Mesajı Okuyun
Old 13-04-2012, 08:23   #2
Avukat Kamer Akgül

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Edinilmiş mallara katılma rejimi ve tasfiyesi ile ilgili aşağıda sıralayacağım hükümler ve yine aynı müessese ile ilgili diğer tüm hükümlerden de açıkça görüleceği üzere konu ile ilgili ana kavramlar 'EŞ, EŞLER' ibareleridir. Yani ilgililer arasında resmi nikah ilişkisinin olması; katılma alacağı ve katkı payı tazminatı iddialarının olmazsa olmaz koşulu sonucunu doğuruyor.

Sizin olayınızda ölen şahsın mirasçılarının direnme noktaları BAĞIŞ noktasında kilitlenecektir. Yani bu durumda sağ kalanın, ölenin mal varlığına katkısının bağış olarak kabul görüleceği görüşündeyim. Bağıştan dönme koşullarının bulunmaması (ki ağır koşullar taşır) durumunda veya taraflar arasında ölenin mirasçılarını veya üçüncü şahısları bağlayan bir anlaşma olmaması durumunda sağ kalanın hak iddiasının sonuçsuz kalacağı görüşündeyim.

II. Edinilmiş mallar
MADDE 219. Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

2. Değer artış payı
MADDE 227. Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.

Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.


III. Eşlerin paylarının hesaplanması
1. Kişisel malların ve edinilmiş malların ayrılması
MADDE 228. Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır.

Eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılır.

İyi çalışmalar