Mesajı Okuyun
Old 02-09-2010, 23:54   #4
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

Bu konuda Sitede de yayınlanan 5838 S. KANUN’UN ÇEK HUKUKUNA ETKİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ” isimli makalemden yararlanabilirsiniz. Makalenin ilgili bölümlerini aşağıda veriyorum. Sizinle ilgili bölüm dipnot 7’de. Orada belirttiğim üzere, 5838 sayılı kanundan sonra, artık Yargıtay “Keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açmasında hukuki yararı yoktur” görüşünü değiştirmelidir.

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1069.htm



Yerleşik Yargıtay kararlarında belirtildiği gibi5, keşidecinin TTK m. 711/III uyarınca rızası hilafına elinden çıkan çek için ödemeden men talimatı verme imkanına sahip olması, keşidecinin çekin iptalini talep etmesine engeldir6. Çünkü, keşidecinin kaybettiği çek için iptal davası açması ve sonucunda iptal kararı almasının pratik bakımdan bir önemi yoktur. Çekin nihaî anlamdaki müracaat borçlusu keşidecidir. Keşideci kaybettiği çekte mündemiç olan alacak hakkının aynı zamanda borçlusudur. Bu nedenle aldığı iptal kararına dayanarak yine kendinden talepte bulunması gibi bir sonuç ortaya çıkar. Diğer taraftan alacaklı ve borçlu sıfatları keşidecide birleşmiş olduğundan yeni bir senet ihdasını talep edebileceği üçüncü bir kişi de bulunmamaktadır.
İfade edildiği üzere, keşidecisinin çeki zayi etmesi durumunda, zayi olan bu çek için iptal davası açmasında hukukî yararı bulunmamaktadır. Oysa mahkemeye yapılan her talepte hukuki yararın bulunması zorunludur. Çekini zayi eden keşidecinin yapabileceği tek şey TTK m. 711/III’e göre muhatap bankaya ödemeden men talimatı vermek ve çekin ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibrazını beklemek olacaktır. İbraz süresi içinde çek ibraz edilmez ise çekten cayabilecek (TTK m. 711/I), ibraz edilirse, ibraz eden kişiye karşı istirdat davası açabilecektir.
Yapılan değişiklikten sonra ise (TTK m. 711/III kaldırılmasıyla), artık keşidecinin çekin iptalini talep etme konusunda hukukî yararının bulunmadığını söylemek mümkün olamayacaktır7. Dolayısıyla, TTK m. 711/III’e göre, çekin zıyaı durumunda keşideci, bankaya ödemeden men talimatı vererek çekin haksız olarak kullanılmasına engel olabilme imkânını elinde bulundururken, bu imkânın ortadan kaldırılması, keşidecinin mahkemeden hukukî koruma talep etme ihtiyacını ortaya çıkaracaktır8. Bu husustaki geçici hukukî korumayı ise, (TTK m. 730/I, b. 20 atfıyla) TTK m. 669’da yer alan “ödemeden men” kararı oluşturmaktadır9.
Bu çerçevede keşideciler, çekin iptaliyle birlikte veya iptal başvurusundan önce de, ödemeden men kararı verilebilmesi (TTK m. 669) için mahkemeden talepte bulunabilir.


Dipnot: 7 Keza, keşideciler zayi olan boş çek yapraklarının iptalini dahi mahkemeden istemek durumunda kalabileceklerdir. Çünkü, boşta olsa çek yapraklarının bir işlevi vardır. Şöyle ki, bankalar müşterilerine çek karnesi verirken, ÇekK m. 10’a göre ödemek zorunda kalacakları miktar için onlardan ayni ya da şahsi teminat alma yoluna gitmektedirler (Başlangıçta teminat almayan bankaların -çek sorumluluk miktarı bakımından- talep ettikleri ihtiyati hacizler de uygun bulunmaktadır. Bkz. 11. HD’nin 22.11.2007 Tarih ve E. 2007/12926, K. 2007/ 14719 sayılı kararı. İzmir Barosu Dergisi, Nisan 2008, S. 2, s. 240-241). Bankaların bu teminatları iade edebilmesi için çek yapraklarının bankaya dönmüş olması gerekmektedir. Ayrıca, ÇekK m. 7 ve 13 boş çek yapraklarına sonuç bağlamış durumdadır. Bu hükümlere göre çek yaprakları boşta olsa iade edilmek zorundadır. Fiilen zayi olan çeklerin bankaya dönüşü mümkün olamayacağından, bu çeklerin zayi olduğu konusunda bankanın bir şekilde ikna edilmesi gerekecektir. Bunun da tek yolu bu boş çek yaprakları hakkında verilecek iptal kararıdır.

Prof. Dr. Ünal Tekinalp Hocamızda; yukarıda ifade ettiğimiz görüşümüz çerçevesinde, çek keşidecisinin, zayi nedeniyle iptal davası açamayacağı görüşünü değiştirmiş, kitabının yeni baskısında, çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açabileceğini kabul etmiştir.
Konuya ilişkin bilgiler aşağıda verilmiştir.

I. “Çekte keşideci, çek rızası hilafına elinden çıktığı takdirde çekin ödenmesini men edebileceğine göre (TK m. 711 f. 3, bk: No. 475 ve 477), onun iptal davası açması TK sistemi ile uyuşmaz” (POROY/TEKİNALP; Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Genişletilmiş 15. Bası, İstanbul 2001, s. 96.).

II. “Çek sadece keşideci tarafından imzalanmış ve keşidecinin elinden çıkmışsa keşideci iptal davası açabilir. Çünkü, bu halde keşideci hem bir anlamda hamildir, hem de çeke varlık kazandıran irade çekte yer almıştır.

Boş çek yaprağının, dolayısıyla boş çek defterinin kaybolması halinde, hesap sahibi hem bankayı haberdar ederek onu ikaz etmeli, hem de iptal davası açabilmelidir.” (POROY/TEKİNALP; Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Gözden Geçirilmiş 19. bası, İstanbul 2010, s. 332).