Off-shore'a Yatan Para Hukukun GÜcÜ İle Kurtarildi

ISTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ, EGEBANK OFF-SHORE HESABINDAKİ TÜRK'LERİN PARASININ, SAHİPLERİNE GERİ ÖDENMESİNE KARAR VERDİ.
YARGITAY, ISTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN BU KARARINI ŞUBAT 2008'DE ONADI.

Almanya’da yaşayan Dursun Türk ve Esat Türk kardeşler, 1999 yılında Egebank’a 430 bin Alman Markı yatırdı.

Üç gün sonra banka batınca, paralarının off-shore hesabında bulunduğunu öğrenen iki kardeş dava açtı. Yerel mahkeme, bankanın gönderdiği evrağa off-shore yerine offcor yazan kardeşlerin isteğini reddetti. Yargıtay ise bankada açık ve net bir off-shore talimatı bulunmadığı için itirazı yerinde buldu. Yeniden görülen davada mahkeme paranın faiziyle geri verilmesine hükmetti. Yargıtay yerel mahkemenin kararını onadı. İki kardeş paralarını yasal faiziyle birlikte geri alacak. Yargıtay 11 .Hukuk Dairesi, 7 yıldır Türk Kardeşler adına Türkiye’de hukuk mücadelesini üstlenen ve davayı ilginç bir detayla lehlerine sonuçlandıran avukat M. Günsu Akçagöz ün ismini, yayınladığı ilamda Açıkgöz olarak geçti. Akçagöz, off-shore ile ilgili kararın emsal temsil edip, ileride benzer durumda yeni davalarla gündeme geleceğini kaydetti.

Kaynak : HÜRRİYET GAZETESİ / Orhan Saat / 09.04.2008

Sayın Akçagöz-Açıkgöz,tebrik ederim.

Teşekkür ederim.

Açıkgözlüğü hiç sevmem.

Bu davada yaptığım;
herkesin aynı yerden baktığı ve 'şimdiye kadar kazanılmadı' gerekçesiyle açılmak bile istenilmeyen bir dava dosyasına, herkesin baktığı değil, başka pencerelerden bakmak ve hakimlere baktırmaktı sadece.

Zaten hukuk değişmez değildir aslında.

Tam tersine, değişmez zannedilen bir fikir, gerekçelerini iyi oturtursanız eğer, öyle bir değişebilir ki, herkes şaşar.

Genç hukukçulara bunu öğretmek lazım, o yüzden. Bunun için de, önce özgüven aşılamalıyız onlara.

Bilinmelidir ki, eğer herkesten daha çok araştırma yaparsanız ve iyi mantık yürütürseniz, kazanılmayacak dava yoktur..

Ben bana bir dava geldiğinde, önce talep olunan hakkın mantıklı olup olmadığını sorarım kendime. Bunun için önce müvekkili çok iyi dinlerim. Sonra da benim başıma gelse ne hissederdim diye düşünüp o meseleyi özümserim. Daha sonra da piyasada o konuda yazılmış her kitabı alır okurum. O mevzuyla ilgili tüm Yargıtay kararlarını da okuduktan sonra, bir tek şey kalır geriye:

İddialarımı tüm doneleriyle birlikte, dilekçemde vurucu bir şekilde anlatabilmek.

Bunun için, Alman Lisesi'nde bize Edebiyat dersine gelen ünlü şair Bekir Sıtkı Erdoğan'a ve Zuhal hanıma çok şeyler borçlu olduğumu görüyorum.

Çünkü Alman Lisesi, yabancı bir Fen Lisesi olmasına rağmen, bize Türk edebiyatını ve yazı yazmayı çok iyi öğrettiler okulda.

Kendi dilini konuşup yazamayan milletler, bir gün gelir kültürlerini de yitirirler.
Bunun için çocuklarımıza ve meslektaşlarımıza edebiyat sevgisini aşılamalıyız.

VE BENCE, HUKUK FAKÜLTELERİNE MUTLAKA "DİLEKÇE YAZMA" VE "KONUŞMA" DERSİ KONMALIDIR.

Bu olmadan, iğne vurmayı bilmeden Tıp Fakültesini bitiren doktorlara benzeriz. Dilekçe yazmayı öğrenmeden yetişen bir hukukçu, hakimleri ikna edemez ve dava kazanamaz.

Allahtan Istanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi var da, orada bunlar Hukuk mezunlarına öğretiliyor. Orada ders veren meslektaşlarımız elleri öpülesi insanlar bence. İşlerini bırakıp, hiçbir maddi menfaat gütmeden gençleri yetiştiriyorlar.

İyi günler dilerim.

Sayın Akçagöz;
Benzer bir davayı da Konya'da serbest avukatlık yapan bir arkadaşım 2007 yılı sonu itibarı ile kazandı. Yine offshore hesabı imiş ve herkes ümitsiz bir vaka gibi görmekte imiş. Ben son duruşmasına, sıra beklerken tesadüfen şahit oldum.Ayrıntısını sorunca arkadaşım, denemeye değer bulduğunu şartları zorladığını, uzun bir süreçte sonra nihayet sonuca ulaştığını söyledi. Gurur duydum. Azmetmek ve inanmak önemlidir. Ayrıca Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini de burada anmadan geçmemek gerekir. Hemen her sınavı kavramlar ve pratikler üzerine yapan ve gerekçesiz cevapların kabul görmeyeceğini sınav kağıdının başına yazan;bu şekilde öğrencilerine gerekçeli düşünüp gerekçeli yazmayı öğreten hocalara da teşekkür etmek gereklidir kanaatindeyim.
Selam ve saygı ile...

Sayın Akçagöz,

Öncelikle sizi tebrik ederim. Bu dosyanın (mümkünse tabiki) taraf dilekçelerini,mahkeme kararını ve Yargıtay bozma gerekçesini bu alana ekleyebilir misiniz?

Esasen örnek dosyalarımızı THS'ye açmamız doğru olacaktır. Bunu ben de bazı dosyalarım için yapmak istiyorum.Sayın Admin teknik destek verirse tabiki.

Off-Shore olayı tamamen bir rezalet. Devlet eliyle halkı dolandırmanın bir başka adı diyorum ben. Öyle bir düzen düşünün ki Devletin adı Hukuk Devleti. Hukuk Devleti, Serbest Bölgeler Yasası çıkarıyor ve o bölgelerde başka ülke vatandaşlarına Off-Shore hizmeti verilmesine yol veriyor. (Bu güne kadar iyiki açılmadı!). Bankalarının başka ülkelerdeki Off-Shore bankalara aracılık yapmasına ses çıkarmıyor, izin veriyor. Yine bankacılık kanununa hüküm koyuyor: Off-Shore hesapları ben ödemem diyor!

Peki madem tehlikeli, madem devletin ödememesini gerektirecek kadar riskler taşıyor Off-Shore, o halde ne diye Off-Shore hsaplara paraların gitmesine ses çıkarmıyor bu Devlet?

Halk paralarını kaptırıyor. Rezalet sürüp gidiyor...

Bir Devlet, ödeme garantisi veremiyorsa o tür bir faaliyette ciddi risk ve suistmal gördüğü içindir. O halde Devletler kendi vatandaşını riskten korumak ve onların her türlü maddi-manevi gelişmesini sağlamak için çalışmak zorunda iken; böyle bir riski göre göre bankaların Off-Shore bankalara aracılık etmesine ses çıkarmaması, izin vermesi anlaşılır gibi değil...

Yargıtay, sanıyorum bu adaletsizliği gördüğü için "Ofcor" u bahane etmiş ve iyi etmiş...

(Sayın Akçagöz'ün mesleki başarısı ve konuyu açtığı somut olayla kesinlikle ilgili olmamak kaydıyla)
Birisi daha çok faiz almak / kazanç elde etmek için parasını "Ofcor" a yatırıyor. Hem de devlet güvencesi olmadığını, kuralın "ne kadar risk, o kadar köfte" olduğunu bile bile. Diğeri ise bu kişiyi gözüne kestirmiş bir uyanık. Bu arada benim ödediğim vergilerin ne kabahati var da, olan ona oluyor? Kaynar suyla haşlanmış bebeklerin saatlerce hastahane - doktor aradığı bu "Yalnız ve Güzel Ülkemizde" sosyal bir risk mi paylaşıyoruz "ofcor" mudisiyle?

Sayın Av. Cemile,

O arkadaşınız kimse acaba bana onun telefonlarını ve adını bulabilir misiniz ?

Şimdiden teşekkür ederim.

Bu arada Sayın Meslektaşlarım, bu konuda yazan herkese teşekkür ederim.

Dava dilekçeleri v.s. dava evrakını gönderme kısmına gelince; bu davayı -tüm hikayesiyle- kitap haline getireceğimden, şimdilik yayımlayamıyorum; özür dilerim..

İnşallah kitap olunca, imzalı bir adet verme sözü veriyorum..

Alıntı: Yazan BaharB Sayın Saim; (Sayın Akçagöz'ün mesleki başarısı ve konuyu açtığı somut olayla kesinlikle ilgili olmamak kaydıyla) Birisi daha çok faiz almak / kazanç elde etmek için parasını "Ofcor" a yatırıyor. Hem de devlet güvencesi olmadığını, kuralın "ne kadar risk, o kadar köfte" olduğunu bile bile. Diğeri ise bu kişiyi gözüne kestirmiş bir uyanık. Bu arada benim ödediğim vergilerin ne kabahati var da, olan ona oluyor? Kaynar suyla haşlanmış bebeklerin saatlerce hastahane - doktor aradığı bu "Yalnız ve Güzel Ülkemizde" sosyal bir risk mi paylaşıyoruz "ofcor" mudisiyle?

Pek bir anlam veremedim sayın Bahar. Kime kızıyorsunuz? Ya benim yazdığımı dikkatli okumadınız yahut başka şeylerden bahsediyoruz.

Sayın Saim,

Bence Siz haklısınız. Ama Bahar hanım da haklı. Devletin ve hukukun işi de zaten çok haklıyı az haklıya karşı ezdirmemek.

Siz beni direkt ararsanız ben Size dilekçemi gönderiririm. Tel no.m :
0 533 33 74 500

Selamlar

Alıntı: Yazan Günsu Akçagöz Sayın Saim, Bence Siz haklısınız. Ama Bahar hanım da haklı. Devletin ve hukukun işi de zaten çok haklıyı az haklıya karşı ezdirmemek. Siz beni direkt ararsanız ben Size dilekçemi gönderiririm. Tel no.m : 0 533 33 74 500 Selamlar

Teşekkür ederim. Selamlar, iyi akşamlar.

Alıntı: Yazan Saim Pek bir anlam veremedim sayın Bahar. Kime kızıyorsunuz? Ya benim yazdığımı dikkatli okumadınız yahut başka şeylerden bahsediyoruz.

Sayın Saim;
"Off - Shore" hakkında yazdıklarınıza katılmıyorum ve başka şeylerden bahsettiğimizi de sanmıyorum. Ancak, yazınızı tekrar ve "dikkatlice" okuduğumda da, kısmen yanlış anlamlandırdığımı fark ettim. Bu yüzden de mesajımı düzelttim.
Saygılarımla.

Alıntı: Yazan BaharB Sayın Saim; "Off - Shore" hakkında yazdıklarınıza katılmıyorum ve başka şeylerden bahsettiğimizi de sanmıyorum. Ancak, yazınızı tekrar ve "dikkatlice" okuduğumda da, kısmen yanlış anlamlandırdığımı fark ettim. Bu yüzden de mesajımı düzelttim. Saygılarımla.

Sayın BaharB
Katılmadığınız şey nedir? Tabiki gerekçenizi de belirtirseniz sevinirim.
Ps: Mesajınızı düzelttiğinizi belirtmişsiniz ama ben baktım değişen bir şey yok.

Alıntı: Yazan Saim Sayın BaharB Katılmadığınız şey nedir? Tabiki gerekçenizi de belirtirseniz sevinirim. Ps: Mesajınızı düzelttiğinizi belirtmişsiniz ama ben baktım değişen bir şey yok.

Sayın Saim;
Mesajımda sizden alıntı yaptığım ve sizi muhatap aldığım kısımları çıkardım. Böylelikle, yazdıklarımın size bir cevap olarak görülmemesini ve konu hakkında genel olarak düşüncelerimi aktarmış olmak istedim.
Bu haliyle yazdıklarımdan neye katılmadığım yeterince anlaşılıyor bence. Ortada bir "adaletsizlik" olduğunu düşünmüyorum. Yargı kararında "bahane" uygun bir dayanak değildir. Sonuç da iyi olmaz.
Ekonomik bakımdan olağanüstü bir dönemde yurt içi mevduata %100 devlet garantisi verilmesi ve bunun bizim vergilerimizle karşılanması anlaşılabilir bir tedbir olabilir (di). Ancak bu kadar... daha fazlası değil.
Saygılarımla...