Mesajı Okuyun
Old 01-03-2018, 12:42   #9
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan namutenahi
Yazılı olarak tebliğ gerektiği konusunda mutabıkız.

"işçinin sözleşmesinin feshi illaki noter kanalıyla veya adi yazılı olmasına gerek" vardır, bu konuda tanık deliline dayanamazsınız diye düşünüyorum.

Derhal fesihte fesih iradesinin mutlaka yazılı olarak bildirilmesinin gerekliliğine dair bir mevzuat hükmü olmamakla birlikte (4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesini derhal fesih açısından ele alamayız zira işverenin 25/II'ye göre fesih hakkını kullanması durumu istisna kılınmıştır) aşağıda sunduğum kararlar ışığında yazılı bildirimin gerekmediğini söylemek mümkündür:

Alıntı:
Yazan (YARGITAY 9.HD. 2012/7477 E. - 2014/11955 K. - 09.04.2014 T.)
...Somut olayda, davacının feshe dayanak eyleminin tarihi 26/07/2010 olup davalı işveren iş akdini 27/07/2010 tarihinde feshetmiştir. Feshin dayanağı İş Kanunun 25. maddesi olup 25. maddenin başlığı işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı olarak belirtilmiştir. Bildirimsiz fesih halinde fesih kararının işçiye tebliğine ilişkin yasal bir zorunluluk yoktur. Bu nedenle fesih 6 iş günlük hak düşürücü süre içinde gerçekleştirildiğinden mahkemenin buna ilişkin gerekçesi yerinde değildir...

Alıntı:
Yazan (YARGITAY 22.HD. 2012/19891 E. - 2013/7451 K. - 05.04.2013 T.)
...Dosya içeriğine göre; davacıdan 09.06.2009 tarihli tutanakla, saat 10:33’te yapmakla ödevli olduğu görevleri yapmaması, amirlerine yüksek sesle bağırma ve hakaret eylemini gerçekleştirmesi, diğer çalışanlarla uyumsuz hareketlerin devamına sebep olabileceği ve bu uyumsuzluğun diğer çalışanlara kötü örnek teşkil edebileceğinin tespit edildiği belirtilerek davacıdan yirmidört saat içinde savunmasını vermesi istenmiştir. Tutanakta davacının savunma vermekten imtina ettiğine dair K.Y., U.S. vcT.H. isimli kişilerin imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının iş sözleşmesi ise, 10.06.2009 tarihinde 4857 sayılı îş Kanunu’nun 25/2-d ve h bentleri gereğince feshedildiği belirtilerek sonlandırılmıştır. Fesih sebebinin fesih bildiriminde yer almaması haklı feshi etkilememektedir. Hatta haklı fesihte yazılı bildirimde bulunulmasına dahi gerek yoktur. Ancak feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve fesih hakkının altı işgünlük hak düşürücü süre içinde kullanılıp kullanılmadığının tespiti için, adı geçen tutanak tanıkları dinlenmeli, tutanakta yazan olayların doğru olup olmadığı ve olay tarihleri ile tutanak tarihi arasında tarih farkı olup olmadığı sorulmalı, feshe yetkili makamın fesih konusu olayları hangi tarihte öğrendiği tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre davacının kıdem ve ihbar tazminatları hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...