Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Mesleki Sorumluluk Sigortası Nedir?

Yanıt
Old 25-08-2007, 15:07   #1
yyyasemin

 
Varsayılan Mesleki Sorumluluk Sigortası Nedir?

1-Mesleki sorumluluk sigortası nedir?
Mesleklerin, mesleki uygulamaları sırasında oluşacak hatalar nedeniyle, tazminat ödemeleri gerektiğinde kullanılmak üzere sigorta şirketleri tarafından sigortalanmalarıdır.
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısında ise “sorumluluk” kısmı Madde 1’de şöyle tanımlanmaktadır.
Madde:1-Bu Kanunun amacı, sağlık personelinin koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici standart tıbbi uygulamayı yapmaması, mesleki bilgi ve beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zararlar ile ilgili sorumluluğa ilişkin usul ve esaslar ile bu zararları önleyici ve sağlık hizmetlerini geliştirici mekanizmaları düzenlemektir.
“Sigorta” kısmı ise Madde 32, 33 ve 34’de; “tam sağlık çalışanları yasanın çıktığı tarihten itibaren zorunlu olarak sigortalanacaklardır” şeklinde belirtilmektedir. Ülkemizde hekimlerin hukuki sorumluluğunu belirleyen yasalar şöyle sayılabilir:1982 Anayasası, 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 1519 Sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu, 2219 Sayılı Hususi Hastaneler, 6119 Sayılı Adli Tıp, 3153 Sayılı Radyoloji, Radyum ve Elektrikli Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun, 6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği yasası, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Hasta Hakları Yönetmeliği, Klinik Araştırmalar vb.
Görüldüğü gibi sorumlulukları ve yapılmadığında yapılacakları belirleyen sayılamayacak kadar çok yasa vardır ve bu nedenle yeni bir yasa gerekliliği yoktur.

2-Mesleki sorumluluk sigortası ile ilgili başka ülke örnekleri var mı?
Evet; en çarpıcı örnek ABD olmak üzere, bazı ülkelerde vardır.

3-Hekimler için mesleki sorumluluk sigortası neden gereklidir?
Hekimlerin mesleki uygulamaları sırasında oluşacak tıbbi hataların olmaması ve en aza indirgenmesinde mesleki sorumluluk sigortasının hiçbir yararı olmadığı başka ülkelerdeki deneyimlerle kanıtlanmıştır.

4-Türkiye’de hastaların haklarını aramaları olanaklı mıdır?
Türkiye’de hastaların haklarını aramaları için yasalarda bir engel yoktur. Hastalar ve hasta yakınları sağlık hizmeti almakla ilgili her türlü yakınmaları için doğrudan mahkemelere başvurur ya da tabip odalarına şikayet dilekçesi verebilirler. Başvurular, ölümle sonuçlanan bir tıbbi konuda ise, dava ceza mahkemelerinde yürür ve bilirkişi görüşü Yüksek Sağlık Şurası ve Adli Tıp Kurumundan alınır. Tazminat davalarında da, bilirkişi görüşü alınarak hukuk sistemi içinde mahkemeler karar vermektedirler. Tabip Odaları Onur kurulları ve Yüksek Onur Kurulunda da benzer bir süreç vardır. Yüksek Sağlık Şurası 1931-1999 yılları arasında 206 kez toplanarak 10.000’e yakın dosya için görüş vermiştir. Bu yılda ortalama 170 dosya demektir.
Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu’nda ise 1986-2002 yılları arasında 704 dosya görüşülmüştür. Ayrıca 1990-2000 yılları arasında Adli Tıp Kurumu’na hekim hatası iddiasıyla 636 dava dosyası gelmiştir.
YSŞ dosyalarında da büyük çoğunluğunun tıp doktorları için yapılan başvurular olduğu göz önüne alındığında bu sayılar her 30 hekimden birinin yasal şikayete uğradığını göstermektedir(Bu oran, şikayetlerin bazı toplumsal mekanizmalar ve meslekler tarafından kışkırtıldığı ABD’de yaklaşık 12’de bir olup, diğer ülkeler Türkiye ile benzerlikler göstermektedir). Görüldüğü gibi hastalar zaten haklarını arayabilmektedirler. Yasa bu anlamda bir yenilik getirmemektedir.
Önerilen taslakta “uzlaşma” konusunun bir yenilik olarak sunulduğu görülmektedir. Yasalarımızda zaten var olan bu uygulama Aralık 2001’de yasalaşan Avukatlık Kanunu’nda ayrıntılandırılmıştır. “Bu yöntemle mahkemelerin yükü azaltılacak” denmektedir. Herhalde sağlık çalışanlarını “sigortalayarak” mahkeme yükünü azaltmak Sağlık Bakanlığı’nın görevi değildir.

5-Mesleki sorumluluk sigortası uygulamasını getirecek tıbbi hizmetlerin kötü uygulamasından doğan sorumluluk kanun tasarısı taslağının ana başlıkları nedir?
Bu kanun; “sağlık personelinin verdiği hizmetler (koruyucu, teşhis, tedavi, rehabilite edici) sırasında standart uygulamayı yapmaması, mesleki bilgi/beceri eksikliği ya da tedavi vermemesi ile oluşan zararlarla ilgili sorumluluğa ilişkin usul ve esasları belirlemektedir”. (Madde:1).
Kanun taslağının tanımlar dışındaki ilk 14 maddesi; hasta haklarına saygı, ötenazi, terminal safhadaki hasta, tıbbi kayıtlar, sırlar vb. gibi çeşitli yasalar içinde zaten yeralmış olan konuları açıklamakta; 14-23. maddelere sağlık personeli/hasta ilişkisi, bilgilendirme, vekil hekim, reçete ve rapor düzenleme, hizmet bedelinin ödenmesi gibi konuları içermekte, yasa her ne kadar tüm sağlık çalışanlarını kapsıyor dense de bu maddeler hekimleri en çok ilgilendiriyor izlenimi vermektedir.
Taslağın 5. Bölümü; Bakanlık bünyesinde kurulacak bir Tıbbi Kötü Uygulama İzleme ve Uzlaştırma Üst Kurulu ve illerde benzer addaki yerel kurullardan sözetmektedir. Bu kurulların oluşumu şöyledir:bir bürokrat (müsteşar ya da yardımcısı) başkanlığında üç diğer bürokrat, (Sağlık Bakanlığı Genel Müdürleri) Bakan tarafından seçilen bir (bu üye meslek kuruluşlarını temsilen Bakan tarafından seçilecektir) ile yine Bakan tarafından seçilen tıbbi kötü uygulama konusundaki bilgi ve çalışmaları ile ülke çapında temayüz etmiş (!) bir üye olmak üzere toplam altı üye. Bu kurullar “müracaatları incelemek, kusur oranı belirlemek, mümkünse uzlaştırmak, eğitim, yayın yapmak, sigorta poliçesini Bakan’a sunmak” üzere ayda iki kere toplanır. Kararlarını çoğunluk esasıyla alır ve eşit oy durumunda Başkan’ın olduğu taraf çoğunluk sayılır.
30. Madde; “tıbbi kötü uygulama sebebiyle tazminat talepli müracaatların zararın öğrenilmesinden itibaren bir yıl, her halde fiilin işlenme tarihinden itibaren on yıl içinde yapılır” ve müracaatlar “tıbbi kötü uygulamayı öğrenen ilgili” tarafından, “yanlış uygulama, yapılma zamanı, eğer biliniyorsa yapan sağlık personeli yazılı olarak sağlık kurum veya kuruluşuna veya Bakanlığa bildirilir” denmektedir.
Müracaat aynı zamanda suç içeriyorsa, “keyfiyet geciktirilmeksizin Cumhuriyet Başsavcılığına” bildirilecektir. Daha sonra dosyalar bilirkişiye gönderilecek, 15 günlük süre sonunda bilirkişiler incelenen dosyaları Tıbbi Kötü Uygulama İzlem ve Uzlaştırma Kurullarına yollayacaklardır. Kurul kusur oranını belirleyecek, verilen karar kusuru olan sağlık personeline, sağlık kurumuna ve sigortasına bildirecek, sağlık çalışanı ve sigortasının temsilcisi 15 gün içerisinde “uzlaşma” toplantısına davet edilecektir. Uzlaşma olursa; üzerinde uzlaşılan tazminat onbeş gün içerisinde zarar görene ödencek; “Zarar oluşmamıştır” kararı alındığında zarara uğradığını iddia edenin hakları saklı kalacaktır.
Yasa taslağının canalıcı maddeleri sigorta yaptırma zorunluluğudur. Bu maddelere göre (32, 33, 34), “sağlık personeli ve özel hukuk kişilerine ait sağlık kurum ve kuruluşları, tıbbi kötü uygulama nedeni ile verebilecekleri zararı karşılamak üzere zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası” yaptıracaklardır. Sigortalının gözetim ve yönetimindeki tüm sağlık çalışanlarının yaratacağı zararlar da sigorta teminatı içinde yeralacaktır. Sigorta asgari teminat çerçevesi ve şartlarını Bakanlık tesbit eder. (Yani parayı sağlık çalışanı ödeyecek, kapsamı Bakanlık belirleyecektir). Ayrıca Bakanlık ihaleye çıkıp uygun sigorta kuruluşunu belirleyecektir (parayı ödeyen sağlık çalışanı adına).

6-Mesleki Sorumluluk Yasa Taslağında hekimin sürekli eğitimi konusu nasıl yer almaktadır?
Yasa taslağında hekim ve tüm sağlık çalışanlarının sürekli eğitimi zorunlu hale getirilmektedir(Bölüm:4). Kredilendirmenin beşer yıllık dönemlerde yapılması, akredite edilmeyen sağlık personeline akreditasyon puanını tamamlamak için iki ay süre verileceği ve bu süre sonunda da akredite edilmeyen sağlık personelinin mesleğini icra edemeyeceği yasaya konmuştur. Akredite edilmeyen sağlık çalışanının bu sürede; ilk üç ay süresince her ay brüt maaşının %30’unun, ilerleyen aylarda da %50’sinin kesileceği, döner sermaye de verilmeyeceği ayrıca belirtilmektedir.
“Kredilendirme Bakanlıkça yapılacaktır. Ancak “gerek görüldüğünde değerlendirme ve kredilendirme ilgili meslek kuruluşlarına yaptırılabilir”. Bunları ilgili hiçbir kuruluş, kişi vb.’ye danışmadan yazanların herhalde bir bildikleri vardır. Bizim bildiklerimiz şunu göstermektedir:Avusturya’da sürekli tıp eğitimi sistemi gönüllüdür, tabip birliği tarafından belirlenir(ulusal otorite tabip birliğidir).
Belçika sürekli tıp eğitimi:meslek tarafından (üniversite ve bilimsel örgütlerin katkısıyla) denetlenir; sigortalar tarafından ödenir. Tamamen gönüllüdür. Bazı ödüllendirmeler yapılarak, sürdürülmesi sağlanır. Yeniden sertifikalandırma yoktur.
Danimarka:Gönüllüdür, bilimsel derneklerin katkısıyla Danimarka Tabipler Birliği tarafından yürütülmektedir.
Finlandiya:Gönüllüdür. Hekimleri kamuda çalışmaya özendirecek biçimde örgütlenmiştir. Her hekimin, zorunluluk olmasa da senede 2 hafta sürekli tıp eğitimi etkinliğine katılması önerilmektedir.
Almanya:Tabip Birliği işbirliği ile yürütülmekte, mali bazı haklar sağlaması nedeniyle dolaylı zorunluluk olmaktadır.
Yunanistan:Merkezi bir koordinasyon yoktur.
İzlanda ve Lüksemburg:Sistem meslek tarafından kontrol edilmektedir.
İrlanda:Yeni yasa hazırlanmaktadır. Hekimlerin sürekli tıp eğitimi etkinliklerine katılıp katılmadıkları tesbit edilecektir.
İtalya:Sağlık Bakanlığı karmaşık bir sistem getirmiştir ve hızla uygulamaya geçmiştir.
İtalya Tabip Birliği destek vereceğini ancak uygulamanın olağanüstü zor olduğunu belirtmektedir.
Hollanda:Hollanda Tabip Birliği, hükümet ile sürekli tıp eğitiminin finansmanı için ekstra fon talep edecek tartışmaları yürütmektedir. Uzmanlık Dernekleri Komitesi yeniden sertifikalandırma sistemi uygulamaktadır.
Norveç:Pratisyen hekimler için yapılan mesleki eğitim dışında gönüllüdür. Yasal düzenleme vardır ancak tamamen meslek tarafından yürütülmektedir.
Hırvatistan:Hükümet sağlık reformu sürecinde sürekli tıp eğitimi zorunlu hale getirmiştir. 10.000 hekim vardır ve yılda 400 toplantı yapılma gereği vardır. Oysaki 2001’de yalnızca 160 toplantı yapılmıştır.
Dışarıdaki durum budur; Türkiye’de hekimler kendi kaynaklarıyla gelişimlerini sağlamaktadırlar, yılda binlerce eğitim etkinliği ile binlerce hekim mesleki eğitim almaktadır. Hizmetiçi eğitimler sürmektedir.
Sürekli tıp eğitimi zorunlu olacak diyen yasa hazırlayıcıları hekimlerin bu bilgilenme isteklerini hep görmezden gelmiş, bırakın ödüllendirmeyi yılda beş gün eğitim etkinliğine yıllık izinden sayılmadan katılabilme kuralını bile iptal etmiş, yasayı hazırlarken ülkedeki deneyimi paylaşma gereği bile duymamışlardır. Bu sistemler altyapı olanakları, haklı gerekçeler ve hekimlerin onayı olmadan getirilemez, getirilse de ne yazık ki hekimler için ek bir yük/umutsuzluk kaynağı olmaktan öteye gidemezler.

7-Mesleki Sorumluluk Yasa Tasarısı kapsamındaki meslekler hangileridir?
Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmasından Doğan Sorumluluk Kanunu Tasarısı kapsamındaki meslekler ve yerler şöyle tanımlanmaktadır:
“bu kanun, kamuya ve özel hukuk gerçek veya tüzel kişilere ait ve her ne ad altında olursa olsun, hastalıktan korunma, tıbbi teşhis, tedavi ve müdahale ile bu maksatlara yönelik yardımcı faaliyetlerde bulunulan yerlerde fiili olarak çalışan hekim, diş hekimi, biyolog, eczacı, psikolog, veteriner hekim, fizyoterapist, diyetisyen, sağlık memuru, laboratuar teknisyeni, röntgen teknisyeni, diş teknisyeni, hemşire, ebe, çocuk gelişimcisi, protezci, optisyen ve diğer sağlık personelinin tıbbi amaçlı müdahale ve uygulamaları ile bu işlemlerden doğabilecek hukuki ve cezai sorumluluğu kapsar.”
Anılan sağlık çalışanları “Kanunun yayımlandığı tarihte çalışmakta olan ve kanun kapsamına giren sağlık personeli ile sağlık kurum ve kuruluşları, altı ay içerisinde sigorta yaptırmak zorundadırlar” (Geçici Madde:1.)Görüldüğü gibi yasa sağlık alanında tüm çalışanları kapsamaktadır ve sigorta zorunludur.

8-Bu yasa taslağı bilimsel çalışma ve gelişmeyi nasıl etkileyecektir?

9-Bu yasa taslağı hasta haklarını nasıl etkileyecektir?
Bu yasa taslağı hastaların da haklarını olumsuz etkileyecektir. Görüntüde hastaları olumlu etkileyecek izlenimi verilmektedir. Bir kere Yasada hastaların doğrudan başvuru olasılığı yoktur. Yasa taslağı kanunlaştığında; sigorta primlerini ve olası tazminatları yükseltmemek için hekimler; defansif (korumacı) tıp uygulaması yapabilecek; bunun sonucunda riskli vakalara müdahalede tereddütler olacak ve gereksiz tetkik oranı artacaktır.
ABD’lerinde yıllardır süren bu konudaki suistimal (hastaların doktorlar aleyhine dava açmaları yönünde kışkırtılması ile yaratılan) hekimleri meslek dışına itmiş, böylece hastaların hizmete ulaşmasının engellenmesi, hasta hizmet niteliğinin düşüp, sağlık hizmetlerinin son derece pahalanması ile sonuçlanmıştır. Korumacı tıbbın yılda sağlık sistemine ek 50 milyar dolar ekonomik yük getirdiği, eğer uygulamada bir reform yapılırsa yani bu yasa kaldırılır ya da iyileştirilirse sağlık sisteminin 800 milyon dolar tasarruf sağlayacağı belirtilmektedir.

10-Bu yasa taslağı hekim haklarını nasıl etkileyecektir?
-Bu yasa; tüm sağlık çalışanlarını kapsıyor dense de temel olarak hekimi etkileyecektir. Örnek alınan ABD’lerinde de en çok hekimler, hekimliğin bazı dalları (cerrahi, acil, kadın-doğum gibi) daha yüksek sigorta primi ödemekte uzlaşı ya da tazminatları da fahiş olabilmektedir. ABD’lerinde hekimler; bu hafta (Nisan 2002) tazminat tavanını sınırlayan (en azından tıbbi olmayan bölümünüki bu aşamada yapabilecekleri sadece bu olmaktadır ) bir yasanın geçmesi için mücadele etmektedirler.
ABD sistemine öykünerek getirilen bu yasa ülkemizde de; zaten her yönüyle mutsuz edilmiş hekimlerin yükselen sigorta primlerini ödeyememeleri, bu nedenle bazı meslek uygulamalarını yapmamaları, erken emekli olmaları, acil hizmet sunmamaları, risklerini azaltabilmek için korumacı tıp uygulamaları ile sonuçlanacaktır. Bugün ABD’lerinde hekimler yüksek sigorta primleri, yüksek tazminatlar düşük gelir nedeniyle nerdeyse hekimliği bırakmaktadırlar. Mesleki sigorta primleri şu anda en yüksek düzeydedir. 2001 yılında genel olarak %15 oranında artan sigorta primleri, bazı hekimlik dallarında %50 oranında artmıştır. Tazminat miktarları da bir yılda %7 oranında artış göstermektedir ve bir önceki yıla oranla %40 fazladır. Bu arada andlaşma ile sonuçlanan dosya sayısı giderek azalmaktadır. Ödenen tazminat miktarları 1 milyon dolardan yüksek olan dosya sayısı oranları %50’lerdedir. Bazı illerde (New York, Florida gibi) ve bazı branşlardaki hekimler (kadın doğum, cerrahi) yaptırmaları zorunlu olan 1 milyon dolarlık sigorta için yılda 100.000 dolar (hatta 200.000 dolar) sigorta primi ödemektedirler.
Burada telaffuz edilen rakamlar gibi olmasa da bir süre sonra Türkiye’de de benzer bir tablo ile karşılaşılabilinir. Zaten geçim sıkıntısı çeken hekimler bir de ne topluma ne de sağlık alanına hiçbir katkısı olamayacak bir gerekçe ile ek mali külfet altına girmek durumunda kalacaklardır.

11-Bu yasa gündeme geldiğinde kimler kazanacaktır?
Bu yasa gündeme geldiğinde kazanacaklar kürsüsüne; başlangıçta sigorta şirketleri, uzun vadede de bu konuda uzmanlaşmış avukatlar çıkacaktır, sadece ve sadece onlar. Başlangıçta sigorta şirketleri; bu işin kendilerince olumlu yanlarını görerek destekledikleri bu yasanın (yarım milyon sağlık çalışanını değişik primlerle sigortalamak cazip gelebilir) uygulamaları ilerledikçe ve tazminatlar giderek arttıkça (uzlaşılan ve uzlaşılamayan durumlarda da) belki de mağdurlarından olacaklar, primleri de artırsalar zarar etmeyi engellemeyecekler. Bugün yasanın uygulandığı ülkelerde; beklenildiği kadar karlı olmadığını düşünen sigorta şirketleri artık hekimleri sigortalamıyor ve hatta önemli bazı sigorta şirketleri bu alandan çekiliyorlar.
Kazananlar kürsüsünün sahibi ise birkaç varlıklı avukat olacak. “Önce dava et sonra soru sor” mantığıyla zorlanarak açılan davalar, sigorta için ödenen primlerin %57’sinin avukat ücretine gidiyor olması, tazminata gerek yok denen davaların savunmasının bile 60-70.000 ABD dolarına malolması aslında kazananı açıklıyor gibi.
Hekimin, hastanın, sağlık çalışanlarının, sağlık sisteminin kaybettiği bu öneride, Türkiye’de öneri sahipleri “kazanacaklarını” düşünüyorlarsa onlar da yanılıyorlar. Hekim düşmanlığını; onları istekleri dışında prim ödemeye hem de sigorta ile andlaşmayı kendileri yapmayı düşünenler; bürokratlardan oluşmuş kurullarda hekim hatalarını/kusur oranlarını belirleyecek olanlar da kaybedeceklerdir. Türkiye’de sağlık altyapısını iyileştirmeden ve hatta daha da karmaşıklaştırarak altüst edenler, o altüst ortamda hizmet sunanlara getirdikleri ek yükleri meslektaşlarına açıklamak durumunda olacaklardır.






12-“Bu yasanın seçeneği var mı?” sorusunu kimler sordurtmaktadır?
“Bu yasa değilse sizin öneriniz nedir?” sorusunu soranlar, anlamı olmayan yasa taslaklarına seçenek sunmak durumunda olunmadığını düşünmelidirler. Hastalarımız tıbbi kusur/etik kusur şüphesinde başvuru mekanizmalarına sahiptirler ve bu haklarını kullanmaktadırlar. Yasal süreçlerin hantal ve yavaş ilerlemesinin sorumlusu sağlık çalışanı olamaz. Tıbbi hizmetlerin kötü uygulanmasının temel nedenlerinden olan sağlık hizmet sunumunun (finans altyapısı, fiziki altyapı, politik kararlar, yönetim, sağlık çalışanının eğitimi gibi) tüm başlıklarındaki olumsuzlukların giderilmesi ve sağlık sisteminin temelinin “güvene” dayandırılması esas ve herkesin sorumluluğudur ve öncelikle bu yapılmalıdır. Seçenek budur. Bu konu sağlık çalışanları kadar hastaları ve aslında tüm toplumu ilgilendirmektedir.

13-Bu yasa Türkiye sağlık sektörünün hangi sorununu çözecektir?
Taslağın yasalaşması ile Türkiye sağlık sektörünün hangi sorunu çözülecektir?
Finans sorunu mu? Yanıt hayır, çünkü bilakis toplam harcamalar artacak, sağlık çalışanlarının sigortalanarak yaratacakları kaynak da başka sektörlere kayacaktır.
Altyapı sorunu mu? Yanıt hayır, çünkü kaynak azalması ve harcama artması zaten giderek azalmakta olan sağlığa (hem özel hem kamuda) yatırım harcamalarını azaltacaktır.
Yönetim sorunu mu çözülmüş olacak?Yanıt yine hayır. Ancak bu yasa taslağını hazırlayanlar ve hekimlere kendilerinin ödediği primler için bile kendi sigorta kuruluşunu bulma özgürlüğünü (!) vermeyenler kendilerini “yönetiyor” sanacaklar...
Örnekleri uzatmak mümkünse de kısaca şunu söylemek daha doğrudur:bu tür yasaların sağlık sektöründe hiçbir sorunu çözmediği gibi sorunları artırdığı dünya deneyimleriyle gösterilmiştir.




Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü çağrısıyla kurulmuş olan “Mesleki Sorumluluk Sigortaları İhtisas Komitesi”nde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi de bir üye ile temsil edilmektedir.

2004 Eylül ayında başlayan toplantılarda öncelikle dört meslek grubunu ilgilendiren Mesleki Sorumluluk Sigortalarının Genel Şartları belirlenmeye çalışılmış olup, ekteki muhalefet şerhimizde de tanımladığımız görüşlerimiz doğrultusunda 25.11.2005 tarihinde Genel Şartlar tamamlanmıştır. Bazı değişikliler sonrasında bakanlık makamınca onaylanan ve yakın bir zamanda Resmi Gazetede yayımlanacak olan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekte sunulmuştur.

Genel Şartlara ilişkin görüşmeler sırasında yaptığımız girişimler sonucu, alanımızın özgünlüğü de göz önünde bulundurularak “ Bu genel şartların eki niteliğindeki klozlar genel şartlara göre özel düzenlemeler içerebilir.” hükmü konulmuştur. Bu hüküm sayesinde Genel Şartlarda yaşam pratiğimizle bağdaşmayan ve sigortalanma amacımızı karşılamayan maddelerin düzeltilme olanağı elde edilmişti.

Ocak 2006 sonunda, Mesleki Sorumluluk Sigortaları İhtisas Komitesi tarafından Hazine Müsteşarlığına sunulan “Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Ek Şartları Taslağı” nihai metni ektedir. Yine bakanlık makamınca değerlendirilerek yayınlanacaktır. Taleplerimizin tamamını kabul ettirme şansımızın olamadığı toplantılarda, sigortacılık sektörünün kabul edilemez ısrarlı ve “ reasürans şirketlerine bunları kabul ettirmemiz olanaksız” tanımlamalarına karşın yine muhalefet şerhlerimizle birlikte birçok değişiklik kabul ettirilmiştir. Komiteden çıkan taslak hakkında Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığının hekimlere zorunlu sigortayı içeren yasa tasarısı nedeniyle ikili görüşmelerimiz devam etmektedir.



TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA

İlgi: 19/10/2005 tarih ve 1433/2005 sayılı genelgemiz

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü çağrısıyla kurulmuş olan “Mesleki Sorumluluk Sigortaları İhtisas Komitesi”nde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi de bir üye ile temsil edilmektedir.

2004 Eylül ayında başlayan toplantılarda öncelikle Mesleki Sorumluluk Sigortalarının Genel Şartları belirlenmeye çalışılmış olup, muhalefet şerhimizde de tanımladığımız görüşlerimiz doğrultusunda 25-11-2005 tarihinde Genel Şartlar tamamlanmıştır.

Bundan sonraki süreçte alanımıza ilişkin özel şartların tanımlanacağı “Sağlık Klozu” belirlenecektir. Genel Şartlara ilişkin görüşmeler sırasında yaptığımız girişimler sonucu, alanımızın özgünlüğü de göz önünde bulundurularak “ Bu genel şartların eki niteliğindeki klozlar genel şartlara göre özel düzenlemeler içerebilir.” hükmü konulmuştur. Bu hüküm nedeniyle Genel Şartlarda yaşam pratiğimizle bağdaşmayan ve sigortalanma amacımızı karşılamayan maddelerin düzeltilerek, düzenlenebilmesi olanağı bulunmaktadır.

Sağlık Klozu Alt Komite toplantısı Aralık ayının ikinci haftasında yapılacaktır. Bu nedenle sigorta sektörü tarafından hazırlanmış henüz ham olduğu söylenen taslak da göz önünde bulundurularak görüşlerinizin en geç 9 Aralık 2005 tarihine kadar Birliğimize göndermenizi rica ederiz

Saygılarımızla,
TTB Merkez Konseyi Adına
Dr.Orhan Odabaşı
Genel Sekreter

Old 25-08-2007, 21:44   #2
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

TEBLİĞ (16 Mayıs 2006 Tarihli Resmi Gazeteden)

Devlet Bakanlığından:

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI
A. SİGORTANIN KAPSAMI
A.1. Sigortanın Konusu
Bu sigorta sözleşmesi ile sigortalının poliçede belirtilen ve ilgili taraflarca konusu tarif edilerek sınırları çizilen mesleki faaliyeti ifa ederken;
a) Sözleşme süresi içinde meydana gelen olay sonucu doğan ve sorumluluk hükümleri uyarınca tazmini sözleşme süresi içinde ya da sonrasında talep edilen zararlara karşı veya
b) Sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen bir olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı doğabilecek taleplere karşı
sözleşmede belirtilen miktara kadar teminat verilir. Taraflar, (a) ve (b) bendlerinden birini içerecek şekilde sözleşme yapabilecekleri gibi, her ikisini içerecek şekilde de sözleşme yapabilir.
A.2. Sigortanın Coğrafi Sınırı
Bu sigorta, sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ifa ettiği mesleki faaliyetler için geçerlidir; Ancak, taraflar sigortalının yurtdışında yürüteceği mesleki faaliyetlerin de sigorta kapsamına alınmasını kararlaştırabilir.
A.3. Teminat Dışında Kalan Hâller
Aşağıdaki hâller teminat kapsamı dışındadır:
a) Sigortalının poliçede belirtilen mesleki faaliyetlerinin kapsamını aşan her türlü faaliyeti;
b) Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay ile davranışları;
c) Sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken alkol, uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar.
A.4 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler
A.4.1 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller
a) Herhangi bir bilgisayar esaslı veya elektronik ortamda saklanabilir, yazılı, basılmış veya herhangi bir yöntem ile (veya benzer bir şekilde) tekrar çoğaltılmış olsun veya olmasın her tür belge kaybı veya sigortalının bakım, gözetim ve kontrolüne verilmiş bilgi ve malzemenin kaybı, suistimali veya imha edilmesi;
b) Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri haricinde bir mahkemede açılan tazminat davaları ve tahkim;
c) Her türlü haksız rekabet.
A.4.2 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Tazminat Talepleri
a) Her tür patent, telif hakkı ile ticaret unvanı, marka ve benzeri fikrî mülkiyet hak ihlallerinden kaynaklanan tazminat talepleri;
b) Sigortalının mesleki faaliyeti ifası sırasında anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarına karşı sorumluluğundan doğan tazminat talepleri;
c) Her türlü çevre kirliliğinden doğrudan veya dolaylı olarak doğan sorumluluklar nedeniyle yapılan tazminat talepleri;
d) Niteliği ne olursa olsun aşağıdaki hâllerden doğrudan veya dolaylı olarak kaynaklanacak tazminat talepleri:
aa) Herhangi bir nükleer yakıttan veya nükleer yakıtın yanması sonucu meydana gelen nükleer atıklardan kaynaklanan iyonize ışınımlar veya kirlilik,
bb) Radyoaktif, zehirli, patlayıcı veya herhangi bir patlayıcı nükleer bileşim veya bunun nükleer bir parçasının tehlikeli özellikleri,
cc) Diethylstilbesterol (DES), dioxin, urea formaldehyde, asbest, asbestli ürünler veya asbest içeren ürünlerin varlığından, üretiminden, elleçlenmesinden, işlenmesinden, satış, dağıtım, depolama, bırakılma veya kullanımından kaynaklanan her tür hastalık (kanser dahil) veya asbestten kaynaklanan bütün tazminat talepleri.
e) Bir sözleşmenin ifasına veya özel bir anlaşmaya dayanıp, sigortalının yasal sorumluluk ölçüsünü aşan her tür talepleri;
f) Manevi tazminat talepleri.
A.4.3 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Ödemeler
a) İdarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartlar;
b) Sigortalının iflasına bağlı olarak ortaya çıkabilecek her tür zarar;
c) Sigortalının aleyhine cezai takibata geçilmesi hâlinde, bu takibattan doğan diğer bilumum masraflar.
A.5. Sigortanın Başlangıcı ve Sonu Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğlen saat 12.00’de başlar ve öğlen saat 12.00’de sona erer.
B. ZARAR VE TAZMİNAT
B.1. Rizikonun Gerçekleşmesi
Sözleşmenin;
- A.1.’in (a) bendinde belirtilen şekilde yapılması hâlinde, sigortalının, sözleşme süresi içinde yürüttüğü mesleki faaliyeti dolayısıyla, gerek sözleşme dönemi gerekse sözleşmenin bitiminden itibaren iki yıl içinde başkalarının zarara uğraması sonucunda,
- A.1.’in (b) bendinde belirtilen şekilde yapılması hâlinde bir yıldan az olmamak kaydıyla sözleşme yapılmasından önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen olaya bağlı olarak;
a) Sigortacının bilgisi ve yazılı muvafakatı dahilinde olmak koşuluyla sigortalı tarafından ödeme yapılması veya,
b) Sigortacının, sigortalıya ayrıca hukuki yardımda bulunmayı da üstlendiği mesleki sorumluluk sigortalarında, tebligat ile davanın veya hukuki takibin öğrenilmesiyle,
c) Zararın gerçekleştiğinin ve bu zararın sigortalının sorumluluğundan kaynaklandığının mahkeme tarafından karar altına alınması hallerinde
riziko gerçekleşmiş olur.
B.2. Rizikoya İlişkin Olarak Sigorta Ettirenin ve Sigortalının Yükümlülükleri
Sigortalı ve sigorta ettiren, aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür:
a) Haberdar olduğu andan itibaren rizikonun gerçekleştiğini, beş gün içinde sigortacıya ihbar etmek,
b) Sigorta sözleşmesi yokmuş gibi gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilecek makul talimatlara uymak,
c) Sigortacının talebi üzerine, olayın ve zararın nedeni ile hangi hâl ve şartlar altında gerçekleştiğini ve sonuçlarını tespiti, tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkının kullanılmasına yararlı, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgeleri gecikmeksizin vermek,
d) Sigortacının yazılı onayı olmadıkça, sorumluluğu veya tazminat talebini kısmen veya tamamen kabul etmemek, ödeme taahhüdünde bulunmamak, zarar görenlere herhangi bir tazminat ödemesinde bulunmamak;
e) Zarardan dolayı, dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısında kaldığı veya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hâllerde, durumdan sigortacıyı derhal haberdar etmek ve zarar ziyan talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarak almış olduğu ihbarname, davetiye ve benzeri tüm belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek,
f) Sigorta konusu ile ilgili başka sigorta sözleşmesi varsa bunları sigortacıya bildirmek.
B.3. Tazminat ve Ödenmesi
Rizikonun gerçekleşmesi hâlinde, özel durumlar hariç olmak üzere, hangi belgelerin istenileceği poliçe ekinde açık ve anlaşılır şekilde yer almak zorundadır. Sigortacı, talep edilen tazminat ve giderleri, hak sahibinin tazminata konu olay ve zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu ve poliçe ekinde de yer alan diğer gerekli belgeleri eksiksiz olarak şirketin merkez veya kuruluşlarına ilettiği tarihten itibaren on beş iş günü içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp sözleşmeye aykırı olmayan zararlara ilişkin tazminatı öder.
B.4. Halefiyet
Sigortacı, ödediği tazminat tutarınca, hukuken sigortalının yerine geçer.
C. ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
C.1. Sigorta Priminin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması
Sigortacının sorumluluğu, primin tamamının veya taksitle ödenmesi kararlaştırılmış ise ilk taksidin poliçenin tesliminde ödenmesi ile başlar. Aksi kararlaştırılmadıkça, primin tamamının veya ilk taksidin ödenmemesi hâlinde, poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz ve bu şart poliçeye yazılır.
Prim ödemede temerrüde düşülmesi hâlinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
C.2. Sigortalı ve Sigorta Ettirenin Sözleşme Yapıldığı Sırada Beyan Yükümlülüğü
Sigortacı sigorta sözleşmesini, sigorta ettirenin veya bilgisinin olması durumunda sigortalının beyanı ve varsa teklifname ve eklerinde yazılı sorulara verdiği cevaplara dayanarak yapar.
Sigortalı ve sigorta ettirenin beyanı yanlış veya eksik ise ve bu durum, sigortacının sözleşmeyi yapmaması veya daha ağır şartlarla yapmasına neden oluyorsa, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak aynı süre içinde prim farkını talep edebilir.
Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde sözleşmeden cayılmış olur. Ancak, prim farkının kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmeden cayılması, sigortacının gerçeğe aykırı veya eksik beyanı öğrendiği tarihten itibaren bir aylık süre içinde gerçekleşmek durumundadır.
Sigortalı ve sigorta ettirenin kasıtlı davrandığının anlaşılması hâlinde sigortacı, sözleşmeden cayabilir ve gün esasına dayanarak hesap edilen prime hak kazanır.
C.3. Sözleşmenin Devamı Sırasındaki Beyan Yükümlülüğü
Sözleşmenin devamı sırasında sigortacının izni olmadan rizikoya etki edici nitelikte değişiklik yapılması hâlinde sigorta ettiren veya sigortalı durumu sekiz gün içinde sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
Durumun sigortacı tarafından öğrenilmesinden sonra, değişiklik, sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektiren hâllerden ise sigortacı, sekiz gün içinde sözleşmeyi fesheder veya prim farkını talep etmek suretiyle sözleşmeyi yürürlükte tutar. Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde sözleşme feshedilmiş olur.
Feshin hüküm ifade ettiği tarihe kadar geçen sürenin primi, gün esası üzerinden hesap edilir ve fazlası geri verilir.
Süresinde kullanılmayan fesih veya prim farkını talep etme hakkı düşer.
Rizikodaki değişikliği öğrenen sigortacı, sigorta hükmünün devamına razı olduğunu gösteren bir harekette bulunursa fesih ve prim talep hakkı düşer.
Değişiklik, rizikoyu hafifletici nitelikte ve daha az prim uygulamasını gerektirir hâllerden ise; sigortacı, bu değişikliğin yapıldığı tarihten sözleşmenin sona ermesine kadar geçecek süre için gün esasına göre hesap edilecek prim farkını sigorta ettirene geri verir.
Sigortacının sözleşmeyi bu değişiklere göre yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektiren hâllerde:
a) Sigortacı durumu öğrenmeden önce,
b) Sigortacının fesih ihbarında bulunabileceği süre içinde,
c) Fesih ihbarının hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde, riziko gerçekleşirse, sigortacı, tazminatı tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder.
C.4. Sigorta Ettirenin ve Sigortalının Durumu
Bu genel şartlarda düzenlenen sigorta ettirenin borç ve yükümlülüklerinin sigortalı tarafından veya sigortalıya yüklenen yükümlülüklerin sigorta ettiren tarafından yerine getirilmesi hâllerinde, borç ve yükümlülükler, ifa edilmiş sayılır. Ancak sigortacının sırf bu nedenle durumunun ağırlaştığını ileri sürerek itiraz etme hakkı saklıdır.
C.5. Tebliğ ve İhbarlar
Sigortalının ve sigorta ettirenin bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine veya sigorta sözleşmesine aracılık eden acenteye yapılır.
Sigortacının bildirimleri de sigortalıya karşı yapılacaksa sigortalının, sigorta ettirene karşı yapılacaksa sigorta ettirenin son bildirilen adresine noter eliyle veya taahhütlü mektupla yapılır.
Taraflara imza karşılığı elden verilen mektup veya telgrafla yapılan bildirimler de taahhütlü mektup hükmündedir.
Güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda yapılan ve sigortacıya, sigortalıya ve sigorta ettirene ulaştığı kanıtlanabilen bildirimler de geçerli sayılır.
C.6. Mesleki Faaliyete Son Verilmesi
Poliçede tanımlanan mesleki faaliyete son verilmesi hâlinde sigorta sözleşmesi sona erer ve işlemeyen günlere ait prim sigorta ettirene iade edilir.
C.7. Ticari ve Mesleki Sırların Saklı Tutulması
Sigortacı ve sigortacı adına hareket edenler bu sözleşmenin yapılması dolayısıyla sigortalıya ve sigorta ettirene ilişkin öğreneceği sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardan sorumludur.
C.8. Yetkili Mahkeme
Sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, sigorta şirketinin merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentenin ikametgahının bulunduğu yerdeki, sigortalı veya sigorta ettiren aleyhine açılacak davalarda ise davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.
C.9. Zaman aşımı
Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zaman aşımına uğrar.
C.10. Klozlar ve Özel Şartlar
Bu genel şartların eki niteliğindeki klozlar genel şartlara göre özel düzenlemeler içerebilir.
Taraflar, sigorta ettiren ve sigortalının aleyhine olmamak üzere özel şartlar kararlaştırabilir.

TEBLİĞ (3 Mayıs 2007 Tarihli Resmi Gazeteden)
Devlet Bakanlığından:
MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI VE
HEKİM MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI
KLOZU DEĞİŞİKLİĞİ
MADDE 1 – 16/3/2006 tarihli ve 26110 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır:
a) Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın "A.3. Teminat Dışında Kalan Haller" maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
"a) Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları ve etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri,"
b) "A.4.1 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller" maddesinin (a) bendinde yer alan "...sigortalının bakım, gözetim ve kontrolüne verilmiş bilgi ve malzemenin kaybı" ibaresinden sonra gelen ", suistimali" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 2 – 21/9/2006 tarihli ve 26296 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu’nda aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır:
a) Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu’nun "I. Kapsam" maddesinde yer alan "...mahkeme masraflarını" ibaresi, "...avukatlık ücretlerini" olarak değiştirilmiştir.
b) Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu’nun "II. Teminat Dışında Kalan Tazminat Talepleri" maddesine, birinci cümle olarak "Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın "A.3. Teminat Dışında Kalan Haller" maddesinde yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla;" ibaresi, son cümle olarak da "teminat dışındadır." ibaresi eklenmiş; söz konusu maddenin birinci bendi madde metninden çıkarılmış ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
c) Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu’nun "III. Ek Sözleşme ile Teminat Altına Alınabilecek Tazminat Talepleri ve Ödemeler" maddesine, birinci cümle olarak "Manevi tazminata ilişkin düzenleme haricinde Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın "A.4 Aksine Sözleşme Yoksa Teminat Dışında Kalan Haller, Tazminat Talepleri ve Ödemeler" maddesi saklı kalmak kaydıyla;" ibaresi, son cümle olarak da "aksine sözleşme yoksa teminat dışıdır." ibaresi eklenmiş ve söz konusu maddenin onuncu bendi madde metninden çıkarılmıştır.
Old 01-06-2010, 10:26   #3
mantis

 
Varsayılan

Alıntı:
B. ZARAR VE TAZMİNAT
B.1.Rizikonun Gerçekleşmesi

.....
b) Sigortacının, sigortalıya ayrıca hukuki yardımda bulunmayı da üstlendiği mesleki sorumluluk sigortalarında, tebligat ile davanın veya hukuki takibin öğrenilmesiyle,
.....


Sigortacının hukuki yardımda bulunmasından kasıt nedir?
Old 09-06-2010, 23:37   #4
Mesut Şahin

 
Varsayılan

buradaki hukuki yardımdan kasıt; sigortalı hakkında herhangi bir şikayet veya dava açılması durumunda sigortalıya bir avukat tayin edilmesidir. sigortalının bu konuda bir talebi var ise sigortacı derhal sigortalıya bir avukat göndererek hukuki yardım sağlamaktadır. saygılar
Old 27-10-2010, 11:20   #5
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun sekizinci maddesi ile hekimler için zorunlu mesleki sorumluluk sigortası öngörülmüştür. Bu konuyla ilgili olarak tebliğ ve genel şartlar da 21 Temmuz 2010'da Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. İlgili düzenlemeleri aşağıda sunuyorum.


MADDE 8 – 1219 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 12 – Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorundadır. Bu sigorta priminin yarısı kendileri tarafından, diğer yarısı döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçelerinden ödenir.

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan veya mesleklerini serbest olarak icra eden tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama sebebi ile kişilere verebilecekleri zararlar ile bu sebeple kendilerine yapılacak rücuları karşılamak üzere mesleki malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.

Zorunlu mesleki malî sorumluluk sigortası, mesleklerini serbest olarak icra edenlerin kendileri, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlar için ilgili özel sağlık kurum ve kuruluşları tarafından yaptırılır.

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanların sigorta primlerinin yarısı kendileri tarafından, yarısı istihdam edenlerce ödenir. İstihdam edenlerce ilgili sağlık çalışanı için ödenen sigorta primi, hiçbir isim altında ve hiçbir şekilde çalışanın maaş ve sair malî haklarından kesilemez, buna ilişkin hüküm ihtiva eden sözleşme yapılamaz.

Zorunlu sigortalara ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esasları Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.

Bu maddedeki zorunlu sigortaları yaptırmayanlara, mülki idare amirince sigortası yaptırılmayan her kişi için beşbin Türk Lirası idari para cezası verilir."



21 Temmuz 2010 ÇARŞAMBA
Resmî Gazete
Sayı : 27648

TEBLİĞ

Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı ile Sağlık Bakanlığından:

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK

SİGORTASINDA KURUM KATKISINA İLİŞKİN USUL VE

ESASLARA DAİR TEBLİĞ

(2010/1)

Amaç

MAD*DE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası primine yapılacak kurum katkısına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ doğrudan sağlık hizmeti sunan, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık birimlerinde çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile ilgili kurum ve kuruluşları kapsar.

Primlerin Ödenmesi ve Kurum Katkılarının Tahsili ile İadesi

MADDE 3- (1) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, yaptıracakları sigorta sözleşmesinin primlerini sigortacıya veya sigorta acentesine ödedikten sonra, ödedikleri prim tutarının yarısını döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda kurum bütçesinden geri alır. Geri ödemeler, sigortaya ilişkin poliçe veya sigorta şirketi ya da sigorta acentesinin kaşesini taşıyan prim ödeme makbuzunun bir örneğinin ibrazı üzerine ilgili kurum tarafından en geç otuz gün içinde yapılır.

(2) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan sigortalılar için yapılacak sigorta sözleşmesinin primleri, kurum ve kuruluşları tarafından sigortacıya veya sigorta acentesine ödenir. Ödenen primin yarısı sigortalıya yansıtılır.

(3) Mesleklerini serbest olarak icra eden tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile sözleşmeli aile hekimlerinin sigorta primlerinin tamamı kendileri tarafından ödenir.

(4) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, herhangi bir nedenle sigorta sözleşmesinin sona ermesi durumunda, sona erme tarihinden sonraki günlere ait iade edilen primin kurum katkısına karşılık gelen kısmı otuz gün içinde sigorta ettiren tarafından ilgili kamu kurum veya kuruluşuna ödenir.

(5) Kamu kurum ve kuruluşunda çalışan sigorta ettirenin, kurum katkı yükümlüsünü değiştirecek şekilde iş değişikliği yapması durumunda, sigorta sözleşmesi sona erdirilmemişse, değişiklik tarihinden sonraki günlere ait primdeki kurum katkısı otuz gün içinde sigorta ettiren tarafından ilgili kuruma geri ödenir.

(6) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların, herhangi bir nedenle sigorta sözleşmesinin sona ermesi durumunda, sona erme tarihinden sonraki günlere ait iade edilen primin sigortalının katkısına karşılık gelen kısmı otuz gün içinde sigorta ettiren tarafından sigortalıya ödenir.

Yürürlük

MADDE 4– (1) Bu Tebliğ 30.07.2010 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan ile Sağlık Bakanı yürütür.



TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK

SİGORTASI TARİFE VE TALİMATI

Bu tarife ve talimat ile 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi uyarınca yapılan “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası”nın uygulanmasına ilişkin esaslar belirlenmiştir.

A. TARİFE

1. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında her bir olay için azami teminat tutarı 300.000 TL’dir.

2. Teminat tutarı maddi, manevi tazminat ve yargılama giderleri için geçerlidir.

3. Risk gerçekleşmiş olsa dahi, olay başı azami teminat miktarı sözleşme süresi boyunca aynı kalır.

4. EK-1’de yer alan risk gruplarına göre hazırlanmış olan Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası primlerine ilişkin tarife aşağıdadır. İlk kez yapılacak sigortalarda bu prim tutarları uygulanır.



Prim Tutarları (4. Basamak)

Risk Grubu
Prim Miktarı (TL)

I. Grup
150

II. Grup
300

III. Grup
500

IV. Grup
750




Prim indirimi ve prim artırımı aşağıdaki tabloda yer alan basamak esasına göre uygulanır.



Basamak
İndirimli Prim
Zamlı Prim

7
% 20


6
% 15


5
% 10


4
-
-

3

% 15

2

% 30

1

% 50




Bir önceki yıl ya da bir önceki sözleşme süresi içinde herhangi bir tazminat ödemesi yapılmaması durumunda, sonraki sigorta sözleşmesinde uygulanacak prim indirimi oranı bir üst basamağa göre belirlenir. Eğer bir önceki yıl ya da bir önceki sözleşme süresi içinde tazminat ödenmişse, sonraki sözleşme süresi içinde tazminat ödeme sayısı kadar aşağı basamak tarife uygulanır. Üç ve daha fazla tazminat ödemesi için azami zamlı prim % 50, üç ya da daha fazla yıl tazminat ödenmemesi durumunda azami indirim % 20’dir. Sigorta süresinin bir yıldan kısa olduğu sigorta sözleşmelerinde prim indirimi uygulanmaz.

5. Sigorta primleri peşin olarak ödenir.

B. TALİMAT

1. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası,

a) Kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar için, sigorta ettiren sıfatıyla kendileri tarafından,

b) Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların her biri için ayrı ayrı, sigorta ettiren sıfatıyla kurumları tarafından,

c) Mesleklerini serbest olarak icra eden tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile sözleşmeli aile hekimleri için kendileri tarafından,

yaptırılır.

2. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası grup sigortası şeklinde yapılamaz.

3. Özel sağlık kurum ve kuruluşları için, sigortalının kurumlar arasında iş değişikliği yapması durumunda, önceki kurum tarafından yaptırılan sigorta sözleşmesinin teminatı devam ediyorsa, yeni kurumun sözleşme süresi sonuna kadar sigorta yaptırma sorumluluğu kalkar.

4. Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar için Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre yaptırılmış ihtiyari sigorta var ise ve bu ihtiyari sigorta zorunlu sigortayla verilen teminatın üstü için yapılmamışsa, bu sigorta ile zorunlu sigorta arasında Türk Ticaret Kanununun birden çok sigorta hükümleri uygulanır.

5. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının yürürlüğünden önce Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre yapılmış olan sözleşmeler, taraflar arasında düzenlenecek zeyilname ile zorunlu sigorta hükümlerine uyarlanabilir.

6. Süresinden önce sona eren sözleşmelerde işlemeyen günlere ait primler, sigorta şirketi tarafından gün esası üzerinden sigorta ettirene iade edilir.

7. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına dair sözleşmenin yapılması, sona ermesi, risk değişikliği gibi tüm bilgiler sözleşme bazında en geç yirmidört saat içinde Sigorta Bilgi Merkezine iletilir. İletilen bilgilerin formatı Sigorta Bilgi Merkezi tarafından belirlenir. Sigorta Bilgi Merkezi, kendisine iletilen sigortalı bazındaki sözleşme bilgileri ile Sağlık Bakanlığı nezdindeki ilgili listeleri karşılaştırır. Bu sigortayı yaptırmamış olanların listesini çıkararak Sağlık Bakanlığına ve Hazine Müsteşarlığına iletir. Gereken altyapıyı kurmamış olan sigorta şirketleri gerekli bilişim altyapısını oluşturana kadar bu sigortayı yapamaz.

8. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na ilişkin poliçeler tüm sigorta şirketleri tarafından ekteki (EK-2) formata göre düzenlenir.

C. YÜRÜRLÜK

Bu Tarife ve Talimat 30.07.2010 tarihinde yürürlüğe girer.

Risk Grupları Tablosu için Resmi Gazeteye bakınız.


EK 2



TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI POLİÇESİ



Sigorta Şirketi Adı, Adresi:



Sözleşme

Aracı Adı, Adresi: Poliçe No: Tanzim Tarihi: Başlama: Bitiş:





Sigorta Ettirenin Adı, Soyadı/Ünvanı ve Adresi:

T.C. Kimlik/Vergi No:



Adresi:





Sigortalının Adı, Soyadı/Ünvanı ve Adresi:

T.C.Kimlik/Vergi No:



İşyeri Adresi:



Alanı: Pratisyen Uzman



Uzmanlık Alanı (Kodlama listesinden ilgili kod yazılacaktır.):



Prim Tutarı:



Prim İndirim/Artırım Türü ve Oranı:



Prim Ödeme Yeri ve Zamanı:





TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK

SİGORTASI GENEL ŞARTLARI


A. SİGORTANIN KAPSAMI

A.1. Sigortanın Konusu

Bu sigorta sözleşmesi ile 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların; poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken;

a) Sözleşme süresi içinde meydana gelen olay sonucu doğan ve sorumluluk hükümleri uyarınca tazmini sözleşme süresi içinde ya da sonrasında talep edilen zararlara,

b) Sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen bir olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı doğabilecek taleplere,

c) Bu zarar veya taleple bağlantılı yargılama giderlerine

karşı belirlenen sigorta limitlerine kadar teminat verilir.

A.2. Sigortanın Coğrafi Sınırı

Bu sigorta, sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ifa ettiği mesleki faaliyetler için geçerlidir.

A.3. Teminat Dışında Kalan Haller

Aşağıdaki hâller teminat kapsamı dışındadır:

a) Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri,

b) Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay ile davranışları,

c) Sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken alkol, uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar,

ç) İdarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartlar;

A.4. Sigortanın Başlangıcı ve Sonu

Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğlen saat 12.00’de başlar ve öğlen saat 12.00’de sona erer.

B. ZARAR VE TAZMİNAT

B.1. Rizikonun Gerçekleşmesi

Sözleşmenin;

- A.1.’in (a) bendinde belirtilen şekilde yapılması hâlinde, sigortalının, sözleşme süresi içinde yürüttüğü mesleki faaliyeti dolayısıyla, gerek sözleşme döneminde gerekse sözleşmenin bitiminden itibaren iki yıl içinde başkalarının zarara uğraması sonucunda,

- A.1.’in (b) bendinde belirtilen şekilde yapılması hâlinde sözleşme yapılmasından önceki bir yıl içinde veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen olaya bağlı olarak;

a) Sigortacının bilgisi ve yazılı muvafakatı dâhilinde olmak koşuluyla sigortalı tarafından ödeme yapılması veya,

b) Sigortalıya karşı yapılan tebligat sonucu davanın veya hukuki takibin öğrenilmesiyle,

c) Zararın gerçekleştiğinin ve bu zararın sigortalının sorumluluğundan kaynaklandığının mahkeme tarafından karar altına alınması hallerinde

riziko gerçekleşmiş olur.

B.2. Rizikoya İlişkin Olarak Sigorta Ettirenin ve Sigortalının Yükümlülükleri

Sigortalı ve sigorta ettiren, aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür:

a) Haberdar olduğu andan itibaren rizikonun gerçekleştiğini, beş gün içinde sigortacıya ihbar etmek,

b) Sigorta sözleşmesi yokmuş gibi gerekli her türlü önlemi almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilecek mesleki faaliyet dışındaki sigortacılıkla ilgili makul talimatlara uymak,

c) Sigortacının talebi üzerine, olayın ve zararın nedeni ile hangi hâl ve şartlar altında gerçekleştiğinin ve sonuçlarının tespitine; tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkının kullanılmasına yarayacak, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgeleri gecikmeksizin vermek,

ç) Sigortacının yazılı onayı olmadıkça, sorumluluğu veya tazminat talebini kısmen veya tamamen kabul etmemek, ödeme taahhüdünde bulunmamak, zarar görenlere herhangi bir tazminat ödemesinde bulunmamak;

d) Zarardan dolayı, dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısında kaldığı veya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hâllerde, durumdan sigortacıyı derhal haberdar etmek ve tazminat talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarak almış olduğu ihbarname, davetiye ve benzeri tüm belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek,

e) Sigorta konusu ile ilgili başka sigorta sözleşmesi varsa bunları sigortacıya bildirmek.

B.3. Tazminat ve Ödenmesi

Rizikonun gerçekleşmesi hâlinde, özel durumlar hariç olmak üzere, hangi belgelerin istenileceği poliçe ekinde açık ve anlaşılır şekilde yer almak zorundadır. Sigortacı, talep edilen tazminat ve giderleri, hak sahibinin tazminata konu olay ve zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu ve poliçe ekinde de yer alan diğer gerekli belgeleri eksiksiz olarak şirketin merkez veya kuruluşlarına ilettiği tarihten itibaren on beş iş günü içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp sözleşmeye aykırı olmayan zararlara ilişkin tazminatı öder.

B.4. Halefiyet

Sigortacı, ödediği tazminat tutarınca, hukuken sigortalının yerine geçer.

C. ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

C.1. Sigorta Priminin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması

Sigortacının sorumluluğu, primin ödenmesi ile başlar. Aksi kararlaştırılmadıkça, primin ödenmemesi hâlinde, poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz ve bu şart poliçeye yazılır.

Prim ödemede temerrüde düşülmesi hâlinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

C.2. Sigortalı ve Sigorta Ettirenin Sözleşme Yapıldığı Sırada Beyan Yükümlülüğü

Sigortacı sigorta sözleşmesini, sigorta ettirenin veya bilgisinin olması durumunda sigortalının beyanı ve varsa teklifname ve eklerinde yazılı sorulara verdiği cevaplara dayanarak yapar.

Sigortalı ve sigorta ettirenin beyanı yanlış veya eksik ise ve bu durum, sigortacının sözleşmeyi yapmaması veya daha ağır şartlarla yapmasına neden oluyorsa, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak aynı süre içinde prim farkını talep edebilir.

Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde sözleşmeden cayılmış olur. Ancak, prim farkının kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmeden cayılması, sigortacının gerçeğe aykırı veya eksik beyanı öğrendiği tarihten itibaren bir aylık süre içinde gerçekleşmek durumundadır.

Sigortalı ve sigorta ettirenin kasıtlı davrandığının anlaşılması hâlinde sigortacı, sözleşmeden cayabilir ve gün esasına dayanarak hesap edilen prime hak kazanır.

C.3. Sözleşmenin Devamı Sırasındaki Beyan Yükümlülüğü

Sözleşmenin devamı sırasında sigortacının izni olmadan rizikoya etki edici nitelikte değişiklik yapılması hâlinde sigorta ettiren veya sigortalı durumu sekiz gün içinde sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.

Durumun sigortacı tarafından öğrenilmesinden sonra, değişiklik, sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektiren hâllerden ise sigortacı, sekiz gün içinde sözleşmeyi fesheder veya prim farkını talep etmek suretiyle sözleşmeyi yürürlükte tutar. Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde sözleşme feshedilmiş olur.

Feshin hüküm ifade ettiği tarihe kadar geçen sürenin primi, gün esası üzerinden hesap edilir ve fazlası geri verilir.

Süresinde kullanılmayan fesih veya prim farkını talep etme hakkı düşer.

Rizikodaki değişikliği öğrenen sigortacı, sigorta hükmünün devamına razı olduğunu gösteren bir harekette bulunursa fesih ve prim talep hakkı düşer.

Değişiklik, rizikoyu hafifletici nitelikte ve daha az prim uygulamasını gerektirir hâllerden ise; sigortacı, bu değişikliğin yapıldığı tarihten sözleşmenin sona ermesine kadar geçecek süre için gün esasına göre hesap edilecek prim farkını sigorta ettirene geri verir.

Sigortacının sözleşmeyi bu değişiklere göre yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektiren hâllerde:

a) Sigortacı durumu öğrenmeden önce,

b) Sigortacının fesih ihbarında bulunabileceği süre içinde,

c) Fesih ihbarının hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde, riziko gerçekleşirse, sigortacı, tazminatı tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder.

C.4. Sigorta Ettirenin ve Sigortalının Durumu

Bu genel şartlarda düzenlenen sigorta ettirenin borç ve yükümlülüklerinin sigortalı tarafından veya sigortalıya yüklenen yükümlülüklerin sigorta ettiren tarafından yerine getirilmesi hâllerinde, borç ve yükümlülükler, ifa edilmiş sayılır. Ancak sigortacının sırf bu nedenle durumunun ağırlaştığını ileri sürerek itiraz etme hakkı saklıdır.

C.5. Tebliğ ve İhbarlar
Sigortalının ve sigorta ettirenin bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine veya sigorta sözleşmesine aracılık eden acenteye yapılır.

Sigortacının bildirimleri de sigortalıya karşı yapılacaksa sigortalının, sigorta ettirene karşı yapılacaksa sigorta ettirenin son bildirilen adresine noter eliyle veya taahhütlü mektupla yapılır.

Taraflara imza karşılığı elden verilen mektup veya telgrafla yapılan bildirimler de taahhütlü mektup hükmündedir.

Güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda yapılan ve sigortacıya, sigortalıya ve sigorta ettirene ulaştığı kanıtlanabilen bildirimler de geçerli sayılır.

C.6. Mesleki Faaliyete Son Verilmesi

Poliçede tanımlanan mesleki faaliyete son verilmesi hâlinde sigorta sözleşmesi sona erer ve işlemeyen günlere ait prim sigorta ettirene iade edilir.

C.7. Ticari ve Mesleki Sırların Saklı Tutulması

Sigortacı ve sigortacı adına hareket edenler bu sözleşmenin yapılması dolayısıyla sigortalıya ve sigorta ettirene ilişkin öğreneceği sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardan sorumludur.

C.8. Yetkili Mahkeme

Sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, sigorta şirketinin merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentenin ikametgahının bulunduğu yerdeki, sigortalı veya sigorta ettiren aleyhine açılacak davalarda ise davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.

C.9. Zaman aşımı

Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zaman aşımına uğrar.

C.10. Özel Şartlar

Taraflar, sigorta ettiren ve sigortalının aleyhine olmamak üzere özel şartlar kararlaştırabilir.
Old 22-11-2011, 16:53   #6
üye26959

 
Varsayılan

mesleki sorumluluk sigortası kimler için yaptırılabilir. sınırlama var mıdır? bunla ilgili tebliğ veya genel şartlarda hüküm bulamadım. bilgisi olan var mı?
Old 30-07-2012, 12:05   #7
n.okyay

 
Varsayılan

Tam Gün Yasasından sonra, özel muayenehanesi olması nedeniyle Üniversite Hastanelerinde hasta bakamayan ve sadece akademik görevlerini ifa eden öğretim üyelerinin mesleki sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluklarının bulunup bulunmadığı hususunda görüşleriniz nedir acaba?
Old 04-10-2012, 16:00   #8
Av. Mehmet Salih Kara

 
Varsayılan

Avukatların yaptırdığı meslek sigortası ile ilgili tecrübeleri olan var mı ?
Old 09-10-2012, 09:26   #9
av.pınar

 
Varsayılan

tıbbi kötü uygulmaya ilşkin zorunlu mesleki sorumluluk sigoratasını, kamuda çelışan hekim, serbest çalışan hekim ve aile hekimleri yaptırmak zorundadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hasta Hakları Çalışma Grubu 0 24-09-2006 21:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06121898 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.