Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY HGK. 1997/11-133 E., 1997/453 K., İçtihat

Üyemizin Özeti
Davalı Kooperatifçe ortaklıktan ihraç edilen davacıların, taşımacılık ve komisyonculuk işi ile iştigal eden dava dışı anonim ortaklığı kurmuş bulunmalarına, bu ortaklıktaki sermaye paylarının çok yüksek olmasına ve bu ortaklığı yönetmek ve temsil etmek suretiyle, ana sözleşmeye aykırı durumlarını saklamak amacıyla Tüzel kişilik arkasına saklandıkları anlaşıldığından; bu ortaklar için alınan ihraç kararını onaylayan direnme kararı Usul ve Kanun'a uygundur.
(Karar Tarihi : 21.5.1997)
Taraflar arasındaki "ihraç kararının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K____ Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 20.10.1995 gün ve 1994/660- 1995/1065 sayılı kararın incelenmesi davalı Kooperatif vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 28.6.1996 gün ve 1996/3470-4809 sayılı ilamı:

Davacılar vekili, Müvekkillerinin, davalı kooperatifçe haksız olarak ihraç edildiklerini ileri sürerek haklarındaki 26.4.1994 tarih ve 81 nolu ihraca dair yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacıların ana sözleşmede belirtilen ortaklık sıfatlarını yitirmeleri nedeniyle ihraç edildiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Karar Dairemizce onanmıştır.

Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yerel mahkemece davanın kabulüne dair 20.10.1995 gün 1994/660-1065 sayılı ilam davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 96/462 E. 1153 K. sayılı ilam ile onanmış, davalı vekilin karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan inceleme sonunda;

Davacıların 26.4.1994 tarih 81 sayılı kooperatif yönetim Kurulu'nun kararı ile, davacılar S____ ve H____'nin esnaf niteliği taşımadığı gibi sahibi bulundukları Ö____ A.Ş. firmasıyla da taşıma komisyonculuğu yaptıkları bu nedenle davalı kooperatifi zarara uğrattıklarından 10.4.1994 günü yapılan olağan genel kurulda kabul edilen kooperatif iç yönetmeliğine uygun olmayan çalışmalarda bulunduklarından ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmiştir.

Kooperatif ana sözleşmesinin 10/3. maddesi "taşıyıcılığı, bilfiil meslek edinmiş esnaf olmak" 10/4 maddesi "Taşıma Komisyonculuğu yapmamak" 10/6 maddesi de aynı amaçlı başka bir motorlu taşıyıcılar Kooperatifine ortak olmamak" hükümlerini ihtiva etmektedir.

Davacıların 223717/171271 sicil nolu Ö____ A.Ş.nin kurucularında olup 600.000.000 lira sermayenin 326.500.000 lirasının H___ 245.100.000 lirasının da S____'ye ait olduğu, S____, S____, S____ ve S____'nın da 6.900.000 er lira sermayeye malik oldukları, davacı H____ ve S____'in A.Ş.nin yönetim kurulu üyesi olduğu uyuşmazlık dışıdır. TTK. 14. maddesine göre davacılar tacir sayılamaz ise de, Anonim Şirket sermayesinin % 95 sahip ve yönetime hakime olan davacıların sanki şahıs şirketi durumundadır. Bu da kooperatif anasözleşmesinin 10. maddesindeki maniyi ortadan kaldırmaya yönelik olup, MK. 2. maddesi gereğince bir hakkın sırf gayri ızrar eden suistimalini kanun himaye etmez. Bu nedenlerle, davacıların kooperatif anasözleşmesinin 10/3.4.6 maddesine aykırı davrandıklarından kooperatiften ihraçları doğru olup, mahkeme kararının bozulması gerekirken onanması doğru değildir." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; davalı Kooperatifçe ortaklıktan ihraç edilen davacıların, taşımacılık ve komisyonculuk işi ile iştigal eden dava dışı anonim ortaklığı kurmuş bulunmalarına, yine, sermaye paylarının çok yüksek olması olgusuna ve şahsen yönetim kuruluna seçilerek bu ortaklığı yönetmek ve temsil etmek suretiyle Tüzel Kişilik arkasına sığınmış olmalarına (Tüzel Kişilik Arkasına Sarkmalarına) böylece Kooperatif ana sözleşmesine aykırı davrandıklarının anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

KARAR : Davalı Kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Kooperatifler Kanunu MADDE 16 :(Değişik fıkra: 06/10/1988 - 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.

       Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.

       Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.

       Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.

       (Ek fıkra: 06/10/1988 - 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Bülent AKÇADAĞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 31-03-2020

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02866292 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.