Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Vergİde Anayasa Mahkemesİ Kararlari

Yanıt
Old 19-10-2009, 16:26   #1
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan Vergİde Anayasa Mahkemesİ Kararlari


TAKDİR KOMİSYONUNA BAŞVURU ZAMANAŞIMINI DURDURAMAYACAKTIR.

ANAYASA MAHKEMESİNİN BİR İPTAL KARARI DAHA!

Daha çok borsayı da etkileyen yönüyle bizim de çok olumlu bulduğumuz üzere, dar mükelleflere 0 stopajın iptal edildiğinden medyada yer alan haberlerin arasında bir başka iptal kararı gözlerden kaçmaktadır.

Basında, TÜRMOB ile ODALARIMIZIN WEB SİTELERİNDE göremediğim ama özellikle yıl sonlarına doğru meslektaşlarımızın sıklıkla karşılaştığı üzere;

213 sayılı Vergi Usul Kanununun zaman aşımı başlıklı 114. maddesinin ikinci fıkrası da,

Vergi dairelerinin matrah takdiri için Takdir Komisyonlarına müracaatlarının zamanaşımını durduracağı ve duran zamanaşımının Takdir Komisyonu kararının Vergi Dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam edeceği hükmü Diyarbakır Vergi Mahkemesinin başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir.

Ancak, Anayasa Mahkemesi "İptal hükmünün Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE," karar vermiştir.
http://www.anayasa.gov.tr/general/haberdetay.asp?contID=722

Şimdi altı ay içinde ne olacak?

Takdir Komisyonlarının Kararlarına dayanılarak re’sen uygulanan tarhiyatlarda karşı açılmış davalarda eğer "komisyonda geçen süre" zamanaşımını durdurmaz iddiası ile açılmış ise, yerel mahkemeler, Anayasaya aykırı bulunmuş hükme göre karar verebilecekler midir?


Anayasa Mahkemesinin 15.10.2009 tarihli oturumunda Esas Dosya No: 2006/124 sayılı kararı henüz resmi gazetede yayımlanmamış olup, davanın ayrıntılarını bilemiyoruz ama, nedir iptal edilen hüküm;

213 sayılı Vergi Usul Kanununun Zamanaşımı süreleri kenar başlıklı 114. maddesinin 2. fıkrası “şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder.”

2009 yılında olduğumuza göre, 2003 ve öncesi dönemlere ait olup vergi dairelerince takdir komisyonlarına başvurulduğundan durdurulmuş kabul edilen zamanaşımı sürelerinin takdir komisyonlarında bazen yıllarca geçen süreleri artık durdurulmamış olacağından zamanaşımı süreleri hesabına dahil edilecektir.

Yani takdir komisyonlarında geçen süreler artık, normal (5 yıllık) zamanaşımı sürelerine eklenemeyecektir.

Örneğin 2001 yılı beyannamesini 2002 Martından beri hiç beyan etmemiş bir mükellef düşünelim.

2001 yılı yıllık beyannamesinin verilmediği, (bu durumda zaman aşımı 01.01.2002 tarihinde başlar, 31.12.2006 tarihinde sona erer) 2006 yılında vergi dairesince tespit edilmiş ve 15 Ekim 2006 tarihinde sevk fişi ile takdir komisyonuna sevk edilmiş olsun.

Takdir Komisyonu da kararını 01.01.2007 tarihinden sonraki bir tarihte vergi dairesine tevdi etmiş ve vergi dairesi de cezalı tarhiyatı mükellefe bir hafta önce tebliğ etmiş olsun.

Anayasa Mahkemesinin 15.10.2009 tarihli oturumunda Esas Dosya No: 2006/124 sayılı iptal kararından önceki ve şu anda da halen geçerli olan hükme göre, örneğimizdeki 15 Ekim 2006 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilerek zamanaşımı durdurulmuş bulunan tarhiyat, takdir komisyonunda geçen süre, normal (5 yıllık) zaman aşımına eklendiğinden zamanaşımı düresi dolmadan süresinde uygulanmış sayılacağın geçerli olacak(tır) idi.

Öte yandan Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının uygulanma süresi, kanun koyucuya “yeniden” düzenleme yapabilmesi amacıyla bu kararında olduğu gibi altı aylık süre tanımıştır. Hukuksal olarak kanun koyucu kararın resmi gazetede yayımlanmasından itibaren 6 ay içinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Zamanaşımı süreleri kenar başlıklı 114. maddesinin 2. fıkrasını yeniden düzenlemez ise, idarece uygulanma olanağı kalmamış olacaktır.

Peki, bu arada yukarıda örneğini verdiğimiz mükellefin durumunda olanlar, cezalı tarhiyata ilişkin iptal davası açılmış ya da açılır ise, dava nedenleri arasında da Anayasa Mahkemesinin kararına atıfta bulunarak, olayda tarh zaman aşımının 31.12.2006 tarihinde dolduğundan cezalı tarhiyatın iptalini talep ederse, vergi mahkemesinin kararı ne olacaktır?

Bazı hukukçulara göre durum tartışmalı da olsa da bence; Vergi mahkemelerinin benzeri durumlardaki genel uygulaması gözetildiğinde, söz konusu gelişmeyi anayasanın ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun olarak, öncelikle kararın resmi gazetede yayımlanmasını bekleyecek, sonra da Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarına uygun karar verecektir.





Vergide Anayasa Mahkemesi kararları

19.10.2009 | Bumin Doğrusöz | Yorum




Anayasa Mahkemesi 15 Ekim'de yaptığı toplantısında vergi mevzuatında yer alan ve pek çok kişiyi ilgilendiren bazı hükümleri iptal etti. Değerlendirmeye geçmeden önce, iptal edilen hükümlere bir bakalım.

Anayasa Mahkemesi ilk olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 103. maddesinde yer alan ve 5479 sayılı kanunla değişik (halen uygulanmakta olan) vergi tarifesinin son dilimini ücretliler için iptal etti. Bu iptal kararına göre ücretliler hiçbir zaman, ister bordro ile ister yıllık beyanname ile vergilendirilsin, yüzde 35 oranında vergilendirilemeyecek. Bilindiği gibi 5479 sayılı kanunun bu maddesinin anayasaya aykırılığı CHP milletvekilleri tarafından açılan iptal davasında ileri sürülmüş, dilekçede, 5479 sayılı kanuna kadar ücretlilerin ayrı tarifeye göre vergilendirildiği, bu kanunla ayrımın kaldırıldığı, ücret dışı gelirlerin ilk diliminde ücretlilerle eşitlik sağlamak amacı ile yüzde 5 indirim yapılmasına karşılık, ücretlilerin tabi olduğu son dilimde eşit indirim yapılmadığı, böylece ücretlilerin vergi yükünün artırıldığı ve maddenin anayasanın 73/2. maddesine aykırı düştüğü ileri sürülmüştü. Bu iptal kararı, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecektir.

Anayasa Mahkemesi ikinci olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 69. maddesinde yer alan "sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait" ibaresini iptal ederek kazanılmış yatırım indiriminden yararlanma hakkını yok eden, hukuk güvenliği ilkesine aykırı düzenlemeyi iptal etmiştir. İstisnaya konu iktisadi kıymete ilişkin harcamaların yapıldığı yılda başlanması ve indirilecek tutara ulaşılıncaya kadar devam olunması biçimindeki yatırım indirimi istisnası, bu istisnadan yararlanmaya zamanında yürürlükteki mevzuata göre hak kazananlar, bu haklarına böylece kavuşmuşlardır. Bu iptal kararı, kararın yayınlanması ile birlikte yürürlüğe girecektir. Bu aykırılık ilk olarak CHP milletvekilleri tarafından açılan iptal davasında ileri sürülmüşse de daha sonra pek çok mükellefin açtığı dava dolayısıyla da Anayasa Mahkemesi'ne taşınmıştı.
Anayasa Mahkemesi bu kararı ile ayrıca 5479 sayılı kanununun yatırım indirimi düzenlemesini 1.1.2006 tarihinde yürürlükten kaldıran düzenlemesini de iptal etmiştir. Böylece yatırım indirimi istisnasının yürürlükten kalkma tarihi 5479 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan 8.4.2006 tarihine taşınmıştır. Böylece mükelleflerin 8.4.2006 tarihine kadar yapmış oldukları ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 19. maddesi kapsamında bulunan yatırımları, 1.1.2006 tarihinden önce başlayan yatırımlarla bir bütünlük oluşturmasa dahi yatırım indiriminden yararlanır hale gelmiştir.

Anayasa Mahkemesi dördüncü olarak, Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67. maddesine 5227 sayılı kanunla eklenen "dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar için bu oran yüzde 0 olarak uygulanır" hükmünü de iptal etmiştir. Eşitlik ve hukuk ilkelerine aykırı düşen, dar mükellef olmayı tam mükellef olmaktan daha avantajlı hale getiren (bir yazımızda bu düzenlemeyi, tam mükellefleri "enayi" konumuna düşürerek kişileri parayı yurtdışından dolaştırarak hülle yapmaya teşvik eden bir düzenleme olarak nitelendirmiştik) ve hatta Türkiye Hazinesi'ne girmesi gerek vergiyi diğer ülkelerin hazinesine nakleden düzenleme ayıklanmış oldu. Bu iptal kararı da kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.

Anayasa Mahkemesi beşinci olarak, Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesinde yer alan ve "vergi dairelerince matrah takdiri için takdir komisyonuna müracaat edilen hallerde takdir komisyonunda geçen sürede zamanaşımı sürelerinin duracağına" ilişkin düzenlemeyi iptal etmiştir. Bilindiği gibi takdir komisyonunda kararların çıkması bazen 4-5 yılı bulabilmekte, bu sürede zamanaşımı süresi çalımlamakla birlikte gecikme faizi mükellef aleyhine çalışmakta idi. Takdir komisyonlarının hizmet kusuru oluşturacak şekilde yetersiz oluşturulmasının sonucu olan bu duruma Maliye idaresi de bu düzenleme dolayısıyla eğilmemekteydi. Bu iptal kararından sonra, takdir komisyonlarına da artık bir çekidüzen verilmesi gerekecektir. Bu iptal kararı da kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecektir.
Anayasa Mahkemesi kararlarında kararın yürürlüğe giriş tarihinin ileri bir tarih olarak belirlenmesi, bu kararların görülmekte olan davalarda hemen uygulanmasına engel değildir. Bu kararlar, özellikle yatırım indirimi konusunda, görülmekte olan davalarda hemen uygulanabilecektir. Zaten idari yargı anlayışı da "mahkemelerin anayasaya aykırılığı sabit olmuş hükümlerin kararlara esas olamayacağı" yönünde gelişmiştir.

Referans okurları için bu kararların sürpriz olmaması gerekir. Özellikle yatırım indirimi ve dar mükelleflerin menkul sermaye iratlarındaki avantajlarının anayasaya aykırılığını bu köşede defalarca yazdık. Hatta, mükellefleri ileride çıkabilecek Anayasa Mahkemesi kararlarından yararlanabilmek için dava açmaları konusunda da defalarca uyardık. Benim dışımda, Hocam Dr. Veysi SEVİĞ de köşesinde yazdı. Bu konulara bizim dışımızda ısrarla değinen köşe yazarı Hakan UZELTURK de oldu.
Önümüzdeki günlerde başka kararlar da çıkacak. Çünkü mahkemenin gündeminde daha pek çok vergi düzenlemesi var.

Buradan şu sonucu da çıkarıyorum: Düzenlemelere vergici gözü ile bakmak başka hukukçu gözü ile bakmak başka. Ah bir de tasarıları hazırlarken bu ayrımın farkına varabilsek.
Şimdi ne olacak? Bu kararların mükelleflere etkisi nasıl oluşacak? Bu da gelecek yazımızda.
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=156&HBR_KOD=131115
Old 06-04-2010, 16:26   #3
önce adalet

 
Varsayılan

Selamlar,uzun bir aradan sonra siteyi ziyaret etme imkanı buldum.Yaşadığım bir olay beni çok etkiledi,paylaşmak istiyorum.Vergi dairesince resen taktir komisyon kararı ile adıma vergi çıkarılmış,bana hiçbir tebligat yapılmadan ilanen tebligatlarla kesinleştirilerek,emekli maaşımın tamamı ve tüm birikimlerim haciz edilerek çekilmiş.Olaydan haberdar olur olmaz,düzeltme yollarını denedim ve hacizin iptali talepli dava açtım.Vergi mahkemesince YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararı verildi ama Vergi Dairesinin karar karar falan dinlediği yok.Nerde kaldı ANAYASA'NIN ve HUKUK'UN üstünlüğü ilkesi yorumlarınızı bekliyorum.Saygılarımla.
Old 07-04-2010, 01:50   #4
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Vergi dairsine muhtemelen karar tebliğ edilmiştir, bir avukattan hukuki yardım almanızı öneririm, vergi dairsi karara uymak zorunda, zaten emekli maaşınızın tamamen haczedilmesi başlı başına bir idari zorbalıktır, ve yasal değildir.
Old 07-04-2010, 18:27   #5
önce adalet

 
Varsayılan

Sayın muhsin koçak,evet vergi dairesi hem yürütmenin durdurulması kararını,hemde itirazlarının ret kararını aldı.Buna rağmen haciz yaptıkları paralarımı iade etmiyor.Kesin karar verilmedi diyor.birçok hukukçu ile görüştüm maalesef net birşey denilmiyor bazıları ödemesi gerek derken,bazıları ödemesi gerek ama ödemez diyor bu konuda herhangi bir uygulanan emsal karar varsa ,sitede yayınlanırsa sevinirim.Vergi dairesinin kanun tanımaz tutumu zoruma gidiyor.Açıkça hukuka aykırılığı tespit edilmiş bir işlem nasıl hala devam ettirilir anlayamadım.Şikayet yolu ve tazminat isteme yolu uzun yol bilirsiniz.Ayrıca kazansamda sonuçta uygulanmayacağı korkusuda var.Kısacası Devlet dairelerinin keyfi istediği gibi davranabilecegini gördüm.Dilerim birgün hukukçularımız bu zorbalıklara dur der.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anayasa Mahkemesİ Avukatlik Kanunun Bazi HÜkÜmlerİnİ İptal Ettİ. YALÇIN ÖNDER Hukuk Haberleri 2 09-04-2010 22:14
Ssk RÜcuen Tazmİnat Anayasa Mahkemesİ Karari Av.Duran Küçüköner Hukuk Sohbetleri 3 06-06-2007 15:58
İcra Mahkemesİ Kararlari GÜLAY34 Meslektaşların Soruları 2 23-04-2007 20:30
Ssk 140 İpc İtİraz Anayasa Mahkemesİ Karari Av.Duran Küçüköner Hukuk Haberleri 0 06-04-2007 12:40
Anayasa Mahkemesİ Karari Av.Yüksel Eren Hukuk Haberleri 0 06-04-2007 08:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07097292 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.