Mesajı Okuyun
Old 06-04-2011, 16:06   #5
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Acaba açmayı düşündüğümüz "itirazın iptali ve tahliye davası"nda mahkeme tarafların ikisinin de beyanları ile bağlı kalmadan kiralananın rayiç kira bedelini araştırıp, ona göre mi karar verir? Yoksa sayın Tabuosman'ın belirttiği gibi kiracının beyanını mı esas alır?
İcra takibi ile kiracının kirasının X-TL olduğunu iddia eden taraf sizsiniz. İtiraz ile bunu inkar eden de kiracı. Bu durumda itirazın iptali davasında iddianızı ispat külfetinin davacı olarak sizde olacağı ve bunu yaparken de yeni HMK 200, eski HUMK 288. maddelerle bağlı olduğunuz muhakkak.

Dolayısıyla davacı olarak iddianızı bu şekilde yazılı bir belge ile ispat edemediğiniz takdirde, davanız doğal olarak reddedilecektir.

İtirazın iptali davasının kiracı ile kiralayan arasındaki kira bedelini tesbit etmeye yönelik bir tesbit davası niteliğinde olmadığınınıza dikkatinizi çekmek isterim. İtirazın iptali İİK 67. maddeden kaynaklanır ve bu maddenin 1. fıkrası gereğince de "alacaklı ... genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini.." talep eder. Bu açıdan adalete uygun kira bedelinin ne olması gerektiği, rayiç bedel vs. hiçbir şekilde bu davada tartışılamaz. Bu davada sizden beklenen icrada alacaklı olduğunuzu iddia ettiğiniz miktarı HMK ve İİK'deki ilgili hükümlere uygun olarak ispatlamanızdır.

Rayiç bedelinin ne olması gerektiğine ilişkin tartışmalar, ayrıca açacağınız bir kira tesbit davasının konusudur ve bu davanın da hangi dönem için hangi tarihlerde açılacağı vs. davanın şartlarının olup olmadığı ayrıca irdelenmesi gereken konulardır.

Alıntı:
Sayın Serhat Çetin'in önerdiği "kira tespit davası" açma yolu da, müvekkilimin asıl amacı tahliye olduğundan "ihtiyaç sebebiyle açılan tahliye davası"ndaki irade ve amacımız ile çelişir diye düşünüyorum.
Kira tesbit davası ile tahliye davası birbiriyle çelişmez, zira tahliye davasının nasıl sonuçlanacağını önceden kestirmek mümkün değil. Ancak bu konuda kendinizi daha güvende hissetmek açısından yapılacak hukuki işlemlerde -ihtar keşidesi, dava açılması vs.- tahliye haklarınız mahfuz tuttulduğunun belirtilmesine uygulamada sıkça rastlanır.