|
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY YARGITAY İLAMI
7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1331
KARAR NO: 2021/2930
MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2005
NUMARASI : 2004/274-2005/468
DAVACI : Rukiye Başnar
DAVALILAR : Nuran Sayılı vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.08.2004 gününde verilen dilekçe ile haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Nuran Sayılı vasisi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrakincelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının davalıların murisi olan Erol Sayılı’dan 18.09.1992 tarihli satış sözleşmesi ile 1406 ada 32/36 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmakta olan inşaatın D Blok zemin katındaki 140 m² alanlı dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü satın aldığını, bedelin tamamını ödediğini, davacının Almanya'da işçi olarak çalıştığını, satış için geldiğinde de Erol Sayılı'nın ölmüş olması nedeniyle tapu devrini gerçekleştiremediklerini, dükkanın davacıya teslim edildiğini, bu nedenle dava konusu 1406 ada 36 parsel sayılı taşınmazda kain A Blok/ Zemin kat/10 numaralı bağımsız bölümün muris Erol Sayılı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan Sevgi Sayılı 11.10.2005 tarihli duruşmada davayı kabul ettiğini beyan etmiş, diğer davalılar ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, "Davanın kabulü ile, 1406 ada 36 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilen A blok Zemin kat 10 nolu 240/1880 arsa paylı, depolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün Şevki oğlu Erol Sayılı adına olan tapu kaydının İptali ile Sadık kızı Rukiye Başnar adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir. Yerel mahkemece verilen bu hükme "31.05.2006 tarihinde temyiz edilmeme üzerine kesinleşme" işlemi yapılmış, ardından kesinleşmiş hükmün infazı sağlanarak bağımsız bölümün davacı adına tescil edildiği görülmüştür.
Hükmü, kısıtlı davalı Nuran Sayılı vasisi vekili, 17.06.2016 tarihinde temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 14. maddesinde, ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Kısıtlıyı vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasisi temsil eder.
Öte yandan kanuni temsilcisi bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat usulü de 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/3. maddesinde açıklanmıştır. Dava konusu bağımsız bölümde elbirliğimaliklerinden olan davalı Nuran Sayılı’nın Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/641 Esas 2004/569 Karar sayılı kararı ile 17.05.2004 tarihinde kısıtlandığı ve kendisine vasi tayin edildiği anlaşılmıştır. TMK’nun 448. maddesi hükmüne göre kısıtlının tüm hukuki işlemlerinde vasisi tarafından temsil edilmesi zorunlu olup duruşma davetiyesinin kısıtlıyı temsilen vasisine tebliğ edilmesi ve davanın vasi huzuruyla görülmesi gerekir.
Somut olayda, dava dilekçesi kısıtlı Nuran’a17.08.2004 tarihinde bizzat, gerekçeli karar ise yine kısıtlıya 08.05.2006 tarihinde bizzat tebliğ edilmiştir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de "Hukuki dinlenilme hakkı" başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Mahkemece yukarıda belirtilen usule uyulmadan doğrudan kısıtlıya tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilip davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vasisi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ilehükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
|