirkette iki hissedar var. birinin payı %30 diğerinin %70.

%30 pay sahibi, %70 pay sahibinden bir alacağına istinaden alacağının payına denk gelen kısmına rehin koymak istiyor borç ödenene kadar.

buna ilişkin ltd şirketlerde hisse pay rehninin mümkün olduğunu, rehin sözleşmesinin noter onayı + genel kurul onayı ile mümkün olduğunu okudum.

bu usül mümkün müdür?
süreç hakkında bilgilendirecek meslektaşım var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :980, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : fnk2308, Tarih : 27-08-2025 14:11
Meslektaşlarım merhaba ,

eylül 2024 tarihinde müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ve itiraz olmadan kesinleşmiştir. Takip talebinde, takip sonrası faiz ile ilgili " yıllık %51.75 reeskont-avans faizinin değişen oranlarda uygulanması" şeklinde beyan edilmiştir.
28.12.2024 tarihinde faiz oranı merkez bankasınca %49.25'e , 08.03.2025 tarihinde ise %44.25'e güncellenmiştir.

Temmuz 2025 tarihinde dosya borcu tamamen müvekkilce ödenmiş olup, icra dairesince takip sonrası faiz sadece %51.75 olarak uygulanmıştır. Bu uygulama doğru mudur? yoksa istirdat davası konusu yapılabilir mi ?

Saygılar, iyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :930, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03829503 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.