Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüketici menfi tespit davası zorunlu Arabuluculga tabi mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-01-2022, 08:55   #1
sailor1981

 
Varsayılan Tüketici menfi tespit davası zorunlu Arabuluculga tabi mi?

Tüketici aleyhine yapılan kambiyo takibine karşı menfi tespit davası açacağım, arabuluculuk başvuru şartı mevcutmudur?
Old 26-01-2022, 11:43   #2
Emine TEKİN

 
Varsayılan

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararında[9]; ticaret mahkemelerinin görev alanına giren menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvurunun dava şartı olup olmadığı konusundaki çelişki giderilmiş ve “kanun maddesinin metni ve gerekçesi bu kadar açık ve net olup zorlamayla da olsa genişletici bir yorum yapılmasına elverişli değildir. Böyle bir yaklaşım, özel bir dava şartı olan arabuluculuğa başvuru halini genel bir dava şartı haline getirecektir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez.” denilerek arabulucuya başvurunun dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.

Son olarak, Yargıtay 11 Hukuk Dairesi, önceki kararında belirttiği görüşü değiştirmiş olup 2020/4396 E., 2021/3198 K., 01.04.2021 tarihli güncel kararında; “… Zaten ileri ve özgürlükçü hukuk düzenlerinde zorunlu ve emredici kuralların dar yorumlanması esastır. Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir…. Menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir. Ancak menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır.” denilmek suretiyle menfi tespit davaları öncesinde arabulucuya başvurunun dava şartına tabi olmadığı bir kez daha vurgulanmıştır.
Old 26-01-2022, 11:50   #3
Emine TEKİN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sailor1981
Tüketici aleyhine yapılan kambiyo takibine karşı menfi tespit davası açacağım, arabuluculuk başvuru şartı mevcutmudur?
https://dergipark.org.tr/en/download...e-file/1746488 Bu makaleyi önerebilirim konuyla ilgili yargıtay kararlarına da yer verilmiş. doktrinde farklı görüşler yer almakla birlikte son yıllarda genel görüş arabulucuya başvuru kapsamında olmadığı yönünde.
Doktrindeki bir görüş, zorunlu arabuluculuğun kapsamını oldukça geniş yorumlayarak menfi tespit davasının zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu belirtmektedir. Buna karşılık doktrindeki katıldığımız görüş ise, zorunlu arabuluculuğun konusunun bir paranın ödenmesi, bir alacak veya tazminatın tahsili olduğunu, tespit davalarının genel olarak arabuluculuğa elverişli olmadığını keza bu davalarda bir hakkın veya hukuki ilişkinin tespitinin yapılmakta olduğunu, bir tahsil amacı taşıyan eda davaları gibi alacak talebi içermediğini, bu bağlamda
menfi tespit davasının da para alacaklarına özgü bir tespit davasından farklı olmaması dolayısıyla arabuluculuk kapsamında olmadığını belirtmektedir. Gerçekten de TTK m.5/A hükmündeki “ödeme” ve “talep” kavramları ancak eda davalarında söz konusu olmaktadır. Bu bağlamda temeli bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığını veya yokluğunu tespit olan ve herhangi bir eda hükmü
kurmayıp icra edilebilirlik özelliği de olmayan menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır.
Old 26-01-2022, 12:43   #4
Av.Ozan Solak

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşlarım iyi çalışmalar.Müvekkil ile karşı taraf motosiklet satışı konusunda anlaşıyorlar.İlk müvekkil kapora gönderiyor.Sonra satış vekaleti çıkartıyor.Daha sonra motorsikletin ücretinin ödenmesine rağmen karşı taraf ödemeyi iade edip sözleşmeden vazgeçiyor.Müvekkilin burada çektiği kredi nedeniyle faiz zararı var.Bu durumda ihtarla zararımızı talep ettik.Ancak bu uyuşmazlık tüketici mahkemesinin görev alanına girme durumu var mıdır?
Old 26-01-2022, 19:32   #5
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sailor1981
Tüketici aleyhine yapılan kambiyo takibine karşı menfi tespit davası açacağım, arabuluculuk başvuru şartı mevcutmudur?

Meslektaşım,
Ticari davalara ilişkin uygulamada arabulucuya başvuru zorunlu değil.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi
Esas: 2020/2105
Karar: 2021/1981


“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ:… Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasındaki 08.04.2019 tarihli sözleşme gereğince verilen bir kısım çeklerin bedelsiz kaldığının tespiti ile bu çekler nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince 6102 sayılı TTK’nın 5/A. maddesi ile 6325 sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 2. fıkrası hükümleri gereğince ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine …Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.


Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tesbitine ilişkindir.Mahkemeye yöneltilmiş hukuki himaye talebi dava olarak nitelendirilir.Menfi tesbit davası 6100 sayılı HMK’nın 106. maddesinde ifade edilmiştir. Bunun yanında İİK 72. maddesinde icra hukuku açısından özel bir menfi tespit davası türü düzenlenmektedir. HMK 106. maddesi tespit davası yoluyla mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilebilir.2004 sayılı İİK’nun 72. maddesi “ Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi “(1) ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk süresine aşağıdaki hükümler uygulanır.”TTK’nın 5/A maddesi “Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” Hükümlerini içermektedir.


Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan “Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk” isimli kitapta menfi tesbit ve istirdat davalarında arabuluculuğun dava şartı olduğu görüşüne yer verilmiştir. Menfi tesbit davası, HMK 106. ve İİK 72. maddesinde düzenlenmiş özel bir tesbit davası türüdür. Bu davalarda bir miktar paradan borçlu olunmadığının tesbiti talep edilmekte davalar sonucunda da borçlu olunmayan kısımla ilgili olumsuz hüküm kurulmaktadır. Bu hüküm taraflar arasında kesin hüküm teşkil etse de ifa imkanı tanımayan bir tesbit hükmü niteliğindedir. TTK’nın 5/A maddesi bir miktar paranın ödenmesi, alacak ve tazminat taleplerinin dava açılmadan önce arabulucuya tabi olduğuna amirdir. Gerek HMK 106 ve gerekse İİK 72. maddesinde belirlenen menfi tesbit davaları yukarıda belitildiği gibi ifa hükmü içermeyen olumsuz tesbite yönelik davalardır. Bu itibarla kanun koyucunun TTK’nın 5/A maddesinda amaçladığı “alacağa bir an önce kavuşma” gerekçesi menfi tesbit davaları için gerekçe olamaz. Nitekim doktrinde menfi tesbit davalarının arabuluculuğa tabi olmadığı, menfi tesbit davalarında borçluyu arabulucuya müracaata zorlatmanın, arabulucuya müracaatın cebri icrayı durdurmayacağından onu takipten önce menfi tesbit davası açma hakkından mahrum burakmak anlamına geleceği ve %15 teminat yatırarak takibi tedbiren durduramayacağı bununda hak arama özgürlüğüne aykırı olduğu görüşlerine yer verilmektedir. (Bknz:Prof. Dr.Ömer Ekmekçi, Prof Dr. Muhmammet Özekes, Prof.Dr. Murat Atalı, Prof. Dr. Vural Seven Hukuk Uyuşmazlıklarında arabuluculuk 2. Baskı Sh.189-191) (Prof Dr. Süha Tanrıver Dava Şartı arabuluculuk üzerine bazı düşünceler Türkiye Barolar Birliği Dergisi Mart- Nisan 2020 Sh.111 -141) Bunun yanında İİK 89 . maddesi ve HMK 211 vd. maddelerine istinaden açılan menfi tesbit davalarında arabulucuya gitme imkanının bulunmadığı da izahtan varestedir.TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuğun dava şartı olabilmesi için (1) davanın konusunun bir miktar pararın ödenmesi olmalı (2) bu talebin bir davada alacak ve tazminat olarak ileri sürülmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere menfi tesbit davalarında kanunda belirlenen şartların bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kanun koyucu menfi tesbit davalarını zorunlu aracbuluculuğa tabi tutmak isteseydi bunu açık şekilde ifade ederdi. Yukarıda açıklandığı üzere yorum yoluyla menfi tesbit davalarını İİK 5/A maddesi kapsamına almak mümkün bulunmamaktadır. Tüm bu gerekçeler ışığında menfi tesbit davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurmanın dava şartı olmadığının sonucuna varılmalıdır. Somut olayda davacı ticari nitelikteki ve eser sözleşmesi mahiyetindeki gemi tamirini konu olan sözleşme kapsamında davalıya verilen ticari senetlerin teminat senedi olduğunu ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tesbitini talep etmiş olup, menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvuru dava şartı olarak kabul edilmeyeceğinden kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Old 26-01-2022, 19:36   #6
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sailor1981
Tüketici aleyhine yapılan kambiyo takibine karşı menfi tespit davası açacağım, arabuluculuk başvuru şartı mevcutmudur?
Ayrıca,
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ilgili hükümleri tüketiciler aleyhine uygulanmayacaktır. Buna göre, dava şartı arabuluculuğun ilk toplantısına mazeret bildirmeksizin katılmayan tüketicinin aleyhine yargılama gideri ve arabuluculuk ücretine hükmedilemeyecektir. Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları hâlinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacaktır.
Bu yasal durum nedeniyle arabulucuya başvurunun tüketici açısından bir mali külfeti yok.Başvuru zorunlu olmamakla birlikte, başvurmanın sakıncası yok düşüncesindeyim.
Old 28-01-2022, 18:23   #7
Lord Mozart

 
Varsayılan

Merhaba

Ben diğer meslektaşların aksine menfi tespit davasının TÜKETİCİ uyuşmazlıklarında arabulucuğun dava şartı olduğunu düşünüyorum.Paylaşılan kararlar TİCARİ arabuluculuktaki menfi tespit davası ile alakalı kararlar olup bunların Tüketici uyuşmazlıklarında uygulanma imkanı yoktur.

Ticari davalarda Arabulucuğun dava şartı olarak düzenlendiği kanun maddesi TTK 5/A maddesidir.Buna göre;

"(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."


şeklinde düzenlenmiştir.Ancak Tüketici Kanunu kapsamında dava şartı düzenlendiği T.K.H.K 73/A kapsamında ise;

[i](1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava
şartıdır.
Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:
a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar
b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar
ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar
d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar
(2) 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin onbirinci
fıkrası tüketici aleyhine uygulanmaz.


Buradan anlaşılacağı üzere TTK'da olduğu gibi para veya tazminat alacağı sınırlı olarak sayılmamış, aksine Tüketici Mahkemelerinde görülen tüm uyuşmazlıkların(alt maddelerde sayılan istisnalar hariç) arabuluculuk kapsamında olduğu kabul edilmiştir.Yargıtay Ticari Arabuluculukta menfi tespit davasını dava şartı kabul etmemesinin sebebi menfi tespit davasını para veya tazminat alacağı kapsamında değerlendirilmemesidir. Ancak Tüketici Kanunu kapsamında böyle bir sınırlama getirilmemiştir. Bu sebeple Tüketici Mahkemesinde görülen uyuşmazlıklarda kanunun saymış olduğu istisnalar dışında dava şartıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Menfi Tespit Davası Sonrası İtirazın İptali Davası Açılması - Menfi Tespit Kararı Sonrası İptal Davasında Hüküm eser_29 Meslektaşların Soruları 2 01-04-2014 10:44
tüketici mahkemesinde menfi tespit davası ve istirdat davası açılabilir mi? dilaykar Meslektaşların Soruları 10 14-12-2011 17:57
Tüketici kredisi, kefil,menfi tespit davası av.sgenc Meslektaşların Soruları 1 10-07-2011 15:06
Tüketici Mahkemesi - Dörev Sınırının Altında Menfi Tespit Davası - İcra Takibi turbo Meslektaşların Soruları 2 20-02-2009 15:34
tüketici kredisi-menfi tespit davası mevzu hukuk Meslektaşların Soruları 1 12-07-2008 12:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06834793 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.