Mesajı Okuyun
Old 21-05-2012, 17:41   #7
av.buğra

 
İnceleme

ekli şerh işinize yarayacaktır.....

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2011/ 4111 Esas
2011/4489 Karar İçtihatÜyemizin ÖzetiLehine ipotek tesis edilen davalı banka tacirdir. Ticaretine
ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi yasa
gereğidir (TTK. md. 20/2). Bu gereklilik teminat olarak gösterilen taşınmazın
hukuki ve fiili durumunu bilmeyi de içerir. Bunu yapmamışsa özenli davranmamış
demektir. Bu bakımdan davalı bankanın basiretli davranmadığı açık olup, iyiniyet
iddiası haklı değildir. O halde, aile konutu üzerindeki hakların sınırlanması
niteliğindeki ipotek tesisine ilişkin işlemin iptali ve sicildeki ipoteğin
terkinine karar verilmesi gerekir(Karar Tarihi :
14.03.2011)




Karar: Üzerinde, ipotek tesis
edilen taşınmazın aile konutu olduğu tartışmasızdır. Konut üzerinde hak sahibi
olan davalı kocanın, eşinin rızasını almaksızın müdür olarak çalıştığı davalı
şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 23.01.2007 tarihinde
davalı banka lehine ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın tapu
kaydında, ipotek tesisine ilişkin işlemden önce aile konutu olduğuna ilişkin bir
şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilmiş olan banka iyiniyetli ise
bu kazanımının korunacağında kuşku yoktur (TMK. md. 1023). Kanunun iyiniyete
hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak
durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet
iddiasında bulunamaz (TMK. md 3). Lehine ipotek tesis edilen davalı banka
tacirdir. Ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir işadamı gibi
hareket etmesi yasa gereğidir (TTK. md. 20/2). Bu gereklilik teminat olarak
gösterilen taşınmazın hukuki ve fiili durumunu bilmeyi de içerir. Bunu
yapmamışsa özenli davranmamış demektir. Bu bakımdan davalı bankanın basiretli
davranmadığı açık olup, iyiniyet iddiası haklı değildir. O halde, aile konutu
üzerindeki hakların sınırlanması niteliğindeki ipotek tesisine ilişkin işlemin
iptali ve sicildeki ipoteğin terkinine karar verilmesi gerekirken, isteğin reddi
doğru bulunmamıştır.




KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın
tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.03.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin kesin hükümsüz
olduğunu düşünüyorum.
KARŞI OY
Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince tapu kaydında hak sahibi olarak
gözüken eşin bu hakkı sınırlayıcı işlem (davada ipotek) yapabilmesi için, diğer
eşin açık rızası gereklidir. İşleme katılmayan eşin rızasının varlığı ve duruma
göre var sayılmasını ispat yükü lehine ayni hak tesis edilene düşer. Davalı
banka ispat yükünün gereğini yerine getirmemiştir. Bu nedenle davanın kabulüne
karar verilmesi gerekir. Hükmün değişik gerekçeyle bozulması gerektiği
düşüncesiyle değerli çoğunluğun bozma sonucuna katılmakla birlikte bozma
gerekçesine katılmıyoruz.




İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni KanunuMADDE
194


:Eşlerden biri, diğer eşin açık
rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile
konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları
sınırlayamaz.



Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen
eş, hakimin müdahalesini isteyebilir.
Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu
kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin
tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline
gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu
olur.




Şerhi Ekleyen
Üyemiz:Av.Ufuk Bazoğlu