Mesajı Okuyun
Old 09-10-2010, 20:25   #96
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Asli kurcu iktidar ve tali kurucu iktidar kavramları Anayasa ile ilgili biraz ütopik kavramlardır. Anayasayı değiştirebilecek güce sahip her iktidar Anayasa'da bir cümle bile değiştirse asli kurucu iktidardır. Bu nedenle somut olaya asli kurucu iktidar açısından yaklaşmak sağlıklı olmadığı gibi yargının asli varoluş sebebi adaleti sağlamak değildir. Hele hele" siyasi iktidarın uygun bulduğu kuralları uygulamak ve uymakla yükümlüdürler" şeklinde bir yaklaşıma katılmak hiç mümkün değildir. Yargı toplumsal gelişmeler doğrultusunda statik görünen hukuk kurallarını toplumun değişen yapısına uygun olarak yorumlayarak geliştirebilir. Bununla beraber adaleti sağlamak dışında pek çok görevi olan yargının ahlak kuralı oluşturmak gibi bir görevi yoktur.

Olaya dönersek:
Yargıtay kararın gerekçesinde aşağıdaki maddelerden pek bahsetmeden bu maddelere atıf yapmaya çalışmıştır. Bana göre manevi tazminata hükmedilmesi sonucuna başka bir yerden varılamaz ki kararın özünde de aldatılan eşin "sosyal kişilik değerlerinin" zarara uğradığından bahsediliyor. Sosyal kişilik değerlerinin rencide olması noktasında 3. şahsın yaptığı hareketin bu değerleri hedef alması ve zarara uğrattığının düşünülmesi gerçekten hukuki bir garabettir.

Alıntı:
II. Saldırıya karşı
1. İlke

MADDE 24. Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.

Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.

2. Davalar
MADDE 25. Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.

Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.

Davacının, maddi ve manevi tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır.

Manevi tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; mirasbırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez.

Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.